POLİTİKA - 25 Eylül 2017 Pazartesi 14:11

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bir gece ansızın gelebiliriz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bir gece ansızın gelebiliriz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu konudaki tavrımıza rağmen yapılan ve Irak’taki cari hukuka da uygun olmayan referandumun, sonucuna bakmaksızın yok hükmünde kabul ediyoruz, gayrimeşrudur diyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu konudaki tavrımıza rağmen yapılan ve Irak’taki cari hukuka da uygun olmayan referandumun, sonucuna bakmaksızın yok hükmünde kabul ediyoruz, gayrimeşrudur diyoruz. Artık giriş-çıkış, bunlar da kapatılacak. Kuzey Irak Yerel Yönetimi, bakalım petrolünü hangi kanallarla satacak? Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı’na katıldı.


Günümüzde Ombudsmanlık ya da kamu denetçiliği olarak adlandırılan sistemin Osmanlı’da Divan-ı Hümayun, kazaskerlik, kadılık gibi makamlarla yürütüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu makamların en önemli görevleri halkın şikayetlerini kısa zamanda çözüme kavuşturmaktı. Bizim tarihteki devletlerimizin güçlü, başarılı ve uzun solukluk olmasının sebeplerinden biri de halkın sesine kulak verebilmelerini sağlayacak mekanizmalar kurmalarıdır. Bu uygulama (ombusdmanlık) bize yabancı değildir. Kamu denetçiliği için ilk adımı Başbakanlığım dönemimde attık. 26 binin üzerinde başvuru yapılmıştır. 2012’de TBMM ye bağlı olarak kurduk. Fiilen hayata geçtiği tarihten bu yana 36 binin üzerinde başvuru yapılmıştır. Kurumun kamuoyunda bilinirliliği arttığı takdirde başvurular da artacaktır. Kamu Denetçiliğinin Kurumunun tavsiye kararına, idarenin uyma oranı yüzde 50’ye çıktı. İdare ile halk arasındaki hak arama yolları ne kadar etkin olursa bizim "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışımız da o derece vücut bulur. Kamu denetçiliği kurumumuz bu bağları güçlendirecek en önemli araçlardan bir tanesidir. Çalışmaları bundan sonra da desteklemeyi sürdüreceğiz.


“Almanya seçimleri bir derstir”


Konuşmasında Almanya’daki seçimler ve AB ile ilişkilere yönelik değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Konuşmak dahi istemediğimiz sıkıntılı günleri hamdolsun geride bıraktık. Artık önümüze bakıyoruz. Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde hayata geçirdiği kriterleri belki bizi tam üye yapmadı ama demokratik standartları yükseltti. "Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz" dedik. Artık vakit yaklaşıyor, gidiş o. İşte bakın Almanya seçimleri bir derstir. Çünkü artık insanlar her şeyi çok açık ve net görüyor. Biz birçok şeyleri söyledik. Fakat ters yüz ettiler. Şimdi de gerçek ortaya çıktı. Bizim demokrasiyle halklarla, özgürlüklerle ilgili standartlar konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Hiçbir ülkenin halkıyla, halklarıyla bizim sorunumuz olamaz. Bizim sorunumuz olsa olsa oralardaki yönetimlerledir. Oralardaki yönetimlerin idare tarzıyladır. Biz bu reformları kendimiz için hayata geçirmek için kararlıydık. Birileri istedi diye yapmadık. Milletimiz layık olduğu için yaptık. Maç oynanırken kuralların değiştirilmiş olmasınadır itirazımız. İki ülkede liderler değişiyor diyorlar ki, liderler zirvesini kaldıralım, fasılları da 35’e çıkaralım. Buna itirazının olmayacak da neye olacak. Aç kapa yapılıyor, fasıllar için, "yok" dediler, olmaz; "Sadece fasıl açılır ama kapanmaz". Diğer aday ülkeler söz konusu olduğunda gündeme getirilmeyen kuralların konu Türkiye olduğunda icat edilmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye, AB üyeliği takvimini harfiyen yerine getirmiştir.


