SAĞLIK - 14 Aralık 2020 Pazartesi 14:47

“Her eğitim düzeyine aşının yararları anlatılmalı”

A
A
A
“Her eğitim düzeyine aşının yararları anlatılmalı”

‘Covid-19 aşısı’ anketini değerlendiren Prof.

‘Covid-19 aşısı’ anketini değerlendiren Prof. Dr. Sıla Akhan, “Ankete katılanların yüzde 40’ının üniversite mezunu olduğunu ve onların yüzde 27’sinin “hayır” yanıtı verdiğini görüyoruz. Bu yüzden her eğitim düzeyine aşının yararları anlatılmalıdır” dedi.



Doktorsitesi.com tarafından yapılan ‘Covid-19 aşısı’ anketi, aşıya olumsuz bakan ve aşı konusunda kararsız olan kişilerin fazla olduğunu ortaya koydu. Ankete göre Covid-19 aşısı yaptırmak istemeyen ve kararsız olanların oranı, ankete katılanların yüzde 57’sini oluşturuyor. Ankete katılanların sadece yüzde 15’i aşı yaptırmak istediğini söyledi. Anketi yorumlayan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sıla Akhan, bir salgına ancak aşının kesin bir çözüm olabileceğini belirterek, “Her eğitim düzeyine aşının yararları anlatılmalıdır. Hastalığı geçiren kişilerin, hayatlarını kaybedenler dışında ne tür sorunlarla karşılaştıkları; yoğun bakımda tedavi olmanın ne kadar meşakkatli bir durum olduğu gösterilmelidir” dedi.



Aralık ayında yapılan ‘Covid-19 Aşısı Kullanıcı Görüşleri Anketi- 2020’ adlı ankette katılımcılara “Ülkemizde Covid-19 aşısı uygulanmaya başlandığında yaptırmayı düşünüyor musunuz?” sorusu soruldu. Buna göre, katılımcı 2 bin 40 kişiden 569’u (yüzde 28) Covid-19 aşısı yaptırmak istemediğini belirtti. Ankete katılan 307 kişi aşı yaptırmak istediğini; 560 kişi endişeleri olduğunu; 604 kişi de kararsız olduğunu söyledi. Buna göre, ankete katılanların sadece yüzde 15’i aşı yaptırmak istiyor. Katılımcıların yüzde 29’u kararsız, yüzde 28’i de ‘hayır’ diyor. Böylece ankete katılanların yüzde 57’si aşı konusunda kararsız ya da olumsuz düşünüyor.



“25-35 yaş grubu, bilgi kirliliğinden en fazla etkilenen grup”


Anketi yorumlayan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sıla Akhan, ankete katılımda kadın-erkek oranı dağılımının birbirine eşit kabul edilebileceğini söyledi. Aşıyı “kesinlikle yaptırırım” diyenler arasında kadınların oranının yüzde 10’un altında çok düşük kaldığını; erkeklerde beşte bir oranında daha makul bir seviyede görüldüğünü belirten Prof. Dr. Akhan, “Kararsızım” ve “hayır” diyenlerin toplamı erkeklerde yarısından az; ama kadınlarda ise üçte ikiyi kapsıyor. Endişeleri olanlar arasında kadın ve erkekte çok fark göze çarpmıyor” ifadelerini kullandı.



Ankette yaşa göre dağılıma bakıldığında katılımcıların yüzde 30’unun 35-45 yaş arası olduğunu; bunlar arasında yüzde 30’unun kararsız kaldığını; yüzde 33’ünün ise “hayır” cevabı verdiğini belirten Prof. Dr. Akhan, şu ifadeleri kullandı: “Bu yaş grubu belki en çok aşı ile ilgili bilgilendirilmesi gereken grup. Çünkü bu grup, aynı zamanda çocuk sahibi olup yetiştiren grup. Bu yüzden yetişecek olan nesiller açısından da önemli bir veri niteliği taşıyor. Endişelerin yaşla azalması beklenirken 45-55 yaş grubu da benzer bir profil sergilemiş. Daha ileri yaşlarda kararsızlar ve ‘hayır aşı olmayı düşünmüyorum’ diyenlerin sayısı beklendiği gibi azalmış. 25-35 yaş grubu yüzde 40 gibi yüksek oranda ’hayır’ cevabı vermiş. Bu çok dikkat çekici bulgudan hareketle bu yaş grubunun bilimsel yazılardan çok fazla, hızlı ve bir dayanağı olamayan bilgi kirliliğinden en fazla etkilenen grup olduğunu söyleyebiliriz”.



