EKONOMİ - 12 Ağustos 2019 Pazartesi 12:27

Satışlar ‘Alışveriş Haritası’ ile yüzde 90 oranında artıyor

A
A
A
Satışlar ‘Alışveriş Haritası’ ile yüzde 90 oranında artıyor

Alışveriş alışkanlıkları kapsamında oluşan verilerden yola çıkılarak, müşteriler ve firmalar arasında bağlantı kuruluyor.

Alışveriş alışkanlıkları kapsamında oluşan verilerden yola çıkılarak, müşteriler ve firmalar arasında bağlantı kuruluyor. Bu sayede doğru kişilere doğru kampanyaların ulaşmasıyla satışlar da artıyor. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Related Digital CEO’su Sedat Kılıç, “E-posta, push, SMS, Google ve Facebook reklamları gibi kampanya araçlarını; tamamen o müşterinin geçmiş alışveriş alışkanlıklarına göre, o müşterilerin gelecekte de ilgisini çekebilecek içeriklerin oluşturulmasına göre tasarlıyoruz. Hayata geçirdiğimiz uygulamalar şirketlerin satışlarında yüzde 90 oranında artış yaşanmasını sağlıyor” dedi.


Dijital pazarlama teknoloji ve servis sağlayıcılarından Related Digital, geliştirdiği yazılım ve uygulamalar sonucunda elde ettiği “alışveriş alışkanlıklarına ilişkin verilerle” hizmet sunduğu şirketlerin büyümelerine katkı sağlıyor. Omnichannel pazarlama platformu hizmetleri, yapay zeka destekli büyük veri analizi, segmentasyon, kişiselleştirme, pazarlama çözümleri ve ürün önerileriyle bine yakın şirketin çözüm ortağı olan Related Digital, doğru kampanyaların doğru kişilere ulaşmasına katkılarda bulunuyor.


Alışveriş alışkanlıklarından yola çıkıyor


Konu hakkında açıklamalarda bulunan Related Digital CEO’su Sedat Kılıç, markalara sundukları uygulamaların merkezinde “anlamlı hale getirilen verilerin” yer aldığını vurguladı. “Markalar, müşterilerinin yaptıkları satın alma işlemlerinin ardından oluşan verileri bize iletiyorlar” ifadelerini kullanan Kılıç, “Biz de bu verileri ‘anlamlı’ hale getiriyoruz ve müşterilerin adeta ‘alışveriş haritasını’ çıkarıyoruz, onların geçmişteki alışveriş alışkanlıklarını inceliyoruz. Böylece markalar müşterilerini daha yakından tanıma imkanı elde ediyorlar ve doğru kampanyayı doğru kişiye ulaştırarak satışlarını artırabiliyorlar” diye konuştu.


Kişiye özel yapay zeka odaklı uygulamaları ve segmentasyon sayesinde de markaların müşterilerin ilgi alanlarına yönelik önerilerde bulunmasına destek sağladıklarını anlatan Kılıç, şu açıklamaları yaptı: “E-posta, push, SMS, Google ve Facebook reklamları gibi kampanya araçlarını; tamamen o müşterinin geçmiş alışveriş alışkanlıklarına göre, o müşterilerin gelecekte de ilgisini çekebilecek içeriklerin oluşturulmasına göre tasarlıyoruz. Daha net bir şekilde anlatmak gerekirse eğer bir kişi cep telefonu satın aldıysa, çalıştığımız markaların otomatik olarak o kişiye uzun bir süre cep telefonları ile ilgili kampanya göndermemesini sağlayan teknolojiler üretiyoruz. Kampanya gönderimlerini, iletişim biçimini ya da kurgularını tabii ki biz yapmıyoruz. Ancak kusursuz iletişim yapılabilmesi için 50 kişiden oluşan müşteri deneyim ekibimiz markalara gerek genel anlamda gerekse anlık durumlarda çözümler üretiyor. Çalıştığımız markalara, mükemmel ve kişiselleştirilmiş kurgular üretebilmeleri için teknolojiler sağlıyoruz. Ama tabii ki söz konusu kişi her 15 günde bir cep telefonu satın alıyorsa bu kez de markaları bu durumu göz önünde bulunduran kişiselleştirilmiş kurgular üretebilmesi için teknolojiler üretiyoruz. Hayata geçirdiğimiz uygulamalar şirketlerin satışlarında yüzde 90 oranında artış yaşanmasını sağlıyor.”


