SPOR - 13 Eylül 2018 Perşembe 16:48

Ahmet Ağaoğlu’ndan Burak Yılmaz açıklaması

A
A
A
Ahmet Ağaoğlu’ndan Burak Yılmaz açıklaması

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Burak Yılmaz ile yaşanan gerilimin yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını söyledi.

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Burak Yılmaz ile yaşanan gerilimin yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını söyledi. Burak’ın en önemli oyuncularından olduğunu belirten Ağaoğlu, kendisini göndermek gibi bir düşünceleri olmadığını vurguladı.


Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, son günlerde golcü oyuncu Burak Yılmaz konusunda yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Bordo-mavili kulübün başkanı, dün bir yayın organında Burak Yılmaz’la yapılan bir görüşmenin yer alması üzerine kamuoyunda oluşan soru işaretlerini ortadan kaldırmak amacıyla toplantı düzenlediklerini ifade ederek, “Burak Yılmaz asla ve asla bugün yapmış olduğum konuşmanın karşı tarafı değildir. Ortaya bir takım ciddi yanlış anlaşılmalardan kaynaklı sıkıntılar çıktı. Dün akşam saatlerinde Burak Yılmaz ile telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Kendisinin özellikle röportajda öne sürmüş olduğu üç başlık var. Burak’ın orada ifade ettiği yabancı oyunculara ödeme yapıldığı yönünde. Biz oyunculara 15 Mayıs olarak söz vermiştik. Kendisi ve diğer oyunculara ödeme yapılmadığı için kendisi 16 Mayıs’ta ihtarname çekme istediğini ifade etmiştir. 15 veya 18 Nisan tarihinde yapmış olduğumuz toplantıda eski yönetimden kalan alacakları ödeyeceğimize dair taahhütümüz vardı. Ben bu durumun 15 Mayıs’a kadar neticeleneceğini tahmin ediyordum. 15 Mayıs’a kadar kredi anlaşmaları bazı talimatlardan dolayı 18 Mayıs’a kadar uzadı. Bunların hepsinin belgeleri var" diye konuştu.



"Burak’ı gönderelim diye bir düşünce söz konusu değil"


18 Mayıs’ta 85 milyon TL’lik kredinin hesaplarına geçtiğini açıklayan Ağaoğlu, "Verdiğimiz sözden 3 gün sonra yine aynı gün 14.30’da 14 yerli ve 6 yabancı oyuncunun ödemesini gerçekleştirdik. Burak Yılmaz yabancı oyunculara ödeme yapıldığı, kendi ödemesinin yapılmadığı düşüncesine kapılarak 16 Mayıs tarihinde kulübümüze ödemelerin yapılması için ihtarname gönderdi. Böyle bir düşüncenin içerisine girmiş olması benim açımdan bakınca da hiçbir art niyete bakılmaksızın ayrıştırmayla karşı karşıya olduğunu düşündüğü için eylem yapmış olduğunu düşünüyorum. Yönetime geldiğimden beri gündemi işgal eden Burak gidiyor mu durumları oldu. Zaman zaman ben bunlara esprili cevap verdim. Burak’la alakalı benim tavrım başından beri çok açık ve netti. Burak’ın Trabzonspor’dan alacağı parayı darphanelerin basmadığını söyledim esprilerle. Birçok yerde bunu tekrarladım. Burak Yılmaz geçtiğimiz sezon takımın en skorer oyuncusu. Türkiye’de de şu an farkındaysanız 3 büyük takımda bir pivot santrfor sıkıntısı söz konusu. Türkiye’nin de bu konuda en güçlü ismi Burak Yılmaz. ’Bu tür oyuncuya başka kulüplerin ihtiyacı var, Trabzonspor’un elinde 3-5 tane daha var’ gönderelim diye bir düşünce söz konusu değil” ifadelerini kullandı.



