SPOR - 01 Mayıs 2021 Cumartesi 12:33

Ömer Erdoğan: "Başarı detaylarda saklı"

A
A
A
Ömer Erdoğan: "Başarı detaylarda saklı"

Süper Lig’e yükseldiği ilk yılında büyük başarıya imza atan Hatayspor’da Teknik Direktör Ömer Erdoğan, başarılarının sırrının detaylarda yattığını söyledi.

Süper Lig’e yükseldiği ilk yılında büyük başarıya imza atan Hatayspor’da Teknik Direktör Ömer Erdoğan, başarılarının sırrının detaylarda yattığını söyledi.


Hatayspor Teknik Direktörü Ömer Erdoğan, TamSaha dergisine açıklamalarda bulundu. Transferdeki başarının sırrını açıklayan Erdoğan, “Oyuncuya iletişim anlamında nasıl dokunmamız gerektiğini hep çalışıyoruz. Hangi ülkenin oyuncusunun nelerden hoşlandığına, ona nasıl davranılması gerektiğine kadar araştırıyoruz. Sırf antrenmanla bu işler oluşmuyor” dedi. Kariyerinde bir çok hocadan deneyim aldığını belirten Erdoğan, “Hocalarımın hepsinden bir şeyler öğrendim. Biraz geriye gidersek Hikmet Hocamın emeği çok fazla. 1990’ların sonunda kullanılmayan metotları Hikmet Hocamız kullanıyordu. Bu Almanya’da bizim için normaldi ama Türkiye o yıllarda bu seviyeye gelmemişti. Rahmetli Ümit Kayıhan Hocamın da çok ayrı bir yeri var bende. Onunla baba-oğul ilişkimiz vardı. Almanya’ya düğünüme gelmişti. Kendisiyle üç farklı kulüpte çalışma fırsatı buldum. Allah rahmet eylesin. Galatasaray’a beni getiren Fatih Hocamın da yeri ayrıdır; liderlik duruşu, takımın kötü gidişatında motivasyonla dik duruşu çok önemlidir. Dışarıdaki krizleri nasıl yönetebileceği konusundaki tavırları bana örnek oldu. Aykut Kocaman futbolculara özgüven aşılayan bir teknik adamdı. Futbolculuk dönemimin zirvesini Ertuğrul Sağlam ile yaşadım. En uzun süre onunla çalıştım. Benim için rol model oldu. Futbola bakış açısı çok iyidir. Bursa büyük şehir, bazı dengeleri ayarlamanız lazım. Şehrin büyüklerini takıma çekmeniz için bu organizasyona sizin de katılmanız lâzım. İnanılmaz güzel yönetiyordu hoca bu durumları” dedi.



"Güveni boşa çıkarmadık"


Hatayspor’a geçiş hikayesini anlatan başarılı teknik adam, “Takım Süper Lig’e çıktıktan sonra Mehmet Altıparmak ile yollarını ayırıyor ve hoca arayışına giriyor. Sportif Direktörümüz Fatih Kavlak da sağ olsun beni öneriyor başkana Onursal Başkanımız Lütfü Savaş’la Ankara’da tanıştık. Karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduk. Kendimizi tanıttık, hedeflerimizi söyledik. İlk görüştükleri hoca benim. Toplantı sonrasında Lütfü Başkanımız sağ olsun, "Benim için hoca belli oldu. Ömer Hocayla başlıyoruz" diyor. Tarihinde ilk kez Süper Lig’e çıkan takımın başına Süper Lig tecrübesi olmayan, hocalık kariyeri çok fazla olmayan birisini getirmek, onun açısından da riskli gözükebilir. Başkan, "Benim için isim, kariyer, geçmiş önemli değil; benim için gerçekten hırslı, öğrenmeye, kendini geliştirmeye aç, enerji dolu bir hoca istiyorum" dedi ve beni tercih etti. Hatayspor’da işe başladığımda çok fazla zamanımız yoktu. Çok çabuk hareket etmek zorundaydık. Devam etmek istemediğimiz oyuncularla yollarımızı ayırdık. Çok transfer yapmamız ve takımı sil baştan kurmamız gerekiyordu. İmza attıktan bir hafta sonra kamp başladı. Kamp programı yaparken eksik mevkilere transfer yapmak için de uğraştık. Sportif Direktörümüz Fatih Kavlak ve ekibimle yoğun bir mesai harcadık. Yaz döneminde 500-600 oyuncu izledik. Ama bu oyuncuların dışında daha önce ekibimle canlı izlediğimiz oyunculara öncelik verdik. Akintola gibi, Münir gibi, Pablo Santos, Ruben Riberio gibi izlediğimiz oyuncuları tercih ettik. Bu konuda yönetimimiz bize güvendi ve seçim hakkı verdi. Bu güvenlerini de boşa çıkarmadık çok şükür. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.



