EKONOMİ - 13 Ekim 2018 Cumartesi 11:13

Ambalaj sektörü, 5 milyar dolarlık ihracata koşuyor

A
A
A
Ambalaj sektörü, 5 milyar dolarlık ihracata koşuyor

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl 8’ncisi düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu.

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl 8’ncisi düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Tasarımlarla katma değer yaratan ambalaj sektörü, 5 milyar dolarlık ihracata koşuyor.



Türkiye genelinde marka olan ‘Ambalaj Ay Yıldızları 2018’ yarışmasında finale kalanlar düzenlenen törende ödüllerine kavuştular. 209 başvurunun yapıldığı, 113 ambalajın finale kaldığı yarışmaya en fazla başvuru gıda, grafik tasarım ve içecek kategorilerinde olurken, toplam başvuruların yaklaşık yüzde 55’ini bu üç kategori oluşturdu. En fazla başvuru ise 50 ürün ile gıda kategorisinde gerçekleşti. Gıda kategorisini 41 başvuruyla grafik tasarım, 24 başvuruyla içecek kategorisi takip etti.



Yarışmayı değerlendiren Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir, “Başvuran tüm firmalarımıza Ambalaj Ay Yıldızları yarışmamıza göstermiş oldukları ilgiden dolayı çok teşekkür ediyor; finale kalan ve ödüllerini alan kazananlarımızı tebrik ediyorum. ASD olarak ülke ekonomisine büyük katkı yapan, Türkiye ambalaj sektörümüzün gelişmesi için var gücümüzle çalışıyor; sizleri de bu gayret içinde görmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.



2018 yılında ambalaj sektörü olarak, en az 23 milyar dolar pazar büyüklüğü ve 4,5-5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşacaklarına inandıklarını aktaran Sarıbekir, sözlerini şöyle sürdürdü: “350 milyar dolarlık bir ekonomik hareketi ambalajlarla sağlayacağımıza inanıyoruz. Sektör olarak rekabet gücümüz ve potansiyelimiz yüksek. Türkiye ambalaj sektörünün ürünleri dünyada 180 ülkeye ihraç ediliyor. Türkiye ambalaj sanayisi, Avrasya’nın ambalaj merkezi olma yolunda kararlı adımlarla yürüyor. 2023’te 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğü, 10 milyar dolarlık ihracat hedefimize ulaşacağımıza inanıyoruz".



"Ürettiğimizin en az yarısını ihraç etmeliyiz"


Yarışmayı düzenlemeye karar verdiklerinde marka sahiplerine, tasarımcılara ve ambalaj üreticilerine uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandırmayı amaçladıklarının altını çizen Sarıbekir, bunu başardıklarını dile getirdi. Türkiye ambalaj sanayisinin küresel piyasalarda edilgen konumdan yönlendirici konuma geçtiğini görmekten büyük mutluluk duyduklarını kaydeden Sarıbekir, şöyle devam etti: “Ülke olarak büyük bir sınavdan geçtiğimiz bu dönemde daha çok ülkeye ambalaj ve ürün satmalıyız. Pazar sayısını artırmalıyız. Ürettiğimizin en az yarısını ihraç etmeliyiz. Ambalajın Ay Yıldızları yarışmamız, uluslararası arenada yetkinliğe ve geçerliliğe sahip ülkemizdeki tek ambalaj yarışmasıdır. Kazananlarımız, Dünya Ambalaj Örgütü ve Asya Ambalaj Federasyonu’nun düzenlediği WorldStar ve AsiaStar yarışmalarına da katılabiliyorlar. Dünya genelinde desteklenen bu ambalaj yarışmalarına katılan tüm firmalarımızı yürekten tebrik ediyorum. Tüm yarışmalarımız sayesinde, Türkiye ambalaj sektörünün geldiği noktayı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz".



"Sektör, ilk 6 ayda 539 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi"


Sektörün son durumu hakkında bilgi veren Zeki Sarıbekir, şu açıklamalarda bulundu: "2018 yılının ilk yarısında 2 milyar 306 milyon dolar ihracat geliri elde eden sektörümüz, 1 milyar 767 milyon dolar ithalat gerçekleştirdi. Katma değerli üretime odaklanarak istikrarlı büyümesini sürdüren Türkiye ambalaj sanayimiz, 2018’in ilk 6 ayında toplamda 539 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi. Bir önceki senenin aynı dönemine göre ambalaj ihracatımız miktar olarak yüzde 8 ve değer olarak yüzde 17 arttı. Türkiye ambalaj sanayicileri, yeni pazarlar kazanmaya devam ediyor".



