EĞİTİM - 23 Ekim 2017 Pazartesi 12:59

32 bin öğrenci değişen YKS sistemine uygun ilk denemesini yaptı

A
A
A
32 bin öğrenci değişen YKS sistemine uygun ilk denemesini yaptı

Yeni üniversiteye giriş sınavı olan YKS’nin ilk denemesi, Türkiye genelindeki Uğur Okullarının 12’nci sınıf öğrencilerine uygulandı.

Yeni üniversiteye giriş sınavı olan YKS’nin ilk denemesi, Türkiye genelindeki Uğur Okullarının 12’nci sınıf öğrencilerine uygulandı. 21 Ekim tarihinde iki oturumda gerçekleşen deneme sınavlarıyla öğrenciler yeni sınav sistemine göre kendilerini sınamış oldu.


ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in yaptığı açıklamalara göre 23-24 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek olan YKS için son başvuru mart ayında yapılacak. Bununla birlikte yeni sınav sistemi için endişeli olan 12’nci sınıf öğrencilerine Uğur Okulları Türkiye genelindeki ilk Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nı yaptı. Uğur Okullarının 9 kişilik akademik kurulu başkanlığında, MEB müfredatına uygun olarak hazırlanan sınav, ülke genelinde eş zamanlı olarak yapıldı. Sınavın ölçme değerlendirmesi ise yine Uğur Okulları Ölçme ve Değerlendirme Birimi tarafından bir önceki yılın ölçme değerlendirmeleri baz alınarak tasarlandı.


Sınav, MEB müfredatına uygun olarak 2 oturum şeklinde gerçekleşti. Sabah saat 10.00’da, 80 sorudan oluşan Temel Yeterlilik Testi (TYT) ile başlayan ilk oturum için öğrencilere toplam 90 dakika süre tanındı. İkinci oturumda 4 bölüm için toplam 180 dakika süre tanındı.


“Haziranda uygulanacak YKS ile aynı nitelikte”


Uğur Okulları Sınavlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt denemeler ile ilgili olarak, “Değişime hızlı adapte olabilen bir kurum olarak öğrencilerimizin yeni sınav sistemine uyumu için gerekli tüm çalışmaları sürdürüyoruz. Eğitimde sürdürülebilirlik ve devam çok önemlidir. Bizler de öğrencilerimizin çalışma sisteminin bozulmaması için YÖK Başkanının yeni sistem açıklamalarının hemen ardından sınavlarımızı hazırlamaya başladık, tüm sınav içeriğini açıklanan sınav formatına uygun olarak oluşturduk. Öğrencilerimizin Haziran ayında gireceği sınavın benzeri olan ve bir ön hazırlık niteliği taşıyan Uğur Okulları YKS denemelerinin tüm ölçme ve değerlendirme süreçlerini de yine ekibimiz uyguluyor. Sınav sonuçlarını, tasarlanmak istenen yeni sisteme katkı sağlamak amacıyla ÖSYM’ye de raporlayacağız. Böylece sadece öğrencilerimizin değil tüm sürecin gelişimine ve iyileşmesine katkıda bulunmayı da hedefliyoruz” dedi.



“Felsefe dersini sınavdan çıkarmasınlar”


Yeni sınav sisteminin avantajlarını ve dezavantajlarını da değerlendiren Adil Kurt, “YÖK şu anda yeni sınav sistemi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Yeni sınav sistemine göre öğrenci nezdinde en temel sorun tüm sınavların iki günde toplanmasıdır. Öğrencilerin bu kadar kısa sürede soruları çözmesi bazı öğrenciler açısından zorlayıcı olabilir. Zira soruların hepsi öğrencilerin gelecek hayatını etkileyebiliyor. Geçen yıl uygulanan sınav formatında çok soru soruluyordu, ne kadar çok soru sorarsanız ölçmeyi o kadar sağlıklı yapabilirsiniz. Soru sayısını azalttığınız zaman ölçme çok sağlıklı olmayabilir. Ayrıca yeni sınav sisteminde felsefe dersinden soru yer almayacak gibi gözüküyor. Öğrenci 11. sınıfta felsefe dersini gördü. Yeni değiştirdikleri eğitim sisteminde ise önümüzdeki sene hem 10. hem de 11. sınıfta mecburi olarak okuyacak. Öğrenci 10. sınıfa geldiğinde sınavda felsefe dersinden soru çıkmayacağını bildiği için öğrenci nezdinde dersin önemi azalabilir ki bu doğru değildir. Geliştirilmesi gereken bir diğer konu da 2. oturumla 3. otumun yer değiştirmesidir. Yeni sınav sisteminin en büyük avantajı ise okul devamlılığını sağlamak oldu. Önceden mart ayında sınav yapılıyordu bu yüzden öğrenciler mart ayından sonra okulda gelmiyordu. Fakat yeni sınav sistemi haziranda geçekleşeceği için artık öğrenciler okul ile olan bağlantısını koparmayacak” ifadelerini kullandı.