"En ince detaylara kadar oyuncuları araştırıyoruz"


Hatayspor’un başarılı transferlerinin perde arkalarını anlatan Ömer Erdoğan, “Oyuncu almak kolay, önemli olan oyuncudan performans almak. Size bir örnek vereyim. Mame Diouf’un Stoke City’de iki sezon doğru dürüst maçı yok. İstatistikleri çok iyi değil. Bu oyuncuyu transfer ederken bazı kriterleri değerlendirerek aldık. Mesela beni en çok heyecanlandıran bir konuyu anlatmak istiyorum. Diof’ta ısrar etmemi sağlayan ilginç bir olaydı. Mame, Stoke’tayken rezerv ligde oynadı. Bir maçta bir pozisyon var. Takım arkadaşı penaltı kullanıyor ve penaltı golle sonuçlanıyor. Penaltıyı kullanmayan Mame Diouf, topu filelerden alıp sprintle koşarak orta saha noktasına bırakıyor. Düşünün, Mame Diouf’tan bahsediyorum. Mame bunu Premier Lig’de değil rezerv ligde yapıyor. Futbola karşı ne kadar iştahlı, istekli ve karakterli olduğunu o maçta görüyorum. Tabii Hannover dönemini, Manchester United dönemini zaten araştırdım. Diouf kariyeri büyük oyuncu ama iki senede düşüş yaşayan oyuncu için dersiniz ki, "Bu oyuncu doymuş." Fakat o pozisyon beni çok etkiledi. Senegal Millî Takımı’nda oynadığı, benim de tanıdığım arkadaşlarına da ulaştım. Karakteriyle ilgili hep güzel referanslar aldım. Kendisiyle de görüntülü görüşmeler yaptım. O enerjisini zaten görünce anlıyorsunuz. Benim verdiğim mesajlar da onu heyecanlandırdı. Demek istediğim, transfer yapmak çok önemli ama oyunculardan bu verimi alabilmek veya performansının zirvesine getirmek çok daha önemli. Burada sadece kendimden söz etmiyorum. Biz bir ekibiz. Teknik ekibim ve yardımcılarımla beraber oyuncularımı hem fiziksel hem mental hem de taktiksel olarak en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Oyuncuların buna karşılık vermeleri de ne kadar karakterli olduklarını gösteriyor. Sonuçta biz isteriz, anlatırız, gösteririz ama oyuncu yapmazsa olumlu dönüş olmaz. Futbolcuda potansiyel varsa ve karakteri de iyiyse biz zaten küçük dokunuşlarla onu yine yukarıya çıkartabiliriz. Oyuncuya iletişim anlamında nasıl dokunmamız gerektiğini hep çalışıyoruz. Hangi ülkenin oyuncusunun nelerden hoşlandığına, ona nasıl davranılması gerektiğine kadar araştırıyoruz. Oyunculara hep yardımcı olmaya çalışıyoruz. En ince detaylara kadar oyuncuları araştırıyoruz. Sırf antrenmanla bu işler oluşmuyor” ifadelerini kullandı.



