POLİTİKA - 15 Mart 2019 Cuma 14:00

Binali Yıldırım: "İstanbul’un çöpleri ayrıştıkça öğrencilerimiz kazanacak"

A
A
A
Binali Yıldırım: "İstanbul’un çöpleri ayrıştıkça öğrencilerimiz kazanacak"

AK Parti ve Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “Öğrencilerin ulaşım giderlerinde indirim uygulayabilmek için güzel bir projemiz var.

AK Parti ve Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “Öğrencilerin ulaşım giderlerinde indirim uygulayabilmek için güzel bir projemiz var. İnsanlar atıklarını evlerinde ayrıştıracak. Buradan elde edilecek geliri öğrencilerimizin biletlerine indirim olarak yansıtacağız. İstanbullular çöplerini evlerinde ayrıştırdıkça öğrencilerimiz toplu taşımayı daha da indirimli kullanabilecek” dedi.


Yıldırım, katıldığı televizyon programında "Yerel seçimlerin yapılacağı 31 marta kadar 16 günümüz kaldı. İstanbullular ile buluşmaya devam ediyoruz ve karar vermeleri için elimizden geldiğince projelerimizi anlatmaya devam ediyoruz. İstanbulluların vereceği karar en güzel karar olacaktır. Karar ne olursa oluşun başımızın üzerinde yeri var. Sabah erkenden başlayıp geç saatlere kadar çalışıyoruz. Kendimizi hiç yorgun hissetmiyoruz. Pozitif bir ortam, elektrik var. Bu nedenle hem fiziki hem de zihnen yorgunluk kalmıyor. İnsanların enerjisi ile bizim enerjimiz bir sinerjiye dönüşmüş durumda” dedi.


‘Öğrencilerimize indirimli ulaşım imkanı sunacağız’


Gençlere yönelik önemli projelerinin olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Yeni iş ve girişimcilik imkanlarının yanı sıra öğrencilerimizin ulaşımını indirimli olması için çalışmalarımız var. Artık atık teknolojileri çok gelişti. Sıfır atık politikasıyla çevreci bir şehir tasarlamak üzere ileri biyolojik arıtmadan; kaynağında çöp ayrıştırmaya kadar çok sayıda proje tasarlıyoruz. İstanbul’daki bütün evlere, bütün mahallere sıfır atık projesi kapsamında altyapı kuracağız. İnsanlar atıkları evlerinde ayrıştıracak. Ayrıştırılan atıkları alıp bir kısmını gübreye bir kısmını enerjiye bir kısmını ham maddeye dönüştürmek suretiyle gelir elde edeceğiz. Bu geliri de öğrencilerin biletlerine indirim olarak yansıtacağız. Bu da ilk yıl için yüzde 30 gibi bir indirime tekabül ediyor. Çöp ayrıştırma projesi sayesinde hem İstanbullular hem de çevre kazanacak. Haftanın beş günü organik çöp, bir günü plastik ve cam, bir günü de kağıt çöpler ayrıştırılacak. İstanbullular çöplerini evlerinde ayrıştırdıkça öğrenciler toplu taşımayı daha da indirimli kullanacak” dedi.


‘Kadınların iş hayatına katılmasına destek olacağız’


