EĞİTİM - 20 Kasım 2020 Cuma 11:47

"Uzaktan eğitimde anne babalar öğretmen rolüne girmemeli"

A
A
A
"Uzaktan eğitimde anne babalar öğretmen rolüne girmemeli"

Yılsonuna kadar uzatılan uzaktan eğitimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi ve birinci sınıf eğitimlerinin önemine değinerek, “Okul öncesi ve 1.

Yılsonuna kadar uzatılan uzaktan eğitimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi ve birinci sınıf eğitimlerinin önemine değinerek, “Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencileri eğitimden uzak kalmamalı. Bilgilerin temeli bu sınıflarda atılıyor. Bu neslin okulsuz kalmaması herkesin önceliği olmalı” dedi.


Artan vakalar nedeniyle okulların yıl sonuna kadar kapalı kalmasına, eğitimin ise online olarak sürdürülmesine karar verildi. Çocuklar yılsonuna kadar evlerinde olacak, öğretmenleri ve arkadaşları ile sınıflarında değil, bilgisayar ekranlarında bir araya gelecek. Bu durum hem velilerde hem de öğrencilerde kaygı uyandırıyor. Birinci sınıflar ve okul öncesi grup eğitim kademelerinin en önemli basamağını oluşturuyor. Bu dönemde yaşanan temel eksikliklerin tamamlanmasının ileride çok zor olacağını ifade eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Çünkü okuma yazma bu yaşlarda öğreniliyor, bilgilerin temeli bu sınıflarda atılıyor. Bu neslin okulsuz kalmaması herkesin önceliği olmalı” dedi.



Okul Öncesi eğitime yapılan 1 lira yatırım 7 lira olarak dönüyor


Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi dönemin çocukların beyin gelişimi bakımından çok kritik olduğunun altını çizerek, “Yaşamın temelleri 0-6 yaş arasında atılıyor. Okul Öncesi eğitime yapılan 1 lira yatırım 7 lira olarak dönüyor. Erken çocukluk eğitimi çocuğun sadece akademik olarak başarılı bir yetişkin olmasını sağlamıyor, aynı zamanda tüm toplumu etkileyen ekonomik kazancı da beraberinde getiriyor. Zeka gelişiminin yüzde 70’i 7 yaşına kadar tamamlanıyor. Birçok meta analiz çocukların zekâsını arttırmak için bilimsel olarak kanıtlanmış öncelikli etkenin ‘okul öncesi eğitim’ olduğunu ifade ediyor” şeklinde konuştu.



“Akademik süreç tesadüflere bırakılamayacak kadar önemli”


Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin eğitimden uzak kalmaması gerektiğinin altını çizen Dağ , “Çocuklar bilgiye ne kadar erken ulaşırsa, gelişimleri de bir o kadar sağlıklı oluyor” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:


“Yüz yüze eğitime geçilinceye kadar, uzaktan eğitim olmazsa olmazların başında geliyor. Akademik süreç tesadüflere ve plansızlığa bırakılamayacak kadar önemli. Velilerin ve öğrencilerin kaygı duymaları normal ama süreç kolaylıkla yönetilebilir. Öncelikle evdeki yaşam düzeni, rutinler ve akademik süreç kaygıyı azaltabilmek için birlikte yürütülmeli. Akademik süreçler eğitimciler tarafından tasarlanmış olmalı, veliler öğretmen rolüne bürünmeden ama çocuklarını da çok baskılamayarak süreci en doğal şekli ile destekleyerek geçirmeli. Okul öncesi ve 1. Sınıf öğrencilerinin bilginin temellerini bu yaşlarda attığı da göz önünde bulundurulursa, online psikososyal sürecin desteklenmesi gerekiyor. Eğitimciler tarafından hazırlanan sürecin online tarafta kesintisiz olarak sürmesi ana unsuru oluşturuyor.”