“Havlu atan taraf biz olmayacağız”


AB’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İngiltere, Brexit yaptı oylamayı ayrıldı. Bunun gerisi gelecek. Ama şunu herkes bilsin ki Avrupa Birliği ile Türkiye arasında artık bir tiyatro oyununa dönen bu mücadelede, havlu atan taraf biz olmayacağız. Bu konuda karar vermesi ve bunu tüm dünyaya ilan etmesi gereken taraf; AB’dir. Versinler kararlarını. Onlar kararını versinler biz kararı rahat veririz, merak etmesinler. Biz bu kararı duyana kadar sabırla bekleyeceğiz. Diğer aday ülkeler söz konusu olduğunda gündeme dahi getirilmeyen kuralların, konu Türkiye olduğunda adeta icat edilmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye, Avrupa Birliği tam üyeliği takvimini harfiyen işletmiştir. Fasıllar konusunda, mevzuat uyumu konusunda hiçbir eksiğimiz, hiçbir sıkıntımız yoktur. Sadece Avrupa Birliği’nin kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi sorunuyla karşı karşıyayız. Avrupa Birliği, fasılları kapatmayarak, serbest dolaşım hakkımızı adeta gasp ederek, mültecilerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ve daha birçok sözünü yerine getirmeyerek güvenilirliğini yerle bir etmiştir." dedi.


“Öyle yogayla mogayla bu işi geçiştiremezsiniz, ortada bir vakıa var”


Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Şu anda terörle, uyuşturucuyla, bütün bunların tacirlerine yönelik, ekonomik vurgunculardan kuralsız dövüşen kişi ve kurumlara kadar, insanlığın huzuruna kasteden tehditlere karşı birlikte mücadele etmemiz gerekirken bizi yalnız bırakan veya bırakma gayretinde olan bir dünya var. Eğer siz imkanları sadece kendinize ayırır, külfetleri tümüyle başkalarına yüklerseniz, bu sürdürülebilir bir düzen olmaktan çıkar. Dünyanın şu andaki düzeni sürdürülebilir değildir. İşte bunları Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da ifade ettim, ediyorum, etmeye de devam edeceğim. Kimsenin sesi çıkmıyor. ’Sadece Myanmar’a kınama yaptık.’ söylenen bu. ’Kınamamızı yaptık, en şiddetli şekilde yaptık.’ Başka ne yaptık? Yaptırım yok. Bu yaptırımları ortadan çok farklı şekilde koymak lazım ki ona göre onlar da kendilerine bir çekidüzen versinler. Burada çok açıkça bir soykırım var. Açık söylüyorum rahatsız olabilirler. Dünyaya ’İslami terör’ diye konuşanlar, ’Hristiyani terör’ diyorlar mı, ’Yahudi terörü’ diyorlar mı, ’Budist terörü’ diyorlar mı? Demiyorlar. Budistleri böyle iyiniyet elçisi gibi hep gösterirler. Şu anda tamamen Myanmar’da ’Budist terörü’ var. Şu anda Erdoğan’a yüklenecekler, varsın yüklensinler. Öyle yogayla mogayla bilmem neyle filan bu işi geçiştiremezsiniz, ortada bir vakıa var. Bunu tüm insanlığın bilmesi lazım."


“Referandum kararı buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir”


Kuzey Irak’ta bugün gerçekleşen referanduma ilişkin açıklamalarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Artık şimdi yeni bir dünyayı, yeni bir yer küreyi kurmak zorundayız. Aksi takdirde, çökecek sistemin altında hep birlikte kalacağımızı unutmayalım. Bölgemizdeki krizler ve çatışmalar, Kuzey Irak ve Suriye’de atılmakta olan yeni adımlarla daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Kuzey Irak’taki Bölgesel Yönetimin referandum kararı, ülkenin içinden geçtiği durum göz önüne alındığında buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir. Bu bölgeyi sadece tek bir grubun kontrolü altına almaya çalışması, orada uzun yıllar sürecek yeni çatışmaların, yeni acıların, yeni zulümlerin, yeni katliamların habercisi olmaktan öte bir anlam taşımayacaktır. Kontrolleri altına aldıkları gücü ve imkanları, diğer gruplarla paylaşma konusunda hiç de iyi bir imtihan vermeyen mevcut yönetime olan güvensizlik sözde bağımsızlık ilanı sonrası çok daha artacaktır" dedi.


“Bu bölge sadece bir şahsın veya aşiretinin hayat alanı değildir”