"Boupendza’nın bazı konularda çok eksiği vardı"


Bu sezon ligde gol krallığı zirvesinde olan Aaron Boupendza hakkında konuşan Erdoğan, “Aaron’u izlerken son yıllarda istatistik olarak performansının karşılığını vermediğini görüyorduk. Ama potansiyeli olan bir oyuncu olduğunu da biliyorduk. Yetenekli bir oyuncu. Değişik çalımları, değişik şutları var. Gücünü iyi kullanıyor. Sürati ve hava toplarındaki etkinliği iyi. Bunları çok daha iyi yapabildiği zaman iyi yerlere gelebileceğini düşündük ve öyle transfer ettik. Aldığımızda şu anki halinden çok farklıydı. Kilo problemi vardı. Bazı konularda çok eksiği vardı. Ama biz özellikle sezon öncesi kamp döneminde yaptığımız ekstra çalışmalarla bunu giderdik. Oyuncu da bize çok güzel cevap verdi. Takım içerisindeki kaliteli oyuncuların neler yaptığını da gördü. Önünde Mame Diouf gibi kariyerli ve karakterli bir oyuncu var. Pablo gibi, Ruben gibi oyuncular var. Bu oyuncular Aaron için çok iyi örnekti. Daha önce zirveye çıkan oyunculardı. Ama şu an burada takımı bir yerlere getirebilmek için çaba gösteriyorlar. Aaron bundan da çok etkilendi. Arkadaşlarına ayak uydurdu. Dedi ki, "Benim de bu takımın bir parçası olabilmem için çok çalışmam gerekiyor." Biliyorsunuz ben ilk haftalarda Aaron’u oynatmıyordum. Çünkü bir sakatlık durumu vardı. O dönem onu daha çok alternatif oyuncu olarak değerlendiriyordum. Ama o dönemde bile hırsıyla, antrenmanlarda sürekli üzerine koyarak, eksiklerini tamamlayarak, istediklerimize olumlu cevaplar vererek kendisini geliştirdi. Ben kendisiyle hep konuştum. "Bak oğlum çok az kaldı. Üzerine koyarak çalışmaya devam et. Şans vereceğim sana. Ama sen ne zaman hazır olursan, o zaman bu formayı alacaksın ve bir daha çıkarmayacaksın" diyordum. Bu fırsatı kendi oluşturdu. Çok çalıştı ve sabırla bekledi. Oyuna sonradan aldığımız dönemlerde hep katkı sağladı. Bu fırsatı da yakaladıktan sonra sürekli üzerine koyarak devam etti” dedi.



"Analize çok önem veriyoruz"


Takımdaki başarının altında analiz yattığını belirten Erdoğan, “Ekip olarak analize çok önem veriyoruz. Çok zaman harcıyoruz. Kendi analizlerimizi ciddi zaman harcayarak yapıyoruz, rakip analizlere de çok önem veriyoruz. Bugün bakıyoruz rakibin artıları, eksileri nedir. Artılarına önlem alırken eksiklerden faydalanmak için planlar geliştiriyoruz. Nereye koşu yapabiliriz, nerede durabiliriz, bunları çalışıyoruz. Hangi hücum varyasyonuyla daha çabuk kaleye gideriz diye çok denemeler yapıyoruz. Oyuncu da bunları biliyor. "Şu koridordan, şu aradan gittiğimde arkadaşım pası attığında kaleci ile karşı karşıya kalacağım" diyor. Bunları hafta içi çalışıyoruz. Doğaçlama oluşan hiçbir şey yok. Çalışmanın karşılığı Dediğim gibi yaptığımız analizler ve çalışmanın karşılığını alınca, oyuncular da bunu yaşayınca daha inanarak bakıyorlar artık analiz ve çalışmalara Çünkü sonuca gitmişler ve başarılı olmuşlar. Oyuncular size bu sayede çok farklı bakıyor. Çok zekiler; sizi tartıyorlar. Boş şeyler anlatırsanız ikinci, üçüncü maçtan sonra seni ciddiye almıyorlar. Ama biz son detaya kadar ilgileniyoruz. Oyuncunun göremediği küçük detaylara kadar inmeye çalışıyoruz” cümlelerine yer verdi.



