GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 09:47

Medya ve kadın konuşuldu

A
A
A
Medya ve kadın konuşuldu

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında ‘Medya ve Kadın’ konulu söyleşi düzenlendi.

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında ‘Medya ve Kadın’ konulu söyleşi düzenlendi.


GAÜ Milenyum Senato Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşide Kıbrıs’ın önde gelen, mektepli ilk kadın gazetecilerinden TAK (Türk Ajansı Kıbrıs) Emekli Müdürü Perihan Aziz konuşmacı olarak yer aldı. GAÜ Rektörü Prof. Dr. Kutsal Öztürk, akademisyenler ve öğrencilerin katılımı ile gerçekleşen söyleşide, tarihsel süreç içerisinde Kıbrıs Türk medyasında kadının rolü, kadına bakış açısı, medya sektöründeki kadın istihdamının yetersizliği, kadının medyada eksik temsili ya da belirli roller içinde sunulması konuları değerlendirildi.


GAÜ Medya Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen, öğretim üyeleri ve öğrencilerin yoğun katılımda bulunduğu söyleşide konuşma yapan GAÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümmü Altan Bayraktar, “Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. Din, dil, sınıf, kültür, eğitim v.s. diye ayırt etmeden tüm kadınların hem kendi aralarında eşit, hem erkeklerle eşit görülmeleri gerektiğini bizlere anlatan, hatırlatan sembolik ve evrensel gün. Bu vesileyle başka kadınları hatırlamak, onları anmak, anlamak ve anlatmak çok önemli. Hem şahsen tanıdığımız hem de hiç görmediğimiz, tanımadığımız kadınları. Onların şartlarını düşünmek ve nerelerde nasıl zorlandıklarını anlamaya gayret etmek çok önemli. Çünkü kadınlar ayrımcılığa uğruyor, eşit işe eşit ücret almıyor, kadının erkekten noksan olduğu zannediliyor. Erkek kadının üzerinde egemenlik kurmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan Kadınlar Günü içi boş bir gül ve çikolata dağıtma günü değildir. Tarihsel olarak çıkışı çok anlamlıdır ve daha insancıl, daha eşitlikçi, barışçıl ve huzurlu bir dünyaya davet eder. Ama bizler sembolik önem taşıyan bu günün içini çok boşalttık. Yapılan etkinlikler bu anlamda çok önemlidir” dedi.


Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak konuşmasına başlayan GAÜ Rektörü Prof. Dr. Kutsal Öztürk, “Kadınlarımız baştacımızdır. Kadınlarımız üretkendir. Kadınlarımızla her başarılı işte beraberiz. Kadınlarımızın, erkeklerden hiçbir şekilde aşağı kalmayan, hatta onların üstüne çıkan çalışmaları vardır. Onlara saygı duymamak imkansızdır” İfadelerini kullandı.


Tarihsel süreçte Kıbrıs Türk medyasının geçirdiği gelişim aşamaları ve süreçlerinde kadının yeri, ilk kadın gazeteciler, kadın gazeteci olmanın zorlukları ve günümüzde kadının medyadaki yeri konularında çok önemli bilgiler veren TAK Emekli Müdürü Perihan Aziz, “Keşke kadınlar gününü kutlamak zorunda, bu farkındalığı bildirmek zorunda kalmasaydık. Keşke en başından hepimiz, kadın erkek toplumun bütün bireyleri eşit olsaydık. Bir hayat yarışının startına aynı noktadan başlasaydık da böyle özel günleri yaşamasaydık. Ne yazık ki buna bir ihtiyaç doğdu. Kadın toplum içinde gerilerde kaldı, bırakıldı. Belirli roller yüklendi, görevleri çok ağır olmasına rağmen genellikle perde gerisinde tutuldu, gereken değer verilmedi. Kadın olarak hem dünyada hem ülkemizde haklarımız için medeni şekilde, demokratik yollarla savaşımımızı vereceğiz ve inşallah bir gün hepimiz eşit olacağız’ diye konuştu.