“Anne babalar öğretmen rolüne girmemeli”


Akıllara gelen ilk soru uzaktan eğitimle çocukların verimli ders çalışmasının nasıl sağlanacağı olurken, bu konuda Dağ, evde plan yapmanın önemini vurguladı. Dağ, anne babalara şu tavsiyelerde bulundu:


“Biz eğitimin okul-çocuk ve aile üçgeninin dengesi ile yürüyeceğine inanırız. Bu nedenle okul ve aile arasındaki tutarlı yaklaşım çocuğun başarısında önemlidir. Ancak ailenin çocuğun eğitiminde farklı bir rolü vardır, okulun farklı bir rolü. Bu rollerin dengede yürütülmesi gerekir. Anne baba çocuğunun öğretmeni rolüne girmemelidir. Ebeveynler öğretmen rolüne girdiğinde ya çocuklarıyla yaşanan çatışmalar artıyor ya da çocuklar öğrenme konusunda anne babaya bağımlı hale geliyorlar. Anne babalardan en önemli beklenti çocuklar için evde gerekli ortamı hazırlamak. Okuma yazmaya yeni başlayan çocuklarda becerinin pekiştirilmesi gerekiyor. Yaşına uygun keyif alacağı kitaplar ev ortamında bulunmalı, çocuğun kendisine ait bir kütüphanesinin oluşturulması önem taşıyor. Çocuklara okuma konusunda örnek olunmalı çünkü çocuk gördüklerini uygular. Bir çoğumuzun çocuk yaşlarda tuttuğu günlük, okuma ve yazma becerisini geliştiren en güzel yöntemlerden birisi, çocuğunuzu günlük tutmaya teşvik edebilirsiniz. Okuma yazma becerisinin gelişmesi için başvurulacak bir başka yöntem ise harfler ve kelimelerin bol kullanıldığı oyunlar. Ayrıca kişiye özgü dijital eğitim platformumuz Metodbox’ın içinde yer alan zengin ‘Dijital Kütüphanemiz’ öğrencilerimiz için keyifli bir alternatif.”



“İlgilerini çeken konularda çocuklarınızı teşvik edin”


“Eğitimin yüz yüze olmamasından dolayı akran iletişimi, yetişkin etkileşimi, fiziksel yetkinlik, gelişim ve benzeri konularda, özellikle erken çocukluk ve ilköğretimin ilk kademelerinde tamamlanması gereken noktalar var elbette. Ancak, bu daha da artmamalı” diyen Dağ, çocukların ilgi alanlarının yakından takip edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Dağ, “Burada biz yetişkinlere düşen gerekli ortamı oluşturmak. Kitaplar, bitkiler, oyuncaklar, bozulmuş elektronik eşyalar, boyalar, kumaşlar, spor alanları oluşturarak önce çocuğumuzun ilgi alanlarını izlemeliyiz. Sonra da ilgilerini çeken konularda onları teşvik etmeliyiz” diye konuştu.



Dijital bağımlılığa dikkat


Bu süreçte çocuklarda ortaya çıkabilecek dijital bağımlılık tehlikesini de göz ardı etmemek gerektiğini ve bağımlılıkla gereksinim arasında inci bir çizgi olduğunun altını çizen Dağ, “Öncelikle çocuğun teknolojiyi ne amaçla kullandığına bakılması gerekiyor. Uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerimiz teknolojiden öğrenme amaçlı yararlanabiliyorlar ve bu süreci de kişisel öğrenme ihtiyaçlarına göre yönetme şansına sahipler. Eğitim sürecinde sağladığımız içerikler onların zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı gelişimine hizmet etmesi gerekiyor” dedi.


Bahçeşehir Koleji’nin kişiye özgü dijital eğitim platformu Metodbox’sı da hatırlatarak sözlerine devam eden Dağ, “Tüm kademelerde öğrenci, öğretmen ve velinin erişebileceği kişiye özgü dijital eğitim platformu Metodbox’ta 1. sınıftan 12. sınıfa tüm sınıf düzeylerde konu anlatım videoları, tekrar testleri, testlere ilişkin soru çözüm videoları ve okul öncesi dahil olmak üzere yaş düzeyine uygun olarak animasyonlar ve videolarla desteklenen binlerce etkin içerik yer alıyor. Sınıf öğretmenlerimizin, mentör öğretmenlerimizin ve rehber öğretmenlerimizin gerçekleştirdiği takip ve destek aramalarıyla, 360 derece bir uzaktan eğitim yakından takip planını hayata geçirdik” diye konuştu.



