SAĞLIK - 14 Eylül 2017 Perşembe 15:02

"Crohn hastalığı en sık otuzlu yaşlarda görülüyor"

A
A
A
"Crohn hastalığı en sık otuzlu yaşlarda görülüyor"

Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr.

Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ziyaettin Durakoğlu, “Crohn hastalığı en sık otuzlu yaşlarda görülür. Bu hastalık sosyoekonomik düzeyi yüksek olanlarda, büro işlerinde çalışanlarda ve şehirde yaşayanlarda sık görülmektedir” dedi.



Medicana Bahçelievler Hastanesi Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Uzman Dr. Ziyaettin Durakoğlu, Crohn hastalığının ağızdan anüse kadar tüm sindirim kanalını yer yer ve duvar boyunca tutabilen, iyileşme ve alevlenme dönemleri ile seyreden, kronik bir iltihabi hastalık olduğunu belirterek hastalık hakkında bilgiler verdi.


Hastalığın tekrarlayıcı cerrahi girişim ve barsak çıkarılmaları ile sonlanarak; darlık, apse ve fistül gibi komplikasyonlara yol açabileceğini ifade eden, Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ziyaettin Durakoğlu, “Crohn hastalığı en sık otuzlu yaşlarda görülür. 55 ve 65 yaşları arasında ikinci bir atak izlenebilir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha sıktır. Crohn hastalığı gelişimi açısında en önemli risk faktörü aile öyküsüdür. Birinci derece akrabada crohn hastalığı varsa hastalığa yakalanma riski artar. Tek yumurta ikizlerinde, çift yumurta ikizlerine göre daha sık görülmektedir. Otozomal resesif (her bir ebeveynden hastalıklı geni almak) geçiş söz konusudur. Bu hastalık sosyoekonomik düzeyi yüksek olanlarda, büro işlerinde çalışanlarda ve şehirde yaşayanlarda sık görülmektedir. Sigara kullananlarda Crohn hastalığı gelişme riski iki kat daha fazladır. Oral kontraseptif kullananlarda da Crohn hastalığı riski arttığı gösterilmiştir. Anne sütü ile beslenmeme, çocukluk çağında geçirilen infeksiyonlar ve iklim Crohn hastalığında risk faktörü olarak sayılmaktadır. Son yıllarda Crohn hastalığını giderek artan oranlarda rastlanmasına neden olarak çevre faktörlerindeki değişiklikler gösterilmektedir" diye konuştu.



Hastalığın nasıl oluşumu ve belirtileri


Crohn hastalığının barsak içi bakterilere karşı düzensiz bağışıklık yanıtı sonucu geliştiğini belirten Durakoğlu, “Bu hastalıkta üç ayrı unsur söz konusudur. Genetik yatkınlık, barsak içi bakteriler ve imnün aracılı doku hasarı. Gelişen doku hasarı sonrası barsak duvarındaki geçirgenlik artar. İnflamatuvar (iltihabi), stenozan (daraltıcı) ve fistülizan-penetran tiplerde görülebilmektedir” dedi.


Hastalığın belirtilerine de değinen Dr. Durakoğlu, “Karın ağrısı, ishal, karında şişkinlik, aşırı gaz, kilo kaybı, ateş, solukluk, halsizlik, iştahsızlık, nabızda hızlanma, karında ele gelen kitle, anal bölge çevresinden akıntı, ağızda yaralar, yutma güçlüğü, mide ve barsağın herhangi bir yerinde yaralar. Sindirim kanalı dışındaki bulgular ise ciltte döküntüler, eklem ağrıları, göz tutulumu, karaciğer tutulumu olarak karaciğer yağlanması ve primer sklerozan kolanjit (kronik kolestatik bir karaciğer hastalığıdır) gelişimi hastalığının belirtileridir” ifadelerini kullandı.



Crohn hastalığında beslenme


Crohn hastalığı için standart bir diyet olmadığını, hastalığın aktif dönemlerinde ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Dr. Durakoğlu, “Yağsız, proteinden zengin olan kümes hayvanları ve balık yenmesi olumludur. Meyve ve sebzelerin yumuşak formları beslenmeye dahil edilebilir. Düşük lifli gıdalar kullanılabilir. Laktoz inteleransı yoksa süt, yoğurt ve peynir hastaların besinlerinde yer almalıdır. Yağsız olmayan bir şekilde hazırlanmış yumurtada Crohn hastalarının yağda çözülebilen vitaminlerin (A, D, E ve K ) emilmesinde yardımcı olan lesitin içerdiğinden olumlu etki yapar. Beyaz pirinç, makarna ve tahıl gibi kolay sindirilebilen gıdalarda tercih edilebilir” dedi.



