SAĞLIK - 20 Şubat 2018 Salı 14:06

Yaşlılar pilav ve makarnayı çok tüketiyor, kas kayıpları artıyor

A
A
A
Yaşlılar pilav ve makarnayı çok tüketiyor, kas kayıpları artıyor

Pilav ve makarnayı çok tüketen yaşlılarda kas kayıpları da artıyor.

Pilav ve makarnayı çok tüketen yaşlılarda kas kayıpları da artıyor.


Akademik Geriatri Derneği tarafından "Yaşlılarda Beslenme, Geriatrik Bireyleri Bilinçlendirme ve Farkındalık Kampanyası" etkinliklerinin dördüncü durağı İstanbul Sultangazi oldu. Sultangazi Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde, beslenme önerileri, sağlıklı yaşam, kas kaybının önlenmesi gibi önemli başlıklarda sunumlar gerçekleştirildi. Etkinlikle sakinlerden gelen sorular yanıtlandı, bilgilendirici broşür dağıtıldı ve yapbozlar hediye edildi.


"Yeterli Beslen, Sağlıklı Yaşlan" sloganıyla yapılan etkinlikte konuşan Akademik Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Deniz Suna Erdinçler, 65 yaş ve üzerindeki bireyleri sağlıklı beslenme ilkeleri konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Kampanyanın, beslenmede yapılan yanlışlıklar hakkında yaşlı bireyleri uyarmak, gerektiğinde bir hekime başvurmaları konusunda yönlendirmek amacıyla başlatıldığını belirten Erdinçler, "Başarılı yaşlanma ve yaşlıların bağımsız yaşamalarına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Uzun vadede yaşlıları sağlıklı ve üretken olan bir Türk toplumu olabilmeyi umuyoruz" dedi.


Erdinçler, kampanya ile "Yeterli beslenmenin önemini, ileri yaşlarda zayıf olmanın kilolu olmaktan daha iyi olduğunu, bunu sağlarken de proteinden zengin beslenmenin gerekliliğini, mevcut hastalıklarına göre beslenmenin düzenlenmesini ve hekime danışmadan zayıflama diyetlerinin uygulanmamasını" vurgulamak istediklerini belirtti.


"Yaşlılar sağlıklı ve yeterli beslenmiyor"


Yaşlanmayla birlikte hastalık sayısı ve kısıtlılıkların arttığını vurgulayan Erdinçler, "Bunda rol oynayan önemli faktörlerden birisi beslenme. Beslenme, yaşlılarda daha da önemli hale geliyor. Çoğu yaşlı bireyin pilav, makarna gibi besinlerle daha sık beslendiğini, öğün atladıklarını ve günde 2 öğün beslendiklerini görüyoruz, bu da kas kaybına neden olabiliyor” dedi.


Obezitenin 80 yaşın üstüne çıkıldıkça daha az görüldüğünü de söyleyen Erdinçler, yaş ilerledikçe yetersiz beslenmenin arttığına dikkat çekti ve şunları söyledi:


"Yaşlılarımızın çoğunda yeterli ve dengeli beslenme konusunda bilgi eksikliği var. Sadece karınlarının doymuş olmasını bir beslenme olarak düşünüyorlar. Aslında karnı doyurmak değil de yeterli besin öğelerini almak gerekiyor. Bunda da önemli yaşlının, gençlere göre protein ihtiyaçlarının daha fazla artmış olması. Bu kas gücü, fonksiyonellik ve yaşlının bağımsız olabilmesi için çok önemli. Yaşla beraber protein ihtiyacı artıyor ve bu proteinin de her öğün alınması gerekiyor. Sadece bir öğünde alınması kas gelişmesi için yetmiyor. O yüzden de yaşlılar her besini tüketmeli ama gereksiz kalori veren ve besleyici değeri olmayan şeker, un gibi olan şeylerden uzak durmak gerekiyor. Karbonhidratlar beslenmemiz de önemli, öğünlerde ekmek de olmalı ancak tam buğday, çavdar, kepek gibi ekmekler öneriyoruz. Her besin öğesinden protein içeren, yumurta, et, süt gibi besinler alınması gerekiyor. Ancak tabii ki insanlar emekli olduklarında gelir düzeyleri de düşüyor. Bu nedenle sosyal destek yoksa beslenmeyi olumsuz etkiliyor. Bu tür durumlarda olan yaşlılar pilav, makarna gibi kolay tokluk hissi veren besinlerle beslenmeyi tercih ediyor. Bu nedenle yaşlıları hem bilinçlendirmemiz, hem de ekonomik ve sosyal olarak destek olmamız gerekiyor."


Yetersiz beslenen yaşlılarda, kas kütlesinde ve kas gücünde azalma, düşme ve kırık riskinin arttığına değinen Erdinçler, beslenmenin anne karnından başlayarak her dönemde önemli olduğuna dikkati çekti.


