EKONOMİ - 08 Kasım 2018 Perşembe 13:17

Çevrimiçi veriler konusunda güvensizlik hakim

A
A
A
Çevrimiçi veriler konusunda güvensizlik hakim

Orta ölçekli işletmeler ve tüketiciler üzerine yapılan yeni bir çalışma, çoğu kişinin çevrimiçi verileri ve davranışları konusunda kafasının karışık olduğunu ve kimseye güvenemediğini belirledi.

Orta ölçekli işletmeler ve tüketiciler üzerine yapılan yeni bir çalışma, çoğu kişinin çevrimiçi verileri ve davranışları konusunda kafasının karışık olduğunu ve kimseye güvenemediğini belirledi. Avrupa ve Kuzey Amerika’da altı ülkede yapılan araştırmada insanların çevrimiçi verilerine; siber suçluların, kendi devletlerinin ve yabancı devletlerin, işverenlerinin ve hatta arkadaşları ile ailelerinin erişmek istemesinden endişelendikleri ve bunu nasıl engelleyeceklerini öğrenmek istedikleri ortaya çıktı.



Kaspersky Lab tarafından yürütülen ve veri analizleri Applied Marketing Research tarafından yapılan bağımsız araştırmaya, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Birleşik Krallık ve ABD’den BT güvenliği profesyonellerine sahip 600 adet orta ölçekli işletme ve cihazlarına güvenlik yazılımı kurulu 6 bin tüketici katıldı.



Verilere erişmesi en çok istenmeyenler beklendiği gibi siber suçlular oldu. İşletmelerin yüzde 45’i ve tüketicilerin yüzde 47’si, çevrimiçi verilerini zararlı saldırılardan koruma konusunda endişelendiklerini belirtti. Bunu, verileri kendi devletlerinden (sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 33), yabancı devletlerden ve şirketlerden (yüzde 30 ve yüzde 26) koruma isteği takip etti. Araştırmaya katılan işletmelerin yaklaşık üçte biri (yüzde 29), çalışanlarının çevrimiçi verilere erişmesinden endişe duyduğunu belirtirken, tüketicilerin dörtte biri (yüzde 26) ise ailelerinin verilerine göz atabileceğinden kaygılandığını söyledi.



Bu endişeler siber güvenlik alanına da kayıyor. Kullanıcıların kafası, siber güvenlik hizmeti sağlayan markaların hangi verilere erişebileceği konusunda karışık. Ankete dahil olan birçok kişi, siber güvenlik hizmeti sağlayanların çevrimiçi verilere, fikirlere, konuma veya internette gezinme alışkanlıklarına erişebileceğini ve bunları yabancı kurumlarla paylaşabileceğini düşünüyor. Ancak büyük çoğunluk (işletmelerin yüzde 87’si ve tüketicilerin yüzde 82’si), verilerini toplama ve kullanmada etik davranacağı konusunda güvenlik sağlayıcısına güveniyor.


Bu sonuçlar, mevcut siber güvenlik durumunun hem şirketler hem de tüketiciler için bir korku, belirsizlik ve şüphe ortamı oluşturduğunu gösteriyor. Bu nedenle çoğu kişi internet üzerinde kimseye güvenemiyor.



“Sonuçlar inanılmaz”


Elde edilen bulguları yorumlayan Kaspersky Lab Halka İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anton Shingarev şunları söyledi: “Bu araştırmanın sonuçları gerçekten de inanılmaz. Teknolojiler ve yazılımların birçok şirket için birer kara kutu niteliği taşıdığını daha iyi bir şekilde gördük. Bunların nasıl çalıştığını, içinde neler olduğunu, hangi verilerin toplandığını veya nasıl saklandığını bilmiyorlar. Bunun sonucunda markalara güvenmiyorlar. Bunun kabul edilemez olduğunu düşünüyorum. Sektör olarak, insanların bizim neler yaptığımızı ve bir güvenlik sağlayıcısının neleri asla yapmayacağını tam olarak anlamasını sağlamamız gerekli. Bunu, ürünlerimizi dayanıklı ve güvenli şekilde sunmaya devam ederek ve güvenilirliğini şeffaflık ve sorumlulukla kanıtlayarak desteklemeliyiz. Bunların tümü, bilgi güvenliğinde güveni yeniden oluşturmak için tasarlanan Global Şeffaflık Girişimi programımızda yer alıyor”.