“Kimse bizden sınırlarımızın hemen yanı başında, yeni bir kriz ve çatışma alanı oluşmasına göz yummamızı bekleyemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konudaki tavrımız açıktır. Buna rağmen yapılan ve Irak’taki cari hukuka da uygun olmayan referandumun, sonucuna bakmaksızın yok hükmünde kabul ediyoruz, gayrimeşrudur diyoruz. Irak’ın hem toplum hem de ülke olarak birliğe beraberliğe bütünleşmeye her zamankinden daha çok ihtiyacı bulunduğu bir dönemde, ayrılık yönünde adımlar atılması asla kabul edilemez. Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimizin haklarına, hukuklarına güvenliklerine müreffeh bir hayat taleplerine sonuna kadar saygımız vardır. Nitekim bu yöndeki çabalarında daima Kuzey Irak yönetiminin yanında olduk. Sıkıntılı zamanlarında kimse onların yanında olmadığı dönemde kendilerine gerekli hizmeti desteği vererek, onları ayakta tuttuk. Ancak bizim aynı zamanda Irak’ta Arap kardeşlerimiz de var. Türkmen kardeşlerimiz var. Ezidiler, Keldaniler, Süryaniler var. Onların da haklarına bizim saygımız var. Kuzey Irak tüm bu halkların ortak hayat alanıdır. Sadece bir şahsın veya aşiretinin hayat alanı değildir. Bunun böyle bilinmesi lazım" ifadelerini kullandı.


"Bundan sonra Kuzey Irak Yerel Yönetimi, petrolünü hangi kanallarla satacak, vana bizde"


Cumhurbaşkanı Erdoğan devamla şöyle konuştu: “Şu anda bir şeyin bilinmesini özellikle istiyorum. Siyasi olarak, ekonomik olarak, ticari olarak, güvenlik noktasında bütün adımları atıyoruz, atacağız. Silopi’de boşuna şu anda Silahlı Kuvvetler orada gerekli adımları atmadı. Taviz yok. Şu anda İran, aynı durumda. Aynı zamanda Hava Kuvvetlerimiz aynı durumda ve sınırlarda sadece Irak tarafına geçişe müsaade var, bu hafta içerisinde diğer tedbirleri de hemen açıklayacağız ve o adımlar da atılacak. Artık giriş-çıkış, bunlar da kapatılacak. Farklı tedbirlerimiz var, ayrı. Onları da ayrıca devreye sokacağız ve bütün bunlarla birlikte bundan sonra Kuzey Irak Yerel Yönetimi, bakalım petrolünü hangi kanallarla nereye akıtacak veya nereye satacak? Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti".


"Bir Gece Ansızın Gelebiliriz"


Şu anda Kuzey Irak’ı İsrail’den başka tanıyan ülkenin olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ise şu anda Kuzey Irak ile çok farklı bir konumdayız. Netanyahu ile farklı bir konumda. Söyleyin bundan vazgeçsin. Biz adımlarımızı kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz. Kuzey Irak yerel yönetiminin bu adımdan geri adım atması şart, olmazsa olmaz. Suriye’de de birden fazla terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz. Onlar için kuru bir rüya. Dedim ya, bir gece ansızın gelebiliriz. Milletimiz aymazlıkla ısrar eden küçük bir kesim haricinde tüm olup bitenleri görmektedir. Parlamentoda yapılan oylamayı gördünüz, küçük bir grup ama büyük bir çoğunlukla hemen silahlı kuvvetlerine yurt dışına çıkma müsaade kararını parlamentomuz verdi” ifadelerini kullandı.


Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan salondan çıkacağı sırada izleyiciler Erdoğan’a yoğun ilgi göstererek selfie çekilmeye çalıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdur’da teke ve koçların güzellik yarışması renkli görüntülere sahne oldu Burdur’da her yıl düzenlenen ve gelenek haline gelen Honamlı tekesi ve koçların yarıştığı güzellik yarışması bu senede renkli görüntülere sahne oldu. Burdurlular tarafından yoğun ilgi gören yarışmada ilk üçe giren teke ve koyun yetiştiricilerine ödül takdim edilirken sembolik olarak gerçekleştirilen açık arttırma ile 108 bin TL’ye sayılan bir kuzunun geliri LÖSEV’e bağışlandı.Burdur’da yıllardır düzenlenen ve Teke yöresinin sembolü haline gelen küçükbaş hayvanların yarıştığı Honamlı tekesi ve koç güzellik yarışması bu sene de tarım ve hayvancılık fuarında düzenlendi. Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin yoğun ilgi ile takip ettiği yarışmada Burdur’un farklı ilçelerinden gelen 20 koç ve 24 Honamlı tekesi arasından Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi akademisyenlerinden oluşan jüri üyeleri tarafından hayvanların vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu kriterlerine göre güzellik seçimleri gerçekleştirildi."Görünüm, parlaklık ve et olarak en güzel hayvan benimki"Burdur’un Çavdır ilçesine bağlı Bayır mahallesinden yarışmaya katılan üretici Turgay Çelik yarışma öncesinde yaptığı konuşmada, "Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Biz bu işi kar amacı için değil de zevkine, vatana, millete güzel hayvan yetiştirmek için yapıyoruz. Honamlı keçisi besliyoruz. Bizim teke yöremizin önemli bir ırkıdır. 1 yaşındayken canlı ağırlıkları 100- 120 kilo gelir. Az masrafla çok hızlı gelişen bir ırktır bu hayvan. Yarışmada iddialıyız. Görünüm, parlaklık ve et olarak diğer yarışmacılara baktığımda en güzel görünen benim hayvanlarım. İnşallah hayırlısı ile alacağız” dedi.Tek tek seyirci ve jürinin önüne çıktılarYarışmanın başlamasıyla tek tek seyircilerin ve jüri üyelerinin önüne çıkarılan hayvanlar vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu bakımından incelendikten sonra yapılan değerlendirme sonucunda dereceye giren hayvanlar seçildi. Yarışmada Honamlı tekesi kategorisinde Yeşilova ilçesinin Çardak köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği teke birinci, Bucak ilçesinin Kızılkaya Beldesi’nden katılan Kezban Kabaş’ın tekesi ikinci, merkez Bayır köyünden katılan Reşat Çelik’in yetiştirdiği teke ise üçüncü oldu. Merinos koç yarışmasında ise Yeşilova ilçesinin Harmanlı köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği koç birinci, Yeşilova’nın Gençali köyünden katılan Halil Savaş’ın koçu ikinci, Yeşilova’nın Harmanlı köyünden katılan Oktay Kurtuluş’un koçu ise üçüncü oldu. Dereceye giren yarışmacılara protokol üyeleri tarafından ödülleri takdim edildi.Yarışma sonunca konuşan Honamlı tekesi yarışmasında birinci seçilen yetiştirici Yusuf Sarıca, “Çok mutluyum, çok gururluyum. Bu teke üç yaşında. Üç yıldır besliyorum. Dağda doğal bir şekilde besleniyor. Yarışmaya ilk defa katılıyorum, bir sonraki yarışmalara da mutlaka katılacağım” sözlerini dile getirdi.Merinos koçu yarışmasında birinci seçilen Kamil Akyol ise, "Kendimize ait damızlık işletmemiz var. Anadolu merinosu üretiyoruz. Bütün bölgeye elimizden geldiğince en iyi ve en kaliteli şekilde damızlıklarımızı yetiştirip satıyoruz. Koçumuz birinci oldu. Anlımızın akıyla birinciliği kazandık. Bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Allah herkesin emeğini yağlı yapsın” şeklinde konuştu.Ayrıca yarışmada LÖSEV’e destek olmak amacıyla bir kuzu sembolik açık arttırma ile 108 bin TL’ye satılarak geliri LÖSEV’e bağışlandı.
Antalya Antalya’da öğrencilerin bulunduğu servis aracına sopalı saldırı, o anlar kamerada Antalya’nın Alanya ilçesinde seyir halindeki öğrenci servisinin şoförü ile tartışan bir başka sürücü, trafik ışıklarında içerisinde öğrencilerin bulunduğu aracın camlarını demir sopayla parçaladı. Saldırı anı servis aracındaki bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla kayıt altına alınırken, öğrencilerin yaşadıkları korku ve panik görüntülere yansıdı.Olay, akşam saatlerinde Alanya Mersin D-400 karayolu Dinek Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafikte seyir halindeyken 07 C 32301 plakalı servis şoförü H.Ş. ile 48 YN 617 plakalı aracın sürücüsü F.S. arasında tartışma çıktı. Araçların kırmızı ışıkta durduğu anda aracından inen sürücü, eline aldığı sopayla servis aracının ön camına defalarca vurdu. Çevredeki diğer vatandaşlar kavgayı ayırırken, eli sopalı saldırgan aracına binip bölgeden uzaklaştı. Araç plakası ve güvenlik kameralarından yola çıkan polis, aracıyla uzaklaşan sürücü F.S ile olay anında yanında olduğu belirlenen babası M.S.’yi kısa süre içinde yakaladı. Sopayla saldırı sonrasında servis aracının ön camında hasar olduğu görüldü.