SAĞLIK - 07 Mart 2018 Çarşamba 14:45

Orta kulak problemlerinde östaki balon tuboplasti ameliyatı

A
A
A
Orta kulak problemlerinde östaki balon tuboplasti ameliyatı

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof.

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Batman, yaşanan orta kulak problemlerinde östaki balon tuboplasti ameliyatı ile tedavi edildiğini söyledi.



Academic Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Batman, orta kulak problemlerinde gerçekleştirilen Balon Tuboplasti ameliyatıyla hastaların sağlığına kavuştuğunu ifade etti.



Prof. Dr. Çağlar Batman, östaki borusunun fonksiyonlarından bahsederek, “ÖstakiBorusu - Eustachian Tube adı verilen kanal, kulak zarının arkasında bulunan ve normal şartlarda hava ile dolu olan orta kulak boşluğunun burnun en arka kısmındaki geniz bölgesi ile bağlantısını sağlamaktadır. Doğal pozisyonunda içinden hava ya da sıvı geçişi olmayacak şekilde daralmış olarak duran kanal, çevresindeki kasların yutkunma hareketi sırasında kasılması ile açılarak orta kulak ve geniz arasında hava geçişini sağlar. Östaki borusunun en önemli fonksiyonları orta kulak basıncının dış ortam basıncı ile dengelenmesini ve orta kulakta biriken salgıların boşalmasını sağlamak, orta kulağı geniz tarafından gelen enfeksiyon ve salgılardan korumaktır” diye konuştu.



Östaki kanalının tıkanma sebepleri


Östaki kanalının tıkanma sebeplerine de değinen Çağlar Batman, “Östaki kanalının tıkanma şeklindeki fonksiyon bozuklukları geniz bölgesini tutan üst solunum yolu enfeksiyonlarına, alerjik reaksiyonlara, sinüsen feksiyonlarına, cerrahi travmalara ya da özellikle geniz bölgesindeki tümör ve kitlelere bağlı olarak oluşabildiği gibi herhangi bir neden olmadan anatomik yapısal özelliklere bağlı olarak da izlenebilmektedir” dedi.



“Balon Tuboplasti ameliyatında hastalar aynı gün taburcu ediliyor”


Prof. Dr. Çağlar Batman, Balon ile östaki borusu genişletilmesi ameliyatının, ameliyat kesisi olmadan yapıldığını ve hastaların uygulama sonrasında aynı gün taburcu edildiğini belirtti. Batman, şu ifadeleri kullandı: “Balon Tuboplasti, östaki borusu disfonksiyon bozukluğunun giderilmesine yönelik yeni bir tedavi yöntemidir. Bu işlem esnasında ameliyat kesisi yapılmaz ve genelde, uygulama sonrası hastalar aynı gün taburcu edilir. Kısa etkili anestezi altında, balon, hastanın Östaki tüpünü genişletmek için kullanılır. Bunu yapmak için, cerrah burun yoluyla ve östaki tüpünün kıkırdak parçasına bir balon kateter yerleştirir. Balon daha sonra, iki dakikalık bir sure içinde 10 bar basınç oluşturmak için şişirilir ve işlem sonucunda tüpteki daralma genişler. Daha sonra balon çıkartılır. Bu genişletme, normal hava değişimi ve basınç dengelemeyi gerçekleştirerek uygun tüp fonksiyonlarının geri gelmesini sağlar. Bu tedavi yönteminin hasta için uygun olup olmadığına karar verecek olan KBB uzmanıdır”.



Çocuklarda orta kulak problemlerinde östaki tüpüne balon uygulanması


Günümüzde çocuklarda üst solunum yolu problemlerinin arttığını ve bu durumun ikincil orta kulak sorunlarına sebep olduğunu belirten KBB Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Batman, “Orta kulakta sıvı oluşması, tekrarlayan orta kulak problemleri, kulak zarına tüp takılmasını gerektirmekte, hatta bazen bu uygulamanın ikinci bir kez yapılması ihtiyacı oluşmaktadır. Tedavinin yeterli olmadığı durumda kulak zarında çökme, incelme, orta kulağa yapışma ve ileri yaşlarda, orta kulak kireçlenmesi, kalıcı işitme azalması ve müzmin orta kulak problemleri gelişmektedir.


