SAĞLIK - 13 Eylül 2021 Pazartesi 09:54

(Özel) Yoğun bakımdaki görüntüsünü Bakan Koca paylaşmıştı: “Şu an gelseler beş tane aşı olurum”

A
A
A
(Özel) Yoğun bakımdaki görüntüsünü Bakan Koca paylaşmıştı: “Şu an gelseler beş tane aşı olurum”

Esenyurt’ta yaşayan 35 yaşındaki aşı karşıtı mühendis Uğur Çalışkan’ın yoğun bakımdaki görüntüsünü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından paylaşmıştı.

Esenyurt’ta yaşayan 35 yaşındaki aşı karşıtı mühendis Uğur Çalışkan’ın yoğun bakımdaki görüntüsünü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından paylaşmıştı. 1 haftalık bebeğine doyamadan yoğun bakıma alınan Çalışkan taburcu edilirken, “Şu an gelseler beş tane aşı olurum. 21 gün dört duvar arasında sizi hayatta tutmaya çalışan o hemşireler, insanların bağırışları, ateşin düştüğü yeri yaktığı gibi oradaki insanlar bilir. Yoğun bakımda geçireceğim 1 saat için diyorum ki koluma 10 tane iğne vurulsaydım. 10 günlük kızımı göremedim” dedi.


Esenyurt’ta yaşayan evli ve 2 çocuk babası 35 yaşındaki mühendis Uğur Çalışkan korona virüs pandemisi başladığından bu yana aşı karşıtı görüşlere sahipti. Kendisi ve ailesi aşı olmadığı gibi Çalışkan, çevresindeki herkese de aşı olunmaması gerektiğini söyleyerek fikirlerini etkiliyordu. Geçtiğimiz süreçte korona virüse yakalanan Çalışkan, önce yakınlarına bulaştırdı ardından yeni doğan bir haftalık çocuğuna doyamadan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine yatmak zorunda kaldı. Kendisiyle birlikte hastalığa yakalanan aşılı kişilerin süreci evde geçirdiğini öğrenen Çalışkan, yoğun bakımda yaklaşık 21 gün geçirince aşı olmadığı için büyük pişmanlık yaşadı.



Hastalığı atlattı ancak halen oksijen desteği alıyor


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da aşı karşıtı Çalışkan’ın yoğun bakım sürecinde yaşadığı aşı pişmanlığını anlattığı videoyu sosyal medya hesabından paylaştı. Hastalığa karşı aşının önemini korona virüse yakalanınca anladığını anlatan Çalışkan, zorlu geçen yoğun bakım sürecinin ardından tedavisine evde devam edilmek üzere taburcu edildi. Halen yürümekte zorluk çeken, nefes sıkıntısı nedeniyle evde oksijen cihazları kullanan Çalışkan, eşiyle birlikte aşı karşıtlarına seslendi. Korona virüsü yenen çift, aşının önemine dikkat çekti.



“Yoğun bakımdaki 1 saat yerine 10 tane iğne vurulsaydım”


Genç olması nedeniyle hastalığın kendisine zarar vermeyeceğini düşündüğünü ancak çok yanıldığını yoğun bakımda anladığını söyleyen Uğur Çalışkan, “Hiçbir zaman benim başıma gelmez diye düşündüğüm şeyler geldi yoğun bakımda başıma. Kendime çok güveniyordum, aşı olmak istemiyordum. Sigara ve alkol kullanmama rağmen insanları da yanlış yönlendirdiğimi düşünüyorum. Pişman oldum, 21 gün dört duvar arasında her tarafınızda serumlar, kan almalar, sizi hayatta tutmaya çalışan o hemşireler, insanların bağırışları, ateşin düştüğü yeri yaktığı gibi oradaki insanlar bilir. Yoğun bakımda geçireceğim 1 saat için diyorum ki koluma 10 tane iğne vurulsaydım. Benle beraber altı kişi aynı gün yataklık oldu, onlar en az iki doz aşılarını vurulmuşlardı bir tek vurulmayan bendim onlar evde geçirdi. Ben yoğun bakıma düştüm. İnsanları illa oraya getirip açıp, alın bakın bu insanlar burada can çekişiyor demesi mi lazım Sağlık Bakanlığı’nın, 10 günlük kızımı göremedim” dedi.



