ASAYİŞ - 18 Ekim 2019 Cuma 16:27

Şile’de batan ‘Bilal Bal’ gemisinin kaptanı duruşmada dinlendi

A
A
A
Şile’de batan ‘Bilal Bal’ gemisinin kaptanı duruşmada dinlendi

Şile açıklarında ‘Bilal Bal’ isimli geminin batması sonucu 9 mürettebatın hayatını kaybetmesine ilişkin davada, gemide kaptan olarak bulunması gerekirken fiilen gemide bulunmadığı ve gemi adamı cüzdanı ile sağlık cüzdanı belgesini çıkar sağlamak amacıyla kiraladığı iddia edilen kaptan Refik Telci, suçlamaları kabul etmedi.

Şile açıklarında ‘Bilal Bal’ isimli geminin batması sonucu 9 mürettebatın hayatını kaybetmesine ilişkin davada, gemide kaptan olarak bulunması gerekirken fiilen gemide bulunmadığı ve gemi adamı cüzdanı ile sağlık cüzdanı belgesini çıkar sağlamak amacıyla kiraladığı iddia edilen kaptan Refik Telci, suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme, dosyanın gemi hukukundan anlayan 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesine ve sanıkların kusur durumuna ilişkin rapor düzenlenmesine karar verdi.


Şile açıklarında batan ‘Bilal Bal’ isimli kaptansız gemide bulunan 9 mürettebatın hayatını kaybetmesine ilişkin 8 sanığın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 15’er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.


Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, gemi kaptanı sanık Refik Telci katılırken, müştekiler ve sanık avukatları da salonda hazır bulundu.


Müşteki avukatlarından Ömer Faruk Bostancı, “Kazanın üstünden 2 yıl geçmiştir. Geciken adalet adalet değildir. Sanıklar hakkında tutuklama kararı verilmesini talep ediyoruz. Kasten adam öldürme suçundan işlem yapılmasını istiyoruz” dedi.


“Sertifikamın süresinin bittiğini, çalışamayacağımı söyledim”


Duruşmada sanıklardan gemi kaptanı Refik Telci savunmasını yaptı. Telci, “Tanımadığım Nihat isimli birisi beni aradı. Gemilerini kullanmak üzere bana iş teklifinde bulundu. Ben sertifikamın süresinin bittiğini, çalışamayacağımı söyledim. Telefonu kapattım. Aynı kişi telefonu kapattıktan sonra bir daha beni aradı. Sertifikanı yenilediğin takdirde bizimle çalışmak istiyorsan ‘bizimle çalış’ dedi. Ben daha önce hangi kursa gideceğimi söylemiştim. İki senedir aynı kursa gidiyordum. İkinci telefonda ‘sen hemen kursa başla’ dedi. Nihat isimli kişi bana ‘sen başka yerde çalışma, bizde çalışman için senin hesabına para yatıracağım’ dedi. 2 bin TL para yatırdı. Ben o tarihte Nihat isimli şahsın geminin sahibi olduğunu bilmiyordum. Bu şahıs gemide kaza sırasında vefat etmiştir. Sonradan bu kişinin gemi sahibi olduğunu öğrendim. Bir kere para yatırılmıştır, bu para da avans olarak yatırılmıştır. Başka bir şirketle anlaşmamam için yatırılmıştır” dedi.


“Müvekkilim belgesini kimseye kiralamamıştır”


Sanık Telci’nin avukatı ise, “Benim müvekkilim belgesini kimseye kiralamamıştır. Zaten süresi dolan belgeleri kendisi kullanamayacağı için başkasına kiraya vermesi de söz konusu olamaz. Belgeyi kiralasa parayı peşin alması lazım. Böyle bir para alınmamıştır” diye konuştu.


Dosya bilirkişiye gönderilecek


Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tarafların dosyaya gelen yazılara karşı beyanlarını sunduktan sonra dosyanın gemi hukukundan anlayan 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesine ve sanıkların kusurlu olup olmadığının, kusur var ise asli veya tali kusurlu olup olmadıklarının rapor edilmesinin istenilmesine karar verdi.


Sanıkların tutuklanma talebinin reddine hükmeden mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.


İddianameden


Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 27 Ekim 2017 tarihinde Gemlik Limanı’ndan hareket ederek Karadeniz Ereğli Limanı’na gitmekte olan Türk Bayraklı ‘Bilal Bal’ isimli kuru yük gemisinin 1 Kasım 2017’de saat 03.53’te EPIRB(Acil Durum Lokasyon Belirten Radyo Vericisi) sinyali alındıktan bir süre sonra Şile açıklarında battığı anlatıldı.


Geminin, kaptan Refik Telci ile baş makinist Ali Doğan’ın yokluğunda kalkış yaptığı belirtildi. Bilal Bal isimli geminin ekonomik ömrünü tamamlamış ve hurdaya çıkacak kadar yaşlı, bakımsız durumda olduğu, geminin batma nedeninin olay tarihindeki hava koşullarıyla bir ilgisinin bulunmadığı vurgulandı.


Arama kurtarma çalışmaları sonrasında gemi mürettebatından Nihat Küçük, Onur Aşkın Küçük, Cüneyd Yedican, Mahir Sanayır, Nedim Alicem, Hüsamittin Yazıcı ve Mert İlkmen’in cesetlerinde ulaşıldığı kaydedilirken Engin Selçuk ve Vedat Odabaşı’nın ise cesetlerine ulaşılamadığı kaydedildi.


İddianamede aralarında gemi kaptanı Refik Telci ve baş makinist Ali Doğan’ın da bulunduğu 8 sanığın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.