TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, 26’ncı Kalite Kongresinde yaptığı konuşmada, "Dönüşümün fırsatlarını ve faydalarını kucaklayabilmek için her birimizin öncelikle değişimin kaçınılmaz olduğunu kabullenmemiz gerekiyor" dedi.
Dijital dönüşüme global bakış, değerlenen insani yetenekler, BM (Birleşmiş Milletler) sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve riskleri, Avrupa’nın dönüşen yüzü ve etkileri iş gibi konu başlıklarının ele alınacağı 26’ıncı Kalite Kongresi, İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen törenle başladı. ’Dönüşüme Liderlik’ teması ile başlayan kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştiren KALDER (Türkiye Kalite Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, devrimsel dönüşümün hızla yükseldiğini belirterek, "Zaman, akışkan stratejiler zamanı kesintisiz bir bilgi akışını yönetebilecek şekilde yapılanmak, bildiklerimizi unutarak; yeni bir girişimci gibi, paydaşlarla bir ağ içinde hareket etmeyi öğrenmek zorundayız. Ünlü yazar Noah Harari’nin Sapiens kitabında söylediği gibi ’İnsanlık ciddi bir yol ayrımında’ Bir dizi beklenmedik olay, çok farklı ve istenmeyen potansiyellerin gerçekleşmesinin önünü açabilir. Teknolojinin yükselişi ve dijital dönüşümün baş döndürücü hızı; Endüstri 4.0 olgusunu çok bilinen ve konuşulan bir hale getirdi. Ama bizler konuşurken, bu devrimsel dönüşüm aslında gelişim eğrisinin kırılma noktasına doğru hızla yükseliyor ve insani yeteneklerin yeniden tanımlandığı Endüstri 5.0 yani işbirlikçi endüstri çağının temelleri atılıyor" ifadelerini kullandı.
"Kelebek bir kere kanatlandığı zaman artık bir daha tırtıl haline gelmeyeceği kesin"
"Dönüşümün fırsatlarını ve faydalarını kucaklayabilmek için değişimin kaçınılmaz olduğunu kabullenmemiz gerekiyor" diyen TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik ise, şöyle konuştu: "Bugünlerde dönüşümü hayatın şüphesiz her alanında hissediyoruz. Bu dönüşüme liderlik edecek sizlere de özellikle bu salonda bulunan yöneticilere düşen görev bence çok önemli. Dönüşüm artık hakikaten bütün kapıları çalıyor ve içeri girmeyi bekliyor. Bu dönüşümün en belirleyici faktörü olarak da ortaya çıkan dijital teknolojilerin değişim hızı ise artık linear bir çizgi halinde devam etmiyor gittikçe katlanarak artıyor. Dolayısıyla kapının çalınma şiddeti de inanın aynı oranda fevkalade yüksek. Dönüşümün fırsatlarını ve faydalarını kucaklayabilmek içinse her birimizin öncelikle değişimin kaçınılmaz olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Çünkü kelebek bir kere kanatlandığı zaman artık bir daha tırtıl haline gelmeyeceği kesin".
"İnovatif ve kreatif çözümlerle bu dönüşümü en verimli bir şekilde gerçekleştirmek mümkün"
Dönüşümün en kritik parçalarından bir tanesinin gençler olduğunu vurgulayan Başkan Erol Bilecik, önümüzdeki 10 yıl içerisinde yeni jenerasyonun iş hayatındaki ağırlığını hissedilir derecede ortaya koyacağını belirterek, "Teknolojinin hem bugünü hem de geleceği değerlendirme anlamında insanı bambaşka noktalara getirdiğini hatta götürdüğünü görüyoruz. Özellikle gençler bu dönüşümün en kritik parçası çünkü artık gençlerimiz için ömür boyu aynı işte kalmak, işe ve iş yerine duyulan bağlılık kavramları eski çekiciliğini taşımıyor onlar için. 10 yıl gibi kısa bir süre içerisinde, yapılan hesapların hepsi böyle gösteriyor; yeni jenerasyonun artık iş hayatındaki ağırlığının hissedilir bir şekilde olacağını düşünüyor olmamız gerekir ve böyle düşündüğümüz zaman mevcut bütün iş akış modellerimizi değiştirmemiz de şart. İnovatif ve kreatif çözümlerle bu dönüşümü en verimli bir şekilde gerçekleştirmek mümkün" diye konuştu.