“Anne baba kaygılı olursa çocuk da kaygılı olur”


Özlem Dağ, son olarak da anne babalara önemli bir uyarıda bulunarak, “Veliler çocuğu için en güzelini ister. Bu da zaman zaman endişeye neden olur. Şunu unutmasınlar; çocuklar dünyayı algılamak için onların gözlerinin içine bakıyor. Anne babalar kaygılı olduğu zaman çocukların da kaygı ve korkuları artabilir. Sakin olmak ve bu sürecin biteceğini bilmek önemlidir. Bu süreçte çok önemli bir role sahip olan velilerimizi yalnız bırakmıyoruz. Rehber öğretmenlerimiz ve mentor öğretmenlerimiz velilerimiz ile sürekli iletişim halindeler. Hem akademik süreci nasıl yürütmeleri gerektiğine dair yönlendirmelerimizi yapıyoruz hem de profesyonel psikososyal destek sağlıyoruz. Alanında uzman isimlerle velilerimizi anne baba okulu çalışmalarımızla bir araya getiriyoruz. Böylece belirsizlikler azaldığında, yaşama dair hayal ve hedefler canlı kaldığında velilerimiz de bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yürütebiliyor. Çocukların ve gençlerin stresi yönetme, duygusal farkındalık, öz düzenleme ve eleştirel düşünme becerilerine her zamankinden daha fazla ihtiyaçları var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Sandıkçı: “Canik, kaliteli eğitimin gözde merkezi oldu” Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, eğitim alanına yönelik çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürdüklerini, ilçenin kaliteli eğitimin gözde merkezi olduğunu söyledi. Canik’te eğitime yönelik vizyon projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, ilçeyi kaliteli ve nitelikli eğitimin durak noktası haline getirdiklerini belirtti. Canik’te eğitime yönelik gerçekleştirdikleri çalışmaların, veliler ve öğrenciler tarafından büyük bir ilgi ve memnuniyetle karşılandığını vurgulayan Başkan İbrahim Sandıkçı, “Bilgileri ve tecrübeleriyle ülkemize katkı sağlayacak nesilleri titizlikle yetiştiriyoruz” şeklinde konuştu. Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’nde öğrencilere bilim ve teknoloji alanında verdikleri eğitimlerin en temelden başladığını ve özel müfredat çerçevesinde uygulamalı ve teorik olarak ilerlediğini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsümüzü, öğrencilerimizin bilim ve teknoloji alanında deneyim sahibi olduğu atölyeler, keşif alanları ve laboratuvarlarla dizayn ettik. Özel olarak hazırladığımız eğitim müfredatı ile teorik olarak işlenen her bir konu akabinde uygulama eğitimlerine geçiyoruz. Öğrencilerimiz, uzman eğitmenlerimiz eşliğinde atölye, deney ve gözlem çalışmaları gerçekleştiriyor. Burada eğitim alanına farklı bir bakış açısı kazandıran konsept ve ders modülleriyle eğitimlerimizi sürdürüyoruz” ifadelerine yer verdi. Canik’in kaliteli eğitimin gözde merkezi olduğuna dikkat çeken Sandıkçı, “Canik’teki okullarımızda, Canik akıl ve zekâ oyunları sınıflarının kurulumlarını gerçekleştirdik. Öğrencilerimizin hizmetine sunduğumuz sınıflarımızı, zihinsel gelişime katkılar sunan tarihi zeka ve strateji oyunlarıyla güçlendirdik. Tarihi zeka ve strateji oyunlarıyla öğrencilerimizin karar alma, stratejik düşünme gibi pek çok bilişsel özelliğinin gelişmesine katkılar sağlıyoruz” diye konuştu.