Günümüzde, tüm bu problemleri östaki tüpüne balon uygulaması ile aşıyoruz. Yaptığımız çalışmada 4 yaş üstü tüm çocuklarda yüzde 100 başarı elde etmiş durumdayız. İşlem genel anestezi altında burundan endoskopik yöntemle yapılmakta, işlemin etkinliği kulak yolundan başka bir endoskopik kamera ile takip edilerek kaydedilmektedir. İşlem sonunda östaki tüpüne konulan balon alınarak tedaviye son verilmektedir. Operasyon sonrası kulak koruma gerekmemekte olup problem sona erdirilmektedir”. ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Prof. Dr. Nafiz Maden: “Rize Çayeli’nde günlük 1 ton petrol denize sızmaya devam ediyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Sinop, Trabzon ve Rize’de petrol bulunabilecek alanlarda çalışma yapılması için takvim hazırlandığına dair açıklamalarını değerlendiren Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, “Petrol sızıntısını seçim vaadi olarak görenler yanıldı, Rize’de günde 1 ton petrol denize sızıyor” dedi. Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tarafından Sinop, Trabzon ve Rize açıklarında petrol olduğu düşünülen alanlarda çalışma yapılması için bir takvim oluşturulduğu açıklamalarının ardından değerlendirmelerde bulundu. Bölgede yaptıkları çalışmalarda bu sızıntıları ve bölgenin potansiyel petrol ve doğalgaz rezervlerini ortaya koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Maden, bu haberleri seçim vaadi olarak değerlendirenlerin yanıldıklarını söyledi. Bölgede yapılacak çalışmaları olumlu ama geç kalınmış bir işlem olduğunu ifade eden Prof. Dr. Maden, bölgede 1900’lü yılların başından itibaren çalışmaların yürütüldüğünü belirtti. Ayrıca Rize’nin Çayeli açıklarındaki petrol sızıntısının günlük 1 tona ulaştığının altını çizen Prof. Dr. Maden, sondaj yapılacak alanlardan petrol çıkacağına inancının tam olduğunu kaydetti. "Petrol haberlerini herkes seçim yatırımı olarak gördü, seçim bitti ama petrol denize sızmaya devam ediyor" Prof. Dr. Nafiz Maden, “Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz’de 3 noktada sondaja başlanacağını duyurdu. Biz bunu destekliyoruz ancak geç kalınmış bir adım olarak görüyoruz. Çünkü geçtiğimiz yıllarda Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi Trabzon’a gelmişti ve çıkan haberlerde petrol aranacağına dair beyanlarda bulunmuştu. 2024 yılında ise gemi Sinop açıklarında sismik araştırma yapmış ve bu da Rize halkında bir umutsuzluğa neden olmuştu. Ancak kendilerine tavsiyem şudur ki hiç umutsuzluğa kapılmasınlar, TPAO Genel Müdürü Rize Çayeli’ne gelecektir. Ardından bakanımız Rize Çayeli’ne gelecektir hiç endişeniz olmasın. Kendilerinin yaptığı bu çalışmayı çok olumlu buluyorum. Geçtiğimiz yıllarda hem batı hem doğu Karadeniz’de yaptığımız çalışmalarda Karadeniz’in özellikle zengin doğalgaz ve petrol rezervlerinin olduğunu ortaya koymuştuk. Bunu uydu verileriyle ortaya koyduk. Rize Çayeli açıklarındaki petrol sızıntısının günde 1 ton Rize’ye sızdığından bahsetmiştik. Bizim bu söylemimize kimse inanmadı, hatta bazı Rizeliler de bana inanmamıştı, bunun bir seçim yatırımı olarak seçim öncesinde sızdığını söylemişlerdi ancak seçim oldu bitti herkes aldı alacağını şimdi o petrol sızıntısı hala devam ediyor” diye konuştu. “Karadeniz artık hamsi ve balığın olduğu bir yer değil, petrolün de çıktığı bir deniz olsun” Bölgede 1900’lü yılların başından bu yana petrol ve doğalgaz ile ilgili çalışmaların yürütüldüğünü dile getiren Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sadece Rize Çayeli’nde günde 1 ton sızmıyor, ayrıca Ünye açıklarındaki petrol sızıntısı da sızmaya devam ediyor, burada seçimlerle alakalı bir durum yok. Bunlar sadece bizim söylemimiz değil geçmişte de bu tür araştırmaların olduğuna yönelik elimizde gazete arşivleri var. Bu sızıntıların doğal kökenli olduğu biliniyor. Bu nedenle Barbaros Hayrettin Paşa Gemisinin Doğu Karadeniz’e gelerek daha önce yapılan sismik çalışmaların yeni bir anlayışla birlikte değerlendirilerek, petrolün bulunduğu rezervin tespit edilip sondajlarla çıkarılması gerekiyor. Geçmişte yapılan yine bir haber var Ali ve Hüseyin Karahan isimli Rize Çayeli’ndeki vatandaşlarımızın söylediği şöyle bir söylem var. Karadeniz artık hamsi ve balığın olduğu bir yer değil petrolün de çıktığı bir deniz olsun diye söylemleri var biz bu söylemi tekrar ediyoruz. Bakanımıza, TPAO Genel Müdürüne ve Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz. Rize Çayeli’nde petrol sızıntısı var hatta Sürmene’den Hopa’ya kadar olan bölge petrol açısından uygun rezervlere sahip bu bölgelerin araştırılıp uygun alana sondaj yapılırsa petrol çıkacağına gönülden inanıyorum.”
