GENEL - 15 Kasım 2017 Çarşamba 13:21

Metropollerde yaşayan beyaz yakalıların kaliteli yaşam ve beslenme haritası çıkarıldı

A
A
A
Metropollerde yaşayan beyaz yakalıların kaliteli yaşam ve beslenme haritası çıkarıldı

Türkiye’de iş dünyasının nabzının attığı 5 şehirde ’Metropollerde Yaşayan Beyaz Yakalıların Kaliteli Yaşam Algısı ve Beslenme Alışkanlıkları’ araştırmasının sonuçları açıklandı.

Türkiye’de iş dünyasının nabzının attığı 5 şehirde ’Metropollerde Yaşayan Beyaz Yakalıların Kaliteli Yaşam Algısı ve Beslenme Alışkanlıkları’ araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre metropollerde yaşayan beyaz yakalıların yüzde 80’i öğün atlıyor, yüzde 32’si hem hafta içi hem de hafta sonu 7 saatten az uyuyor, yüzde 35’i sabah kahvaltılarında pastane ürünleri tercih ediyor, yüzde 31’i ise öğle yemeğinde fast food tüketiyor.



Herbalife tarafından İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Kocaeli şehirlerinde, 400 beyaz yakalı çalışan ile görüşülerek gerçekleştirilen ’Metropollerde Yaşayan Beyaz Yakalıların Kaliteli Yaşam Algısı ve Beslenme Alışkanlıkları’ araştırmasının ilgi çekici sonuçları, düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Araştırmada, ’Günlük Çalışma ve Uyku Süreleri’, ’Sağlıklı Beslenme Denilince Akla Gelenler ve Bilgi Kaynakları’, ’Günlük Tüketilen Öğün Sayısı, Öğün Atlama Düzeyi ve Öğünlerde Tüketilenler’, ’Spor/Fiziksel Aktivite Tercihi ve Yapma Sıklığı’, ’Kaliteli ve Sağlıklı Bir Yaşam Sürdürmek İçin Önem Verilen ve Gerçekleştirilen Kriterler’ konuları mercek altına alındı.



"Sağlıklı beslenme bilinci artsa da hala yeterli değil"


Nielsen tarafından yürütülen ’Metropollerde Yaşayan Beyaz Yakalıların Kaliteli Yaşam Algısı ve Beslenme Alışkanlıkları’ araştırmasının sonuçlarını yorumlayan Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer; araştırmanın, son dönemde sağlıklı beslenme konusunda toplumsal bilincin arttığını ancak halen ideal düzeyde olmadığını gösterdiğini söyledi.


Tamer, araştırmaya göre eğitimli beyaz yakalı çalışanların da bu konuda önemli eksikliklerinin bulunduğunu belirtti ve "sağlıklı beslenme konusunda çalışanların hem desteğe, hem yönlendirmeye, hem de doğru seçenekler sunulmasına ihtiyacı var" dedi.



Araştırma sonuçları ve öneriler


Araştırmaya göre, her 5 beyaz yakalıdan dördü öğün atlıyor. En fazla atlanılan öğün yüzde 29 ile ara öğünler. Sabah kahvaltısı, öğle yemeği yüzde 27 ile ikinci sırada geliyor. Atlanılan öğünler içerisinde en az yüzde 16 ile akşam yemeği geliyor. Ancak hafta içi 8 saatten fazla çalışanlar akşam yemeğini daha az saat çalışanlara kıyasla daha fazla atlama eğiliminde.


Erkeklerin yüzde 15’i öğün atlamadığını belirtirken, kadınlarda bu oran yüzde 25’e çıkıyor. Hafta sonu çalışanlar ve çalışmayanlar arasındaki öğün atlama oranı ise oldukça dikkat çekici. Hafta sonu çalışmayanların yüzde 30’u öğün atlamadığını belirtirken, standart olarak her hafta sonu çalışanların sadece yüzde 4’ü öğün atlamadığını belirtiyor.


Sabah kahvaltısı ve öğle yemekleri en çok iş temposu/vakitsizlik nedeniyle atlanıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 55’i sabah kahvaltısını, yüzde 70’i ise öğle yemeğini atlamasının en büyük nedenini iş temposu/vakitsizlik olarak ifade ediyor. Kahvaltıyı ’sabahları iştahsız olmaları nedeniyle’ atlayanlar yüzde 54 oranında iken; yüzde 26’lık bir kesim ’iş yeri yakınlarında sağlıklı öğünler sunan restorant/cafe/lokanta bulunamaması’ sebebiyle öğle yemeğini atladığını belirtiyor. Akşam yemeği ise yüzde 47 oranında ’eve geç gelinmesinden ötürü geç vakitte yemek yemek istenmemesi’ nedeniyle atlanıyor.