Georgia Institute of Technology Kamu Politikaları Fakültesi, İnternet Yönetimi Projesi’nden Dr. Milton Mueller ise şunları ekledi: “Bu anket milliyetçilik, ulusal güvenlik ve internet hizmet sağlayıcılarına güven arasındaki bağı ele alıyor. Devletlerin siber güvenlik alanındaki rolü hakkında tüketicilerin ve işletmelerin bakış açılarına ilişkin şaşırtıcı sonuçlar var. Örneğin, ulusal güvenlikle ilgili konularda devletlerinin menşe ülke farkı gözetmeksizin en iyi markayı kullanması gerektiğine inanan tüketici sayısını görmek etkileyiciydi. Ayrıca tüketicilerin, verilerinin yabancı şirketlerden çok kendi devletleri tarafından ele geçirilmesinden korktuğunu öğrenmek de ilginç oldu.”



Araştırmada elde edilen diğer bulgular arasında şunlar yer alıyor:


“Gizlilik herkesin temel haklarından biri olarak kabul ediliyor: İşletmelerin yüzde 46’sı ve tüketicilerin yüzde 51’i, siber güvenlik sağlayıcılarının ulusal güvenlik meselelerinde kullanıcıların özel verilerini devletle otomatik olarak paylaşmaması gerektiğini düşünüyor. Bunun şartlara bağlı olarak yapılmasını istiyorlar.


