SAĞLIK - 14 Eylül 2020 Pazartesi 12:51

’’İPF yani akciğer sertleşmesi tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler elde edildi’’

A
A
A
’’İPF yani akciğer sertleşmesi tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler elde edildi’’

Prof.

Prof. Dr. N. Gülfer Okumuş, ’’Sebebi bilinmeyen ancak yaşlı hastalığı olarak görülen İPF yani akciğer sertleşmesi tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler elde edildi’’ dedi.



14-20 Eylül haftası tüm dünyada İdiyopatik Pulmoner Fibrozis (İPF) farkındalık haftası olarak değerlendiriliyor. Halk arasındaki adıyla akciğer sertleşmesi olan İPF, ileri yaş hastalığı olarak görülmekle birlikte sebebi henüz net olarak bilinmiyor ancak uzmanlar sigaradan uzak durmanın önemli bir korunma faktörü olduğa dikkat çekiyor. Farkındalık haftası nedeniyle İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Göğüs hastalıkları Ana Bilim Dalı bölümünden Prof. Dr. N. Gülfer Okumuş, İPF hakkında açıklamalarda bulundu.



Erkekler kadınlara oranla daha fazla risk altında


Erkeklerin kadınlara oranla daha fazla risk altında olduğunu belirten Prof. Dr. N. Gülfer Okumuş, ’’İPF ya da halk arasındaki adıyla akciğer sertleşmesi, nedeni bilinmeyen, kronik, vücutta sadece akciğerleri tutan, hem patolojik hem de radyolojik olarak bal peteği görünümü ile karakterize bir hastalıktır. Tanı konulduğu an beklenen yaşam süresi 3-5 yıldır. İPF ileri yaş hastalığı olup sıklıkla 60 yaş üzerinde görülür ve erkeklerde görülme sıklığı kadınlara oranla daha fazladır. 50 yaş altında görülmesi ise çok çok nadirdir’’ dedi.



Eğer 20 yıl boyunca günde bir paket sigara tükettiyseniz dikkat


İPF için sigaranın çok ciddi bir risk faktörü olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Okumuş, ’’Özellikle en az 20 yıl boyunca günde bir paket veya daha fazla sigara içenlerde hastalığın oluşma riski ciddi olarak artar. Midede ekşime, yanma ve ağıza acı su gelmesi gibi yakınmalara neden olan gastroözefagial reflü de ayrıca bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların dışında diyabet ve genetik yatkınlık da risk faktörleri olarak kabul edilebilir. Sebebini net olarak bilemediğimiz bu hastalıkta sigara içilmemesi; eğer içiliyorsa da sigaranın bir an önce bırakılması en önemli korunma faktörüdür’’ şeklinde konuştu.



İPF hangi belirtilerle kendini gösterir?


Belirtilere değinen Prof. Dr. Okumuş, ’’En sık görülen yakınmalar nefes darlığı ve kuru öksürüktür. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte bu yakınmalar giderek artar ve hastanın yemek yemesini, hareket etmesini engelleyecek kadar hayat kalitesini bozacak duruma getirir. Bunların dışında halsizlik, kilo kaybı ve sık tekrarlayan tedaviye dirençli üst solunum yolu enfeksiyonları da kişiyi hastalık yönünden uyarmalıdır’’ diye konuştu.



’’Tipik bal peteği görüntüsü İPF tanısı koymak için önemli bir göstergedir’’


Tanısı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Okumuş, ’’İPF tanısı genellikle geç konulmaktadır (ortalama 1-2 yıl). Bu hastaların birçok doktor tarafından değerlendirildiği ve teşhisin yıllarca gecikebildiği gözlenmektedir. Özellikle nefes darlığı ve kuru öksürük ile başvuran hastalara İPF’den önce bronşit, astım, KOAH, kalp hastalığı gibi yanlış tanılar konulabilmektedir. Hikaye ve görüntüleme tanı için çok önemlidir. 60 yaşın üzerinde olan, en az 6 aydan beri devam eden ve giderek artış gösteren nefes darlığı ve kuru öksürük yakınmaları olan hasta geldiğinde öncelikle iyi bir hikaye alınarak mesleki ve çevresel risk faktörleri dışlanır, romatolojik hastalık olup olmadığına bakılır. Bunların hiçbiri yoksa akciğer tomografisi çekilir. Akciğer tomografisinde tipik bal peteği görüntüsü varsa başka hiçbir tetkike gerek duyulmaksızın İPF yani akciğer sertleşmesi tanısı konulur. Ancak bazen akciğer tomografisindeki görüntü tipik bal peteği görüntüsü olmayabilir ya da hastanın hikayesinde maruziyet ile ilişkili şüpheli bir durum varsa akciğerden biyopsi yapılarak da tanı konulur’’ açıklamasında bulundu.



’’İPF tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler elde edildi’’


Tedavide son yıllarda büyük gelişmelerin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Okumuş, ’’Günümüzde İPF’yi tam olarak iyileştiren yani hastalığı tamamen geri döndüren bir tedavi ne yazık ki bulunmamaktadır. Ancak tedavide son yıllardaki en büyük gelişme, akciğerlerdeki fibroz dediğimiz sertleşmenin ilerlemesini engelleyen antifibrotik ilaçların üretilmesi İPF’de bir dönüm noktası olmuştur. Bu hedefe yönelik ilaçlar yeni tedavi olanağı sunmuş; akciğerlerdeki fonksiyonel kaybı azaltarak, hastalığın kötüleşmesini yavaşlatmış ve sağ kalım süresini uzatabilmişlerdir. Solunum fonksiyonlarına göre hafif ve orta gruptaki hastalara tanı konar konmaz antifibrotik ilaç başlanarak hastalık kontrol altına alınmaya çalışılmalıdır. Ayrıca ilaç tedavisinin yanı sıra, beslenme desteği, reflü tedavisi, enfeksiyonlardan koruma için aşılama, psikososyal destek ve ihtiyacı olana hastalara oksijen verilmesi destek tedavisinin ana bileşenleridir. Bunun dışında tanı konar konmaz bu hastaları akciğer nakil listesine almak gerekir. Ancak genel durumu çok iyi olmadığı sürece 65 yaş üzerindeki hastalar için nakil uygun değildir. Yaşadığımız pandemi sürecinde İPF hastaları önlemleri dikkate alarak zatürre ve mevsimsel grip aşılarını yaptırmalı’’ ifadelerini kullandı.



Prof. Dr. Okumuş, sözlerini şöyle tamamladı: ’’Öncelikle tüm herkes gibi İPF’li hastalarımızın da maske, mesafe ve hijyen üçlüsüne çok dikkat etmesi gerekir. Mümkün olduğu kadar kalabalık yerlerden uzak durmaları, dışarı çıkmaları gerekiyorsa mutlaka maske takmaları, insanlar arasında 1-1,5m mesafe bırakmaları ve sık sık el yıkamaları en önemli korunma yöntemidir. Bunun dışında beslenmelerine özen göstermeli, eğer olmamışlarsa zatürre aşılarını ve çıktığı zaman mevsimsel grip aşılarını yaptırmaları uygun olacaktır’’.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.