EĞİTİM - 28 Haziran 2020 Pazar 11:10

Koşarak sınava geldi, okul kapsında hayatının şokunu yaşadı

A
A
A
Koşarak sınava geldi, okul kapsında hayatının şokunu yaşadı

YKS’nin 2.

YKS’nin 2. oturumuna girmek için okula son anda koşan öğrenci okul kapısında yere düştü. Görevliler tarafından yerden kaldırılan gencin, sınava giriş belgesinin yanında olmadığı görüldü. Yanında boş bir kağıt olan genç, “Giriş belgemi ufak kuzenime çıkarmasını söylemiştim, meğer bana boş kağıt vermiş. Bundan sonra benim okul hayatım bitti” dedi.


Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Sınavı (TYT), saat 10.15 itibarıyla başladı. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Beyazıt Kampüsü’nde sınava girmek için erken saatlerde gelmeye başlayan adaylar, kapıdaki görevliler tarafından kimlik ve sınav giriş kontrolü yapılmasının ardından yeni tip korona virüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında en az 1 metrelik sosyal mesafe kuralı uygulanarak sınava gireceği salona alındı.


Girişte ellerini dezenfekte eden öğrencilere, maske dağıtımı yapıldı. Giriş için sırada bekleyen öğrencilere ve kampüs önünde duran ailelere, sosyal mesafeye uymaları yönünde güvenlik görevlileri tarafından sık sık uyarılar yapıldı.


Okul kapsında yere düştü, sınav belgesi yanında çıkmadı


Sınav başladıktan dakikalar sonra gelen bir genç, koşarken okul kapsında yere düştü. Görevliler tarafından yerden kaldırılarak içeri götürülen genç yapılan kontrolde sınava giriş belgesi yerine boş bir A-4 kağıdı olduğu görüldü. Sınava giriş belgesi olmayan genç okul kapısında geri çevrildi. Sınava alınmayan genç basın mensuplarına yaptığı açıklamada akraba kurbanı olduğunu söyledi.


“Bana bomboş kağıt vermiş”


Kendisinin çalıştığını bu nedenle sınava giriş belgesini çıkarması için kuzenine söylediğini anlatan Görkem Varlık, “Küçük kuzenime sınava giriş belgemi çıkar demiştim. Bana bomboş kağıt vermiş. Katlayıp cebime koymuştum. Kontrol etmemiştim. İçeri girerken kağıdı açtık. Boş olduğunu gördüm. Bu saatten sonra okumam. Bu saatten sonra okul hayatı bitti benim için” dedi.


Akrabalarına tepki gösteren Varlık, basın mensuplarının akşamdan hazırlaman gerekmiyor muydu soruları üzerine ise “Akrabam, güvenmeyeyim mi” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.