GENEL - 20 Şubat 2018 Salı 14:24

Bakan Özhaseki, "Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar" adlı panelde konuştu

A
A
A
Bakan Özhaseki, "Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar" adlı panelde konuştu

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, katıldığı "Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar" panelinde Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak kentsel dönüşümün yapılmak zorunda olduğunu söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, katıldığı "Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar" panelinde Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak kentsel dönüşümün yapılmak zorunda olduğunu söyledi. Bakan Özhaseki terör ile ilgili olarak da, "Hamd olsun o tehlike yurt içinde çok az kaldı. Yurt dışında da temizleniyor" dedi.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde düzenlenen “Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar” adlı panele katıldı. Panelde kentsel dönüşüme neden ihtiyaç duyulduğundan bahseden Bakan Özhaseki, terör örgütüne destek veren ülkelere de tepki gösterdi.


Sağlıksız ve kimliksiz kentlerin olduğunu söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Kentsel dönüşümü yapmak zorundayız. Sağlıksız kentlerimiz var. Ne yazık ki üzülerek söylüyoruz kimliksiz kentlerimiz var. Ara ara mevzi mevzi çok güzel örnekler çıksa da, bunlar tamamını kapsamadığı için burada çok olumlu bir cümle kullanamıyoruz. Birincisi deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66’sı birinci derecede ve ikinci derecede deprem kuşağı. Son yüzyıl içerisinde bu ülkede 6 ve üzerinde şiddetli olan deprem sayısı 56. Yani iki seneye bir 6,7 şiddetinde bir depremle karşı karşıyayız. Ölen insan sayımız 83 bin, maddi kaybımız 100 milyar dolar civarında. Bunları bilelim. Hele hele İstanbul’un bir deprem şehri olduğunu da bilmemiz lazım” şeklinde konuştu.


“Karşımızda kocaman bir tehlike var”


Dünyada risk taşıyan şehirlerin içinde İstanbul’un da sayıldığını söyleyen Özhaseki, “Metropol şehirler içerisinde ilk onda dünyada en risk taşıyan şehirler hangisi diye sayıldığında birisi de İstanbul olarak sayılıyor. Özellikle adalar açığındaki fayın kırılması meselesi bütün hocalarımızı meşgul eden bir konu. Benim uzmanlık alanım değil ama onların yazdıklarından, makalelerinden raporlarından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu raporlara baktığımız zaman iki tane konu var. Birincisi diyorlar ki; 2030’a kadar mutlaka bu fay açığa çıkar, bu gaz sıkışması bir gün patlar. Çünkü belli tarihlerde devam eden ve tekrarlayan bir süreç var. Sonra kuzeydoğu Anadolu fay hattının buraya kadar gelip dayandığını hepsi izah ediyorlar. İkincisi de bunun şiddeti 7’den aşağı olmayacak gibi. Böyle olunca karşımızda kocaman bir tehlike var. Bu tehlikeyi görmemezlikten gelebiliriz. Hiç konuşmayabiliriz, birbirimizi böyle korkutmamalıyız. İşte başımıza bir felaket gelince de o zaman kolayca bir yol bulup kader falan diyebiliyoruz. Böyle kadercilik olmaz arkadaşlar. Tevekkül ayrı bir şey, kadere inanç ayrı bir şey ama biliyorsunuz karşıdan da bir felaket kopmuş geliyor. Seyrediyorsunuz tedbir almıyorsunuz sonrada başınıza iş geldi zaman kader diyorsunuz. Böyle şey olmaz bu noktada bizim hazırlıklı olmamız gerek. Bu anlamda bize düşen işler var, vatandaşlara düşen işler var, belediyeye düşen işler var. Herkes bunları yapmak zorunda” dedi.



“Paçavraları da bayrak diye çektiler sonrada meydan okumaya başladılar.“


Terör örgütüne destek veren ülkelere de tepki gösteren Özhaseki, “Son iki, üç yıl içerisine yaşadığımız bir kaç olay var. Birisi PKK belası. 40 yıldır var yeni çıkmış bir şey değil. Güya hak arama mücadelesi gibi Güneydoğu’da başlattıkları olaylarda, oradaki kandırılmış gençlerin eline silah verdiler, paralar verdiler. Onlara her türlü lojistik desteği sağladılar. Dağlarda bizim kendi çocuklarımıza, askerimize, polisimize oradaki sivil vatandaşa silah çekerek artık bağımsızlık ilan etmeye doğru gittiler. Bunlar 2 sene 2.5 sene önce çukurlar kazdı. Silahlı gençler oraya çıktılar öz yönetim ilan ediyoruz dediler. Paçavraları da bayrak diye çektiler sonrada meydan okumaya başladılar. Amaç neydi? Bölmek, parçalamak sonra ülkeden kopmak dışarıdan para verenler böyle istediler” ifadelerini kullandı.