Öğrenciler büyük korku yaşadıÖğrenci servisindeki korku dolu anlar araçta bulunan bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla anbean kayıt altına alındı. Görüntülerde eli sopalı şahsın servis aracının ön camına arka arkaya vurduğu görüldü. O esnada serviste bulunan öğrencilerin yaşadığı korku nedeniyle çığlık attıkları anlar da görüntülere yansıdı.“Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok”Saldırıya uğrayan servisteki bir öğrencinin velisi Dudu Akman, çocukların olaydan psikolojik olarak etkilendiğini belirterek, "Yolda saldırıya uğramışlar. Ben de iş yerindeyim, hemen izin alıp çıktım. Karakola geldik şikayetçi olduk. Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Trafikte adam duruyor ve çocukların üzerine saldırıyor. Hastaneye gideceğiz. Allah’a şükür çocuklarımızın durumunda bir şey yok ama olabilirdi. 15-16 tane çocuk varmış serviste. Çocuklar psikolojik olarak etkilendiler, çok aşırı korkmuşlar" dedi.
Balıkesir Kredi Yurtlar Spor oyunları basketbol grup müsabakaları yapıldı Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğünün düzenlediği organizasyonda Balıkesir, İstanbul, Bursa, Zonguldak, Kırklareli, Burdur ve Kocaeli illerinden 150 öğrenci bir araya geldi. Şehit Turgut Solak Spor Salonu’ndaki açılış seremonisiyle başlayan organizasyon, kıyasıya mücadelelere sahne oldu. Ayrıca, organizasyon dahilinde tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan ilimizi tanıtıcı tematik bir gezi düzenlendi. Gençler, Kuvayı Milliye Şehri Balıkesir’in tarihi ve kültürel zenginliklerini yakından tanıma fırsatı buldu. Şehirde düzenlenen spor kampı, ateşin sıcaklığı ve müziğin ritmiyle renklendi. Hem spor yapmanın keyfini çıkaran gençler, hem de sohbetlerin ve güzel anların paylaşıldığı unutulmaz bir akşam yaşadı. Sporun gençler üzerindeki olumlu etkileri ve organizasyonların bu etkileri arttırmasındaki önemine değinen İl Müdürü Adem Özalp,” Sporun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda dostlukları, rekabeti ve dayanışmayı da simgeliyor. Gençlerin fiziksel sağlıklarını desteklemek ve sosyal etkileşimlerini artırmak için spor organizasyonları bu büyük önem arz ediyor. KYGM Spor Oyunları, gençleri spor yapmaya teşvik ederken fair-play ruhunu da pekiştiriyor. Şehir dışından gelen sporcuların katıldığı etkinlikler de, Gençlik ve Spor Kenti Balıkesir’in güzelliklerini keşfetmelerine ve yeni dostluklar kurmalarına yardımcı oluyor. Gelecekte de bu tür etkinliklerin düzenlenmeye devam etmesiyle, gençler sporla daha fazla iç içe olacak ve şehirlerarası dostluklar güçlenecektir. Katılımcı öğrencilere ve organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Sporun ve gençlerin geleceğe olan katkılarının devam etmesini temenni ediyor ve başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Müsabakalar sonucunda derece elde eden takımlar ödüllerin sahibi oldu. Sonuçlar ise şöyle: 1’nci İstanbul, 2’inci Düzce, 3’üncü Kocaeli, 4’üncü de Kırklareli takımı oldu.
İstanbul Beyoğlu’nda 15 yaşındaki ehliyetsiz sürücü polise yakalanınca ortalık karıştı: Polis havaya ateş açtı Beyoğlu’nda 15 yaşındaki ehliyetsiz çocuk, polis ekipleri tarafından yakalanınca olay yerine gelen yakınları, polise saldırgan tavırlar sergiledi. Kalabalığın uyarıları dinlememesi üzerine polis havaya bir el ateş ederken, o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.Edinilen bilgiye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 2 Mayıs’ta Beyoğlu Fetihtepe Mahallesi’nde genel asayiş olaylarının önlenmesi amacıyla denetim gerçekleştirdi. Yapılan denetimde, polis ekipleri dün saat 22.50 sıralarında bir araçtan şüphelenerek durdurdu. Polis ekipleri araç kontrolü esnasında, K.D. (15) isimli araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu belirledi. Yakalanan çocuğun işlemleri devam ederken, yakınları olay yerine geldi. Kalabalık polisin üzerine bağırarak yürüyünce, polis uyarıda bulundu. Uyarıları dinlemeyen kalabalık saldırgan tavırlara devam etti. Polis kalabalığı havaya bir el ateş ederek durdurdu. Yakalanan ehliyetsiz sürücü ve araç sahibine emniyetteki tamamlanan işlemlerin ardından sevk edildiği adli makamlarca toplam 25 bin 956 lira idari para cezası uygulandı.Öte yandan, yakalanan çocuğun yakınları polise saldırmaya çalışırken o anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüde, grup üyelerinin polisin üzerine yürüdüğü ve polisin de grubu sakinleştirmek için havaya bir el ateş ettiği anlar yer aldı.