GENEL - 22 Temmuz 2018 Pazar 15:52

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın bu yıl 30’uncusu gerçekleşti

A
A
A
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın bu yıl 30’uncusu gerçekleşti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın bu yıl 30’uncusu düzenlendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın bu yıl 30’uncusu düzenlendi. Zorlu yarıştan sonra sporculara ödüllerini veren İstanbul Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, “Bu organizasyonun dünyada eşi benzeri yok. Hem İstanbul’umuz hem de ülkemizin tanıtımı adına çok büyük bir organizasyon. Gelecek sene çok daha iyi bir organizasyonla burada olacağız” dedi.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın bu yıl 30’uncusu düzenlendi. Anadolu Yakası Kanlıca İskelesi’nde, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın startını verdiği yarış, Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı önünde son buldu. Yaklaşık 6,5 kilometrelik yarışa, 54 farklı ülkeden bin 200’ü yabancı, toplamda 2 bin 419 yüzücü katıldı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından bu yıl 30’uncusu düzenlen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda birinciliği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Doğukan Ulaç, 46 dakika 58 saniyelik derecesiyle kazandı. İlk üçe girenlerin ödüllerini Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal verdi.


Erkeklerde yarışmada birinciliği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Doğukan Ulaç, 46 dakika 58 saniyelik derecesiyle ilk sırada tamamladı. Türk yüzücü Erge Can Gezmiş 47 dakika 14 saniyelik derecesiyle ikinci, ABD’den Alexander Kostich ise 47 dakika 41 saniyelik zamanı ile üçüncü oldu.


Kadınlar genel klasmanda ise; Türk sporcu Hilal Zeynep Saraç, 50 dakika 30 saniyelik derecesiyle birinciliği kazandı. İkinci sırayı, 50 dakika 40 saniyelik süresiyle Buse Topçu alırken, üçüncü sırada da 10 saniye farkla ABD’li Amy Dantzler yer aldı.


Öte yandan, yarış boyunca İstanbul Boğazı transit gemi geçişine kapatılırken, boğazda kıyasıya yarışan yüzücüleri de İBB’nin sağlık ekipleri teknelerle takip etti. Asya Kıtası’nda başlayıp Avrupa Kıtası’nda tamamlanan yarış, kadınlar ve erkeklerde 12 farklı yaş kategorisinde düzenlendi. En küçük sporcunun 14, en büyüğünün de 89 yaşında olduğu yarışmada en doğru sonucu bulabilmek için sporcuların bileklerine chip takıldı.



“Dünyada eşi benzeri yok”


Ödül töreninin ardından gazetecilerin organizasyonla ilgili sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, iki kıtayı birleştiren organizasyonun bir benzerinin dünyada olmadığını söyledi.


Düzenlenen organizasyonun yarışmadan öte kıtalararası bir buluşma olduğuna vurgu yapan Uysal, “Böyle olunca da dünyada eşi benzeri olmayan bir organizasyon. İstanbul, bu manada iki kıtayı buluşturan bir konumdadır. Gerçekten dünyadan büyük bir ilgi var. Tabi çok güzel bir organizasyon ve kıtalararası bir özelik taşıyor. Dünyadan çok talep görüyor. Yaklaşık 54 ülkeden bin 200 yabancı sporcu katıldı. Tabii onlara ayrılan kontenjan bu kadar olduğu için. Eğer kontenjan bu kadar olmazsa katılımcıların sayısı 6-7 bin kişiyi bulabilirdi. Yarışma için internet üzerinde başvurular başlar başlamaz anında kontenjanlar 15-20 dakikada doluyor. Yoğun talebin olması çok güzel bir şey. Özellikle İstanbul’umuzun ve ülkemizin dünyaya tanıtılması açısından bu önemli bir şey. Ondan daha önemlisi, yüzme sporunu halkımıza sevdirmesi adına önemli bir organizasyon" diye konuştu.



“Bu organizasyonu başlatanlara canı gönülden teşekkür ediyorum”


30 yıl önce 64 kişi ile başlayan organizasyonun bugün geldiği noktadan mutluluk duyduğunu anlatan Başkan Uysal şöyle devam etti: “Tabii, asıl ufuk ve ileriyi görmek bu olsa gerek. Başlatılan bir şeyin gelecekte uzun soluklu ve kalıcı olması da önemli. Boğaziçi Kıtalararası yüzme yarışması hem uzun soluklu hem de kalıcı olmuş. Bu organizasyonu 30 yıl öncesinden başlatanlara canı gönülden teşekkür ediyorum. Herhalde onlar da bu işi başlatırken, bu kadar uzun soluklu olacağını çok tahmin etmiyorlardı. Gün geçtikçe belki de ülkemizin en önemli organizasyonlarından biri haline gelir. Çünkü iki kıtayı birleştiren bir hadisedir. İstanbul Boğazı ve Çanakkale dışında iki kıtayı birleştiren başka bir yer yok.”



“İBB olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız”


Benzeri organizasyonlara İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerinin altını çizen Uysal, "Biz, artık bu organizasyonu Büyükşehirimizin aynı zamanda bir görevi ve sorumluluğu olarak görüyoruz. Her manada ve her zaman destek vermek anlamında Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Yüzme sporunun halkımıza sevdirilmesinde emeği geçen; Olimpiyat Komitemiz ve Gençlik ve Spor Bakanlığımıza verdikleri destekten ötürü çok teşekkür ediyorum. Önümüzdeki sene çok daha güzel bir organizasyonla yine burada olacağız" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.