“Tehlike yurt içinde çok az kaldı, yurt dışında da temizleniyor şimdi”


“Tehlike yurt içinde çok az kaldı. yurt dışında da temizleniyor şimdi” diyen Özhaseki, “Aynı oyunu Suriye’de de yaptılar, aynı oyunu Irak’ta da yaptılar. Irak’ta Barzani vasıtası ile öz yönetim ilan etmeye çalıştılar. Suriye’de de belli yerleri işgal ederek orada da kendilerine has bir yönetim tarzı koymaya devam ediyorlar. Bizden de koparacaklar. Bu üç ülkeden sonra İran’dan sonra bir terör devleti kuracaklar. Hamd olsun o tehlike yurt içinde çok az kaldı. Yurt dışında da temizleniyor şimdi” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Özel bireyler ve aileleri kolları sıvadı, serada çilek üretimine başladı Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile özel bireyler ve aileleri serada üretim yaparak hem gelişimlerine katkı sağlayacak hem de maddi gelir elde edecek. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 4 kadın kooperatifinin de paydaş olduğu “Benim Engelim Üretim Yapmama Engel Değil” projesi özel bireyleri üretimle geleceğe hazırlayacak. Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulu, Sarıkonak Kadın Kooperatifi, Dadaylı Üreten Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Hanönü Kadın Girişimi Üretim ve İşleme Kooperatifi ile Devrekani Kadın Girişimciler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin paydaş olarak yer aldığı proje ile kırsal alanda yaşayan özel bireyler ve ailelerinin üretim yapmasını sağlayacak. Proje ile 2 yıl içerisinde, Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulunda eğitim gören 10 özel birey ve ailesine, 200’er metrekare çilek bahçesi tahsis edilecek. Proje sayesinde gelir elde edecek olan özel bireyler ile ailelerinin tarımsal üretim içerisinde yer almaları sağlanacak. Bu çerçevede Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Okulunun “Benim Bahçem Benim Dünyam” eTwinning projesinin yürütülmesi amacıyla kadın çiftçi Lemiye Budak’ın bahçesinde sera kurulumu gerçekleştirildi. Hazırlanan serada özel bireyler ve aileleri ilk çileklerini ekti. Düzenlenen programa Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu ile özel bireyler ve aileleri katıldı. “Gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje” Programda konuşan Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Yaptığımız proje özel birey ve aileleri için geliştirilmiş bir proje. Geçen sene bunu bakanlığımıza teklif ettiğimde olumlu bir şekilde karşılanmıştı. Projemiz kabul edilmişti ve bu yıl, geçen yıl yaptığımız serada hem çilek bahçesi, çilek fidesi dikimiyle de bu projenin başlangıcı için adım attık. Proje ile özel birey ve ailelerinin gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje. Çünkü okul hayatından sonra bu bireylerimiz genellikle aileleri ile özelikle anneleri ile beraber hayatlarını sürdürüyorlar. Biz de buna bir nefes olsun diye yaptı. Toprağın içinde, üretimde birlikte olurlarsa, tarımla ilgili meşakkatli olurlarsa kendilerini hem geliştirme hem de toprağın vermiş olduğu pozitif enerjiyi özel hayatlarına aktarma adına bu proje geliştirildi” dedi. “Bir takım etkinliklerle istihdamını destekleyici projeyi gerçekleştiriyoruz” Seranın öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerine ve istihdamına katkı sağlayacağını ifade eden Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş de, “Kıymetli gençlerimizin 21. yüzyıl becerileri ile donatılmasını önemsiyoruz. Bunun yanında özel bireylerimizin hem becerilerinin artırılması hem de ilerde istihdamla ilişkilendirilmesi için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün de yine özel birey öğrencilerimizin becerilerini artırabileceği, hoşça vakit geçirebileceği, ileriye yönelik tarımsal faaliyetlerde gelir getirici birtakım etkinliklerle istihdamını destekleyici bir projeyi de gerçekleştiriyoruz. Birçok paydaşımız var. Öncelikle Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bizi projeye dahil ettikleri için çok teşekkür ediyoruz. Velilerimiz, öğrencilerimizin hem becerilerinin geliştirilmesine hem de birlikte bu tarım faaliyetlerini yaparak daha güzel işler yapmış olacaklar. Aynı zamanda da öğrencilerimiz gelecekte bu tür faaliyetleri daha çok çeşitlendirerek istihdama ve üretime yönelik bir çığır açmış olacaklar. Bu projenin hayata geçirilmesinde kooperatiflerimize, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğümüze ve burada tüm herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Eğitim, çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur” Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça ise, “Yürüyeceğimiz yolun felsefesini yaptığımız projeler belirler. Farklı ihtiyaçlarımız var. Hayata hazırlanma adına bu çok kıymetli bir süreç. Dolayısıyla eğitim dediğimiz şey çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur. Özel çocukların, özel ihtiyaçları var. Ama birbirimize benzer yaşantılarımız var. Bir şey anlamak için size benzeyen yanlarımıza bakarak görürseniz daha doğru anlarsınız. Daha iyi tanırsınız” şeklinde konuştu. “Bu proje çerçevesinde bu çocuklara farklı eğitimlerde düzenliyoruz” Çocukları sosyal yaşama kazandırmada aktivitelerin önemli olduğunu belirten Sosyolog Aysu Köserecep, “En çok sıkıntıyı anneler çekiyor. Annelerin hayatlarını rahatlatırsak onlara ufak bir iş yapabilirsek çocuklarda ferahlayacak yüzden biz 10 tane ailemize çilek bahçesi tesis edeceğiz. Ancak bu sadece fiziksel boyut. Amacımız sosyal sorumluluk. Biz çocuklarımızı insanlarla kaynaştırıp, toplum içine çıkarmak, ‘ben de varım’ diyebilmelerini sağlamak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki her biri birer denizyıldızı. Biz bir taneyi alıp hayatlarını kurtarırsak ne mutlu. Hepimiz aynı Ülkenin evlatlarıyız. Sadece isimlerimiz farklı. Farklı olduğumuz için zenginiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından verilen eğitim sonrasında, özel bireyler ve aileleriyle birlikte seraya çilek fidesi dikildi.
Aksaray Aksaray’da Atatürk Bulvarına yaya üst geçidi çalışmaları başladı Aksaray Belediyesi tarafından şehrin en işlek caddelerinden biri olan Atatürk Bulvarına yapılacak olan üst geçidin çalışmaları başladı. Aksaray Belediyesi, Atatürk Bulvarı üzerindeki AVM ve iş merkezleri önünde yaşanan yoğunluğu göz önünde bulundurarak yeni bir yaya üst geçit projesini planladı. Atatürk Bulvarı ve Ereğlikapı Mahallesi arasında yaya ulaşımını kolaylaştıracak ve güvenli hale getirecek olan yaya üst geçidi iki adet taşıyıcı kolon üzerine inşa edilecek. Yaya üst geçidi projesinin yapılacağı alanda ilerleyen yıllarda sorun olmaması için altyapı çalışmaları başlatıldı. Yaya üst geçidinin yapılmaya başlaması ile oluşabilecek sorunların önüne geçilmesi için bölgenin altyapısı inşaat öncesinde taşınıyor. Yaşlı, engelli ve yürüme zorluğu yaşayan vatandaşlar için de detayların düşünüldüğü yaya üst geçit projesinde asansör ve yürüyen merdivenler yer alacak. Yaya üst geçidinin en kısa zamanda tamamlanarak hizmete açılması bekleniyor. Halkın talep ve önerileri doğrultusunda planladıkları projeleri yeni dönemde de tek tek hayata geçireceklerini belirten Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Şehrimiz Orta Anadolu’da en hızlı gelişen ve büyüyen şehirler arasında yer alıyor. Bu hızlı büyüme ile sürekli yeni ihtiyaçlar yeni yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Biz de bu büyüme hızına katkı sağlamak ve şehrimizin ihtiyaçlarını gidermek için sürekli yenilikçi, çağın şartlarına uygun projeler planlıyoruz. Bu projelerimizden biri olan yaya üst geçit projesi için geçtiğimiz günlerde planlamalarımızı yaparak ihale sürecimizi tamamlamıştık. Bugün de inşaat çalışmalarına başladık. İnşallah planladığımız tarihler arasında inşaatımızı tamamlayarak burayı halkımızın hizmetine sunacağız. Yaya üst geçidi projemiz sayesinde hem halkımız güvenle ulaşım sağlayacak hem de trafik yoğunluklarının önüne geçilmiş olunacak. Bölge esnafımız için ve halkımız için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Kastamonu Özel bireyler ve aileleri kolları sıvadı, serada çilek üretimine başladı Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile özel bireyler ve aileleri serada üretim yaparak hem gelişimlerine katkı sağlayacak hem de maddi gelir elde edecek. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 4 kadın kooperatifinin de paydaş olduğu “Benim Engelim Üretim Yapmama Engel Değil” projesi özel bireyleri üretimle geleceğe hazırlayacak. Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulu, Sarıkonak Kadın Kooperatifi, Dadaylı Üreten Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Hanönü Kadın Girişimi Üretim ve İşleme Kooperatifi ile Devrekani Kadın Girişimciler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin paydaş olarak yer aldığı proje ile kırsal alanda yaşayan özel bireyler ve ailelerinin üretim yapmasını sağlayacak. Proje ile 2 yıl içerisinde, Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulunda eğitim gören 10 özel birey ve ailesine, 200’er metrekare çilek bahçesi tahsis edilecek. Proje sayesinde gelir elde edecek olan özel bireyler ile ailelerinin tarımsal üretim içerisinde yer almaları sağlanacak. Bu çerçevede Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Okulunun “Benim Bahçem Benim Dünyam” eTwinning projesinin yürütülmesi amacıyla kadın çiftçi Lemiye Budak’ın bahçesinde sera kurulumu gerçekleştirildi. Hazırlanan serada özel bireyler ve aileleri ilk çileklerini ekti. Düzenlenen programa Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu ile özel bireyler ve aileleri katıldı. “Gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje” Programda konuşan Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Yaptığımız proje özel birey ve aileleri için geliştirilmiş bir proje. Geçen sene bunu bakanlığımıza teklif ettiğimde olumlu bir şekilde karşılanmıştı. Projemiz kabul edilmişti ve bu yıl, geçen yıl yaptığımız serada hem çilek bahçesi, çilek fidesi dikimiyle de bu projenin başlangıcı için adım attık. Proje ile özel birey ve ailelerinin gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje. Çünkü okul hayatından sonra bu bireylerimiz genellikle aileleri ile özelikle anneleri ile beraber hayatlarını sürdürüyorlar. Biz de buna bir nefes olsun diye yaptı. Toprağın içinde, üretimde birlikte olurlarsa, tarımla ilgili meşakkatli olurlarsa kendilerini hem geliştirme hem de toprağın vermiş olduğu pozitif enerjiyi özel hayatlarına aktarma adına bu proje geliştirildi” dedi. “Bir takım etkinliklerle istihdamını destekleyici projeyi gerçekleştiriyoruz” Seranın öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerine ve istihdamına katkı sağlayacağını ifade eden Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş de, “Kıymetli gençlerimizin 21. yüzyıl becerileri ile donatılmasını önemsiyoruz. Bunun yanında özel bireylerimizin hem becerilerinin artırılması hem de ilerde istihdamla ilişkilendirilmesi için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün de yine özel birey öğrencilerimizin becerilerini artırabileceği, hoşça vakit geçirebileceği, ileriye yönelik tarımsal faaliyetlerde gelir getirici birtakım etkinliklerle istihdamını destekleyici bir projeyi de gerçekleştiriyoruz. Birçok paydaşımız var. Öncelikle Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bizi projeye dahil ettikleri için çok teşekkür ediyoruz. Velilerimiz, öğrencilerimizin hem becerilerinin geliştirilmesine hem de birlikte bu tarım faaliyetlerini yaparak daha güzel işler yapmış olacaklar. Aynı zamanda da öğrencilerimiz gelecekte bu tür faaliyetleri daha çok çeşitlendirerek istihdama ve üretime yönelik bir çığır açmış olacaklar. Bu projenin hayata geçirilmesinde kooperatiflerimize, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğümüze ve burada tüm herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Eğitim, çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur” Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça ise, “Yürüyeceğimiz yolun felsefesini yaptığımız projeler belirler. Farklı ihtiyaçlarımız var. Hayata hazırlanma adına bu çok kıymetli bir süreç. Dolayısıyla eğitim dediğimiz şey çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur. Özel çocukların, özel ihtiyaçları var. Ama birbirimize benzer yaşantılarımız var. Bir şey anlamak için size benzeyen yanlarımıza bakarak görürseniz daha doğru anlarsınız. Daha iyi tanırsınız” şeklinde konuştu. “Bu proje çerçevesinde bu çocuklara farklı eğitimlerde düzenliyoruz” Çocukları sosyal yaşama kazandırmada aktivitelerin önemli olduğunu belirten Sosyolog Aysu Köserecep, “En çok sıkıntıyı anneler çekiyor. Annelerin hayatlarını rahatlatırsak onlara ufak bir iş yapabilirsek çocuklarda ferahlayacak yüzden biz 10 tane ailemize çilek bahçesi tesis edeceğiz. Ancak bu sadece fiziksel boyut. Amacımız sosyal sorumluluk. Biz çocuklarımızı insanlarla kaynaştırıp, toplum içine çıkarmak, ‘ben de varım’ diyebilmelerini sağlamak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki her biri birer denizyıldızı. Biz bir taneyi alıp hayatlarını kurtarırsak ne mutlu. Hepimiz aynı Ülkenin evlatlarıyız. Sadece isimlerimiz farklı. Farklı olduğumuz için zenginiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından verilen eğitim sonrasında, özel bireyler ve aileleriyle birlikte seraya çilek fidesi dikildi.