Özellikle global şirketlerin sundukları hizmetleri yakından takip ettiğini vurgulayan Sedat Kılıç, “Otomotiv, finans, perakende ve turizm sektörleri başta olmak üzere farklı sektörlerde hizmet veren çok sayıda global marka ile çalışıyoruz. Artık firmalar dijital pazarlamanın gücünü fark etti. Daha fazla kişiye dijital pazarlama ile ulaşmak istiyorlar. Biz de geliştirdiğimiz yazılım, ürün ve hizmetlerle firmaların büyümelerine katkı sunuyoruz. Bu bağlamda Türkiye’nin teknoloji ihracatına katkıda bulunuyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Kuduz vakasının görüldüğü bölgeden toplanan 12 köpeğin barınaktaki tedavi süreci devam ediyor Hatay’ın Defne ilçesinde meydana gelen kuduz vakasının ardından bölgeden toplanan 12 köpek, hayvan barınağında müşahede altına alındı ve gerekli testlere başlanıldı. Karantina kafeslerinde tedavileri başlayan hayvanlar, kuduz olmadıklarının tespit edilmesinin ardından gerekli bakımları sonrası tekrar doğal ortamlarına bırakılacaklar. Defne’nin Meydancık Mahallesi’nde 22 Nisan tarihinde hayvan çiftliğindeki büyükbaş hayvanlara saldıran sahipsiz köpekte ‘kuduz hastalığı’ tespit edilmişti. Bu durum üzerine toplanan İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu bazı kararlar almıştı. Kararlar doğrultusunda; Meydancık ve Güneysöğüt mahallelerinin karantina altına alınmasına ve komşu mahalleler olan Tavla, Koçören, Hancağız ve Hüseyinli mahallelerinin ise gözetim bölgesi olarak takip edileceği açıklanmıştı. Kuduz riskli alanı içerisindeki bölgeye hayvan giriş çıkışının yasaklanmasının yanı sıra başıboş sahipsiz hayvanların ekiplerin toplanarak, aşılanmasına ve hastalık sönüşü yapılıncaya kadar bakım evlerinde tutulmalarına karar verildi. İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu kararları doğrultusunda Defne Belediyesi ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, karantina bölgesine uyarıcı tabelalar asarak bölgedeki hayvanların toplanmasına yönelik çalışmalara başlamıştı. Belediye ekipleri tarafından toplanan sahipsiz hayvanlar, Hatay Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bakım altına alındı. Sahipsiz hayvanlar, gerekli testlerin ve bakımların yapılmasının ardından doğal yaşam alanlarına tekrar bırakılacaklar. “Karantina kafeslerinde bakılan 12 köpeğin tedavi süreçleri devam ediyor” Karantina kafeslerinde 12 köpeğin olduğunu ifade eden Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Ömer Çağan Avcı, kuduz vakası tespit edilmeyen hayvanların küpeleme ve kısırlaştırma işlemlerinin ardından yeniden doğaya bırakılacağını belirterek, “Defne İlçe Belediye ekiplerinin kuduz vakası görülen mahallelerden topladıkları hayvanları, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvan barınağındaki karantina kafeslerinde bakılmaktadır. Karantina kafeslerinde toplam 12 köpek var. Bu müşahede sürecinde tarafımızca kuduz olmadığı kanıtlanırsa küpelenerek doğal yaşam alanlarına bırakılacak. Karantina süresi, bir hayvanın ısırılıp ısırılmadığına göre değişmektedir. Bir kuduz hayvan tarafından ısırılan hayvanlar önce 10 gün boyunca tedavi edilir. 10 gün boyunca küpeleme ve kısırlaştırma işlemleri yapılır. Karantinadaki köpeklerin son olarak 10 gün boyunca müşahede altında tutularak doğal yaşam alanlarına bırakılır. Defne İlçe Belediyesi’nin kuduz vakası görülen mahallelerdeki hayvan toplamaya devam etmektedir. Vatandaşlarımızın içi rahat olsun. İnsan ve hayvan sağlığını riske atacak bir şey yapmıyoruz. Başka kurum ve kuruluşlara itibar etmeyin. Devletimiz bu konuda tamamen bilinçli bir şekilde çalışma yapmaktadır” dedi.