İstanbul Elbistan’da tarlada vurularak ölen Bülent öğretmenin ailesi, fail ya da faillerin yakalanamamasından şikayetçi Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde geçtiğimiz yıl Temmuz ayında hasat için gittiği tarlada nereden geldiği bilinmeyen bir kurşunla vurularak hayatını kaybeden matematik öğretmeni Bülent Koç’un ailesi, fail ya da faillerin hala yakalanamamasına tepki gösterdi. Vurulma anında olay yerinde bulunan bir kişinin üzerinde barut izine rastlanmasına rağmen kimsenin tutuklanmadığını belirten Koç’un kız kardeşi Zerrin Erman, kendilerine dava süreci hakkında bilgi verilmediğini de söyledi. Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde matematik öğretmeni olan ve aynı zamanda çiftçilik yapan 45 yaşındaki Bülent Koç, 2023 yılı Temmuz ayında öğlen saatlerinde hububat hasadı yaptığı sırada kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen silahtan çıkan merminin sırtına isabet etmesi sonucu kanlar içinde yere yığılarak olay yerinde hayatını kaybetti. Genç öğretmenin hayatını kaybetmesinin ardından aylar geçmesine rağmen fail ya da faillerinin bulunamamasına Koç’un ailesi tepki gösterdi. Bülent Koç’un Almanya’da yaşayan ve ağabeyinin davası için sürekli Almanya’dan Türkiye’ye seyahat eden kız kardeşi Zerrin Erman, Bülent Koç’un tarlada vurulduğu esnada yanında 5 kişinin bulunduğunu, 5 kişiden birisi olan H.K.’nın üzerinde yapılan incelemede barut izine rastlandığını fakat olaya ilişkin kimsenin tutuklanmadığını ve 5 kişinin de serbest olduğunu iddia etti. Dava süresince kendilerine veya avukatlarına gelişmelere ilişkin savcılık tarafından açıklama veya bilgilendirme yapılmadığını iddia eden Zerrin Erman, aradan aylar geçmesine rağmen fail ya da faillerin bulunamamasına tepki gösterdi. Ağabeyinin sevilen bir öğretmen olduğunu söyleyen Erman, olayın faili meçhul olarak kalmasını istemediklerini belirtti. “Ağabeyim biçerdöverci tarafından tarlaya çağırılıyor. Yarım saat içinde vurulma haberi geliyor” diyen Zerrin Erman, “Olay tarlada oluyor. Yanında 5 kişi bulunuyor. 2’si ağabeyimin kendi köylüsü, 3’ü de biçerdöverci. Biçerdöverci ağabeyimi hasadı almaya çağırıyor. Ağabeyim tarlaya gittiğinde biçer tarlada çamurdan dolayı çökmüş. Aslında ağabeyimin tarlasına girilmemiş. Ama biçerdöverci tarafından çağırılıyor. 15 - 20 dakika sonra da vurulduğu haberi geliyor. Vurulma olayı 28 Temmuz’da oluyor. 29 Temmuz’da da, yanında bulunan 5 kişinin adli tıp raporu gelmeden hemen bırakılması çok enteresan. Önce kaza dediler, domuz kurşunu dediler, yorgun kurşun dediler. Bize pek bir açıklama yapılmadı. Bizler kardeşler olarak 3- 4 ay sonra kendimize gelebildik. Bize adliyeden de jandarma komutanlığından da hiçbir açıklama gelmiyor. Sürekli gidip soruyoruz ‘gizlilik kararı’ deyip bizi gönderiyorlar. Avukatlara da açıklama yapmıyorlar. En son adli tıp raporu geldiğinde, yanında bulunanlardan bir tanesinin üzerinde barut izi çıkıyor. Ve bu kişi hala bu süreye kadar soruşturmaya bile çağırılmıyor. Bizler gidiyoruz ama savcı bize hiçbir açıklama yapmıyor, yardımcı olmuyor. Bizim canımız yandı. 22 yıllık öğretmen, sevilen bir eğitmendi. Bu insan kurşunla vuruluyor. Sürecin neden titizlikle incelenip bize açıklamalar yapılarak peşine düşülmüyor? O kişiler neden serbest dolaşıyor, neden soruşturmalara çağırılmıyorlar? Ben suçlamak amacıyla demiyorum ama benim ağabeyim bu insanların yanında öldürüldü. Açık bir alandı. Kurşunun mısır tarlasından geldiğini teyit ediyorlar ama kimin yaptığını söylemiyorlar. Bu olayda her şey çok çelişkili” dedi. Erman, “Gizlilik kararı deniyor ve bize açıklama yapılmıyor. Ailesi olarak bize ve avukatlarımıza açıklama yapılmamasının nedenini öğrenmek istiyoruz. Bu davada birçok avukat var. Neden gizlilik kararı olduğunu çözemedik. Çok sevilen bir öğretmendi. Kendi parasıyla kimsesiz çocukları okutan bir öğretmendi. Bu öğretmenin olayının faili meçhule çevrilmesini istemiyorum” diye konuştu.