Aziz, kadın gazeteci olmanın zorlukları ile ilgili yaptığı değerlendirmelerde, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne bağlı Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun olduktan sonra Ada’ya döndüğünde iş başvuruları sırasında ‘Siz kadınsınız. Bu işi yapamazsınız. Gazetecilik kadın mesleği değildir’ gibi cevaplarla karşılaştıklarını, ancak yılmadıklarını, çok çalışarak, üreterek, erkek muhabir arkadaşlarının gece nöbetlerine girmeyi reddederken tüm gece nöbetlerini üstlenerek, meclislerde sabahlayarak, sokaklarda eylemlere katılarak zaman süreci içinde kendilerini alanda kabul ettirdiklerini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Mercedes-Benz’in 210 milyon TL’lik yatırım yaptığı yeni Parça Lojistik Merkezi açıldı Mercedes-Benz Otomotiv tarafından kurulan yeni Parça Lojistik Merkezi’nden tüm Türkiye’deki acentelere parça tedariği sağlanacak. Marka için özel olarak geliştirilen ve dünyada 3’üncü olarak Gebze’de kullanılan ambar yönetim sistemi müşteri odaklılığı ile lojistik verimliliğini artırıyor, hata oranını en aza indiriyor. Mercedes-Benz Otomotiv, Gebze’de kurduğu ve tüm Türkiye’deki acentelere parça tedariği sağlayacağı yeni Parça Lojistik Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. 15 bin metrekare kapalı depolama alanına ve 7 bin metrekare daha büyümeye imkân verecek opsiyonlu alana sahip merkez, müşteri odaklılığı, sürdürülebilirlik yatırımları ve lojistik verimliliği ile fark oluşturuyor. Şirketin kendi elektriğini kendisi üretecek yeni lojistik merkezi sayesinde Türkiye, Mercedes-Benz için özel olarak geliştirilen yüksek teknolojiyle donatılmış ambar yönetim sistemini kullanmaya başlayan dünyada 3’üncü ülke oldu. Merkezin açılış töreninde konuşan Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bekdikhan, “Yeni lojistik merkezimizi, müşterilerimize ve paydaşlarımıza daha iyi hizmet sunma vizyonumuz doğrultusunda şekillendirdik. Yenilikçi teknolojilerin kullanımıyla fark oluşturan lojistik merkezimiz ile markamızın sürdürülebilirlik konusundaki taahhüdünü de yansıtıyoruz. Müşteri odaklı yaklaşımımızı operasyonel mükemmeliyetle birleştirerek, sektörde öncü bir konumda olmaya devam ediyoruz. İhtiyaçlarımız doğrultusunda 22 bin metrekareye kadar büyütebileceğimiz tesisimiz ile enerji verimliliği, atık yönetimi ve karbon ayak izinin azaltılması gibi alanlarda öncü uygulamaları benimseyerek çevresel etkiyi en aza indirmeyi amaçlıyoruz. 210 milyon TL’lik yatırımla kurduğumuz yeni lojistik merkezimiz ile 100 kişilik ek istihdam sağlıyoruz” dedi. Kendi elektriğini üretecek, azami geri dönüşüm sağlayacak Yapılan açıklamaya göre, faaliyete geçmesi yaklaşık 18 ayı bulan merkez için özel olarak geliştirilen ambar yönetim sistemi dünyada 3’üncü olarak tesiste kullanılıyor. Bu teknoloji, iş modeline operasyonel verimlilik kazandırıyor ve müşteri odaklı tüm ihtiyaçları karşılıyor. Tamamen elektrikli makina ve ekipmanların kullanıldığı lojistik merkezi, çatısındaki GES (Güneş Enerji Santrali) projesi sayesinde kendi elektriğini üreten bir bina formatına sahip olacak. Etkin atık yönetimi ile azami geri dönüşüm sağlamasının yanı sıra tüm alanlarda enerji tasarrufunu sağlayan aydınlatma sistemi ile sürdürülebilir bir mimari sunuyor. Daha hızlı işlem, en aza indirilen hata oranı Daha büyük parçalar için serbest ambarlama imkânı tanıyan alanlar, lastik ve elektrikli araçların bataryalarının depolanması için tasarlanmış yangına dayanaklı özel odaların olduğu tesis, 70 bin tanımlı, 30 bin aktif parça portföyüne sahip. Lojistik merkezine entegre olarak kurulan C tipi antrepo sayesinde ise ithalat süreçleri çok daha hızlı ve verimli şekilde tamamlanabiliyor. Merkezdeki tüm işlemler, lokasyonlar ve parçalar üzerinde bulunan barkod sayesinde mobil el terminalleri kullanılarak yürütülüyor. Bu sayede süreçler hızlanırken hata oranları da en aza iniyor.
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.