“Şu an gelseler beş tane aşı olurum"


Yaşadıklarından sonra herkesi aşı olmaya çağıran Çalışkan, "Aşınızı olun, gerçekten olun, hala şu an yürüyemiyorum. Ben 90 kilo girdim beni 70 kilo aileme teslim ettiler. Bunlar yalan değil, insanların bakış açısını değiştirmesi, bu işin ne kadar ciddi olduğunu insanların anlaması lazım. Şu an gelseler beş tane aşı olurum. Servise çıktığımda eşim aradı, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın beni sayfasında paylaştığını söyledi. Girdim, baktım benden önce davrandığı için teşekkür ediyorum. Çünkü ben aşı karşıtıydım buradan çıkar çıkmaz hemen herkese pişmanlığımı, vicdan azabımı söyleyeceğim diyordum. Servisten çıktığım zaman yürüyebileceğimi düşündüm, yürüyemedim ayağa kalktığımda düştüm. Düştükten sonra yürümemin 1-2 veya 3 ay süreceğini, hızlı hareket etmememi söylediler. 10 metre gidiyorum, tıkanıyorum. Hemen geliyorum yavaş yavaş solunum cihazına bağlıyorum kendimi. Artık bunları ne kadar kullanacağımı da bilmiyorum. Çünkü yürüyemiyorum hala yoğun bakımdan kurtulmak, servisten çıkmak bir şey değiştirmedi sanki” dedi.



"Doğum yaptığım zaman yanıma bile gelemedi"


Eşi kadar ağır olmasa da kendisinde zor bir hastalık süreci getirdiğini ifade eden Müjgan Çalışkan, “Çok zordu benim için benim babam ile eşim de yakalandı. Yeni doğum yapmış toparlanma sürecindeydim. Hastane sürecinde her gün eşimden haber bekliyordum, çok zordu. Her gün bir iyi habere muhtaçtık. İlk başta kötü ihtimali düşündüm bu beni yıktı zaten, iki çocukla tek başıma kalacağım düşüncesi hep kafamda yer etti. Aşı olmak istiyordum bir yandan hamileliğim vardı, korkuyordum. Etrafımda da çoğu insan aşısız, aşı olma hamilesin çocuğa belki bir etki eder, nasıl olacağı belli değil gibi düşünceler çok vardı kafamda. Bütün düşüncelerim değişti artık şu an pozitif düşünüyorum. İnsanları yönlendirmeye çalışıyorum, herkes aşı olsun. Havuzdan geldikten 2 gün sonra çok yüksek ateşi oldu. Doğum yaptığım zaman yanıma bile gelemedi, yürüyebilecek durumda değildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Minik Dahiler, Kazdağıları Bilim Köyünü ziyaret etti Balıkesir’in Havran ilçesinde, Kazdağları Bilim Köyünü, kendilerine Minik Dahiler diyen 5 yaşındaki ana sınıfı öğrencileri ziyaret etti. Minik Dahiler bilim köyünde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldılar. Kazdağları Bilim Kampını ziyaret eden Minik Dahiler burada yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldılar ve Kazdağları’nın endemik bitki türlerini yakından tanıma fırsatı buldular. Kazdağları Bilim Köyü ve AR-GE Firması sahibi Faruk Durukan Kazdağları Bilim Köyü’nün onlarca bilimsel çalışmaya ev sahipliği yaptığını ifade ederek “Şu anda Kazdağları’nda 700 rakım yükseklikteyiz. Burası Kazdağları Bilim Köyü. Burada bilimsel çalışmalar yapılıyordu; bugüne kadar yine yapılıyor. Üniversitelerimiz bilimsel çalışma için geliyor fakat bugün ilk defa minik dahileri aldık, 5 yaş grubu” dedi. Kazdağları’nın farklı ve özel yapısı ile bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Durukan “Şu anda yapılan Kazdağı’ndaki bilimsel çalışmalar hakkında miniklere bilgi verdik. Onlar da çok heyecanlandı, biz de çok heyecanlandık. Buradaki amacımız çok küçük yaşta minik çocuklara bilimsel çalışmaları aşılamak, öğretmek, o heyecanı vermek. Bunu yaptığımız için de çok da mutluyuz. Çocuklarımız da çok mutlu. Bu projelerimiz bu şekilde 5 yaş grubuna kadar inmeyi başardık. O da bize büyük mutluluk veriyor” dedi.