SAĞLIK - 07 Aralık 2017 Perşembe 11:58

Ortodontik tedaviler sorun olmaktan çıktı

A
A
A
Ortodontik tedaviler sorun olmaktan çıktı

Ortodonti Uzmanı Doç.

Ortodonti Uzmanı Doç.Dr. Ruhi Nalçacı, Ortodontik tedavilerin en önemli dezavantajı olarak düşünülen uzun tedavi süreleri ve diş tellerinin estetik olmayan görünümü sağlık alanındaki teknolojik ilerlemeler sayesinde sorun olmaktan çıktığını söyledi.


Dentomed İmplant ve Estetik Diş Kliniği Ortodonti Uzmanı Doç.Dr. Ruhi Nalçacı, “Ortodontik tedavi olarak da bilinen dişlere takılan teller ile eğri dişlerin düzeltilmesi, son yıllara kadar daha çok çocuklar ve genç bireyler tarafından tercih ediliyordu. Tel tedavisinin belli bir yaşı olduğu, dolayısıyla ortodontik tedavinin geç dönemde yapılmasının pek de mümkün olmadığı genel bir kanıydı” dedi.


Günümüzde bireylerin estetik üzerine olan hassasiyetinin artması ile gülümsemenin dolayısıyla da dişlerin daha çok önem kazandığını ifade eden Doç.Dr. Ruhi Nalçacı, “Sosyal hayatta, özellikle de sosyal medyada gülümsemenin vazgeçilmez hale gelmesi, selfie modasının 7’den 70’e yaygınlaşması- ki güzel bir selfie pozunun vazgeçilmezi gülümsemedir- ortodontiye olan artan talebin sebeplerinden sayılabilir. Aslında bu artışa bir de genel olarak tüm tıbbi yaklaşımların geçirdiği büyük kavramsal devrim açısından da bakmak lazım. Geçtiğimiz yüzyılda tıbbın hedefi hastayı iyileştirmekken, 21. Yüzyılda bu hedef sağlıklıyı geliştirmeye dönüşmüş durumda. Önceki dönemde 40’lı yaşlarını geçirmekte olan bir birey diş doktoruna diş ağrılarını giderme veya eksik dişlerine bağlı çiğneme problemlerine çare bulmak için gelirdi. Günümüzde ise tamamen sağlıklı dişlere sahip erişkin bireyler daha estetik dişler veya kendisini daha çekici gösterecek gülüş tasarımı için kliniğimizi tercih etmekteler. Bu noktada diş telleri ile yapılan düzeltmeler, iyi bir gülüş için vazgeçilmez yöntemler arasındaki yerini çoktan almış durumdadır. Tabij teknolojik ilerlemelerin tel tedavisindeki talep artışına etkisini de yabana atmamalıyız” diye konuştu.



“Teknoloji ile ortodontik tedaviler sorun olmaktan çıktı”


Ortodontik tedavilerin en önemli dezavantajı olarak düşünülen uzun tedavi süreleri ve diş tellerinin estetik olmayan görünümü sağlık alanındaki teknolojik ilerlemeler sayesinde artık sorun olmadığını kaydeden Dr. Nalçacı, “Kullanımı son yıllarda ülkemizde de oldukça yaygınlaşan görünmez diş telleri (Şeffaf Plaklar-İnvisalign), içten takılan diş telleri (Lingual Tedavi) ve şeffaf (Porselen) braketler artık daha çok erişkin bireyin ortodontik tedavileri tercih etmesine neden oluyor. Eskiye oranla çok daha uygun fiyatlara ulaşılan bu tedaviler artık hastaların bütçelerini de zorlamıyor. İmplant veya lamina diş gibi estetik düzeltmeler öncesinde yapılan kısa süreli ortodontik tedaviler ile daha doğal bir gülümsemeye kavuşmak mümkün oluyor. Alt veya üst çenesinde gerilik veya ilerde olma durumu olan, doğuştan veya sonradan travma sonucu alt veya üst çenesinde deformiteye sahip vakalarda plastik cerrahi ile yapılacak düzeltmeler artık tel tedavisi yapılmadan gerçekleştirilmiyor” açıklamalarında bulundu.


Doç.Dr. Ruhi Nalçacı, yakın gelecekte daha da yaygınlaşacak ve ucuzlayacak estetik ve dijital ortodontik uygulamalar sayesinde ortodontik tedaviye olan ilginin daha da artacağını, çocuklardan çok erişkinlerde diş tellerinin görüleceğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.