“Fikret Orman beni aradı”


Transfer döneminde Burak Yılmaz’ın Beşiktaş Kulübü’ne transfer olacağı söylentileri üzerine Fikret Orman’ın kendisini aradığını belirten Ağaoğlu, "Ben onunla çok rahat görüşebilen birisiyim. Son derece seviyeli ilişkimiz olan bir insan. ’Kamuoyunda Burak Yılmaz’ın adı Beşiktaş’la anılmaya başladı ve bu durum bize ve size zarar vermeye başladı’ dedi. Ben de kendisine, benim öyle bir düşüncem yok. Kaldı ki hocamızın önümüzdeki sezon kadrosu içerisinde mutlaka görmek istediği ve satılmasına hiç sıcak bakmadığı bir oyuncumuz. Biz Burak’ı satmak istemiyoruz deyince konu orada kapandı. Ankaragücü maçından önce Trabzon’da kulüp binamızda başkan yardımcımız ile beraber Burak ile bir görüşme gerçekleştirdik. Burak’a, ’eğer konu senin başka kulübe gitmense ben seni satmıyorum, sen bu kulübün en önemli oyuncususun, takımın lider oyuncususun. Dolayısıyla hiçbir yere gitmen söz konusu değil’ diye söyledim. Bu görüşmeden sonra bu konu bizim için kapandı. Transferin bitimine 48 saat kalıncaya kadar. 29 Ağustos tarihinde başkan yardımcısı beni arayarak, ’Beşiktaş’ın bir teklifi var’ dedi. Menajerlerden teklif gelince kulüplerden gelmeyen teklif benim için ciddi olarak değerlendirmez. Menajerlerin buradaki ilgisini de bir noktaya kadar normal karşılıyorum. Burak Yılmaz maliyeti ve market değeri en yüksek oyunculardan biri. Kimse kalkıp de 50 bin Euro, 100 bin Euro olan oyuncunun satılması için çaba göstermez. Ben menajerler aracılığıyla geldiği için, kulüp başkanından gelmediğini için işi ciddiye almadım. 31 Ağustos akşamı saat 20.30 civarında başkan yardımcımız beni telefonla arayarak, ’konu kapanmıştır reddettik teklifi’ dedi. Bu görüşmelerden Burak Yılmaz’ın haberi yok. Ben görüşmeyi ciddiye almadığım için bilgi verme ihtiyacı hissetmedim. Bundan kaynaklanan bir yanlış anlaşılma var. Bu teklif Trabzonspor Kulübü’nden gitmedi ve menajerler aracılığıyla bize geldi. Onun için Trabzonspor’un Burak Yılmaz’ı satma gibi bakış açısından bakmak doğru olmaz. Bunu Burak Yılmaz’ın kendi yüzüne de söyledim. Son 2 gün içerisinde olan görüşmelerin Burak’ta bir hayal kırıklığı olduğu ortaya çıkıyor” dedi.



“Berlin’deki ameliyat sonrası aramadığım için hatalıyım”


Burak Yılmaz’ın ’hastanede ziyaretime gelmediler’ dediğine değinen Ahmet Ağaoğlu, “2. ameliyatında ameliyat öncesi yanındaydım ve çıktıktan sonra da yanındaydım. Taburcu oluncaya kadar da ziyaret ettim. Oradaki serzenişi Berlin’de geçirdiği ameliyat esnasında orada olmayışımız veya telefonla arayamayışımızla alakalı olarak o ifadeyi kullandığını düşünüyorum. Orada da haksız sayılmaz. Her ne kadar kulübümüzün sağlık ekibinden bir kişi yanındaysa da, sonrasında ve öncesinde en azından benim bir telefon etmem gerekirdi. Bu konuda da haksız olduğunu söyleyemeyeceğim. Yapı olarak baktığımızda Burak Yılmaz heybetli sakallı görünüşüne bakmayın tanıdığım oyuncular içerisinde en duygusal olan 3-5 oyuncudan bir tanesi” ifadelerini kullandı.