Araştırma; işletmeler ve tüketiciler için bir şirketin menşe ülkesinden daha önemli şeyler olduğunu da gösteriyor: İşletmelerin yüzde 55’i ve tüketicilerin yüzde 66’sı, devletlerinin yabancı olsa dahi en yüksek kaliteli ürünleri veya hizmetleri sunan şirketlerle çalışması gerektiğini söylüyor. Bu oran, ulusal güvenlik için kritik konularda şaşırtıcı bir şekilde sırasıyla yüzde 82 ve yüzde 78’e çıkıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon 8 kişinin öldüğü olayın duruşmasına basın mensupları alınmadı Afyonkarahisar’da 8 kişinin hayatını kaybettiği, 12 kişinin yaralandığı kazanın duruşmasına devam edilirken, mahkeme heyeti başkanı gerekçe göstermeden davaya basın mensuplarını almadı. Duruşmaya katılanlar ve avukatlar ise ısrarlara rağmen açıklama yapmaktan kaçındı. Kaza, Çay ilçesi çıkışında 22 Temmuz 2023’de meydana geldi. Berat K. (19) idaresindeki 03 M 5906 plakalı servis minibüsü, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Araç yol kenarındaki şarampole düşüp ardından ağaçlara çarparak devrildi. Kazada, çalıştıkları kiraz bahçesinden dönen tarım işçileri Salih Akkuş, Ünal Can Akkuş, Güllüzar Balamut, Menekşe Cingöz, Neriman Turguteli, Huriye Köker, Perihan Bayar ve Aysun Çetin hayatını kaybederken 12 kişi yaralandı. Kazanın ardından Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava bugün görülen 2. Duruşma ile devam etti. Dava 12 Temmuz’a ertelendi, Duruşmada sanık Berat K., mağdur yakınları ve avukatları hazır bulundu. Kamuoyunu yakından ilgilendiren davada mahkeme heyeti başkanı gerekçe göstermeden duruşmaya basın mensuplarına almayarak ‘basına kapalı’ ibaresi kullanarak mübaşire gazetecilerin alınmaması yönünde talimat verdi. Yaklaşık yarım saat süren duruşma sonrası dava 12 Temmuz’a ertelenirken, tutuklu sanık Berat K.’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Gaziantep Kuyumcular vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla altın fiyatlarındaki yükseliş vatandaşları imitasyon ürünlere yöneltti. Kuyumcular ise vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı. Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla beraber imitasyon ürünler reyonlarda yerini almaya başladı. Düğün hazırlığı sürecinde altın fiyatlarını araştıran vatandaşlar, altından ayırt edilmeyecek kadar gerçekçi olan imitasyon takılara rağbet göstermeye başladı. Gündelik yaşamında bilezik, yüzük, kolye, küpe gibi takılara ilgi duyan vatandaşlar altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle son dönemde imitasyon ürünlerin satıldığı mağazaları tercih etmeye başladı. Kuyumcular ise vatandaşları gerçek altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyararak, “Vatandaşlar gerçek altın alırken güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL ucuza alacağım derken daha düşük ve kalitesiz yerlerden almasınlar. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir” dedi. “Kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdik” Altın fiyatlarındaki yükseliş dolayısıyla imitasyona ilginin arttığını ve ayırt etmenin zor olduğunu söyleyen Çağatay Kasapoğlu, kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdiklerini ifade etti. Kasapoğlu, “Altın alan müşterilerin azalmasından dolayı bizde bu sektöre geçmeye karar verdik. Gerçek altından hiçbir farkı yok. Sadece işin duayeni olan kuyumcular anlayabiliyor. Normal vatandaş hiçbir şekilde ayırt edemez. Birebir altın işçiliğinde olan ürünlerdir” dedi. “İmitasyon ürünler 100 TL’den alıcı buluyor” İmitasyon ürünlerin her çeşidinin bulunduğunu ve ilginin en çok düz işçiliksiz bileziğe olduğunu söyleyen Kasapoğlu, “Gaziantep’te imitasyon bileziklerde en çok düz işçiliksiz olan ürünler, lazer bilezik, burma bilezik, kibrit çöpü ve ajda gibi modeller daha çok tercih ediliyor. Gelin adaylarının yanı sıra normal vatandaşlar aksesuar amaçlı alıyor ve gelinlere göre daha fazla rağbet gösteriyorlar. Bundan 2-3 yıl öncesine kadar talep daha az oluyordu. İmitasyon ürünlerde ortalama fiyatlarımız ise la kaplama ürünlerde 100 TL’den başlarken altın kaplama ürünlerde ise 150 TL’den başlıyor” ifadelerini kullandı. “Günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak bize getiriyor” Vatandaşların imitasyon ürünleri gerçek altın sanarak getirdiğini söyleyen kuyumcu Cuma Kaya, “İmitasyon ürünler insanları dolandırmak için de kullanılıyor. Gerçek altın yerine sahte olan yani imitasyon ürünü tercih ediyorlar. Piyasa da ise aşırı derecede imitasyon ürün çoğaldı. Bize günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak imitasyon ürün getiriyor. Fiyatlar çok yüksek olduğu için vatandaşlar ister istemez imitasyona yöneldi. 10 gramlık gerçek altın bilezik bir vatandaşın asgari ücretini fahiş derecede aşıyor. Dolayısıyla vatandaşlarda bundan dolayı mecburen imitasyona yöneliyor” şeklinde konuştu. “Bazı imitasyonları biz bile ayırt edemiyoruz” İmitasyon ürünlerin fark edilemeyecek kadar kaliteli üretildiğini söyleyen Kaya, vatandaşlara dikkat etmeleri yönünde uyarılarda bulunarak, “Bir sarraf olarak ayırt etmek kolay ama bazı imitasyon ürünler geliyor biz bile ayırt edemiyoruz. Ateşe vurmadığımız sürece zorlanıyoruz. Çeşit çeşit piyasaya sürülüyor. Yarı gerçek yarı sahte olan var bakırı fazla karışan var. Vatandaşlar gerçek altın alıyorlarsa eğer güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL için daha düşük ve kalitesiz yerlerden altın almaması lazım. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir. Altının oyunu olmaz” diye konuştu.