ASAYİŞ - 12 Şubat 2020 Çarşamba 18:40

FETÖ’den 8 yıl 9 ay ceza alan baklavacı Faruk Güllü tahliye edildi

A
A
A
FETÖ’den 8 yıl 9 ay ceza alan baklavacı Faruk Güllü tahliye edildi

Ünlü baklavacı Faruk Güllü, FETÖ üyeliğinden yargılandığı davada 8 yıl 9 ay hapse çarptırıldı.

Ünlü baklavacı Faruk Güllü, FETÖ üyeliğinden yargılandığı davada 8 yıl 9 ay hapse çarptırıldı. Mahkeme, Güllü’nün tutuklu kaldığı süreyi ve sağlık durumunu gözönüne alarak tahliyesine karar verdi.



FETÖ’nün iş dünyası yapılanmasına ilişkin TUSKON davasında dosyası ayrılan baklavacı iş adamı Faruk Güllü’nün yargılandığı dava dosyası karara bağlandı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sabah saatlerine başlayan duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, Güllü’nün örgüt üyeliğinden 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Mütalaaya karşın beyanda bulunan sanık Güllü, 42 aydan beri tutuklu olduğunu kaydederek tahliyesine karar verilmesini istedi. Sanık Güllü, kayyuma devredilen şirketlerinin de kendisine devredilmesini istedi.



Güllü’nün ardından beyanda bulunan avukatları da, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.


Beyanların tamamlanmasının ardından hükmünü açıklayacağını kaydeden, mahkeme heyeti sanık Güllü’ye son sözünü sordu. Sanık Güllü, son sözünde “Avukat arkadaşlarımız bütün detayları anlattı. Böyle uzun mütalaa geleceğini bilmediğimiz için kısa bir şekilde savunma yaptım. 42 aydır tutuklu olduğumu göze alarak güzel bir karar vermenizi istiyorum. Şirketlerim kayyumla yönetiliyor, ben hemen şirketlerimi bana devredin demiyorum. Şirketlerimi kayyumla yöneteyim ki batmasın” dedi.



Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, Sanık Güllü’yü ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanık Güllü’nün tutuklu kaldığı süreyi ve sağlık durumunu gözönüne alarak tahliyesine karar verdi. Heyet, sanık Güllü hakkında yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol uygulanmasına hükmetti.



Mahkeme, sanık Faruk Güllü’nün soruşturma aşamasında el koyulan mal varlığı üstündeki tedbirin, hüküm kesinleştiğinde, mal varlığının suçtan elde edildiğine dair dosya kapsamında yeterli somut delil bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verdi.



Heyet, soruşturma aşamasında sanık Güllü’nün sahibi olduğu şirketlere TMSF’nin kayyum atanması ilişkin suçun sanığın ortaklığındaki şirketlerin faaliyetleri çerçevesinde işlenmekte olduğuna dair yeterli delil olmadığından sahibi olduğu şirketlere kayyum atanması kararlarının kaldırılmasına hükmetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da hatalı park kavgasında canından oluyordu: Sopayla ve bıçakla saldırdılar Eyüpsultan’da hatalı park nedeniyle tartıştığı şahsın ve yakınlarının bıçaklı ve sopalı saldırısına uğrayan minibüs sürücüsü, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkeli kalabalık taşla ve sopayla minibüse de zarar verirken, o anlar cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün 16.30 sıralarında Eyüpsultan Girne Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halil İbrahim Odabaşı minibüsünü evinin önüne park etmek istediği sırada başka bir ticari aracın hatalı park ederek, alanı kapattığını gördü. Bunun üzerine otomobilin üzerinde bulunan telefon numarasını arayan Odabaşı, hatalı park eden sürücüden aracını düzeltmesini istedi. Hatalı park eden kişi aracının park yerini değiştirdikten sonra iki sürücü arasında bir tartışma çıktı. Kısa süreli tartışmanın ardından şüpheli olay yerinden ayrıldı. Ancak şahıs, bir süre sonra aralarında kadınların da olduğu akrabalarından oluşan bir grupla olay yerine geri geldi. Bıçaklı saldırgandan tekme ile kurtuldu Sürücü ile birlikte gelen gruptakiler, Odabaşı’na bıçakla ve sopayla saldırdı. Odabaşı, gruptan bir kişinin bıçaklı saldırısından kurtulmak için tekme atıp ardından markete sığındı. Odabaşı, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkesini atamayan grup, bu sefer de Odabaşı’nın minibüsüne taşlarla ve sopalarla saldırdı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle sakinleşen gruptakiler dağıldı. Aracı zarar gören Halil İbrahim Odabaşı, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şüphelilerin Odabaşı’nın minibüsüne saldırı anları ise cep telefonu ve güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. “Bu bildiğiniz canavarlık” Yaşanan olayın bir canavarlık olduğunu söyleyen Halil İbrahim Odabaşı, “Saat 4 buçuk 5 arası kapıma geldim. Arabayı park ettim. İsimlerini bilmiyorum, plakayı da tanımıyorum. Arabayı ortaya park ettiği için aradım ve arabayı biraz ileri almasını rica ettim. Ortaya park ettiği için iki tarafa da yanaşamıyordum. Sonra bu arkadaş, 20 dakika sonra geldi. Ani bir çıkış yaptı. Sonra geri geri gelip, yanımda durdu. Benimle tartışmaya girdi. ‘Ben 20 senedir burada oturuyorum. Sen beni arayamazsın’ dedi. Ben de bir ricada bulundum, ’Arabanı çek, ben de yanaşayım’ dedim. Kendi aramızda böyle bir tartışma oldu. ’2 dakika sonra görüşeceğiz seninle’ dedi. Bizde burada arkadaşla muhabbet ederken, arkadaşım bana ‘Koş geliyorlar’ dedi. Ellerinde bıçakla geliyorlardı. Zaten kamera kayıtlarında belli. Ben o anda zaten bakkala doğru koşmaya başladım. Genç arkadaşlardan biri ben o anda arabanın etrafında dönerken bıçakla saldıracaktı. O arada çelme taktı, yere düştüm ben. O anda bıçağı sallarken ben onun karnına vurdum. Kendini geri attı. Mahalledeki genç arkadaşlar bunu tutunca ben de can havliyle bakkalın içine kendimi attım. Kapısını kilitledim bir anda. O anda kapıya vurarak ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Mahalledeki eş dost araya girince olay sakinleşti. Arabama geldiğimde çok hasar vardı. Kamera kayıtlarını izlediğimde, hanımı çoluğu çocuğu toplayıp katliama gelmiş resmen. Ben arabamın başına gelince şok oldum zaten. Bu bildiğiniz canavarlık. Ben belki orada ayağımla tepki vermeseydin bugün yaşamıyor olabilirdim” şeklinde konuştu.