“Benim en değerlimi, en kıymetlimi istemenin yolu vardır”


Ağaoğlu, Burak Yılmaz’ın Muharrem Usta ile alakalı olarak ’bir başkan kaybettim ama bir abi kazandım’ ifadesine gönül koyduğu yönündeki iddialara ilişkin, "Kastettiğim o değildi benim. Bir kulübün genel kurul süresi içerisinde takım kaptanının ya da herhangi bir oyuncusunun bu tür ifade kullanması normal değildir. Ben bunu ona söyledim. Hala aynı düşüncedeyim. Ama oradan bir kafa takıklığı ya da oyuncuya karşı bir tavır söz konusu değil. Burak Yılmaz’ın transferi gündeme gelip bu doğrultuda bana sorular sorulduğunda bizim takımımızın en değerli oyuncularından birisi dedim. Benim en değerlimi en, kıymetlimi istemenin yolu vardır. En değerlimi elimden almak kolay değildir. Her zaman futbolculuğunu, tekniğini takdir ettiğim bir insandır. Kaptan Onur’dan başlayarak son transferimize kadar Trabzonspor formasını sırtına geçirmiş ve bunu taşıyan her oyuncu benim için aynı değeri taşır. Bütün futbolcularıma aynı hassasiyetle kol kanat gererim. İki kaptanımızla yaptığımız toplantıda ben onlara şunu sordum; sizlerin ne kadar mukaveleniz var? ’Benim kontrat süresini biliyor musunuz’ dedim. ’Aralık ayı sonuna kadar. Aralık ayında ben gider bir başkası gelebilir. Ama bu kulübe sahip çıkması gereken, takım ruhunu mücadele gücünü beraberliğini sağlayacak olan sizlersiniz’ dedim. Bizler burada sadece yönetiyoruz. Burak Yılmaz da dahil olmak üzere son haftalar içerisinde bu duyguyla mücadele ettiklerinin farkındayım” açıklamasını yaptı.



“Trabzonspor’da şu an yaşadığımız gerçekler var”


"Trabzonspor’da şu anda yaşadığımız gerçekler var" diyen Ağaoğlu, şöyle devam etti:


“Takım ruhu oluştu. Kendisine çok güvendiğimiz, inandığımız hocamız Ünal Karaman ile birlikte bütün oyuncularımız inanılmaz bir hava yakaladı. Yeni transferlerimizin hepsi çok iyi ama bunların içine eklememiz gereken Onazi, Sosa ve Kucka da var. Burada güçlü bir Trabzonspor profili ön plana çıkmaya başladı. Bu şekilde üzerimize yüklenilmesi ve gündem oluşturulmasını tasvip etmiyorum ama doğal karşılıyorum. Trabzonspor ne zaman başını kaldırsa bir taraftan iğneyi sokmaya çalışırlar. Tamamen Burak’ın duygusallığından ve yanlış anlaşmalardan kaynaklanan durumlardan oldu. Ayın 18’inde bütün oyuncuların parası ödendi. Bu bir tür yanlış anlaşılma. Hiçbir şekilde kulübün adını zikretmiyor. Şahsiyetine yapılmış bir şey olarak görmüyorum. Sadece başkan lafı geçtiği için ben bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim. Şartlar ne olursa olsun belki tavrımız çok farklı olabilirdi. Ama o ifadelerden yola çıktığımızda tamamen yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı belli. Bu durumlar devam edecektir. Bizim kontratımız aralık ayına kadar. Uğraşacaksınız bizimle uğraşın. Oyuncularımla lütfen uğraşmayın. Bir Sürmeneli ne kadar kibarsa o kadar kibar bir insanım. Takıma ve oyuncularıma zarar geleceğini hissettiğim zaman beyefendi Ahmet Ağaoğlu çizgisinden çıkmayı çok iyi bilirim. Bu konuşmanın tarafı Burak Yılmaz değil. Biz olanı temizlemesini biliriz. Bizim tek sevdamız Trabzonspor’dur. Biz hizmet etmeye çalışıyoruz. Oyuncularımıza ve teknik heyetimize karşı her zaman olumsuzluklara göğsümüz siperdir. Burak Yılmaz ve bütün oyuncularımızı sayabiliriz ve bunların hepsini aynı duygu ve düşünceyle savunuyoruz. Taraftarlarımızdan büyük destek istiyorum. Futbolcularımız kim olursa olsun sevin, bağrınıza basın. Ama lütfen bu oyuncularımızla başladık ve devam edeceğiz. En ufak olumsuzlukta ya da büyük olumsuzlukta futbolcularımıza karşı hoş olmayan ifadeleri paylaşmayalım. Taraftarı da oyuncusu da basını da divanı da milyonlar aynı duyguyu paylaşmak zorunda. Bunun ilk ışıltılarını vermeye başladığımız andan itibaren her yerden dalmaya başladılar. Alem buysa bu alemin harcı olmasını da biliriz! O mücadeleyi de vermesini biliriz."