Adana "Sanayi" temalı resim yarışması sonuçlandı Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Sanayi" temalı resim yarışması sonuçlandı. Yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri törenle verildi. Yatırımcısına sorunsuz ve kesintisiz hizmet sunan örnek bir sanayi bölgesi olmasının yanı sıra başta eğitim olmak üzere sosyal ve kültürel faaliyetleriyle de sosyal bir OSB olarak kente değer katan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin Seyhan Salonu’nda düzenlenen ödül töreni şenlik havasında geçti. Öğretmenler, öğrenciler ve velilerin yoğun katılım gösterdiği ödül töreni, saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı’nın okunması ve ardından sanayi tanıtım filminin izlenmesiyle başladı. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, çocukların eğitiminin önemine dikkati çekti. Başkan Sütcü, köklü bir sanayi geçmişi bulunan ve sanayinin geliştiği ilk kentler arasında yer alan Adana’da, sanayi bilincinin küçük yaşlardan itibaren gelişmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “Sanayi Temalı Resim Yarışması” na katılan tüm öğrenciler ve onları teşvik eden öğretmenlerini kutladı. Sanayi olmadan kalkınmanın olamayacağından söz eden Başkan Sütcü, üretim, istihdam ve ihracatın önemine vurgu yaptı. Konuşmasında öğrencilere de seslenen Başkan SÜTCÜ, AOSB olarak gelecek nesillerin eğitimini önemsediklerini belirterek, salonu dolduran öğrencilere nasihatlerde de bulundu. SÜTCÜ, şöyle devam etti: “Herkes doktor, mühendis, mimar olacak diye bir kaide yok. Memleketimizin her meslek grubundan insana ihtiyacı var. Sevgili gençler; sizler de ilgi duyduğunuz alanlara yönelin. Biz ailelerin zaman zaman çocuklarımızı kendi istediğimiz mesleklere yönlendirme gibi alışkanlığımız var ancak, bu doğru değil. Çocuklar başarılı olacaklarına inandıkları ve de hepsinden önemlisi sevdikleri meslekleri icra etmeli.” Adana İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erdal SEVİM ise sadece bir sanayi bölgesi değil aynı zamanda sosyal ve kültürel faaliyetlerle öne çıkan AOSB’nin tüm yöneticilerine gelecek nesillerin eğitimine dair düzenledikleri bu yarışma için teşekkür etti. AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar da sanayi bölgelerinin bulunduğu bölgeye faydalarının, çocuk yaşlarda fark edilmesini sağlamak amacıyla başlattıkları yarışmanın bu yıl 6’ncısını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Akpınar, bu yıl 726 eserin yarıştığını ve hepsinin birbirinden değerli olduğunu belirterek, katkı sunan jüri üyeleri ile yarışmaya destek veren İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri yetkililerine teşekkür etti. Konuşmanın ardından yarışmanın jüri üyelerine AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir SÜTCÜ tarafından teşekkür plaketi, yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri ise AOSB Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Kara, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erdal Sevim, Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürü Celal Kavak ile Sarıçam İlçe Milli Eğitim Müdürü Uygar İnal tarafından verildi. AOSB Seyhan Salonu’nda düzenlenen törenin ardından fuaye alanında yarışmacıların eserlerinden oluşan sergi büyük bir beğeni ile gezildi. Plaketin yanı