Sağlıklı beslenme ile ilgili temel bilgi kaynağı internet


Sağlıklı beslenme ile ilgili beyaz yakalıların yaklaşık yarısı (yüzde 47) internet sitelerinden bilgi alıyor. Televizyondaki haberler, kadın sağlık programları (yüzde 46) da benzer seviyede takip edilirken; doktor, hemşire, eczacı v.b. (yüzde 34) sağlık personellerinden bilgi alma düzeyi üçüncğ sırada geliyor. Diyetisyenler (yüzde 26) ve kamu spotu reklamları (yüzde 25) bu konuda en az takip edilen kaynaklar.


Beyaz yakaların yüzde 31’i herhangi bir fiziksel aktivite ile ilgilenmiyor. Sağlıklı beslendiğini belirtenlerde haftalık düzenli aktivite yapma eğilimi daha fazla iken, sağlıklı beslenmediğini belirtenler herhangi bir spor/fiziksel aktivite ile ilgilenmediklerini daha çok belirtiyorlar. Bu da sağlıklı beslenme ve spor alışkanlıklarının birbiri ile güçlü bir ilişkisi olduğu sonucunu doğuruyor. En fazla tercih edilen fiziksel aktivite ise yüzde 46 oranla yürüyüş.



Hafta içi mesai yapıyor, hafta sonu da çalışıyoruz


Araştırmaya göre, beyaz yakalıların hafta içi günlük ortalama çalışma süresi yaklaşık 9 saat. Çalışanların yüzde 59’u hafta sonu da çalıştığını belirtiyor. Hafta sonu ortalama günlük çalışma süresi 8,3 saat. Hafta içi fazla mesai harcayanların hafta sonu da çalışması dikkat çekiyor. Yani hafta içi mesai yapıyor, hafta sonu da çalışıyoruz.



"Orta üst düzey yöneticilerde ve erkeklerde hafta sonu düzenli olarak çalışma oranı ise çok daha yüksek"


Uzun çalışma saatleri kilo alma eğilimini artırıyor. Aşırı kilolu olma ve obezitenin temelinde yatan faktörler çok yönlü olup özellikle cinsiyet ve yaşam tarzı ile ilişkili oldukları çeşitli bilimsel çalışmalarla ortaya koyulduğunu belirten Tamer, "Uzun saatler boyunca ara vermeksizin çalışan kişilerde, iş sonrası vücudun kendisini toplaması için fırsat bulamaması yanı sıra düzenli egzersiz yapmak için de zaman kalmaması ayrı ayrı sorun oluşturur. Günlük çalışma saatlerinin toplamda 8 saati geçmemesi ve mümkünse her 2 saatte bir kısa, dört saatte ise en az yarım saatlik bir dinlenme arası verilmesinin sadece verimliliği artırmakla kalmayıp, mevcut kilonun muhafaza edilmesine de katkıda bulunduğunu unutmamak gerekiyor" şeklinde konuştu.


Beyaz yakalıların hafta içi ve hafta sonu ortalama uyku süresi 7 saat. Hafta içi yüzde 32’si 7 saatten az, yüzde 51’i 7-8 saat arası, yüzde 17’si ise 8 saatten fazla uyuyor. Sağlıklı beslenmeyi öncelikle ’düzenli öğünle beslenmek’ olarak görüyorlar. İkinci sırada ’kalorisi düşük ürün tüketimi’, üçüncü sırada ’organik ürün tüketimi’ yer alıyor. Yaklaşık üçte ikisi (yüzde 64) sağlıklı beslendiğini düşünüyor. Yaş ve eğitim seviyesi arttıkça sağlıklı beslendiğini düşünenlerin oranı artıyor.


Hafta içinde ortalama 3 öğün besin tüketiyorlar. Sabah kahvaltısını hiç tüketmeyenlerin oranı yüzde 17, öğle yemeği tüketmeyenlerin oranı yüzde 12, akşam yemeği yemeyenlerin oranı ise yüzde 5. Kahvaltıda en çok tüketilen ürünler, yumurta, peynir, zeytin gibi kahvaltılık ürünler. Sabah kahvaltılarında pastane ürünlerinin tüketim oranı yüzde 35. Yaş arttıkça pastane ürünleri tüketimi giderek azalıyor. Öğle yemeğinde en çok ev yemekleri tüketiliyor, fast food ise yüzde 31 ile ikinci sırada yer alıyor. Akşam yemeğinde ev yemekleri öğle yemeğine kıyasla daha fazla tüketiliyor. Yaş arttıkça kahvaltılık ürünler nispeten daha fazla tüketiliyor, pastane ürünlerinin tüketimi giderek azalıyor. Bu bulgu da 45 ve üzeri yaşlardaki kişilerin kahvaltıdaki besinlerine daha fazla önem verdiğini ortaya koyuyor.


