ASAYİŞ - 09 Haziran 2021 Çarşamba 11:05

Esenyurt’ta çıkardığı yangın sonucu anneanne ile torunun ölümüne sebep olan sanık hakim karşısına çıktı

A
A
A
Esenyurt’ta çıkardığı yangın sonucu anneanne ile torunun ölümüne sebep olan sanık hakim karşısına çıktı

İstanbul Esenyurt’ta rastgele girdiği bir binada çıkardığı yangın sonucunda anneanne ve torununun ölmesine neden olan sanık Ahmet Tülek hakim karşısına çıktı.

İstanbul Esenyurt’ta rastgele girdiği bir binada çıkardığı yangın sonucunda anneanne ve torununun ölmesine neden olan sanık Ahmet Tülek hakim karşısına çıktı.


Esenyurt’ta yolda gezerken rastgele girdiği bir binada çıkardığı yangın sonucunda torun Elanur Şelimen (9) ile anneanne Suna Urtanur’un (56) ölmesine ve aynı aileden 3 kişinin de yaralanmasına sebep olan tutuklu sanık Ahmet Tülek hakim karşısına çıktı. Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Tülek cezaevinden SEGBİS’le bağlandı. Duruşmaya maktul Suna Urtanur’un kızı Nazlı Urtanur, maktul Elanur Şelimen’in annesi Elif Şelimen ile babası Onur Şelimen katıldı.


Sanık Ahmet Tülek, “Ben cezaevinden yeni çıkmıştım. Bayram arifesinde param olmadığından gündelik işlerde çalışmayı düşünüyordum. Gittiğim yerlerden elim boş döndüğü için psikolojik olarak bunalıma girdim. Yangını neden yaptığımı bilmiyorum. Birden bire oluşan bir şeydi. Ölenleri ve ailelerini tanımıyorum. Bana kimse bir şey demedi yangını ben kendi başıma çıkarttım. Binanın içine girdiğimde bodrum katta kanepeleri gördüm. Elimdeki çakmağımla tutuşturup, dışarı çıktım. Dumanları görünce telaşa kapıldım. Doğal gaz vanasını kapattım. Oradakileri uyardım. Vatandaşlarla birlikte yangını söndürmeye yardım ettim. Arka tarafa dolaştım orada giriş varmış. Ateş ve dumanın olduğu yere gittim. Su taşıdım” beyanlarında bulundu.


Sorulması üzerine Tülek, “Herhangi bir uyuşturucu madde kullanmadım. Bir psikiyatrik tedavi görmedim. Kurumda psikologla görüştüm. Bende yangın çıkarma hastalığı olduğunu söylediler. Bende böyle bir hastalık var mı bilmiyorum. Varsa tedavim yapılsın istiyorum. Karşı taraftan özür diliyorum. Olayda üzerim kirlendi. Eve temiz gitmek için otelde üstümü çıkarıp çöpe attım. Duş aldıktan sonra eve gittim. Binaya rastgele girdim özel bir nedeni yoktu. Kimseye bir kastım yoktu. Böyle bir olay yaşanmasından pişmanım. Olay tarihinden önce hırsızlık ve yağma olaylarından tutuklandığım doğrudur” savunmasında bulundu.


Duruşmada söz verilen maktul Elanur’un babası Onur Şelimen, “Ben olay sebebiyle yaralanmadım. İşe gitmek için evden çıktım. Ben gittikten sonra olay gerçekleşmiş. Ne diyeyim Allah’ından bulsun” dedi.


Müşteki Can Sezer Urtanur ise şunları söyledi:


“Maktul Suna Urtanur annemdir. Olayda yaralandım. 15 gün hastanede tedavi gördüm. Sanık param yoktur diyor ama otelde üstünü değiştirmiş. Bu olayı tek başına yaptığını düşünmüyorum. Daha detaylı araştırma yapılmasını istiyorum. Şikayetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılsın.”


Müştekinin bu sözlerinden sonra sanık Tülek’e otele gitmek için parayı nereden bulduğu soruldu. Sanık Tülek “Olaydan sonra babamı arayıp cezaevinden çıktığımı ve paramın olmadığını söyledim. Bana 500 TL para yolladı. O parayla otele gidip üzerimi değiştirdim” yanıtını verdi.