Yaşlılığın, 65-74 yaş arası "genç yaşlı", 75-84 yaş arası "orta yaşlı" ve 85 yaş sonrası "ileri yaşlı" olarak sınıflandırıldığını belirten Erdinçler, şöyle devam etti:


"Sınıflamaya göre hastalarımıza yaklaşımımız da farklı. Tabii ki yaş bir kriter değil. Onların fonksiyonelliği, mevcut hastalıkları da göz önüne alınıyor. Türkiye’de yaşlı nüfus gittikçe artıyor. 2000’li yıllarda 65 yaş üstü nüfus yüzde 5,7 iken, 2016 verilerine göre bu rakam yüzde 8,3."


"Kuvvetli el sıkamamak kasta güçsüzlüğün belirtisi"


Yaş aldıkça kilo verilmese dahi kas kaybı olduğunu söyleyen Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gülistan Bahat Öztürk ise, kişinin hareket edebilmesini sağlayan dokunun kas ile kemik olduğunu, bu nedenle de çok önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi:


"Baldır çapını ölçmek bize çok hızlı ve objektif bir fikir verebiliyor. Özellikle sağ baldırımızın en kalın yerinden ölçtüğümüz zaman 31 veya 33 santimetrenin altında olması kas kaybı olduğunu düşündürebiliyor. Kas kütlesi kadar kas fonksiyonu da önemli. Bunu anlamanın yolu ise el sıkışmak. Yeterince kuvvetli el sıkamıyorsa güçsüzleşme var demektir. Yürüme hızı da fikir verebiliyor. Yürürken de yavaş yürüyen, baston ihtiyacı olan yaşlılar da kas işlevselliğini büyük ihtimalle yitirmiş kişiler."


Kas sağlığını korumak için egzersiz yapıldığını da söyleyen Öztürk, yürüyüş gibi egzersizlerin yanı sıra duvarı itmeye çalışmak, su şişesi indirip kaldırmak gibi basit direnç egzersizleri yapılması gerektiğini de açıkladı.


