EKONOMİ - 12 Temmuz 2018 Perşembe 15:42

Balat Türkiye’nin Silikon Vadisi olacak

A
A
A
Balat Türkiye’nin Silikon Vadisi olacak

Coza Dijital Akıllı Çözümler şirketi, 2018 yılı Mart ayında başlattığı eğitim programlarıyla Balat’ı Türkiye’nin Silikon Vadisi yapmayı hedefliyor.

Coza Dijital Akıllı Çözümler şirketi, 2018 yılı Mart ayında başlattığı eğitim programlarıyla Balat’ı Türkiye’nin Silikon Vadisi yapmayı hedefliyor.



İstanbul Balat’ta üretim ve ortak çalışma alanı olarak faaliyet gösteren Coza Dijital Akıllı Çözümler şirketi, 2018 yılı Mart ayında başlattığı eğitim programlarıyla Balat’ı Türkiye’nin Silikon Vadisi yapmayı hedeflediğini duyurdu.


Yapılan açıklamaya göre liseye gitmeyen, eğitimini yarıda bırakan ve herhangi bir iş dalında çalışmayan 11-18 yaş aralığındaki gençler, kurumun ‘Algoritma ve Mantık Eğitim Programı’ ile ‘Temel Kodlama Eğitimi’ programlarından birine ücretsiz katılabiliyor. Eğitim programını başarıyla tamamlayanlar, gerçek bir iş sürecinde rol alacakları simülasyonlarla, algoritma öğrenmeleri için, oyunlaştırılmış görevleri bitiriyor. Bu aşamaları tamamlayanlar, yeteneklerine göre, Udemy’den satın alınan online eğitimleri tamamlayarak programdan mezun oluyor. Ardından, şirketin ajans tarafında uygun bir projede kendini kanıtlaması için istihdam ediliyor ya da ihtiyaçlar doğrultusunda serbest çalışan olarak görevlendiriliyor.



Bu projeyle hem gençleri iş hayatına kazandırmayı, hem de Balat’ı teknoloji meraklıları için bir merkez olarak konumlamayı hedefleyen Kurucu Ortak Burak Karabacak, “Kendimize önemli bir misyon edindik, Balat’ı Türkiye’nin Silikon Vadisi yapmak istiyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarına başladığımız eğitim programlarını, Mart 2018’de hayata geçirdik” dedi.



“Balat çok kozmopolit”


Balat’ın çok kozmopolit ancak eğitim seviyesinin bir hayli düşük bir bölge olduğunu belirten Karabacak, sözlerine şöyle devam etti: “Liseye gitmeyen, hayata dair ne yapacağını bilemeyen, kısacası bir yol haritası olmayan birçok genç var. Onlara yol göstermek, onlarla birlikte büyümek ve gelecekte bu bölge özelinde nev-i şahsına münhasır bir ekonomi yaratabilmek için çalışmalarımızın ilk tohumlarını bugünden attık. Şirket olarak dijital dünyanın dinamiklerini kavrayan, hayalleri olan ve doğrudan amaca yönelik eğitim alan nitelikli bir kitle yetiştirerek, Türkiye’nin Endüstri 4.0 dönüşümü içerisindeki yerimizi rakiplerimize göre daha uyguna mal ettiğimiz hizmetler üreterek alacağımızı düşünüyoruz”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.