Maktuller Elanur Şelimen’in annesi, Suna Urtanur’un kızı olan müşteki Elif Şelimen ise, “Olayda yaralandım. Sadece çakmakla yapılacak bir şey değildi. Dışarı çıkmaya çalışırken yerler kaygandı. Soluduğumuz şey petroldü. 1’inci kattaydık. Merdivenler bile kaygandı. Bu olay bir pardonla geçiştirilebilecek bir olay değil. Annem ve 9 yaşındaki kızım hayatta değil. Şikayetçiyim. Bir ömür içerden çıkmasın” dedi.


Ölen Elanur Şelimen’in 5 yaşındaki kardeşi Zeynep Şelimen’le Adli Görüşme Odasında konuşan görevli pedagog duruşmada ifade verdi. Pedagog ifadesinde küçük kızın söylediklerini şu şekilde aktardı:


“Ablam ile anneannem yatıyordu. Dayım da salonda tek yatıyordu. Bende annemle yatıyordum. Ses geldi. Annem beni kucağına aldı. Biz merdivenlerden kaydık. Dayım bize dışarı çıkın diye itekledi. Anneannem ve ablam öldü. Yapanı görmedim. Hiçbir ses duymadım. Sadece dışarı çıkın sesini duydum. Dışarı çıktık. Yüzüme su vurdular. Hastaneye gittik. Benden kan aldılar orada ağladım.”


Cumhuriyet savcısı sanığın tutukluluğunun devamını talep etti. Sanık Ahmet Tülek söz alarak, “Özürle kapanacak bir şey değil. Benim de çocuklarım var. Yaptığım şeyden çok pişmanım” dedi.


Mahkeme, Adli Tıp Kurumu’ndan sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor aldırılmasına ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.



İddianameden


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Esenyurt ilçesi Atatürk Mahallesi’nde 28 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşen ve Elanur Şelimen ile Suna Urtanur’un öldüğü olay anlatılmıştı. Sanık Ahmet Tülek’in apartmanın bodrumunda bulunan koltukları yaktığına ve sonrasında da yangının söndürülmesine yardım ettiğine yer verilmişti. Şüpheli Ahmet Tülek’in tüm dosya incelendiğinde öldürmek kastıyla yangın çıkarttığı ve çıkan yangın neticesinde Elanur Şelimen ile Suna Urtanur’un öldüğü, olay sonucunda Elif Şelimen, Can Sezer Urtanur ile mağdur Zeynep Şelimen’in yaralandığı belirtilmişti.