“Burak çok ciddi sakatlıklar geçirdi”


Burak Yılmaz’ın çok ciddi sakatlıklar geçirdiğini vurgulayan Ahmet Ağaoğlu, “2 ameliyat üst üste her futbolcunun kaldırabileceği şeyler değil. Kendisi Trabzon’da yaşıyor, çocukları İstanbul’da ve bu açıdan da bakmak lazım. Biz yönetim olarak bazı futbolcularımızın bir takım sorunlarına eğilmeye başladık. Yabancı futbolcularımızın yaşamış olduğu olumsuzluklar ve sıkıntılar var geçmiş dönemde. Bu oyuncu formanın içerisine girdikten sonra her yönüyle her şeyinden sorumlusunuz. Biz kendi içimizde farklı bir birim oluşturduk ve tamamen yabancı futbolcuların kendilerinin ve ailelerinin sorunlarıyla ilgilenip, bu sorunlara çözüm getirmek için olan arkadaşlar. Burak’ın yaşamış olduğu bir takım sorunların var olduğu da kesin ve aşikar. Bizim de bu konuda daha hoşgörülü olmamız lazım” ifadelerini kullandı.



“Kaptanlık alınır verilir”


Ağaoğlu, yıldız oyuncudan kaptanlığın alınmasına ve kadro dışı bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin ise, "Kaptanlık alınır verilir. Ondan alınır başkasına verilir. Bir sakatlık olmadığı takdirde Onur’dadır. Ama ikinci kaptanlık üçüncü kaptanlık önemli görevlerdir. Burak buna aldırmaz. O kafayı oyuna taktımı İspanyol boğası gibi kırmızıdan gözünü ayırmayan bir yapısı var. Bizim beklentimiz de bir an önce eski formuna kavuşup takıma yeterli ve gerekli katkıyı verip, takımı layık olduğu yerlere arkadaşlarıyla birlikte taşıması. İnancımız tam olmasaydı üstüne basa basa ’hiçbir yere gitmiyor, göndermiyoruz’ diye takımda kalması için çaba sarf etmezdim. Bu yönetimin vereceği bir karar, bundan sonraki kararların hepsini yönetim verir. Kulüp başkanı olarak sadece yönetim kurulu başkanıyım. Konu gündeme gelince konuşulur. Kadroda tutmak için can siperane çalışan bir insan olarak kadro dışını telaffuz bile etmeyiz. Burada kulübe yönetilmiş bir durum yok. Şahsıma olan şeyler var. Ben bu tür şeylerden oyuncuyu kazanma konusunda sonuna kadar mücadele ediyorum. Trabzonspor’da birçok kez yöneticilik yaptım. Spor yöneticiliğinde benim bir numaralı prensibim kazanmak. Eğer benim yokluğum onun performansını arttıracaksa takıma veya ekibe yararlı olacak noktaya gelirse kendimden fedakarlık ederim. Teknik direktör, teknik heyet ve oyuncular futbolun gerçek aktörleridir. Bu takımın başarısı için milyonların sevgilisi haline getiren abilerin yolunu izleyip aynı aidiyet duygusuyla takıma hizmet etmeleridir. Kadro dışı disiplin suçudur. Burada bana yönelik eleştiri var. Buradaki eleştirilerimi izlediniz. Kadro dışı farklı oluşan şeyler” değerlendirmesinde bulundu.