İstanbul Sultangazi’de oyun konsolu hırsızlığı kamerada: "Arabamı çekip geleceğim" diyerek kaçtı Sultangazi’de bir oyun salonuna müşteri kılığında giren şüpheli, işyeri sahibinin dalgınlığından yararlanıp 3 bin 500 lira değerindeki oyun konsolunu çaldı. Telefon ile konuşuyor gibi yapan hırsız, daha sonra ise "aracımı çekip geleceğim" diyerek hızla işyerinden uzaklaştı. Olay anı ise işyerine ait güvenlik kamerasına yansıdı. Olay dün saat 12.00 sıralarında Cebeci Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, müşteri kılığında oyun salonuna gelen şüpheli, önce içeride dolanmaya başladı. Ardından ise işyeri sahibinin misafiri ile ilgilenmesini fırsat bilerek, farklı bir masada bulunan oyun konsolunu çalıp, montunun cebine sakladı. Daha sonra ise telefonla görüşüyormuş gibi yapan şüpheli, "aracımı çekip geleceğim" diyerek hızla kaçtı. Yaşanan olayı anlatan işyeri sahibi İsmail Çarkı, "Sabah dükkanımı açtım ve temizlik yaptım. Misafirim gelmişti mutfakta ona kahve yapıyordum. O sırada arkadaş geldi ve oyun oynamak istediğini söyledi. Masayı açtım daha sonra lavaboyu sordu gösterdim. Ben tekrar mutfağa misafirim ile ilgilenmek için geçtiğimde lavabodan çıkıyor, kolonun arkasından bana bakıyor. Daha sonra ise oyun oynamaya oturur gibi yapıp koşarak geliyor ve buradan konsolu alıyor montunun cebine koyuyor. Sonra telefon ile görüşüyor gibi yapıyor, daha sonra ise aracını olduğu yerden çekmesi gerektiğini ve tekrar geri geleceğini söyleyip çıktı ve gitti. Bende o ara fark etmedim misafirim olduğu için. Sonradan fark ettim ve kameraya baktım. 3 bin 500 TL civarında maddi değeri var" dedi. Olay anı kamerada Oyun salonuna müşteri kılığında giren şahıs 3 bin 500 TL değerindeki oyun konsolunu çalarken, o anlar işyerine ait güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde oyun salonuna gelen hırsızın, işyeri sahibinin dalgınlığından yararlanıp konsolu alıp montunun cebine sakladığı, ardından ise telefonla görüşüyormuş gibi yaparak, aracını çekme bahanesi ile hızla işyerinden ayrıldığı görülüyor.
Sivas İlk yerli ve milli motor bloğu bu müzede sergileniyor Sivas’ın tarihî mirasını ve endüstriyel geçmişini keşfetmek isteyenler için TÜRASAŞ Müzesi, bir zaman makinesi gibi işlev görüyor. 1939 yılında kurulan TÜRASAŞ, günümüze kadar uzanan zengin tarihini, ziyaretçilerine görsel bir şölenle sunuyor. Sivas kent merkezinde bulunan Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi (TÜRASAŞ), buharlı lokomotiflerin ve yük vagonlarının bakım ve onarım işlerinin yapılması amacıyla kuruldu. 1939 yılında Cer Atölyesi ismiyle kurulan fabrika bugün TÜRASAŞ ismiyle hizmet veriyor. Fabrika içerisinde kurulan müze ise demiryolu geçmişine adeta ışık tutuyor. Kurulduğu günden bugüne kadar üretilen yaklaşık 3 bin parça müzede sergileniyor. Devrim otomobilin motor kalıbı olmak üzere vagon prototip maketlerden en küçük vagon parçalarına kadar yaklaşık 3 bin antika parça ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. “Devrim otomobilin motor kalıbı da sergileniyor” TÜRASAŞ Sivas Bölge Müdürü Atanur Karadağ, müzenin halka açık olduğunu söyleyerek, “Eğitim kısmında çırak okulunun kullandığı bando takımı var burada. Eskişehir’de üretilen devrim arabasının motor blok modeline varana kadar burada parçaları sergilemekteyiz. Müzemiz halka açık. Mesai saatleri içerisinde talep eden herkes gezebilir. Bu parçaları görebilir. En değerli parça bence devrim arabasının motoru. Çünkü bir tarihe tanıklık ediyor. O zaman çekilen filmde de bahsediyorlar. Devrim arabasının motor bloku defalarca dökülüyor çatlıyor, sorun çıkıyor. En son orada deniyor ki Sivas’ta cer atölyesi dökümhanesinde bir usta var ancak o usta bunu yapar diyorlar. Sivas cer atölyesi dökümhanesinde döktürülen parçayla devrim arabasının motorunda muvaffak oluyorlar. Bu çok önemli bizim için. Bunun dışında aslında bana sorarsanız her bir parçası önemli. Ben 1985 yılında çırak okuluna girdim. Baktığınız zaman aslında ben de müzenin bir parçasıyım. Çeşitli ürünler, yaptığımız vagonların maketleri burada sergileniyor. Açılışa dair fotoğraflar, anı defteri. Her şey burada mevcut. Sinemamızın film makinesi hepsini burada sergiliyoruz” dedi.