Savcılık Tülek hakkında, ‘yangın çıkarmak suretiyle iki kişinin ölümüne neden olma’ suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 3 kişiye karşı ‘yangın çıkarmak suretiyle öldürmeye teşebbüs’ suçundan üçer kez 13 yıldan 20 yıla kadar, iki dairenin yangın nedeniyle zarar görmesi nedeniyle de ikişer kez ‘mala zarar verme’ suçundan 4 yıldan 16 yıla kadar toplamda 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 47 yıldan 92 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, IKBY heyetini kabul etti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakanı ve aynı zamanda Irak Türkmen Cephesi (ITC) Yürütme Kurulu Üyesi olan Aydın Maruf ile heyetini kabul etti. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakanı ve aynı zamanda Irak Türkmen Cephesi (ITC) Yürütme Kurulu Üyesi olan Aydın Maruf ve heyetini Cumhurbaşkanlığı külliyesindeki makamında kabul etti. Topçu, yaptığı konuşmada, şunları kaydetti: "Türkiye bölgesinde ve dünyada barışı, istikrarı ve refahı hakim kılmak için başta her alandaki ilişkilerinde, sınır komşuları olmak üzere en üst düzeyde ’Türk Samimiyeti’ ile gereğini kararlı bir şekilde yapmaktadır. Irak ve Türkiye halkı birbirlerinin tarihi, kültürel daha ötesi kan ve can kardeşi olup, Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul bizim için birbirinden asla ayırmadığımız kardeşlerimizin yaşadığı kadim beldelerdir. Kürdün, Arap’ın Türkmen’in eline diken batsa Türkiye devleti ve milletiyle yüreğinde hisseder. Irak’ın 3. asli ve kurucu unsurlarından, barışın ve kardeşliğin teminatı Türkmenlerin; Irak’ın birliği ve dirliği içinde hak ettikleri yere sahip olmaları, Irak’ın ve Irak halkının tamamının birliği, refahı ve istikrarı için önemli olduğu kadar, Türkiye ve Irak’ın var olan her alandaki iyi ilişkilerinin daha da gelişmesi için de önemlidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile birlikte iki kardeş ülke arasında imzalanan ’Kalkınma Yolu Projesi’ sadece bölgenin değil bütün dünya başkentlerinin de refah ve istikrarı için büyük katkıları olacaktır."
Aydın Aydın’da 1 ayda bin 988 olaya müdahale edildi Aydın’da polis ekiplerince Nisan ayında yapılan çalışmalarda bin 988 olaya müdahale edilirken 103 şüpheli şahıs ve 6 şüpheli araç yakalandı. Efeler İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliği ekipleri ile ŞOK, Yol ŞOK ve Mobil Park Uygulama ekiplerinin suçların önlenmesin ve suçluların yakalanmasına yönelik çalışmaları aralıksız sürüyor. Edinilen bilgiye göre, kent genelinde suç ve suçluların yoğunlukla bulunduğu bölgelerde Nisan ayında drone destekli çalışmalar gerçekleştirildi. Vatandaşların yoğun olarak bulunduğu tren garı, otogar, AVM’ler, halkın alış-veriş yaptığı yerler, okul çevreleri, şehir giriş ve çıkışlarında yapılan uygulamalar ile Mobil PTS sistemiyle kontrollerde 57 bin 828 şahıs sorgulanırken, 103 şüpheli şahıs yakalandı. 29 bin 965 araç sorgulanırken, 6 şüpheli araç da yakalandı. Nisan ayı içerisinde ekipler tarafından bin 988 olaya müdahale edilirken, 2 çalıntı araç ve iş yerinden hırsızlık şüphelisi 1 şahıs yakalandı. Ayrıca yapılan uygulamalarda 5 adet ruhsatsız tabanca ve tabancalara ait 25 adet fişek, 3 adet kurusıkı tabanca ve tabancalara ait 26 adet fişek, 1 şahıstan toplam 10 bin adet kaçak sigara bandrolü, 4 şahıstan 5 gram esrar maddesi ve 137 adet uyarıcı madde, 6 şahıstan 6 gram uyuşturucu madde ele geçirildi. Mobil PTS Sistemiyle de 17 bin 747 araç sorgulandı.
Niğde Niğde’de ’Eğitim, Kültür ve Sanat Söyleşileri’ yapıldı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı tarafından Eğitim, Kültür ve Sanat Etkinlikleri söyleşileri gerçekleştirildi. İlki 25 Nisan’da çevrim içi şekilde gerçekleşen söyleşide Çocuklar için Felsefe ve Yaratıcı Drama Uzmanı Özlem Tavuş’un konuşmacı olduğu “Çocuk Kitapları ve Yaratıcı Dramayla Felsefi Düşünceyi Geliştirme” konusu ele alındı. Yaratıcı drama kazanımlarının Türkçe dersinin dört temel dil becerisiyle nasıl ilişkilendirileceğini anlatarak örnek etkinliklere değinen Tavuş, çocuk kitaplarının yaratıcı drama etkinlikleri ve çocuklar için felsefe yaklaşımlarıyla birlikte işlenmesiyle çocuklarda felsefi düşüncenin nasıl geliştirilebileceğini anlattı. Söyleşi, soru cevap bölümünün ardından sona erdi. 29 Nisan’da gerçekleştirilen etkinlik serisinin ikincisi Eğitimci-Yazar Ülkü Demiray’la Dil ve Edebiyat Eğitimi Üzerine Söyleşi adıyla düzenlendi. Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Dr. Yonca Koçmar Demirci ve öğrencileri tarafından Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Konser Salonunda düzenlenen söyleşiye, Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Bekir Çınar, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sercan Demirgüneş, Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şuheda Önal Batman, Dr. Öğr. Üyesi Suna Canlı Can, Öğr. Gör. Esra Özden, Arş. Gör. Elif Yaprak Demirci ile bölüm öğrencileri katılım sağladı. Öğrencilerin, yazar ve Türkçe öğretmeni Ülkü Demiray’ın 2023 Emine Işınsu Roman Ödülü’nü kazandığı kitabı ‘Cümbezin Kızı’ ile ilgili hazırladıkları bir gösteriyle başlayan programda ayrıca yazarın diğer eserleri de tanıtıldı. Konuşmasında unutulan tarihe, haksızlığa uğramış kız çocuklarına ve sosyal olaylara dikkat çeken Demiray, öğretmen adaylarının bu ve benzeri konulara karşı dirayetli duruşunun ve olumsuzluklara rağmen mesleklerini özverili biçimde yürütmelerinin önemine vurgu yaptı. Demiray konuşmasının devamında ise öğretmen adaylarının meslek hayatlarında uygulayabilecekleri analitik okumaya ilişkin teknikler hakkında da öğrencilere bilgiler verdi. Söyleşi soru cevap bölümünün ardından Ülkü Demiray’a çiçek ve teşekkür belgesi takdim edilmesi ve fotoğraf çekimleri ile sona erdi.
Diyarbakır Bakan Tekin: “Müfredat değişikliklerimiz, toplumun her kesiminden ilgi ve alaka gördü” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Programlarımız, yani müfredat değişikliklerimiz, toplumun her kesiminden ilgi ve alaka gördü. Bu anlamda bize eğitim öğretim sürecine ilgi gösteren herkese gerek tüzel kişilere gerekse gerçek kişilere huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Diyarbakır Valiliğini ziyaret etti, Şeref Defteri’ni imzaladı, Vali Ali İhsan Su ile görüştü. Valilik Toplantı Salonunda düzenlenen “İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı”nın ardından açıklamalarda bulunan Tekin, Türkiye’nin tamamında olduğu gibi Diyarbakır’da da Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Türkiye’nin tamamında olduğu gibi Diyarbakır’da da 2002-2003 eğitim öğretim yılındaki derslik sayısı, öğretmen sayısı itibariyle derslik başına ve öğrenci başına düşen öğretmen başına düşen öğrenci sayısı istatistikleri itibariyle çok belirgin, gözle görülür değişiklikler yapılmış durumda olduğunu söyledi. Türkiye’nin tamamında 2002-2003 eğitim-öğretim yılındaki derslik sayısının üç katına yakın bir derslik inşa edilmiş durumda olduğunu belirten Bakan Tekin, “Şu anda halihazırda sistemde aktif olarak çalışan öğretmen arkadaşlarımızın yaklaşık yüzde 80’nine yakını bu son 20 yıllık periyotta atanmış durumda. Bütün bu fiziki göstergelerin artırmasıyla beraber Türkiye genelinde olduğu gibi Diyarbakır’da da derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretim okulları için temel eğitim kapsamındaki okullarımız için ilkokul ve ortaokullarımız için 23, ortaöğretim kapsamındaki okullarımız için 22’ye düşmüş durumda. Genel ortalama olarak Türkiye ortalaması da bu. Aynı zamanda OECD ortalamaları da hemen hemen bu rakamlara muadil. Dolayısıyla fiziki altyapı açısından ciddi bir sorunumuz yok” dedi. “Aynı şekilde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı itibariyle de temel eğitimde yani ilkokullarda ve ortaokullarda öğretmen başına 14 öğrenci, ortaöğretim kurumlarımızda yani liselerimizde ise öğretmen başına 12 öğrenci düşmekte” diyen Bakan Tekin, “Bu da oldukça iyi bir ortalama. Buna rağmen gerek yeni yapılan okullarımız gerek artan nüfus hızının karşılanması, eğitim öğretim ihtiyaçlarını karşılanması açısından yeni dönemde de hem yatırım hem de insan kaynağı açısından Diyarbakır’a yeni takviyeleri de olacak inşallah. Eylül ayında yani 2024-2025 eğitim öğretim yılı başlarken halihazırda inşaatı devam eden yaklaşık 960 yani bine yakın derslik yeni olarak eğitim öğretim hizmetine sunulmuş olacak. Okul olarak karşılığında 62 tane yeni okul açılacak demek bu. Hayırlı uğurlu olsun.” Yeni öğretmen atamalarından da kuşkusuz burada yine ihtiyaç duyulan branşlarla ilgili olarak atama süreci devam edeceğini açıklayan Bakan