Samsun Süper Lig’deki tek yabancı teknik direktör Samsunspor’da SAMSUN (İHA) – Trendyol Süper Lig’de mücadele eden 20 takım arasında yabancı teknik direktör tarafından çalıştırılan tek ekip olarak Samsunspor kaldı. Son olarak Konyaspor’un, Teknik Direktör Fahrudin Omerovic ile yollarını ayırmasının ardından Süper Lig’de yabancı teknik direktörün çalıştırdığı tek takım olarak Samsunspor kaldı. Samsunspor haricindeki 19 takımın tamamı yerli antrenörlere emanet edilirken, ligin 8. haftasında kırmızı-beyazlılarda göreve gelen Alman Teknik Direktör Markus Gisdol ise halen Karadeniz temsilcisinin başında bulunuyor. Galatasaray Okan Buruk’a, Fenerbahçe İsmail Kartal’a, Trabzonspor Abdullah Avcı’ya, Başakşehir Çağdaş Atan’a, Beşiktaş Serdar Topraktepe’ye, Kasımpaşa Sami Uğurlu’ya, Çaykur Rizespor İlhan Palut’a, Alanyaspor Fatih Tekke’ye, Sivasspor Bülent Uygun’a, Antalyaspor Sergen Yalçın’a, Adana Demirspor Hikmet Karaman’a, Kayserispor Burak Yılmaz’a, MKE Ankaragücü Emre Belözoğlu’na, Konyaspor Ali Çamdalı’ya, Gaziantep FK Selçuk İnan’a, Fatih Karagümrük Tolunay Kafkas’a, Hatayspor Volkan Demirel’e, Pendikspor İbrahim Üzülmez’e ve İstanbulspor da Osman Zeki Korkmaz’a emanet edilmiş durumda. Samsunspor’un başında şu ana kadar lig ve kupada 30 maça çıkan 55 yaşındaki Gisdol, 12 galibiyet, 8 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı. Öte yandan kariyerine Almanya’nın Hoffenheim takımında antrenör olarak başlayan Markus Gisdol, daha sonra sırasıyla Hamburg, Köln ve Lokomotiv Moskova’yı çalıştırdı. Samsunspor ile Markus Gisdol arasındaki sözleşme sezon bitiminde sona erecek.
İzmir Ortaklık vaadiyle dolandırıldı üstüne darp edilip ölüm tehditleri aldı İzmir’de yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, iddiaya göre tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı, İstanbul’da bir kafeye ortak olmak için kullandı. Dolandırıldığını anlayınca parasını geri almak isteyen Canlı, dolandırıldığı kişiler tarafından hem darp edildi hem de tacize uğradı. Darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansırken, şu an korkarak yaşadığını söyleyen Canlı, “Ölmek istemiyorum” dedi. Buca ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, sağlık sorunları sebebiyle bir süre boyunca İzmir’den İstanbul’a gidip geldi. İstanbul’da otelde kalan Canlı, otelin yakınlarında bir kafe buldu. Bulduğu kafeye sık sık gitmeye başlayan Canlı, orada kafenin sahibiyle tanıştı. İddiaya göre bir süre sonra kafe sahibi, Canlı’ya yüzde 50 ortaklık teklifinde bulundu. Sevgi Canlı da bu teklifi kabul ederek tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı kafenin masrafları için kullandı. Daha sonra dolandırıldığını anlayan Sevgi Canlı, kafenin sahibinden parasını geri istedi. Parayı geri vermemekte direnen kafe sahipleri, Canlı’yı ormanlık alana götürüp, hem silahla tehdit etti hem de taciz etmeye kalkıştı. Parasını geri almak için uğraşan Canlı, son olarak kafenin içerisinde saldırıya uğradı. O anlar güvenlik kameralarına yansırken “Ölmek istemiyorum” diyen Canlı, yetkililerden yardım bekliyor. Hem dolandırıldı hem icralık oldu Dolandırılma sürecinden bahseden Sevgi Canlı, kafe sahibinin iyi niyetine güvenerek kafenin açılış parasını verdiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Canlı, “Bana ‘kredi kartımı dükkan için kullanacaklarını ve beni dükkana yüzde 50 ortak yapacaklarını’ söylediler. Kredi kartımı da verdim ve dükkanın bütün ihtiyaçlarını aldım. Fakat ben dükkanın ihtiyaçlarını aldıktan sonra diğer ortaklar beni arayıp, ‘paranı vereceğiz, malını vereceğiz’ diye çağırdılar. Defalarca bu olay darpla sonuçlandı. Bütün param dolar, altın, euro hesabımdaydı. Yaklaşık 1 milyona yakın kaybım var. Şu anda da 370 bin lira icra dosyam mevcut” diye konuştu. Savcılıkta dekontlara, faturalara ve dövüldüğü kamera görüntülerine ait belgelerin olduğunu söyleyen Canlı, İstanbul’da gittiği her yerde rehin alındığını ve ailesinin de defalarca tehdit edildiğini aktardı. “Kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum” İlk darp olayının kafede yaşandığının altını çizen Canlı, şunları kaydetti: “Kafenin gerçek sahibi beni arayıp ‘paranı vereceğiz’ dedi. Daha sonra oraya gittim. Beş adamla oturmuş, ‘bunu sana vermeyiz’ gibi tehditvari konuşmalar yaptılar. Daha sonra ben de o parayı işletme müdüründen almak için ‘onun evine bir şeyler almam gerektiğini ve her şeyin kayıtlı olduğunu’ söyledim. Adam dükkanı dağıtıyordu ve biz hava alsın diye dışarı çıkardık. Sonra ormana götürüp silah çıkardı. Bununla ilgili şikayetim de var. Yetkililerden kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum.” “Korkarak yaşıyorum” Her gün gece korkarak uyumak istemediğini söyleyen Canlı, “Benim annem ve babam da rahatsızlandı. Ben ölmek istemiyorum ve ben şu anda korkarak yaşıyorum” diye konuştu.