“Bizim bu süreci Burak ile paylaşmamız lazımdı”


Burak Yılmaz’ın kendisini satmak istedikleri düşüncesine kapıldığı için böyle bir yola yöneldiğini dile getiren Ağaoğlu, "Bizim o süreci kendisiyle paylaşmamız lazımdı. Ama kulüp tarafından gelmediği için yapmadım. Eğer herkes bütün camia olarak bu oyunu adil oynarsa bunların hiçbirine gerek kalmaz. Kaldırdık ya biraz kafayı nereden huzuru bozarız diye düşünüyorlar. Bu yanlış anlaşılmaların önüne geçilebilirdi. Kulüp başkanı tarafından kapatılmış ve birilerinin çabasıyla 48 saat kala ısıtılarak gündeme getirilen bir olayı paylaşma ihtiyacı hissetmedim. Geldiğimizden beri farklı bir transfer politikası izledik. Bu kulüp idari yapısı içerisinde oyuncu alış ve satışlarında bonservisi elinde değilse birinci öncelikli muhattabımız kulüp başkanıdır. Mustafa Akbaş’ın Malatyaspor’a gitmesi için görüşmeler oldu. Adil Gevrek beni aradı. Ama bizi aramadan bir iş yapılıyorsa bu arkadan iş çevirmektir. Bu fair-play hepimiz için geçerli” diye konuştu.



“Bu performansların karşılığını verememenin ezikliğini yaşıyorum”


Burak Yılmaz’ın 3.5 milyon ya da 3.3 milyon garanti ücreti olduğunu belirten Ahmet Ağaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:


"Oradaki rakamı toplam olarak çıkartacaksın. Böyle bir sözleşme imzalarsa tartışma konusu da olabilir. Burak Yılmaz’ın bizden aldığı para 4.5 milyon Euro. Biz bütün transferlerimizde kamuoyuna verdiğimiz bilgilerde en ince detayına kadar yazıyoruz. Anthony ile yapmış olduğumuz transfer görüşmelerinde kendisi 1.1 milyon istiyordu. 800-900 bin Euro’lara geldik. ’19 gol atarsam +900 daha verir misiniz’ dedi. Ben de olabilir dedim. Galatasaray maçını kazandık ve keyfini yaşadı herkes. Mutlu bir gün ama ben sabaha kadar uyuyamadım. Aldığımız 5 transfer de dahil olmak üzere ağustos ayı dahil olmak üzere para ödeyemedik. Gelirleri 2023’e kadar temlikli olan bir kulübü zirve yarışının içerisinde ciddi bir meydan muharebesi vererek tutmaya çalışıyoruz. Futbolcularımızın göstermiş oldukları sabır, alın teri ve aidiyet duygusunu takdir etmemek mümkün değil. Ben gerçekten oyuncuların göstermiş olduğu bu özverinin ve sabrın altında çok ciddi bir şekilde eziliyorum. Allah bize bunu uygun gördü. Bu süreç içerisinde hizmet etmemizin doğru olacağını düşünerek bizi bu göreve layık gördü. Allah’ın bir lütfu bu. İnşallah buradan alnımızın akıyla başarılı bir şekilde çıkarız. Oyuncularımıza yapmamız gereken ödemeler 15 gün civarında gecikmiş durumda. Bunların içerisinde 2 senedir parasını alamayan Onur Kıvrak var. 6 aydır parasını alamayan yabancı oyunculardan Pereira Esteban var. Bunların özverilerini kelimeler ile ifade etmek mümkün değil. Bu performanslarının altında gerektiği kadar karşılık verememekte Ahmet Ağaoğlu olarak bir eziklik yaşıyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.