Tekin, “İnşallah bu tedbirlerle beraber eğitim öğretim niteliğiyle ilgili de yeni projeler hayata geçirilmiş olur. Diyarbakır’da bugün buradayız. Yarın da yine başladığımız günden itibaren her ayın ilk cumartesi günü öğretmenler odası etkinliği yapıyoruz Türkiye’nin her tarafından gerek kişisel, gerek eğitim öğretim süreciyle ilgili olarak, sorunu olan, bizimle paylaşmak istediği şeyler olan öğretmen arkadaşlarımıza, elektronik ortamda randevu veriyoruz. Toplantımızı yapacağımız alanın kapasitesine göre öğretmen arkadaşımız elektronik ortamda randevu istiyor. Yarın da bu programımızı Diyarbakır’da gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu. 250 civarında öğretmenin şimdiden randevularını almış durumda olduğunu belirten Bakan Tekin, “Yarın onlarla ucu açık, samimi, içten bir sohbet yapacağız ve süreçle ilgili olarak da karşılıklı olarak birbirimizle istişaremizi yapmış olacağız. Son bir konu daha söyleyeyim. Bakanlığımızın gündemindeki önemli konulardan bir tanesi biliyorsunuz eğitim öğretim programlarında yapmayı planladığımız yani müfredatlar da yapmayı planladığımız değişiklik, Türkiye’de eğitim öğretimle ilgili kamuoyunun bu kadar canlı olmasından dolayı Milli Eğitim Bakanı olarak çok mutlu olduğumu bir kere ifade etmek istiyorum. Programlarımız, yani müfredat değişikliklerimiz, toplumun her kesiminden ilgi ve alaka gördü. Bu anlamda bize eğitim öğretim sürecine ilgi gösteren herkese gerek tüzel kişilere gerekse gerçek kişilere huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Bu katkı ve öneriler bakanlığımızda ciddi şekilde değerlendirilecek” diye konuştu. Bugün itibariyle bir hafta oldu, bir hafta içerisinde eğitim öğretim müfredatlarının, program denilen dokümanların 1 milyon 372 bin defa indirildiğini kaydeden Bakan Tekin, “Yani o yüzlerce sayfa diye ifade ettiğimiz programlar 1 milyon 372 bin defa indirilmiş. Bu çok devasa bir rakam. O dosyaların 1.5 milyona yakın kişi tarafından indirilmiş olması benim açımdan Milli Eğitim Bakanı olarak dediğim gibi problemleri kamuoyuyla birlikte çözmek isteyen, istişare süreciyle yürütmek isteyen bir bakan olarak şahsım tarafından oldukça mutluluk verici bir şey. Aynı şekilde an itibariyle 45 bin 636 tane de bunların bir kısmı ayrıntılı rapor, bir kısmı kısa düşünce, görüş ve nere olmak üzere toplamda 45 bin ayrı görüş bildirilmiş. Ben görüş bildiren kanaat ifade eden kişilere hassaten teşekkür etmek istiyorum. Bütün bu katkılara, tüm bu yapıcı sürece açığız” dedi. Eğitim öğretim süreci ancak 86 milyon kişinin gerek gerçek kişilerin, gerek tüzel kişilerin, gerek kamu kurumlarının, gerek sivil toplum örgütlerinin katkısıyla desteklenirse güçlü bir altyapıya kavuşmuş olacağını değerlendiren Bakan Tekin, bu anlamda destek olan, destek olacak olan herkese bir kez daha teşekkür etmek istediğini dile getirdi. Bazı CHP’li vekillerin bakanlık önünde açıklamada bulunması sorusunu cevaplayan Bakan Tekin, “Dediğim gibi katkı veren herkese açığız katkılarına. Vekillerimize de biz orada çay ikram etmek istedik. Kendilerine böyle bir ikramımız olsun istedik. Keşke biz orada olsaydık. Beraber karşılıklı protesto olarak değil de karşılıklı görüş alışverişiyle gelip sizi dinlemek istiyoruz, sorularımız var sorularımıza cevap verir misiniz diye randevu olsaydı daha medeni daha hukuk devleti, daha demokratik devleti kriterlerine uygun olurdu. Daha uygun bir zamanda onları da bekliyoruz. Geleceklerini bilseydik belki Diyarbakır’daki programımızı da başka bir gün ertelerdik. Ama şimdi medyadan öğrendim öyle bir şeyi. Kendilerine de ev sahipliği yapamadığımız için kusura bakmasınlar. Eğer hazır ellerinde hazır böyle kamuoyuna popülist mesajlar vermek yerine ellerinde programlarla ilgili hazır dokümanlar, raporlar varsa onları da teslim almaları için arkadaşlara ben gerekli uyarıları yaptım. Onlar da bırakırlarsa mutlu olurum. Ama sadece böyle popülist mesajlar verip, protesto ediyoruz dili hiç hoş olmaz, raporları varsa raporlarını versinler, raporlarını değerlendirelim. Yoksa kendi tabanlarını vermek istedikleri siyasi mesajları verdiler. Teşekkür ediyoruz kendilerine” dedi. Bakan Tekin’e, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu, Mehmet Sait Yaz, Suna Kepolu Ataman ve AK Parti İl Başkanı Raşit Ocak eşlik etti.