Kadınların istihdamının artması için de projeleri olduğunu söyleyen Binali Yıldırım, “İş hayatına atılan kadınların sayısı 2003 yılından bu yana artıyor. O dönem kadın çalışan oranı ülke genelinde yüzde 20 seviyelerindeydi. Bugün yüzde 35’e kadar yükselmiş durumda. Ciddi bir sıçrama yaptık. Hedef bu rakamı yüzde 50’ye yükseltmek olmalı. Bazı alanlardan yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumdayız. Kadınlar, eğitim, akademi ve sağlık gibi alanlarda daha çok yer almaya başladı. Örneğin üniversitelerde eğitim gören kız öğrenci sayısı erken öğrenci sayısını geçti. Artık kadın öğretmenlerin oranı erkeklerden daha fazla. Sağlık sektöründe de önemli oranda kadın çalışan istihdam ediliyor ve birbirine yakın hale geldi. Kadınların iş hayatına daha kolay atılabilmeleri için yeni kreşler açacağız. Çalışma hayatına katılabilmeleri için yeterli desteği sağlayacağız. Bugün İstanbul’da 961 mahallede 300’ünde acil kreş ihtiyacı var. Kısa sürede 955 kreş açacağız. Çalışan anneler çocuklarını belediyenin kontörlündeki bu kreşlere daha güvenli bir şekilde bırakabilecek. Akşam iş çıkışı çocuğunu gelip alacak. Kreş sayıları arttıkça iş hayatına katılımın önündeki bir engel daha kalkmış olacak. Ayrıca ev hanımları için de projelerimiz var. Evde kendi imkanlarıyla yaptıkları üretimlerini gelire dönüştürebilmeleri için sanal marketler açacağız. Ürünlerinin tanıtımı için destek vereceğiz. Bu marketler sayesinde ürünlerini rahatlıkla satabilecekler ve para kazanacaklar. Böylece aile bütçesine daha çok katkı sağlayabilecekler” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Ula Hüseyin Ercan Ermaş Anadolu Lisesi öğrencilerinden Bilim Fuarı Ula Hüseyin Ercan Ermaş Anadolu Lisesi öğrencilerinin gerçekleştirmiş olduğu projelerin ve sanatsal etkinliklerin yer aldığı Bilim Fuarı, yerel katılımcılar ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Bilim fuarı; bölgedeki eğitim ve bilim alanındaki iş birliğini güçlendirmek ve gençleri bilimsel çalışmalara teşvik etmek amacıyla büyük bir gelişme sağladı. İçerik bakımından özellikle yerel-kültürel değerlere odaklanan çalışmaların yanı sıra, sanatsal çalışmaların da sergilenmesi, fuarı renkli ve ilgi çekici hale getirdi. Resim çalışmaları, deprem bilinci üzerinde çalışılan projeler, sağlıklı beslenme ve geri dönüşüm üzerine yapılan bilimsel çalışmalar da oldukça ilgi gördü. Psikolojiden matematiksel keşiflere kadar geniş bir yelpazede çalışmalarını sergileyen öğrenciler, belirli süre boyunca gerçekleştirdikleri araştırmaların sonuçlarını fuar katılımcılarıyla paylaştı. Özellikle yerel ve yöresel içeriklere odaklanan projeler, katılımcıların ilgisini çekti ve bölgenin kültürel zenginliğini yansıttı. Düzenlenen etkinlik, yerel topluluğun eğitim ve bilim alanındaki önemli bir adımı olarak kaydedildi. Gelecek yıllarda da benzer etkinliklerin düzenlenerek gençlerin bilimsel keşiflerine destek verilmesi bekleniyor. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Bilim fuarının açılışına Ula Kaymakamı Mehmet Rıdvan Doğan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cüneyt Yiğit, Ermaş Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ercan, Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ercan ve çevre okulların müdürleri de katıldı.
Eskişehir Koca, karısının sağ eli, karısı da eşinin sol eli oldu Eskişehir’de çeyrek asırdır yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına rağmen birbirlerine destek olmaktan vazgeçmeyen Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti, felç geçirmeleri sonucunda vücutlarının belli bölgelerinin tutmaması nedeniyle gerçek anlamda birbirlerinin eli ve ayağı oluyor. Yaklaşık 28 yıldır birlikte yaşayan Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti görenlerin takdirini topluyor. Felç geçirmesi nedeniyle sağ eli tutmayan Cevat Gündüz yıllardır akciğer kanseri ile mücadele ediyor. 6 yaşında çocuk felci yaşayan Ayşe Gündüz’ün ise sol eli tutmuyor. Bu sorunlarını birbirleriyle yardımlaşarak gideren çift, yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına birlikte kafa yoruyor. Kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin hem eli hem de ayağı olarak bir çocuk da yetiştiren çift, ilişkilerde saygının son derece önemli olduğuna vurgu yaparak her şeyin sevgiyle başladığını söyledi. Genç çiftlere yönelik de tavsiyelerde bulunan Gündüz çifti, mutlu olmak için bazı şeylere sabretmek gerektiğini ifade etti. "Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor" Eskişehir’de yaşayan Cevat Gündüz, eşiyle 28 yıldır birlikte olduklarını belirtti. Eşinin 6 yaşındayken çocuk felci geçirmesi nedeniyle sağ elinin tutmadığından ve yüzde 67 engelli raporu bulunduğundan bahseden Gündüz, "Ben akciğer kanseriyim, 3 defa ameliyat geçirdim. Şah damarım atmış, yakın zamanda yeniden ameliyat olacağım. Sevgi ve saygı olduktan sonra aşk olur. Mesela benim sol elde, onun sağ elde engel var. Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor. Bu işler böyle yürüyor. Birbirimizin eli ayağıyız. Mesela salatayı ben yapıyorsam bulgur pilavını eşim yapıyor. Çocuk bile büyüttük, 27 yaşına geldi. Yeri geliyor benim olmadığım sıralar kundağını dişiyle bağlıyordu. Sevene engel yok. Zaten sevmeden hiçbir şey olmaz. Hayat sevgiyle başlar. Mesela sevmesen bir şey yiyebilir misin? Yiyemezsin. Buradan genç çiftlere tavsiye vermek istiyorum. Her şey sevgi ve saygıdan ibaret, sabır şart. Sabretmek çok önemlidir" dedi. "O benim hem kalbim, hem de sağ elim" Cevat Gündüz’ün eşi Ayşe Gündüz ise, evlilik süreçlerinde nasıl zorluklar yaşadıklarını anlatarak şu sözleri kaydetti: "Biz çok fakirlik çektik. Çocuğum okula gidiyordu, beslenme koyamıyordum. Ağlıyordum. Öğretmen, ’Ayşe hanım, çocuğa niye beslenme koymuyorsun’ derdi. Ben de, ’Öğretmen hanım, sen hiç yokluğu bilmiyor musun? Olsa hiç koymam mı?’ derdim. Allah razı olsun, o dönemlerde bir öğretmen çocuğa boyuna bir simit ve meyve suyu parası verirdi. Artık hastayım. Eşimin 2-3 senedir çok yardımı oluyordu ama şimdi kendisi de hasta. Ben iyi kötü kendim yapıyorum. Hasta diye ona da kıyamıyorum, kendi işimi kendim yapmaya çalışıyorum. Seviyorum onu, sevmem mi hiç? El ele verip tüm zorlukları aştık, bundan sonra da zaten aşacağız. Birbirimizi tanıdık, bildik. O bana yardım oldu, ben ona yardım oldum. Öyle 28 yıl geçti. O benim hem kalbim, hem de sağ elim. Her şeyde sabır olacak. Her zorluğu, yoksulluğu çektik. Kurban olduğum Allah herkese geçim düzen versin."