"Sezonu en iyi yerde bitirmek istiyoruz"


Takımın hedefleri hakkında da görüşlerini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:


“Kısa vadede sezonu en iyi yerde bitirmek istiyoruz. Orta vadede bu kulübü borçlu hale getirmedik. Borcu yok kulübün. Yeni sezonda gelir-gider dengesini iyi ayarlamak istiyoruz. Hem futbolcu satarak kulübe para kazandırmak hem de uzun vadede tesisleşme konusunda ciddi adımlar atılmasını istiyoruz. İnşallah altyapıdan oyuncu yetiştirip, takıma katmaya çalışacağız. Ligde kalıcı olan, sıkıntısız bir sezon geçiren ama sürekli üzerine koyarak devam eden bir takım oluşturmak amacındayız."



"Hayallerimden biri de Bursaspor’da hoca olmak"


Ömer Erdoğan kendi kariyer planlaması hakkında ise, “Şu anda öğrenme aşamasındayım. Oyuncularıma da "Her maç kendimizi geliştirmemiz için bir fırsat, her idman bir fırsat" diyorum. Her idmanı drone aracılığıyla kaydedip izliyorum. Avrupa’daki maçları izlerken artık farklı bakıyorum. Futbolcuyken topun olduğu bölgeye bakıyordum, şimdi farklı bakıyorum. Hücum yaparken diğer oyuncular ne yapıyor, pas alırken doğru açılar nereler Ama aynı zamanda savunma yapan da nasıl yapıyor, bunları takip ediyorum. Yeniliklere açığım. Hatayspor’da çalışmaktan çok mutluyum. Ama uzun vadede hayallerim var. Bir tanesi Bundesliga’da çalışmak İngiltere’de çalışmayı da çok istiyorum. Hayallerimden biri de Bursaspor’da hoca olmak” yorumunu yaptı.



"Avrupa Şampiyonası’nda başarılı olacağız"


Milli Takımın performansını da değerlendiren başarılı çalıştırıcı, “Şenol Hocamı ve futbolcu kardeşlerimi tebrik ediyorum. Bizi çok mutlu ettiler. Avrupa Şampiyonası’na katılma fırsatı elde ederek bizi sevindirdiler. 2022 elemelerine de çok iyi başladılar. Bu jenerasyondan çok umutluyum. Avrupa deneyimimiz çok fazla. Kaan, Ozan, Merih, Çağlar gibi dünya yıldızlarımız var. Zeki, Umut, Cenk Tosun, Burak Yılmaz Abdülkadir Ömür geliyor. Okay çok iyi Daha önce bu kadar iyi oyuncular yoktu. Bu arkadaşların en iyi liglerde oynayıp tecrübe kazanması da büyük şans. Umut ediyorum ki bu sene Avrupa Şampiyonası’nda başarılı olacağız. Hollanda ve Norveç maçlarındaki takım savunması beni çok umutlandırdı. Kompakt durduk, rakibe pozisyon vermedik. Avrupa Şampiyonası’nda da böyle olacak. Bütün maçlarda önceliğiniz gol yememek olacak. Bu tabiî ceza sahasına 10 kişiyle otobüs çekip bekleyelim anlamına gelmiyor. İkinci bölgede doğru dizilelim, zamanı gelince çabuk çıkalım. Pas yapabilecek bir takımız, zaman zaman oyunun temposunu da düşürebiliriz. Bu bizim için örnek oldu. Letonya maçı tam tersi oldu Letonya arkaya çekilip bizim topa sahip olmamızı sağladı. Bu tür maçlar daha zor oynanıyor. Çünkü onlar da topu kazanıp çok çabuk çıkmak istedi. Avrupa Şampiyonası örnekleri bence Norveç ve Hollanda maçlarındaki oyundur Şenol Hoca zaten tüm analizleri yapacaktır” dedi.