sıra para ödülü kazanan yarışmacılar ile okulları şöyle: İlkokul Kategorisinde, 1’inci Öykü Naz Yılmaz (İnönü İlkokulu) 2’nci Zehra Nisa Sarı (Sarıçam Bilim ve Sanat Merkezi) 3’ncü Hasan Eymen Yıldırımcı (Sarıçam Bilim ve Sanat Merkezi) Mansiyon: Defne Tanrıverdi (Ticaret Borsası İlkokulu) Ortaokul Kategorisinde, 1’nci Ali Nadir Gülen (Yüreğir Bilim ve Sanat Merkezi) 2’nci Zehra Yılmaz (TOKİ Şehit Bahattin Kalaycı Ortaokulu) 3’ncü Şeyma Yılmaz (Saniye Özaltın Ortaokulu) Mansiyon: Meryem Mirdesli (Fatih Rüştü Zorlu Ortaokul
Konya Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santralinde üretime başlandı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi’nin enerji verimliliği ve çevre koruma faaliyetleri kapsamında yaptığı çalışmalarından biri olan Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde enerji üretimine başlandı. Selçuklu Belediyesi tarafından Bağrıkurt Mahallesi’nde 45 bin metrekare alan üzerine yapımı tamamlanan Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santralinde elektrik üretimi başladı. Hem doğa dostu olan hem de ekonomiye katkı sağlayan santral üretilen enerji sayesinde Selçuklu Belediyesini kara geçirirken belediye tarafından vatandaşa hizmet verilen alanların da elektrik ihtiyacını yüzde 90 oranında karşılayacak. 500 wattlık 7 bin 250 adet paneli bünyesinde bulundurarak Selçuklu’ya enerji anlamında değer katan ve yıllık toplamda 5 milyon 760 bin kW gücünde elektrik üretilecek olan tesisle birlikte, Hizmet Binası ve Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nde de kurulan güneş enerjisi santralleriyle yıllık toplam 6 milyon 847 bin 500 kW elektrik üretimi yapılmış olacak. Yine yeşil bina statüsünde olan Yeni Nesil Şehir Kütüphanesi de 60 KW’lık enerji üretimi ile katkı sağlıyor. Selçuklu Belediyesi tarafından yapımı süren Türkiye’nin ilk Yeşil Sertifikalı (LEED) Sporcu Yetiştirme Merkezi de hizmet vermeye başladığında kendi enerjisini üreterek hem doğaya hem de ekonomiye katkı sağlayacak. “Enerji alanında da örnek çalışmalara imza atıyoruz” Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak adına gayret gösterdiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Günümüzde enerjinin ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz ve mevcut enerjiyi en verimli şekilde kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu konuda yaptığımız en önemli çalışmalardan bir tanesi de GES Projelerimiz. Belediye olarak enerjimizi üretmek ve tasarruf sağlamak, aynı zamanda doğayı korumak için bu çalışmaları yapıyoruz. Belediye hizmet binamızın çatısında başlattığımız GES projesini bir üst kademeye taşıyarak Tropikal Kelebek Bahçemiz ve Yeni Nesil Şehir Kütüphanemizde bu çalışmayı sürdürdük. Türkiye’de birçok ilke sahip örnek bir yatırımımız olan Sporcu Seçme ve Geliştirme Merkezimiz de bittiğinde GES özelliği ile kendi kendine yeten yeşil binalarımızdan bir tanesi olacak. Bu projelerimizden şu an en kapsamlısı olan Bağrıkurt Güneş Enerjisi Santralleri ile belediye tesislerimizin yüzde 90 oranında enerji ihtiyacını karşılıyoruz. Bu proje sayesinde aynı zaman yıllık 85 bin 600 ağacın kesilmesi ve 4 bin 534 ton CO2 salınımı da engelliyoruz. Ayrıca projede üretilen elektrik 2 bin 283 hanenin yıllık elektrik ihtiyacına denk geliyor. Günlük 20 ile 30 bin Türk Lirası değerinde elektrik üretimi yapan tesisimizde hava şartları değişkenliğine göre aylık ortalama 1 milyon Türk Lirası değerinde elektrik üretimi sağlıyoruz” dedi.