SPOR - 15 Aralık 2017 Cuma 22:08

Adnan Polat: "Galatasaray’da hırsızlıklar masaya konmadan Galatasaray’ın iyileşeceğine inanmıyorum"

A
A
A
Adnan Polat: "Galatasaray’da hırsızlıklar masaya konmadan Galatasaray’ın iyileşeceğine inanmıyorum"

Galatasaray Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, sarı-kırmızılı kulübün geçmişini anlattı ve bugünkü durumuna değindi.

Galatasaray Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, sarı-kırmızılı kulübün geçmişini anlattı ve bugünkü durumuna değindi. Polat, “Galatasaray’da hırsızlıklar masaya konmadan Galatasaray’ın iyileşeceğine ben inanmıyorum” dedi.


Galatasaray Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, Galatasaraylılar Platformu toplantısında konuştu. Sarı-kırmızılı kulübün mali durumu hakkında konuşan Polat, “Bu gidişle 2021 yılında ancak şunu göreceğiz, Galatasaray’ın elinde gayrimenkul olarak bir şey kalmayacak. Gelirleri sadece stat, yayın ve sponsorluklardan ibaret olacak. Bu da yıllık 80-120 milyon dolar arasında olabilecek. Benim yeteneksizlikten, beceriksizlikten, usulsüzlükten işine son verdiğim adamlara şimdi 20-50 bin lira maaşlar ödeniyor. Galatasaray’da iç barış olmadan, herkese eşit mesafede duran bir tüzük yapılmadan ve Galatasaray’da hırsızlıklar masaya konmadan Galatasaray’ın iyileşeceğine ben inanmıyorum” açıklamasında bulundu.



“Dursun Özbek geldi, konuştuk”


Mevcut başkan Dursun Özbek ile konuştuğunu aktaran Adnan Polat, “Stadın açılında yaşanan olaydan sonra stat elimizden gider endişesi ile imzalar atılıncaya kadar, camianın kongre de dahil hepsini sineye çektik. Tepki Erdoğan Bayraktar’ın konuşmasında Canaydın başkanımızla ilgili ‘acz içinde’ diye başlayan konuşmasına idi. Dursun Özbek geldi, konuştuk, birincisi iç barışı sağla dedim ikincisi bu paraları çalanlar kimse araştır ve koy masanın üzerine dedim. Söz verdi, ama ikisini de yapmadı. Ünal Aysal Galatasaray’ın menkullerini bitirdi. Hesabını soran bir Allah’ın kulu yok” dedi.



“Dursun Özbek bağımsız ve özgür değil”


Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek hakkında ise eski başkan, “Dursun Başkan Galatasaray iç barışı için bir mahkeme kararını okuyamıyorsa, Galatasaray’daki 300 milyon yolsuzluğu çıkıp açıklayamıyorsa, Galatasaray’a gönül verenlere aynı mesafede bir tüzük yapması da mümkün değil. Çünkü hür ve özgür iradesi ile karar verme imkanı kısıtlıdır. Bu yüzden Galatasaray’ın geleceği için çok pozitif düşünemiyorum, sadece üzülüyorum” diye konuştu.



“Galatasaray’ı tanımayan hatta Türkiye’yi tanımayan başkanlar kulübü yönetmeye başlamışlardır”


Galatasaray Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, “Alaylı liseli herkes Galatasaraylıdır. Fakat bir de 8-9 sene önce başlayan bir lisecilik hareketi var. Bunlar kulüp içi pozisyonlara kendi etrafından liseci arkadaşlarını veya yakınlarını getirdiler. Başkanı ve yönetim kurulunun çoğunu kendileri belirliyorlar. Esas aklı başında liseli kulüp üyeleri ve büyük çoğunluk maalesef kulüp ile sadece taraftar olarak ilgileniyor. Bu liseci grup liselilerin yüzde 5’idir. Bunların çoğunluğu maddi veya manevi menfaat için kulüptedirler. Galatasaray onların ekmek teknesidir. Bize yapılanlar, liseciler tarafından örgütlü bir şekilde edep ve etik dışı operasyonlar sonucunda olmuştur. Galatasaray maalesef bu ayıbı silemeyecek. Şimdi bana diyorsunuz ki küsme kırılma. Bu nasıl olabilir. Kırılan bir testi tekrar yapışsa da izleri kalıcıdır. O günden sonra eksen kaymıştır. Galatasaray’ı tanımayan hatta Türkiye’yi tanımayan başkanlar kulübü yönetmeye başlamışlardır. Galatasaray iç barışın olmadığı, küskünler kulübü haline gelmiştir. Bu da lisecilerin işine geldi haliyle. İstedikleri gibi at koşturabilir hale geldiler. Elimde o kongreyi idare eden divan heyet başkanı Türker Aslan’ın o akşam Kongre sonrasında İnan Kıraç’la Akmerkez’de yemek yerken gülerek sohbet ederken resimleri var. En pişman olduğum nedir diye soruyorsanız, Galatasaray’ı tüm borçlardan kurtaracak bir yapılanma içerisindeyken bunu tamamlayamamanın üzüntü” şeklinde konuştu.



