ASAYİŞ - 27 Temmuz 2020 Pazartesi 13:21

Hilal Kaplan ve şehit eşine hakarete suç duyurusu

A
A
A
Hilal Kaplan ve şehit eşine hakarete suç duyurusu

Gazeteci Hilal Kaplan ile 15 Temmuz darbe girişimi şehidi İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz’ın Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ndeki fotoğrafına yönelik hakaret ettiği iddia edilen şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.

Gazeteci Hilal Kaplan ile 15 Temmuz darbe girişimi şehidi İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz’ın Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ndeki fotoğrafına yönelik hakaret ettiği iddia edilen şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.


Savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Hilal Kaplan ve Esma Yılmaz ‘müşteki’, Ebubekir Savaşan ise ‘şüpheli olarak yer aldı. Dilekçede, şüphelinin sosyal medya hesabı üzerinden Hilal Kaplan ve Esma Yılmaz’ın hakkındaki paylaşımı alıntılayarak hakaret ettiği belirtilerek ‘hakaret’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlarından cezalandırılması talep edildi.


Suç duyurusuna ilişkin Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Hilal Kaplan ile Esma Kılıçaslan Yılmaz’ın avukatları Mehmet Sarı, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatı Canan Sarı, 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik, UMED Başkanı Halime Kökçe ve avukatlar katıldı.



“Affedilir yanı yok”


Şüphelinin gazeteci Hilal Kaplan’ın paylaşımını alıntılayarak hakaret ettiğini belirten avukat Mehmet Sarı, “Ülkemizin tarihi açısından dönüm noktası olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışına davet edilen iki hanımefendiye karşı işlenen bu suçun, affedilir yanı yoktur. Bu kadar önemli bir günde ve bu kadar önemli bir camimizin açılışındaki manevi atmosferin paylaşıldığı bu günde yapılan bu saldırı ahlaken ve hukuken reddedilesi, kabul edilebilir bir yanı olmadığını ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.



“Kadına verilen değer insan haklarının bir gereğidir”


Konuşmasının devamında avukat Sarı, “Saldırgan Twitter üzerinden yaptığı bu çirkin paylaşımlarla kadına yönelik şiddetin bir türünü sergilemiştir. Kadına verilen değer, her türlü fayda ve beklentinin ötesinde insan haklarının bir gereğidir. Dolayısıyla kadının saygınlığını ve itibarını korumak herkes için bir insanlık vazifesidir. Müvekkilim Hilal Kaplan, iki çocuk annesi olarak ahlaksız saldırılardan mağdur olmuştur. İki evladının, internet ortamında yapılan bu paylaşımları idrak yaşına gelmelerinden dolayı yaşayacakları sıkıntılardan üzüntü duymaktadır” dedi.



“Şehit ailelerine yapılan saldırılar toplumumuzun vicdanını kanatmıştır”


Yapılan saldırıların millete karşı yapıldığını belirten avukat Sarı, “15 Temmuz şehidimiz İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz’a yapılan alçak saldırılar ve hakaretler milletimize karşı işlenmiştir. 15 Temmuz şehitleri, 15 Temmuz gecesi hainlerin karşısına bedenlerini siper ederek çıkmışlardır. Vatan savunması için canlarını feda ettiler ve şehit oldular. Şehitlerimiz, geride bıraktıkları ailelerini Türkiye ve Türk milletine emanet etmişlerdir. Şehit ailelerine yapılan saldırılar toplumumuzun vicdanını kanatmıştır” şeklinde konuştu.



“En ağır şekilde cezalandırılması için süreci başlatıyoruz”


Sözlerinin devamında avukat Sarı, “Esma Hanımın, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, geçmişte yüzüne karşı yaptığı eleştirilerden dolayı bu şekilde aşağılık bir saldırıya maruz bırakılması vicdanları kanatmıştır. Saldırgan Ebubekir Savaşan’ın SP’nin Tokat yöneticilerinden olduğu ortaya çıkmıştır. Saldırganın, ibret olması bakımından en ağır şekilde cezalandırılması için süreci başlatıyoruz. Buna ilişkin olarak suç duyurusunda bulunuyoruz” diye belirtti.



“Uzatan rezillerle sonuna kadar mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyorum”


15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik ise “Ülkemizde bir kesim, sürekli kutuplaşmadan, ayrışmadan bahsederken, diğer yandan her fırsatta öteki olarak gördüğüne küfür, hakaret, iftira gibi her türlü çirkinliği reva görmesini ibretle izliyoruz. Rahmetli Erbakan hocamızın yolunda yürüdüğünü iddia edenlerin, ne büyük madrabaz, ne büyük korkunç sahtekarlar olduğunu bir kez daha milletimizin ferasetine sunuyoruz. 15 Temmuz Derneği olarak tüm hanımlarımız adına şehit eşi Esma Yılmaz’a, en genç gazimiz Adviye kardeşimize ve kıymetli gazeteci yazar Hilal Kaplan hanıma geçmiş olsun diyor, onlara dil uzatan rezillerle sonuna kadar mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyorum” dedi.



“Sosyal medyanın iğrenç bir şekilde kullanılmasına artık bir son vermek gerekiyor”


Uluslararası Medya Derneği (UMED) Başkanı Halime Kökçe ise “Sosyal medya üzerinden gazetecilere ve belli bir fikri temsil eden insanlara dönük ciddi bir linç kampanyası var. Bunun sosyal medyada olması sanki önemsizleştiriliyor ya da hafifleştiriliyormuş gibi algılanıyordu. Ama artık görüyoruz ki, sosyal medyada yapılan linç, gerçek hayatta, yüz yüze yapılandan çok daha büyük tesirlere yol açıyor. Hatta çok daha geniş kitlelere ulaşıyor bu linç. Bu yüzden, hassaten gazeteci arkadaşımız Hilal Kaplan, en genç gazimiz ve şehit yakını kardeşimize yapılan hakareti UMED olarak kınıyoruz. Ama şunu da ilave etmek istiyorum, çok uzun süredir sosyal medyanın devam eden bu kadar iğrenç bir şekilde kullanılmasına artık bir son vermek gerekiyor” diye konuştu.



“Caydırıcı yaptırımlar istiyoruz”


Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) adına konuşan avukat Canan Sarı ise “Bir kadın olmanın yanı sıra bu memleket için can vermiş bir şehidimizin bizlere emanet olarak bıraktığı eşi ve bir gazeteciye karşı sarf edilen edep dışı sözleri teessür ile karşıladık. Küfür, duygu ve düşünce dünyası körleşmiş, nefret ve düşmanlıkla kalpleri kararmış insanların sığındıkları zavallı bir limandır. Bu kutuplaştırıcı nefret söylemini aynı zamanda değerlerimize yapılmış bir saygısızlık olarak niteliyoruz. Dijital mecralarda gittikçe normalleşen küfürlü üslup ve içerikler, son derece rahatsız edici bir hal alıyor, bu durum karşısında caydırıcı yaptırımlar istiyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.