"Altyapıya takımlar önem vermiyor"


Son olarak Türk futbolcuların Avrupa’da forma giymesini değinen Ömer Erdoğan, “Oyuncularımız cesaret kazandı. Avrupa’daki takımlar artık Türk pazarını çok daha dikkatli izliyor ve tarıyor. Bakıyorsunuz Ali Akman’ı Bursaspor’dan kapıyorlar. Bursa’yı örnek göstermem gerekiyor. Çünkü çok genç oyuncularla oynuyorlar ve birçok oyuncularını da Avrupa takımları izliyor Altınordu Çağlar’ı, Cengiz’i gönderdi Eskişehir’den Metehan Altunbaş Avusturya’ya gitti. Şimdi Türkiye pazara girdi ve Türk futbolcular da artık cesaretlendi. "Biz de gidebiliriz ve başarılı olabiliriz" diyorlar. Bir de yeni jenerasyon artık kendisini çok daha çabuk hazırlamaya başlıyor. Mesela dili çözmek için ders alıyorlar. Benim zamanımda en büyük sıkıntı dil problemiydi. Abilerimiz gittiklerinde oraya adapte olamıyordu. Mutsuz olup geri dönüyorlardı. Genç nüfusumuz çok fazla ama imkân tanıyamıyoruz onlara Burada bakıyorsun etrafına, her yer taş Biz bile İstanbul’a gelince ter idmanı yapmak için kaç kilometre yol yapıyoruz. Bu çocuklar nasıl geliştirsin kendini? Olmuyor Belki potansiyel var. Mahalle arasında oynuyor ama onlara imkân vermen lazım. Havuzumuz küçük olduğu için sıkıntı yaşıyoruz. Ama bakıyorsunuz Avrupa’da bambaşka Veya Afrika ülkelerine bakıyorsunuz orada Avrupalılar akademi açıyor ve oyuncu çıkartıyor. Bizim şanssızlığımız tesislerimiz az, havuzumuz dar. Altyapıya yeterince önem vermiyor profesyonel takımlar Altyapıya çok fazla imkan sağlanmadığı için maalesef oyuncu çok sayıda çıkmıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’un şirketleşme performansı düşüşte TOBB Mart ayı Kurulan ve Kapanan Şirket verilerini paylaştı. Aylık sayıları içeren verilere göre Erzurum’da Mart ayında 25 şirket kurulumu gerçekleşti. Kurulan şirket sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12 oranında geriledi. Erzurum Mart 2024 TOBB verilerine göre Erzurum’da ay içinde 25 şirket, 2 kooperatif ve 7 gerçek kişi ticari işletmesi kurulumu gerçekleşti. Dönemde 4 şirket, 1 kooperatif tasfiye işlemi gördü, 6 kooperatif ve 10 gerçek kişi ticari işletmesi ise faaliyetine son verdi. Erzurum Mart 2023 Erzurum’da 2023 Mart ayında 28 şirket, 3 kooperatif, 7 gerçek kişi ticari işletmesi kurulumu gerçekleşmiş, dönemde 4 şirket, 3 kooperatif tasfiye işlemi görmüştü. 2023 Mart ayı kaydında 17 şirket ve 12 gerçek kişi ticari işletmesi ise kapanmıştı. Kudaka Bölgesi Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerini kapsayan KUDAKA İstatistik Bölgesinde ay içinde 35 şirket, 2 kooperatif ve 8 gerçek kişi ticari işletmesi faaliyete geçti. Mart ayı düzeyinde 8 şirket ve 1 kooperatif tasfiye işlemi gördü, 2 şirket, 6 kooperatif ve 12 gerçek kişi ticari işletmesi ekonomi dünyasından çekildi. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi Ağrı, Kars, Ardahan, Iğdır, Erzurum, Erzincan ve Bayburt illerini kapsayan Kuzeydoğu Anadolu İstatistik Bölgesinde Mart ayında 56 şirket, 3 kooperatif ve 28 gerçek kişi ticari işletmesi kurulumu kaydedildi. Mart ayı düzeyinde 15 şirket ve 1 kooperatif tasfiye işlemi gördü, 6 şirket, 6 kooperatif ve 23 gerçek kişi ticari işletmesi kapandı. Doğu Anadolu Bölgesi 14 ilin yer aldığı Doğu Anadolu Bölgesinde Mart ayında 195 şirket, 11 kooperatif ve 71 gerçek kişi ticari işletmesi kurulumu kaydedildi. Mart ayı düzeyinde 28 şirket ve 2 kooperatif tasfiye işlemi gördü, 25 şirket, 11 kooperatif ve 47gerçek kişi ticari işletmesi faaliyetini sonlandırdı. Erzurum’un Kurulan Şirket Sayısı Payı DOSİAD’ın TOBB verileri kaydında yaptığı hesaplamalara göre, Erzurum’un aylık düzeyde kurulan şirket sayısı KUDAKA İstatistik Bölgesi illeri toplamında yüzde 71,4, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illeri toplamında yüzde 44,64, Doğu Anadolu Bölgesi illeri toplamında ise yüzde 12,82’lik dilim oluşturdu. Bölge İlleri Kurulan Şirket Sayısı Dağılımı Erzurum Mart ayı düzeyinde Bölgede kurulan şirket sayısı bakımından 3’üncü sırada yer buldu. Bir aylık ölçütte Ağrı’da 11, Bingöl’de 7, Bitlis’te 9, Elazığ’da 24, Erzincan’da 9, Erzurum’da 25, Hakkari’de 6, Kars’ta 4, Malatya’da 39, Muş’ta 12, Van’da 40, Iğdır’da 6, Tunceli’de 3 şirket kuruldu. Ardahan’da kurulum kaydedilmedi. Erzurum 31’inci Sırada Türkiye’de Mart ayında en fazla sayıda şirket kurulumunun kaydedildiği iller; Adana, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Mersin, Konya, Kocaeli, Gaziantep, Muğla, Diyarbakır, Hatay, Kayseri, Denizli, Manisa, Tekirdağ, Ş.Urfa, Sakarya, Balıkesir, K.Maraş, Samsun, Aydın, Eskişehir, Çanakkale, Van, Malatya, Mardin, Nevşehir, Afyonkarahisar, Trabzon, Ordu, Aksaray, Batman, Düzce, Adıyaman, Edirne, Yalova, Şırnak, Erzurum olarak açıklandı.
İstanbul Avcılar Belediyesi Spor Kulübü madalyaya doymuyor Türkiye Muay Thai Federasyonu’nun Kocaeli’nde düzenlediği 23 Nisan Muay Thai Turnuvası’na 34 sporcu ile katılan Avcılar Belediyesi Spor Kulübü 34 madalyayla geri döndü. Başarıları ile adından sıkça söz ettiren Avcılar Belediyesi Spor Kulübü bu kez kendi rekorunu kırdı. Türkiye Muay Thai Federasyonu’nun Kocaeli’nde düzenlediği 23 Nisan Muay Thai Turnuvası’na 34 sporcu ile katılan Avcılar Belediyesi Spor Kulübü 34 madalyayla geri döndü. Kocaeli Gebze’de 25-28 Nisan tarihlerinde Türkiye Muay Thai Federasyonu tarafından düzenlenen turnuvaya 34 sporcu ile katılan Avcılar Belediyesi Spor Kulübü 34’te 34 yaparak takım halinde en fazla madalya kazanan spor kulübü oldu. Kendi yaş gruplarında 23 altın, 4 gümüş ve 7 bronz madalya kazanan sporcuları ilk tebrik eden Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara oldu. Şampiyonadan 34 madalya ile dönen sporcularla gurur duyduğunu belirten Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara; “Gittiği her turnuvadan başarılarla dönen Avcılar Belediyesi Spor Kulübü sporcularımızı bir kez daha yürekten kutluyorum. Her geçen gün kendilerine daha büyük hedefler koyan kardeşlerimin her zaman yanında olacağım” dedi. Şampiyonada derece yapan sporcular; Minik -Yıldız Muhammet Halil Bayraktar - Birinci, Melinda Bağcı - Birinci, Asmin Toprak Akdoğan - Birinci Selen Ilgaz - Birinci, Melik Kerim Bayraktar - Birinci, Zeynep Bulut - Birinci , Enes Atik - Birinci Ali Aziz Bayraktar - Birinci, Selvinaz Akdoğan - Birinci, İlayda Ete - Birinci, Ayşenur Akdoğan - Birinci, Cemre Su Bıyık - Birinci, Alper Turhal - İkinci, Bulut Gürbüz - İkinci, Berke Şahin - İkinci, Berkin