Crohn hastalığında tedavi


Crohn hastalığının tedavisinde gastroenteroloji uzmanları tarafından uygun dozlarda verilen ilaçlar ve düzenli takip ile hastalığın iyileştiğini belirten Hepatoloji ve Gastroenteroloji Uzmanı Uzman Dr. Ziyaettin Durakoğlu, “Ancak Crohn hastalığı tekrar alevlenmeler gösterebilmekte bu durumda hastaların uzman hekimler tarafından takibinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Cerrahi tedavinin gerektiği başlıca durumlar; Barsak tıkanması, iç fistüller ve apse gelişimi, barsak delinmesi, kanama medikal tedaviye cevapsızlık, büyüme gelişme geriliği, kanser gelişimi. Crohn hastalığında özellikle sekiz yılın üzerindeki hastalarda kanser riskinin ciddi derecede arttığı bilinmektedir. Bu yüzden hastaların bir gastroenteroloji uzmanı tarafından takibinin düzenli olarak yapılması, periyodik olarak kolonoskopi kontrolleri kanser gelişiminin (prekanseröz lezyonların) erken saptanması açısından büyük önem taşır” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta öğrenciler matematik ve teknolojideki yeteneklerini yarıştırdı Tokat’ta "Matematik Her Yerde" projesi kapsamında öğrenciler yeteneklerini yarıştırdı. Tokat Valiliği himayesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen “Matematik Her Yerde” projesi kapsamında “Eserini Hazırla; Sınıfta, Okulda, İlçede, İl Finalinde Yarış” yarışması merkez ilçe finali yapıldı. Öğrencilerin problem çözme becerilerini, proje oluşturma basamaklarını öğrenme ve sosyalleşmelerini sağlamak, tasarladıklarını matematik ve teknoloji tasarım becerilerini kullanarak üretmek, ayrıca ürettiklerini yarıştırmak amacıyla düzenlenen yarışmada öğrenciler oynayarak yarıştı. Yarışmada öğrenciler; kendi tasarladığı topaç ile en uzun süre topaç çevirme, havada en uzun süre kalan kâğıt uçak ve kendi yaptığı aracını balon gücüyle hareket ettirme olmak üzere üç kategoride hem oynadı hem yarıştı. Yarışmaya her ilçeden 9 olmak üzere toplamda 108 öğrenci katılırken il finalinde yarışacak projeye ise 60 bin öğrenci katıldı. “Yarışarak öğrenmenin çok güzel örneğini veriyoruz” Yarışma hakkında bilgiler veren Milli Eğitim il Müdürü Hüseyin Kır, “İlimizde oynayarak öğrenme ve beceri temelli öğrenmeye güzel bir örnektir. Türkiye Yüzyılı’nda maarif modelinin de örneğine şahitlik ediyoruz. Çocuklarımız tasarım yaparak, onları uygulayarak ve oynayarak, yarışarak öğrenmenin çok güzel örneğini sergiliyorlar” dedi. “Öğrencilerin matematik ve teknoloji tasarım becerilerini geliştirmek istiyoruz” Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi Matematik Projeleri Koordinatörü İbrahim Yıldırım, “Matematik Her Yerde projesi kapsamında öğrencilerin eserlerini hazırlaması ve bu eserleri kapsamında da yarışmalarını istedik. Öğrenciler kendi tasarımlarını, problem çözme becerilerini kullanarak proje oluşturma basamaklarını öğrenme ve sosyalleşmelerini sağlamak, tasarladıklarını matematik ve teknoloji tasarım becerilerini kullanarak üretmek ayrıca ürettiklerini yarıştırmak amacıyla bu yarışma yapıldı” diye konuştu. Yarışma ile öğrencilere hem eğlenceli bir oyun ortamı sağlandı hem de yeteneklerini ve mühendislik becerilerini sergilemelerine imkân tanındı.
Rize İlhan Palut: “Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” Çaykur Rizespor’un teknik direktörü İlhan Palut, “Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında yarın deplasmanda Beşiktaş ile karşılaşacak Çaykur Rizespor’da Teknik Direktör İlhan Palut, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gerekli transferlerle ve takımdaki oyuncularla bu sezona başlayarak kemik bir kadro yapılanması oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Palut, “Bir alt ligden çıkarken bu takıma 25 transfer yaparak takımı değiştirelim. Yeni bir takım kuralım stratejisi ile yola asla çıkmadık. Var olan oyuncularımızın bir kısmı ile yola devam ettik. Amacımız gençlerden oluşan ve gelecekte de kemik bir kadro oluşturmaktı. Bunu sürdürülebilir hale getirmek istedik. Bunun belli başlı riskleri vardı. Dönem dönem çok güzel periyotlar yaşadık, dönem dönem istemediğimiz