Son olarak da öğrencilere yapmış olduğu tavsiyelerle devam eden Kurt, “Öğrenciler sınavda çıkıp çıkmayacağına bakmadan öğretmenlerin anlattığı bütün derslere çalışmalıdır. Önemli olan eğitimde sürdürebilirliktir. O yüzden herkes düzenli ve sistemli bir şekilde derslerine çalışmaya devam etmeli ve okullarına önem vermelidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.


“Süremizi kısaltmaları kötü oldu”


12. sınıf sayısal öğrencisi Baturalp Esen de yapılan deneme sınavından sonra sınavı değerlendirerek, “Her sayısalcı için sosyal bilimler çözmek sıkıntılı bir durumdu. Sayısalda iki aşamada da sosyal bilimleri kaldırdılar bu yüzden çok rahatladık. Ancak süre açısından sıkıntı çektim çünkü süremizi kısalttılar. Onun dışında hazırlık sürecinde bir sıkıntı çekmedim. Aynı günde iki sınavın yapılması elbette herkesi etkileyecek. Fakat başarıyı çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Sonuçta çalışılmalarımıza aynen devam etmeliyiz. Çünkü konularımız yine aynı olacak yani aynı şeylerden sorumluyuz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Mercedes-Benz’in 210 milyon TL’lik yatırım yaptığı yeni Parça Lojistik Merkezi açıldı Mercedes-Benz Otomotiv tarafından kurulan yeni Parça Lojistik Merkezi’nden tüm Türkiye’deki acentelere parça tedariği sağlanacak. Marka için özel olarak geliştirilen ve dünyada 3’üncü olarak Gebze’de kullanılan ambar yönetim sistemi müşteri odaklılığı ile lojistik verimliliğini artırıyor, hata oranını en aza indiriyor. Mercedes-Benz Otomotiv, Gebze’de kurduğu ve tüm Türkiye’deki acentelere parça tedariği sağlayacağı yeni Parça Lojistik Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. 15 bin metrekare kapalı depolama alanına ve 7 bin metrekare daha büyümeye imkân verecek opsiyonlu alana sahip merkez, müşteri odaklılığı, sürdürülebilirlik yatırımları ve lojistik verimliliği ile fark oluşturuyor. Şirketin kendi elektriğini kendisi üretecek yeni lojistik merkezi sayesinde Türkiye, Mercedes-Benz için özel olarak geliştirilen yüksek teknolojiyle donatılmış ambar yönetim sistemini kullanmaya başlayan dünyada 3’üncü ülke oldu. Merkezin açılış töreninde konuşan Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bekdikhan, “Yeni lojistik merkezimizi, müşterilerimize ve paydaşlarımıza daha iyi hizmet sunma vizyonumuz doğrultusunda şekillendirdik. Yenilikçi teknolojilerin kullanımıyla fark oluşturan lojistik merkezimiz ile markamızın sürdürülebilirlik konusundaki taahhüdünü de yansıtıyoruz. Müşteri odaklı yaklaşımımızı operasyonel mükemmeliyetle birleştirerek, sektörde öncü bir konumda olmaya devam ediyoruz. İhtiyaçlarımız doğrultusunda 22 bin metrekareye kadar büyütebileceğimiz tesisimiz ile enerji verimliliği, atık yönetimi ve karbon ayak izinin azaltılması gibi alanlarda öncü uygulamaları benimseyerek çevresel etkiyi en aza indirmeyi amaçlıyoruz. 210 milyon TL’lik yatırımla kurduğumuz yeni lojistik merkezimiz ile 100 kişilik ek istihdam sağlıyoruz” dedi. Kendi elektriğini üretecek, azami geri dönüşüm sağlayacak Yapılan açıklamaya göre, faaliyete geçmesi yaklaşık 18 ayı bulan merkez için özel olarak geliştirilen ambar yönetim sistemi dünyada 3’üncü olarak tesiste kullanılıyor. Bu teknoloji, iş modeline operasyonel verimlilik kazandırıyor ve müşteri odaklı tüm ihtiyaçları karşılıyor. Tamamen elektrikli makina ve ekipmanların kullanıldığı lojistik merkezi, çatısındaki GES (Güneş Enerji Santrali) projesi sayesinde kendi elektriğini üreten bir bina formatına sahip olacak. Etkin atık yönetimi ile azami geri dönüşüm sağlamasının yanı sıra tüm alanlarda enerji tasarrufunu sağlayan aydınlatma sistemi ile sürdürülebilir bir mimari sunuyor. Daha hızlı işlem, en aza indirilen hata oranı Daha büyük parçalar için serbest ambarlama imkânı tanıyan alanlar, lastik ve elektrikli araçların bataryalarının depolanması için tasarlanmış yangına dayanaklı özel odaların olduğu tesis, 70 bin tanımlı, 30 bin aktif parça portföyüne sahip. Lojistik merkezine entegre olarak kurulan C tipi antrepo sayesinde ise ithalat süreçleri çok daha hızlı ve verimli şekilde tamamlanabiliyor. Merkezdeki tüm işlemler, lokasyonlar ve parçalar üzerinde bulunan barkod sayesinde mobil el terminalleri kullanılarak yürütülüyor. Bu sayede süreçler hızlanırken hata oranları da en aza iniyor.
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.