"Sektörün büyüklüğü 20 milyar dolara ulaştı"


Türkiye ambalaj sektörünün 2017 yılında 20 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaştığını, 2018’de ise 23 milyar dolara ulaşacağını tahmin ettiklerini vurgulayan Sarıbekir, "2017 yılında sektörümüz 180 ülkeye 2 milyon 125 bin ton ambalaj ihracatı gerçekleştirdi ve 4 milyar 145 milyon dolarlık ihracat geliri elde etti. 2017 yılında sektörümüzün dış ticaret fazlası 787 milyon dolar oldu ve ülke ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan dış ticaret açığının kapanmasına sağladığımız katkıyı artırarak sürdürdük. Bununla birlikte, 2018’in ilk yarısındaki kilogram başına 2 dolar ihracat birim fiyatımızla Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gerçekleştirmeye devam etmekteyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da temiz hava seferberliği Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın hava kirliliği açısından büyük bir risk altında olduğunu belirterek, "Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa’da yaşamalarını istiyoruz" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları artırmak, kurumlar arası iş birliğini güçlendirmek ve mevcut durumun bilimsel veriler ışığında değerlendirilmesini sağlamak amacıyla ‘Hava Kirliliği ve Çevresel Etkileri Paneli’ düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra aynı zamanda Halk Sağlığı Uzmanı olan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, akademisyenler, kamu kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. "Hepimiz aynı havayı soluyoruz" Programda konuşan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeşilin, beyazın ve mavinin bir araya gelerek eşsiz bir doğa dokusu oluşturduğu Bursa’da hava kalitesinin düşük olduğunu vurguladı. Bunda kentin coğrafi konumunun, yeryüzü yapısının ve sanayi yoğunluğunun etkili olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa hava kirliliği açısından bugün de çok büyük bir risk altındadır. Kentimizin hava kalitesi gelecek kuşaklar için de önem taşıyor. Göreve geldiğimiz günden itibaren havamız ve suyumuz için birçok çalışma yaptık ve bunları kamuoyuyla paylaştık. Önemli çağrılar yaptık. Havamızı ve suyumuzu kimlerin kirlettiğini açıkladık. Bu konuda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini her platformda dile getirdik. Hepimiz aynı havayı soluyoruz. Havamız ne kadar temizse, insan sağlığı açısından o kadar kaliteli bir yaşam sunarız" diye konuştu. "Amacımız, temiz, sağlıklı ve yaşanabilir Bursa" Bursa’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yerin İnegöl olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, hava kirliliği açısından Kestel ve Gürsu’nun da İnegöl’ü takip ettiğini söyledi. Kentin farklı noktalarına yerleştirilen hava kalitesi ölçüm cihazlarıyla canlı takip yapabildiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Bu tür çalışmalarımızı genişleteceğiz. Muhtemelen İnegöl’de ve Kestel’de maske dağıtacağız. Çünkü durum bunu gösteriyor. Hava kirliliği, insan sağlığını, yaşam kalitesini ve kentlerin geleceğini doğrudan etkileyen bir konudur. Sanayi kimliğiyle öne çıkan Bursa’da özellikle kış aylarında partikül madde değerlerinde yaşanan artış, hepimizin yakından takip ettiği önemli bir sorundur. Bizler halk sağlığını önceleyen, temiz çevreyi merkeze alan bir anlayışa sahibiz. Amacımız, halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa’da yaşamasını sağlamaktır" dedi. "Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var" Yılların ihmali ve düşüncesizliği sonucu Nilüfer Çayı’nın kirlendiğini ve buna sebep olan kurumlardan birinin de BUSKİ olduğunu dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, bunun yanında 155 kaçak deşarj da tespit ettiklerini hatırlattı. Bunlara yönelik işlemlerin sürdürüldüğünü anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Çevreyi kirleten her unsurla mücadele edeceğiz. 2026 yılı içerisinde atık su ve altyapı projelerini büyük ölçüde tamamlayacağız. Eksikleri gidererek kentimizin havasını ve suyunu korumak için gereken adımları atacağız. Ovaakça bölgesindeki atıkların da Nilüfer Çayı’na karıştığını biliyoruz. Bu konuda proje hazırladık. İnşaat süreci başladı ve kısa sürede faaliyete başlatacağız. Yıllarca bu kentte görev yapan insanların duyarsızlığı bir Bursalı olarak beni son derece üzdü. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var. Çocuklarımız ve torunlarımız bu kentte yaşayacak" diye konuştu. "Kurumlar arası iş birliğiyle hareket etmek zorundayız" Hava kalitesi ölçümüyle ilgili Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Mustafa Bozbey, dünya genelinde yaşanan iklim krizine de dikkat çekerek gerekli tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini vurguladı. Sorunların ancak tüm kurumların iş birliğiyle çözülebileceğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, "Kurumlar arası iş birliğiyle ve ortak akılla hareket etmek zorundayız. El ele verdiğimizde hava kirliliğine karşı daha etkili ve kalıcı çözümler üretebileceğimize inanıyorum. Düzenlenen panelin, Bursa için yol gösterici sonuçlar ortaya koyacağını inanıyorum" dedi. "Bursa’nın temiz hava eylem planına ihtiyacı var" CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa’nın uzun yıllardır hava kirliliğiyle mücadele ettiğini söyledi. Çarpık kentleşme, endüstri ve ulaşım gibi etkenlerden dolayı hava kirliliğinin Bursa’da ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Pala, "Bursa, yıllar boyunca Türkiye genelindeki ölçüm istasyonları arasında en kirli ilk 10 kent arasında olmuştur. Nilüfer ölçüm istasyonunda partikül madde (PM10) değeri 367 seviyesine ulaştı. Bu açık bir alarm durumudur. Hava kirliliği, sadece Bursa merkezde değil, 17 ilçede ciddi sorundur. Bursa’da her yıl 3 bine yakın insan hava kirliliği sebebiyle hayatını erken kaybediyor. Çok sayıda çocuk hava kirliliğine bağlı hastalıklara yakalanıyor. Bu hastalıkların bir bölümü ömür boyu sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini sigara kadar ciddi bir sağlık tehdidi olarak tanımlıyor. Bursa’nın çok ciddi temiz hava eylem planına ihtiyacı var. Umarım hep birlikte temiz hava soluduğumuz günleri yaşarız" diye konuştu. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Ahmet Cihat Kahraman, Bursa genelinde kentsel hava kalitesini yakından takip ettiklerini, Bursalıların sağlıklı hava teneffüs etmelerini sağlamak amacıyla çalıştıklarını ifade etti. Hava kirliliğiyle mücadelede sunduğu yol gösterici destekler için Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür eden Kahraman, emeği geçenlere teşekkür etti. Program, konuşmaların ardından panel oturumlarıyla devam etti. ‘Farklı dinamikler perspektifinden hava kalitesi’ konulu birinci oturumda, Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin ‘Kent havasının kirlilik dinamikleri ve kaynak dağılımları’, Doç. Dr. Aşkın Birgül ‘Bursa’da hava kalitesi ve emisyon kaynaklarının bilimsel değerlendirilmesi’, Derya Sarıoğlu ‘Hava emisyon yönetimi çalışmaları’, Prof. Dr. Burcu Onat ‘İç ortam hava kalitesi: Bina içi kirlilik kaynakları ve yönetimi’, Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ‘Temiz hava hakkı ve çevresel adalet perspektifi’, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan ‘Hava kirliliğinin halk sağlığı üzerine etkileri’ başlığında sunum yaptı. ‘Yerelde havayı yönetmek’ isimli ikinci oturumda ise, Bursa, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından ‘hava kalitesi ve izleme yönetimi’ hakkında bilgi verildi. Program, moderatörlüğünü Barış Can Üstündağ’ın yaptığı ‘Hava sohbetleri-Birlikte konuşalım: Çevre için paylaşılan sorumluluklar’ oturumuyla sona erdi.
Mersin Tarsus’ta Kent Meydanı Projesi açılış için gün sayıyor Mersin’in Tarsus Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Kent Meydanı Projesi, gün yüzüne çıkarılan tarihî mozaikleri ve sosyal yaşamı canlandıracak yapısıyla tamamlanma aşamasına gelirken, kentin kültürel mirasını geleceğe taşıyacak yeni bir buluşma noktası olmaya hazırlandığı belirtildi. Tarsus Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Kent Meydanı Projesi, tamamlanma aşamasına geldi. Kente sosyal ve kültürel açıdan yeni bir soluk kazandıracak olan proje, aynı zamanda Tarsus’un köklü tarihi mirasını gün yüzüne çıkararak geçmiş ile bugünü aynı meydanda buluşturuyor. Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar sırasında gün yüzüne çıkarılan gladyatör mozaiği ile Tarsus’un bir dönem balıkçı kenti olduğunu gösterdi. Tarihî mozaik, kentin binlerce yıllık geçmişine ışık tutarak kültürel mirasına da önemli bir değer kattı. Ortaya çıkarılan bu nadide eserlerin, Tarsus’un tarihi kimliğini bir kez daha gözler önüne serdiği, kentin belleğinde kalıcı izler bırakacak nitelikte bulunduğu kaydedildi. Kent Meydanı Projesi’ne ilişkin değerlendirmede bulunan Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, bu projenin Tarsus için önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Boltaç,"Kent Meydanı Projemizde artık sona yaklaşıyoruz. Bu alan, Tarsus’un hem bugünü hem de tarihi birikimiyle buluştuğu çok özel bir yaşam merkezi olacak. Çalışmalarımız tamamlandığında, hemşehrilerimizin gurur duyacağı bir meydanı kentimize kazandırmış olacağız" ifadelerini kullandı.