sonuçlar oldu. Rizespor takımı her sezon yapboz gibi yeni kadro oluşumundan daha istikrarlı bir yapıya gitmekti amacımız. Bugün itibariyle daha iyi olabilirdik ama kabul edilebilir bir sezon geçiriyoruz. Hala en iyisi için savaşmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Ankaragücü maçını kazanmalıydık” Beşiktaş maçının kendileri için zor geçeceğini belirten İlhan Palut, “İki hafta önce daha avantajlı bir durumdaydık. Bugün son 4 maç var. Bir adım dezavantajlı duruma düştük. Bundan iki hafta sonra ne hale geleceğini bilemeyiz. Herkes puan olarak çok yakın durumda. Ankaragücü maçını kazanmalıydık. Bizim için iki puan çok önemliydi. Yeni duruma konsantre olacağız. Geri kalan maçlarda hata yapma olasılığımız az. Beşiktaş maçı da bunlardan bir tanesi. Doğal olarak zor bir maç oynayacağız. Beşiktaş’ın tekrar üzerinde bulunan negatif havayı dağıtmak adına reaksiyon gösterecek. Biz de her zaman ki gibi futbol oynamaya çalışacağız. Oradan güzel bir sonuçla ayrılmak isteyeceğiz. Kendi kredimizi biraz tükettik” ifadelerini kullandı. “Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” Rizespor ile ligi en iyi yerde bitirmek istediklerini söyleyen Palut, “Beşiktaş ile bir maçımız var. Ona hazırlanıyoruz. Sadece Rizespor’un Beşiktaş deplasmanında en başarılı nasıl olunur günün konusu bu. Bu iş yükseldikçe zor. Baskı arttıkça daha da zor. Hiçbir göreve talip değilim. Ben talip olmam. En zor görev hangisi ise ben ona hazırım. Beni acaba şurası ister mi gibi bir telaşım yok. Bugün Rize’de üretebiliyorum. Bugün tüm konsantremle Rizespor’u yönetiyorum. Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” dedi.
Kayseri Erciyes Üniversitesi ’gelengi’leri besledi Erciyes Üniversitesi ekosisteminin simgesi haline gelen gelengiler için beslenme etkinliği düzenlendi. Erciyes Üniversitesi akademisyenleri, personeli ve öğrencileri baharın gelmesiyle; ’geleni’, ’gelengi’, ’Anadolu sincabı’ veya ’tarla sincabı’ olarak da bilinen minik ve sevimli canlıların beslenmesi için yaşam alanlarına yem bıraktı. Düzenlenen etkinlikte konuşan ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oktay Özkan, gelengilerin yaşam alanlarının tespiti ve muhafazasıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini aktararak; "Erciyes Üniversitesi biliyorsunuz sürdürülebilirlik çevre konularında, ekolojik denge anlamındaki çalışmalarda Türkiye’de öncü üniversitelerden biri. Şu anda birçok konularda ciddi başarılar elde ediyoruz. Yine sürdürülebilirliğin birçok alanında farklı derecelerimizi var. Bu anlamda da kampüs içerisindeki ekolojik dengeyi korumak, bu konudaki hassasiyetlerimizi de ortaya koymak adına birçok çalışma yürütüyoruz. Yine Veterinerlik Fakültesi ile ilgili de gelengiler konusunda hassasiyetimiz var. Geçen sene itibariyle izleme komitesi oluşturmuştuk. Bu izleme komitesi gelengilerin kampüs içerisindeki yaşama alanlarının oluşturulması, bu alanların muhafazası ve özellikle popülasyon artışı konusunda birtakım raporlar hazırladı. Biz de bu anlamda destek verdik. Bugün de yine bu alan içerisinde gelengilerle ilgili bir yaşam alanı oluşturulması, onların erken dönemdeki sıkıntısı olan beslenme ile ilgili katkıyı sağlamak için burada bulunuyoruz. Bu anlamda da üniversitenin çok farklı yerlerinde gelengilerin yaşam alanlarının tespiti ve bunların muhafazasıyla ilgili çalışmalar hem bizim hem kulüp vasıtasıyla devam etmektedir. Bu konuda bize desteklerinden dolayı öğrenci arkadaşlarımıza ve hocalarımıza teşekkür ediyoruz. İnşallah bu konuda çalışmalarımız devam edecek" dedi. Üniversite olarak farklı projeler de hayata geçireceklerini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Özkan, "Farkı projelerimiz var. Özellikle güvercinler için bir alan oluşturuyoruz. Üniversitemizin farklı alanlarına yaymakla ilgili çalışmalar var. Yine kedi besleme ile ilgili güzel çalışmalarımız var. Sürdürülebilir bir üniversite kavramı açısından yapılması gereken her şeyi yapacağız" diye konuştu. Etkinliğe katılan akademisyen ve öğrenciler, kampüs içerisindeki gelengilerin yaşam alanlarına yem bıraktı.