“Kadınlarda infeksiyonlara ve aşılara karşı daha güçlü bir immun sistem var”


Dünyada Covid-19 hastalığına yakalanmada kadın-erkek oranının eşit seviyelerde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akhan, “Yaş, cinsiyet ve komorbidite açısından veriler tam olmasa da erkeklerde daha ağır seyirler, yoğun bakım ihtiyacı ve ölümler görülüyor. Kadınlarda infeksiyonlara ve aşılara karşı daha güçlü bir immun sistem var gibi düşünülüyor. Bunun sebebi östrojenin T ve B hücre lenfosit oluşumunu baskılaması; fakat B hücre fonksiyonunu aktive etmesi olarak kabul ediliyor. Östrojen; humoral cevabı yani B hücre farklılaşmasını ve immünglobulin yapımını yükseltir. X kromozomunda kodlanan immün düzenleyici genler virüs yükünü ve inflamasyonu azaltır. Bu da kadınların 2X kromozomunun olması sebebi ile virüslerle savaşta daha kuvvetli olmasını sağladığı öne sürülüyor” şeklinde konuştu.



“Her eğitim düzeyine aşının yararları anlatılmalıdır”


Ankette Covid-19 tanısı almış katılımcıların sayısının yüzde 10 gibi çok az bir oranda olduğunu; ama cevaplarda tanı almayanlarla benzer oranlar görüldüğünü belirten Prof. Dr. Akhan, “Toplumda hastalığın aniden çıkmasının ve bütün hayatımızı etkilemesinin aşı gibi çok bilinen konularda bile kararsızlık ve moralsizlik oluşturduğunu düşünüyorum. Aşı ile korunulabilir hastalıklardan ölüm oranları dünyada çok azaldı. Buna karşın aşıların nörolojik bir takım hastalıklara yol açabileceği endişesi aşı karşıtlığını ortaya çıkarıyor. Bununla ilgili yapılmış birçok çalışma olmasına ve aralarında bir ilişki saptanamamış olmasına rağmen halen aşının getirdiği yararlar tam olarak anlatılamıyor” diye konuştu.



Prof. Dr. Akhan, ankette, aşıların pandemi gibi bütün dünyayı etkileyen ve insanların hayatını kaybetmesine yol açan bir durumda bile tartışılır halde olmasının eğitim düzeyi ile ilgili olup olmadığının da irdelendiğini kaydederek, “Ankete katılanların yüzde 40’ının üniversite mezunu olduğunu ve onların yüzde 27’sinin “hayır” yanıtı verdiğini görüyoruz. Bu yüzden her eğitim düzeyine aşının yararları anlatılmalıdır. Hastalığı geçiren kişilerin, hayatlarını kaybedenler dışında ne tür sorunlarla karşılaştıkları, yoğun bakımda tedavi olmanın ne kadar meşakkatli bir durum olduğu gösterilmelidir. Hafif geçirenlere ise,sorunu hafife almamak gerekliliği ve virüsü yakınlarına bulaştırmalarının nelere yol açabileceğinin net bir şekilde anlatılmalıdır” açıklamasında bulundu.



“Virüsle savaş ancak toplumsal bir birliktelik ve bilinçle olabilir”


Koronavirüsün bireysel olarak geçirilip biten bir hastalık olmadığına ve kimde, hangi aşamada biteceğinin bilinemediğine dikkat çeken Prof. Dr. Akhan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Hepimizin öncelikle hastalanmamaya ve bir başkasına bulaştırmamaya azami dikkati göstermemiz gereken bir dönemdeyiz. Virüsle savaş ancak toplumsal bir birliktelik ve bilinçle olabilir. Bir salgının bitişi bütün önlemlerin ve tedavilerin yanısıra ancak aşı gibi kesin bir çözüm ile olabilir. Her eğitim grubunda kararsızları yaklaşık 3’te 1 gibi yüksek sayılabilecek bir oranda görüyoruz. Bu da bu konuda bilgi açlığı olduğunu ve sonuçların çok da iyi anlatılamamış olduğu izlenimi veriyor”.



Prof. Dr. Akhan, sözlerini şöyle tamamladı: “Unutulmamalıdır ki hayattaki çoğu hastalık için yüzde 100 bir tedavi olsun, hiçbir yan etkisi olmasın, her genetik yapıdaki kişiyi sorunsuz iyileştirsin gibi mükemmel bir durum ne yazık ki bulunmuyor. Böylesine konak değiştirmiş hayvanlardan insana geçmiş ve yeni özellikleri olan bir virüs için aşı gibi kitleler üzerinde etkili olarak salgını durdurabilme şansı olan bir duruma ulaşmışken, artıların fazla olduğu yöne doğru bir karar vermemiz gerekir diye düşünüyorum. Kararsızlık da toplumu çok yanlış yönlere götürebilir; ama aynı zamanda düzeltilebilir ihtimalini barındırması açısından önemlidir. Bilimin bize gösterdiği açıdan uzaklaştığımız anda sonuçtan da uzaklaşırız”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.