Doç. Dr. İsmet Tamer araştırmanın en düşündürücü sonuçlarından birinin beyaz yakalıların sağlıklı bilgi en önemli bilgi kaynağının internet olması olduğunu belirterek "Günümüzde internet hepimiz için çok önemli bir bilgi kaynağı. Tabi doğru kullanıldığında" dedi.


Teknoloji ve iletişimin son derece geliştiği bu devirde, bilgi kirliliği kaosu, beslenme konusundaki kafa karışıklığını da artırdığını vurgulayan Tamer şöyle devam etti: "Çoğu zaman tıp fakültelerinde bile rutin eğitim programında yer almayan sağlıklı ve dengeli beslenme eğitiminin, belki de daha ilk ve orta okul düzeyinde başlaması gerekiyor. Bu gelişmenin bir gün gerçekleşmesini ümit ederken, halen üniversitelerin beslenme konusunda eğitim veren bölümlerinden mezun, bu alanda araştırmaları ve deneyimleri olan uzmanların görüşlerine itibar etmek daha mantıklı değil midir? Genel bilinen ve kabul görmüş önerilerin aksine ’süper’, ’muhteşem’ veya ’jet’ diyetler gibi isimlerle ortaya çıkan afaki önerileri şüphe ile karşılamak, sağlıklı ve dengeli beslenmenin kısa süreli değişiklikler değil, hayat boyu yaşanması gereken bir değişim olduğunu bilmek gerekir".



Tamer, çalışanlara şu önerilerde bulundu:


Güne iyi bir kahvaltı ile başlayın


Sağlıklı ara öğünleri unutmayın


Dengeli ve sağlıklı beslenme, sağlıklı ve aktif bir hayat tarzına sahip olmanıza destek olur.


Uzun çalışma saatleri kilo alma eğilimini artırıyor.


Sağlıklı beslenmeyi doğru kaynaklardan öğrenin, uzmanına danışın.


İş planlarının yanında sağlıklı beslenme planları da yapın.


Metabolizma hızının düşmemesi için düzenli öğün tüketin.


Sabah 7.00 civarı erken saatlerde yapılan en az 15 gr protein içeren bir kahvaltı yapın.


Kahvaltıdan en geç 3 saat sonra sağlıklı bir atıştırmalık yiyin.


Saat 12-13 arası protein ve karbonhidrat içeriği yeterli, hazmı kolay ve yanında yeterince renkli sebzeler bulunduran bir öğlen yemeği yiyin.


Eve gitmeden gün sonu yorgunluğumuzu kolay atlatmamıza yardımcı olacak sağlıklı atıştırmalık tüketin.


Yoğurt, antioksidan özelliği yüksek kırmızı meyveler, muz, üzüm, elma parçaları ya da ceviz ve badem gibi gıdaları ara öğünlerde tüketin.