Koçkaya - Üçüncü , Menekşe İpek Su Şahin - Üçüncü Aalt Genç -Üst Genç Gökçe Deniz Koçkaya - Birinci, İrem Günel - Birinci, Defne Cennet Çoban - Birinci, Dilara Demirer - Birinci, Rümeysa Köseer - Birinci, Duygu Mengi - Birinci, Havvanur Kılıç - Birinci Caner Yeşilkurt - Birinci, Rojat Genç - Birinci, Ali kayış - Birinci, Ertuğrul Çağlı- Birinci, Baran Genç - İkinci,Akın Uzun - Üçüncü, Berk Demirel - Üçüncü, Yusuf Kurudağ - Üçüncü, Hafsa Ceyhan - Üçüncü, Tuğba Nur Çetin - Üçüncü
Amasya 230 bin ilmek atarak dokudu, halısına 100 bin lira değer biçti Amasya’da ebatları 40 ile 45 santim olmasına rağmen dokunması 9 ayı aşan yüzde yüz el yapımı 2 hereke ipek halı toplam 230 bin ilmek atılarak oluşturuldu. Halk Eğitimi Merkezi, emekli kursiyer Müzeyyen Ulavur’un dokuduğu halıların tezgahtan kesimi için tören düzenledi. İpek halı sanatının değerine işaret eden 61 yaşındaki kursiyer, el emeği ve göz nuru eserlerinin tanesini değer biçtiği 100 bin liradan satabileceğini açıkladı. Yüzde yüz el yapımı halı Amasya Şehit Mehmet Gök Halk Eğitimi Merkezi’nin geleneksel el sanatlarının yaşatılması için düzenlediği kurslardan hereke ipek halı kursu özellikle de emeklilerin ilgisini çekiyor. Hereke halısını diğer halılardan ayıran özellikler arasında çift düğüm tekniği kullanılması, ince ve kalın çift atkı tekniğiyle örülmesi ile kesiminin el makasıyla yapılıyor olması yer alıyor. Ayrıca hereke halıların en önemli özelliği yüzde yüz el yapımı olması. Dokunması yıllar alabilen hereke halı, dünyanın en ince ve en sağlam halısı olarak biliniyor. Yapımında, çözgüsünde birinci sınıf ipek ip kullanılıyor. “İpek halının değeri maalesef bilinmiyor” Çiçek ve canlı motiflerinden esinlenerek halılarını dokuyan memur emeklisi Müzeyyen Ulavur, “İpek halının değeri maalesef bilinmiyor. Tanesini 100 bin liradan aşağı satmam. Biri beş aylık emek. Asgari ücretten hesaplandığında 100 bin lira tutuyor” dedi. “Terapi gibi geliyor” Merkezdeki farklı kurslarda eğitim almasının ardından usta öğretici Fehmiye Bozkurt’un düzenlediği hereke ipek halı kursuna katılıp bu sanatın inceliklerini öğrenen Ulavur, “4 ayda yaptığım pano halıya 100 bin ilmek, 5 aydan fazla sürene ise 130 bin ilmek atarak dokudum. Çok sabır ve emek istiyor. Ama çok keyifli. Motifin ilmeğini, rengini düşünüyorsun. Stres kalmıyor. Bedava terapi gibi geliyor” diye konuştu. Şehit Mehmet Gök Halk Eğitimi Merkezi yöneticileri, emektar kursiyerlerinin eserinin tezgahtan kesimi için özel tören düzenledi. Törene, Amasya Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Şube Müdürü Hayriye Tüfekçi ve Şehit Mehmet Gök Halk Eğitimi Merkezi Müdürü İbrahim Özarslan da katıldı.
Antalya DÖSİAD üyelerine “İletişim Becerileri” eğitimi DÖSİAD’ın kendi bünyesinde başlattığı ‘DÖSİAD Akademi’, ilk dersini ‘İletişim Becerileri’ başlığı altında verdi. DÖSİAD üyelerinin gelişimi için projeyi hayata geçirdiklerini açıklayan DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer, “Akademide dönemsel olarak farklı konularda eğitimler verilecek” dedi. Döşemealtı Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DÖSİAD), yeni bir projeye imza attı. 14 yıl önce kurulan, yurt içi ve yurt dışı birçok başarılı