KÜLTÜR SANAT - 15 Nisan 2019 Pazartesi 09:43

Türkiye’nin yöresel lezzetleri bir araya getirildi

A
A
A
Türkiye’nin yöresel lezzetleri bir araya getirildi

Anadolu’da ki bilinmeyen lezzetler İstanbul’da vatandaşlar ile buluşturuluyor.

Anadolu’da ki bilinmeyen lezzetler İstanbul’da vatandaşlar ile buluşturuluyor.



Türkiye’nin dört bir yanındaki yöresel tatlar, İstanbul’da hizmete giren bir restoranda bir araya getirildi. Garden Çamlıca Restaurant Cafe lounge isimli işletmenin sahibi Erdal Gökhan, menülerinde 30 çeşit yemek olduğunu ifade ederek, yaklaşan Ramazan Ayı öncesi düzenleyecekleri özel iftar programında bu çeşitliliği attıracaklarını belirtti. Gökhan, sahur programları için de çok özel bir menü hazırladıklarını sözlerine ekledi.



Gökhan, “Kalite ve lezzeti Garden Çamlıca çatısı altına buluşturuyoruz. Bu bir ekip işi. Süreç içinde kendimizi geliştirerek, komisinden garsonuna, aşçısına kadar iyi bir ekip kurarak başarılı olduk” diye konuştu.



“Etleri işlerken sanki Türkiye güzeli seçiyoruz gibi bir hale bürünüyoruz”


Restoranlarda et seçiminin de çok önemli olduğunun altını çizen işletme sahibi Gökhan, "Genellikle yağlı daha çok tercih ediliyor. Bu işleme ise en yakın ve lezzetli hayvan doğum yapmamış dişi ineklerdir biz buna halk dilinde düve diyoruz. Seçilen hayvanın da stresten uzak bir yaşamı olması gerekiyor. Lezzetli otlar yemiş olması ve çobanın hayvanı incitmemiş olması gerekiyor. Onun için etlerimiz Bursa’dan geliyor. Bizler için özel yetiştiriliyor. Bu aşamayı geçtikten sonra sıra bize geliyor, bizde etleri işlerken sanki Türkiye güzeli seçiyoruz gibi bir hale bürünüyoruz. Seçtiğimiz etler özel kuru dinlendirme dolaplarımızda vaktini doldurduktan sonra bunları özel bir şekilde işlemeye başlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.