“600 milyon dolar buhar oldu, uçtu”


Kulübün eski dönemdeki mali durumu hakkında da konuşan Polat, şunları söyledi:


“Biz ayrıldığımız dönemde bu birleşmiş şirketin değeri 700 milyon civarındaydı. Sonra Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat ve Dursun Özbek dönemlerine bakarsanız 150-160 milyonlar civarındadır. Bize kuruşun hesabını soranlar bir kez olsun 600 milyon dolar nereye uçtu diye sormadılar. 600 milyon dolar yok oldu, buhar oldu gitti.


Zamanında Vakıfbank’tan alınan 40 milyon dolar krediyi ödememişler, hiç ilgilenmemişler bile. Ben Işın Çelebi’den rica ettim. İlgilenebilir misin diye. Borç temerrüte düşmüş 310 milyon dolara çıkmış. Uzun müzakerelerden sonra 310 milyon dolar borcu, 50 milyon dolara indirerek bankayla anlaştık ve 6 sene vadeye yaydık. 2011 yılında ayrıldığım vaki bu borç 15 milyon dolara inmişti. Yüze yakın icra takibiyle karşı karşıya idik. Uçan kuşa borcumuz vardı. Tuvalet kağıtçısı bile bizi icraya vermişti."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı: İlginç diyalog kamerada Aksaray’da polisin uygulama yaptığını fark eden alkollü sürücü uygulama noktasına 60 metre kala araçtan inerek yaya olarak kaçmaya çalışırken polis ve bekçiler tarafından yakalandı. Kaçarken ayakkabısı ayağından çıkan sürücü ile polis arasında ayakkabı imtihanı yaşanırken, polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı. Olay gece yarısı Taşpazar Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ve trafik ekipleri gece yarısı bulvar üzerinde bekçilerle birlikte uygulama yaptı. Uygulama esnasında denetim noktasını fark eden bir sürücü noktaya 60 metre kala 68 ABG 446 plakalı araçtan inerek kaçmak istedi. Bunu fark eden polis ve bekçiler koşarak İ.İ. (46) sürücü kaçamadan yakaladı. İlk önce polis memurlarına basın mensuplarından için, “Çekmesin beni” diye adeta talimat veren alkollü sürücüden ehliyet istendi. Ehliyetini vermek istemeyen sürücü araçtan inip kaçmaya çalışmasına rağmen polis ekiplerine “Arabadan kim aldı beni?” diye sordu. Gazetecilerin “Neden kaçmaya çalıştınız?” sorusuna, “Kardeşim ben bir şey yapmadım, ben sadece evime gidiyorum ama alkollüyüm. Yanlış olmasın ama şu yaptığımız ne?” diye cevap verdi. Ehliyeti istenilen alkollü sürücü “Ayakkabım gelsin vereceğim” diye polis ekiplerine cevap verirken, polis memurunun, “Ayakkabını bizim ekipler mi aldı?” sorusuna ise “Bilmiyorum” cevabını verdi. Ehliyetini vermek istemeyerek zorluk çıkaran sürücü polis ekiplerince güçlükle gözaltına alındı. Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan alkol kontrolünde sürücünün 2.19 promil alkollü olduğu tespit edilirken, kaçmaya çalışması ve polis ekiplerinin kısa süreli kovalamacası dron kamerasına da yansıdı. Hastanedeki kontrollerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilirken ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise polis ekiplerince çekici marifeti ile otoparka çektirildi.
İstanbul Feyyaz Uçar: "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, MKE Ankaragücü maçı ardından kupa hedeflerinde kayıpsız devam ettiklerini dile getirerek, "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş müsabakasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 1-0 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, "Her koltuğu doldurarak maç boyunca destek veren taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Maç öncesi yaptığımızçağırıyı ciddiye aldılar. Beşiktaşlının kötü gün taraftarı olduğunu gösterdiler. Böyle bir galibiyete ihtiyacımızvardı. Önce taraftara sonra emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Ernest Muçi’nin performansı hakkında konuşan Uçar, "Kolay değil. Devre arası yapılan bir transfer, adaptasyonu uzun sürmedi. Bugün solda başladı ortada devam etti. Yetenekli bir oyuncu. Önümüzdeki sezon büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O açıdan kendisinden memnunuz" açıklamalarında bulundu. "Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok" Transfer ve teknik direktör çalışmaları hakkında konuşan Feyyaz Uçar, "Kupa bizim için çok önemli. Görüşmeler mutlaka olacak. Bugünkü maç çok önemliydi. Bu maçtan sonra gelecek sezonun planlamısını yapmak zorundayız. Birçok isim var, hocamız da belli değil. Başkanın çabaları devam ediyor. Bu ayın 23’üne kadar hoca konusunda bir açıklama yapmamamız tebliğ edildi. Buna uymaya çalışacağız. Futbolcu tranfseriyle ilgili çalışmalar devam edecek. Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok. Gelecek hocanın listesinde olur mu bilmiyorum. Bu da olmayacak demek değil. Seneye hedefe oynayacak takım kurmak istiyoruz. Nokta transfer olarak düşünülebilir bu oyuncular" ifadelerini kullandı. Türkiye Kupası final müsabakasını oynayacakları şehrin çok önemli olmadığını dile getiren Uçar, "Vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız. Ülkedeki her stat bizim için uygundur. Hangi statta olursa olsun elimizden geleni yapacağız" diyerek sözlerini tamamladı.