GENEL - 15 Kasım 2017 Çarşamba 16:19

Okulda intihar eden kızın babası: ”Ölümünde şaibe var”

A
A
A
Okulda intihar eden kızın babası: ”Ölümünde şaibe var”

Beyoğlu’nda okuduğu lisenin camından atlayarak intihar eden Nazan Köse son yolculuğuna uğurlandı.

Beyoğlu’nda okuduğu lisenin camından atlayarak intihar eden Nazan Köse son yolculuğuna uğurlandı. Baba Aydın Köse, ”Kış vakti camın açık olması, orada her hangi bir nöbetçi öğretmenin olmaması aklıma türlü türlü senaryolar getiriyor. Kızımın ölümünde şaibe var. Ben öyle görüyorum" dedi.


Geçtiğimiz günlerde Beyoğlun Fındıklı Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisi pencereden atlayarak intihar etmişti. Genç kız için bugün Kağıthane’de bulunan Çağlayan Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine genç kızın ailesi başta olmak üzere yakınları ve okul arkadaşları katıldı. Genç kızın tabutunun üzerine kırmızı eşarp örtüldüğü görüldü. Törende taziyeleri kabul eden Köse ailesi gözyaşlarına boğuldu.


Anneanne Aysel Koçan’ın ise, “Ceylanın diye sevdim. Benim ceylan gözlüm diye sevdim ama bundan böyle benim açmamış gülüm olacak” sözleri yürekleri dağladı.



"Kızımın ölümünde şaibe var"


Cenaze töreninde konuşan Baba Aydın Köse,“Buradan bütün savcılıklara ve bütün yetkililere sesleniyorum. Kızımın ölümünde şaibe var. Ben öyle görüyorum. Şuanda nasıl oldu zaten belli değil. Herkes her kafadan bir şey söylüyor. Bir de bu 13 yaşındaki bir kızın resimlerini ve yalan yanlış sağdan soldan duyulma olan haberleri tutup gazetelere veren insanları da kınıyorum. Bunlar içinde yasal işlem yapacağımızı da bilmelerini istiyorum” şeklinde konuştu.



“Kızımın düştüğü yerde kesinlikle ve kesinlikle hiç bir önlem yok”


Kızı Nazan Köse’nin arkadaşlarının emniyette verdiği ifadelerini okurken gözyaşlarına boğulduğunu söyleyen baba Aydın Köse, ”Ben ifadeleri tam olarak okuyamadım. Okuduğum her dakika gözümden yaş geliyor zaten. Anneler, babalar çocuklarına sahip çıkmalı. Okullarına bakmalarını ve nasıl bir okul olduğunu öğrenmeleri lazım. Ben okuluna bakmadım çocuğumun. Okuldaki bütün güvenliklerin tekrardan alınmasını istiyorum. Okul çevresinde hiç bir önlem yok, aşağıda birinci katta demir parmaklıklar var fakat üst katlarda kızımın düştüğü yerde kesinlikle ve kesinlikle hiç bir önlem yok. Camlar açık. Kış vakti camın açık olması, orada her hangi bir nöbetçi öğretmenin olmaması aklıma türlü türlü senaryolar getiriyor, şüpheler getiriyor. Ben kızımın hayatta intihar edeceğine inanmıyorum. Benim kızım aktif bir kızdı, çok akıllı bir kızdı. Annesinin babasının sözünden kolay kolay çıkmazdı. Genelde teşekkür getirmiş olan bir kızdı” diye konuştu.



“Bazı arkadaşları ona atlaması için telkinde bulunduklarını atla atla dediklerini de söylenmekte”


“İçine kapanık bir çocuk değildi” diyen Baba Köse,”Sınıftaki durumlarının ne olduğunu bilmiyorum. Her hangi bir sorunu olduğunda ya bana ya da annesine giderdi. Düştüğü sırda sınıf kalabalıkmış. Orada söylene göre 3 kişi olduklarını söylediler. Fakat daha sonra öğrendiğimde sınıfın kalabalık olduğunu ve herkesin içinde atladığını söylediler. Bazı arkadaşları şunu da söylemektedir; ona atlaması için telkinde bulunduklarını atla atla dedikleri söylenmekte. Arkadaşları böyle söyledi. Ben avukatlarımı devreye soktum gerekli olan şeyler yapılacaktır” dedi.


Genç kızın cenazesi kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.