Türkiye’de sağlıklı beslenme ve wellness (iyi yaşam) pazarı giderek yükseliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş 1984 Muşspor play-off hazırlıklarına başladı TFF 3. Lig’de mücadele eden Muş 1984 Muşspor, 20 yıl sonra play-off oynamaya hak kazandı. Muş 1984 Muşspor Teknik Direktörü Ercüment Çoşkundere, taraftarları maça davet etti. Muş’un gururu ve tek profesyonel futbol takımı Muş 1984 Muşspor, uzun bir aranın ardından TFF 2. Lig’e çıkmak için play-off mücadelesine katılmayı başardı. Şehrin futbol tutkunları, takımlarının başarısıyla gururlanırken, 20 yıllık bir bekleyişin ardından bu önemli başarıya ulaşmanın heyecanını yaşıyor. TFF 3. Lig 4. Grup 30. haftasında sahasında karşılaştığı Çankaya FK ile 1-1 berabere kalarak play-off oynamayı garantileyen Muş 1984 Muşspor, perşembe günü sahasında oynayacağı Bursa Yıldırımspor maçı hazırlıklarını başladı. Muş 1984 Muşspor Teknik Direktörü Ercüment Coşkundere, Muşspor’un 20 yıl sonra play-off oynamaya hak kazandığını belirterek, "Muşspor 20 yıl sonra böyle bir başarı yakaladı. Bence başarının birinci mimarı Başkan Nevzat Bey’dir. Şu ana kadar Muş şehri ve Muşspor’la ilgili elinden gelen her şeyi yapıyor. Şu anda yapmaya da devam ediyor. Bir avantaj tabii sahamızda bir eleme tek maç oynayacağız. Bu maçı kazanmak istiyoruz. Bu maçı kazanmak için de Muş taraftarının, Muşspor’u sevenlerin desteğine ihtiyacımız var. Onlardan bu desteği görmek istiyoruz. İyi yolda olduğumuzu düşünüyorum. Biz ilk maçı da geçip şampiyonluğa adım atmak istiyoruz. Zorlu bir sezon geçirdik. Tabii biz de en az ikinci olmayı istiyorduk. O şans da geldi ama ilk iki maç beraber kalınca o şansı kaybettik. Sonuçta üçüncü bitirdik. İlk maçı içeride oynayacağız. Çocuklarla da konuştuk, lig bitti. Artık eleme maçlarımız var. Bu maçlara en iyi şekilde hazırlanacağız" dedi. Play-off maçlarını geçerek 2. Lige çıkmak istediklerini söyleyen Kaptan Efe Karaoğlu ise, "İki yıldır bu takımdayım. Buraya bir hedef uğruna geldik. Şampiyonluk yaşamak için hepimiz buradayız. Sezonun ilk bölümünü tamamladık. Gönül isterdi grubumuzdan birinci sırada şampiyon olarak çıkalım ama sezon içinde yaşadığımız bazı aksaklıklar, bazı sıkıntılar, bazı hakem hatalarından dolayı sezonu üçüncü bitirdik. Artık hedefimiz play-off’ta şampiyon olarak çıkmak. O kapasitemiz, o gücümüz var. Arkamızda iyi bir taraftar grubumuz var. Bizlere sezon başından beri her zaman destek veren, arkamızda duran iyi bir kitlemiz var. Bu şehir zaten şampiyonluğu hak ediyor. Biz de yıllar sonra bu şampiyonluğu, 2. Lig’i tekrar yaşatmak için üzerimizde olan misyonu, görevi tamamlamak için play-off son maçına, inşallah son dakikaya kadar bu şampiyonluğu ne kadar hak ettiğimizi göstereceğiz " şeklinde konuştu.
İstanbul AB Büyükelçisi Türkiye Delegasyon Başkanı İstanbul Yarı Maratonu’na katıldı İSTANBUL (İHA) – Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilen İstanbul Yarı Maratonu’na katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu bu sabah gerçekleşti. Koşuya Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut da katıldı. Elit atletlerin katıldığı koşunun startını veren Meyer-Landrut ardından 10 kilometrelik parkurda koşusunu gerçekleştirdi. Yaklaşık 2 saat içinde koşusunu tamamlayan Meyer-Landrut açıklamalarda bulundu. Büyükelçi Meyer-Landrut "Parkur boyunca İstanbul’un tarihi bölgelerini gördük. Öncelikle belediyeyi bu güzel organizasyonu yaptıkları için kutluyorum. Pek çok tarihi binayı görerek bu yarışı gerçekleştiriyorsunuz. Birçok insan ile birlikte koşuyorsunuz. Yağmur da problem teşkil etmedi. Umarım bu yarış birçok şeye ve koşuculara ilham kaynağı olur. Bu koşu etkinliğinin benzer spor etkinliklerine ilham kaynağı olmasını diliyorum. Sonuçta hareket etmek veya koşmak hepimizin sağlığı için gerekli" dedi. Dünyanın en iyi 11 "Gold Label" yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10 kilometre ve 21 kilometre kategorilerinde koşuluyor. Yenikapı Miting Alanı’ndan start alan yarı maratonda koşucular, sahil yolunda Kennedy Caddesi boyunca Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci ışıklar, Eminönü’nden Karaköy istikametine saparak Galata Köprüsü’nü geçti. Köprü bitimindeki ışıklardan "U" dönüşü yapan sporcular, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa Caddesi, Ayvansaray, Haliç Köprüsü’ne varmadan Fatih ilçe sınırından "U" dönüşü yaparak ters istikamette aynı sahil yolunu kullanarak Yenikapı’ya ulaştı. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’na 72 farklı ülkeden yaklaşık 14 bin sporcu katıldı. Elit atlet kategorisinde ise 34 farklı ülkeden 47 erkek, 21 kadın olmak üzere toplam 68 sporcu yarıştı.