GENEL - 19 Eylül 2017 Salı 09:41

Beykoz’un kestane balını dünya tadacak

A
A
A
Beykoz’un kestane balını dünya tadacak

İstanbul’un en çok bal üreten ilçesi Beykoz, “45’inci Apimondia Uluslararası Arıcılık Kongresi” (29 Eylül-4 Ekim 2017) kapsamındaki ev sahipliğiyle şifa kaynağı kestane balını dünyaya tanıtacak.

İstanbul’un en çok bal üreten ilçesi Beykoz, “45’inci Apimondia Uluslararası Arıcılık Kongresi” (29 Eylül-4 Ekim 2017) kapsamındaki ev sahipliğiyle şifa kaynağı kestane balını dünyaya tanıtacak.


Beykoz Belediyesi’nin destekçileri arasında yer aldığı, 120 yıllık geçmişiyle dünyanın köklü organizasyonlarından olan “45’inci Apimondia Uluslararası Arıcılık Kongresi’nde 100 ülkeden bilim adamı, sektör temsilcileri ve üreticiler tecrübelerini paylaşacak. İstanbul Kongre Merkezi’ndeki etkinlikte, apiterapi, arı üretimindeki son teknoloji, dünya genelinde bal arılarındaki azalmanın nedenleri ve arı hastalıkları gibi konular bilimsel çalışmalarla masaya yatırılacak.


Beykozlu arıcılar, yurt içi ve yurt dışından 15 bin ziyaretçi sayısına ulaşması beklenen kongre kapsamında ilçenin marka değeri kestane balını ve özelliklerini tanıtacak.



Kongre “Beykoz Bal Festivali”yle tatlanacak


Beykoz Belediyesi’nin ilçedeki arıcılığı geliştirmek, doğal ve kaliteli bal üretimini artırmak amacıyla her yıl düzenlediği “9’uncu Geleneksel Beykoz Bal Festivali” de bu yıl kongre kapsamında ilçede kutlanacak. “Bal Yeme”, “Bal Güzeli” ve “En Lezzetli Bal Tatlısı” gibi renkli yarışmaların yapılacağı etkinlikte “En Kaliteli Bal Ödülü” de sahiplerini bulacak.



Bilim adamları Beykoz’da ağırlanacak


Kongrenin Beykoz ayağında yer alan teknik tura katılacak olan bilim adamları ilçedeki örnek bir arı çiftliğini ziyaret ederek, doğal bitki örtüsü ve bal üretimi çalışmalarını yerinde inceleyecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.