Toplantıda söz alan Akademik Geriatri Derneği Üyesi Doç. Dr. Berrin Karadağ da yaşlı beslenmesine yönelik öneriler sundu. Karadağ, “Yaşlılarda öğün atlanması yetersiz beslenmenin bir göstergesidir. Genellikle sabah kahvaltısı atlanmaktadır. Tüm gece açlık sonrası güne sağlıklı başlayabilmek için mutlaka sabah kahvaltısı yapılmalıdır. Her ana öğünde besin çeşitliliği sağlanarak, ihtiyaç duyulan miktarlarda besin tüketilmelidir. Yine farklı öğünlerde, aynı besin grubundan farklı besinler seçilerek çeşitlilik sağlanmalıdır. Vücudun ihtiyacı olan tüm besin öğelerini tek başına sağlayan bir besin yoktur. Proteinler kaslarımızın yapı taşıdır. Her öğünde protein içeren gıdalardan -et, tavuk, balık, kuru baklagiller, süt ve ürünleri, peynir, yoğurt, kefir, yumurta- tüketilmelidir. Günde 9-10 birim miktarında protein alımı gerekir. Vitaminler, mineraller ve fitokimyasal olarak isimlendirilen ögelerden zengin olan, sebze ve meyvelerin bol ve çeşitli tüketilmesinin kalp hastalıkları, bazı kanser türleri ve insüline bağlı olmayan diyabetten korunmada, etkili olduğu bilinmektedir. Yeterli kalsiyumun alınması kemik mineral kaybını azaltır, kemik sağlığının korunmasında önemli rol oynar. Bu nedenle yaşlılıkta kalsiyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ziraat Türkiye Kupası: Fatih Karagümrük: 0 - Trabzonspor: 4 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ikinci maçında deplasmanda Fatih Karagümrük’ü 4-0 mağlup eden Trabzonspor, finale yükseldi ve Beşiktaş’ın rakibi oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 54. dakikada sağ taraftan Meunier’nin ceza sahası içine yaptığı ortada altıpas içinde Onuachu’nun dokunuşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-1 69. dakikada sağ taraftan çizgiye inen Bardhi’nin ceza sahası içine çevirdiği topa altıpasın gerisinden vuruşunu yapan Fountas meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 0-2 72. dakikada sağ taraftan kullanılan kornere ceza sahası içinde Fountas’ın vuruşunda top Can Keleş’in eline çarptı. Hakem Cihan Aydın penaltı noktasını gösterdi. 73. dakikada penaltıda topun başına geçen Umut Bozok’un sol tarafa yerden vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-3 77. dakikada sağ taraftan Edin Visca’nın ortasında penaltı noktasının gerisinden bekletmeden şutunu çeken Umut Bozok, topu filelere gönderdi. 0-4 Hakemler: Cihan Aydın, Çağlar Uyarcan, Hakan Yemişken Fatih Karagümrük: Emre Bilgin, Nazım Sangare, Salih Dursun, Ceccherini, Emir Tintiş, Rohden (Kourbelis dk. 68), Paoletti, Lasagna (Emre Mor dk. 58), Eysseric (Teklic dk. 75), Mendes (Can Keleş dk. 58), Güven Yalçın (Markao dk. 68) Yedekler: Sirigu, Levent Mercan, Koray Günter, Efecan Mızrakcı, Adnan Uğur Teknik Direktör: Tolunay Kafkas Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswil, Eren Elmalı (Arif Boşluk dk. 75), Berat Özdemir, Visca (Orsic dk. 82), Bardhi (Pepe dk. 82), Umut Güneş, Fountas (Fernandez dk. 75), Onuachu (Umut Bozok dk. 60) Yedekler: Taha Tepe, Rayyan Baniya, Kerem Şen, Göktan Gürpüz, Mehmet Can Aydın Teknik Direktör: Abdullah Avcı Goller: Onuachu (dk. 54), Fountas (dk. 68), Umut Bozok (dk. 73 pen. ve 77) (Trabzonspor) Sarı kart: Paoletti (Fatih Karagümrük)
İstanbul Kızılay’dan 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’nde anlamlı sergi 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü, Kızılay tarafından anlamlı bir sergi ile kutlandı. Karaköy Paket Postanesi’nde açılan “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Kızılay, 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü dolayısıyla “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergi düzenledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TRT’nin katkılarıyla açılan sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Mektuplar Karaköy Paket Postanesi’nde geçtiğimiz günlerde ziyarete açılırken, ‘8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’ nedeniyle Türk Kızılay tarafından sergi alanında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri ile davetliler katıldı. Etkinlikte konuşan Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, “Dünya Kızılay ve Kızılhaç hareketi modern zamanların ilk organize küresel hareketedir. Bu ilk iyilik hareketidir modern zamanlarda. İnsanlığın asırlardır biriktirdiği bu savaşçı ruhuna inat birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelerek, 1.5 asır önce bu gönüllülük hareketini kurdular. Bu hareketin bir diğer özeliği de gönüllülük temeli üzerinde yükselmesidir. Dünyanın farklı coğrafyalarından farklı renklerde, farklı şeylere inanan, farklı dinlere mensup, farklı renklerden birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelmişlerdir bu hareket vesilesiyle. Hareketin kurulmasına, savaş alanında terk edilmiş insanlara ayrım yapmaksızın yardım etme duygusu vesile olmuştur. Sonra bu hareket nerede bir insanı kriz varsa, onun doğurduğu acıları dindirmeyi amaçlayarak bugüne kadar gelmiş, bundan sonra da gidecektir. Bu harekete mensup 191 ülkede birçok iyi insan var. Dünya haritasını önümüze koyup, elimizi nereye dokundurursak biliriz ki orada bu hareketin mensubu gönüllüler, çalışanlar ve onlara destek veren iyi insanlar var. Ülkemiz bu hareketin saygın üyelerinden biridir. Çünkü milletimiz bu harekete güç verir. Bağışçılarımız ve gönüllülerimiz nerede bir insani kriz olsa orada olmamız için bize desteklerini esirgemiyorlar" dedi. Ellialtı, "Bugünün bir başka anlamı da bu mekanda yüzyıllık emanet esir mektuplarını sergiliyor olmamızdır. 1. Dünya Savaşı esnasında düşman ülkelerin eline esir düşüp, ailelerinden haber alamayan, ailelerine haber gönderemeyenler o zamanki Kızılay yani Hilal-i Ahmer Esirler Komisyonuna mektup yazmış, kendi halleri, durumları hakkında bilgi vermiş, ailelerinden bilgi alıp, kendilerine ulaşmalarını istemişlerdir Kızılay’dan. Burada, o günle günümüz arasında ilişki kurmayı sağlıyor bu mektuplar. Çok güzel hikayeler var çok nezih Türkçeyle yazılmış. Bir annenin mektubu var mesela. Oğlunun şurada, şurada esir olduğunu bildiğini ama haber alamadığını ve haber almak istediğini, kendisinden de ona haber ulaştırılmasını istediğini söylüyor. Yine askerlerin mektupları var, nefis bir Türkçeyle yazılmış. O günün ruhunu bugünlere taşıyor adeta. Onlar da yine ailelerinden haber almak, ailelerine haber ulaştırmak adına müracaat etmişler” ifadelerini kullandı.