çalışmaya imza atan Gültekin Gencer başkanlığındaki DÖSİAD, dernek üyesi sanayici ve iş insanlarının, ikinci kuşak genç hissedarların, yöneticilerin, ara kademe yöneticilerin ve gelecek vadeden yönetici adaylarının; kişisel ve mesleki gelişimlerine ve kurumsal yönetim anlayışının geliştirilmesine yönelik eğitim vermek için DÖSİAD Akademi’yi başlattı. İlk derse yoğun katılım Proje kapmasında ‘İletişim Becerileri’ başlıklı ilk eğitim hafta sonu dernek binasında verildi. Eğitimde; iletişim becerileri, etkili iletişim, iletişim engelleri, iş ve meslek hayatında iletişim konuları ele alındı. Katılımın yüksek olduğu eğitime, dernek üyesi şirketlerin temsilcileri, genç yönetim kurulu üyeleri ve her kademeden şirket yöneticileri katıldı. Geçtiğimiz yıl dernek üyeleri ile yapılan eğitim ihtiyaç analizi ile belirlenen ve üyelerin talep ve beklentileri doğrultusunda planlanan kişisel gelişim eğitimlerine yıl içinde devam edilecek. Eğitimler devam edecek DÖSİAD Akademi’nin önemli bir proje olduğunu belirten Döşemealtı Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Gencer, “Hem üyelerimizi, hem de üyelerimizin yöneticilerinin kendilerini geliştirmesi için bu projeyi başlattık. Akademide dönemsel olarak farklı konularda eğitimler verilecek” diye konuştu.
Adana Otobüsün açık kapısından düştükten sonra hayatını kaybeden yaşlı kadın toprağa verildi Adana’da otobüste ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada açık bırakılan kapıdan 24 Nisan günü aşağı düşerek ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede dün hayatını kaybeden yaşlı kadın gözyaşları arasında toprağa verildi. Edinilen bilgiye göre, kaza, 24 Nisan günü saat 14.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Balcalı Mahallesi Güney Kampüs yolunda meydana geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kontrole giden Hatice Sabahi (75), evine dönmek için Vedat K.’nin kullandığı 01 J 0364 plakalı özel halk otobüsüne bindi. Sürücü direksiyon başında sigara içtiği sırada otobüs kapısı açık bir şekilde ilerlerken, Sabahi ulaşım kartını göstermek için ayağa kalktı. Manevra sırasında dengesini kaybeden Sabahi, açık olan kapıdan aşağı düşerek başını asfalta çarptı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Sabahi’yi ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Sürücü ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanede ameliyata alınan 6 çocuk annesi Sabahi’nin beyin kanaması geçirdiği, köprücük ve kürek kemiği ile göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Kafatasında biriken kan boşaltılan Sabahi, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Sabahi’nin emekli öğretmen eşi Cemil Sabahi (74) ile çocukları hastaneye giderek, gelecek iyi haberi beklemeye başladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü Vedat K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sabahi ise dün kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Sabahi’nin cenazesi yakınları tarafından hastanenin morgundan alınarak Ali Hocalı Mahallesi Mezarlığına getirildi. Sabahi, Alihocalı Mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından İsmailiye Mahallesinde bulunan aile mezarlığında toprağa verildi.