POLİTİKA - 25 Eylül 2021 Cumartesi 18:56

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem kurduk”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem kurduk”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Darülaceze Yurt ve Kültürel Tesis Açılışı ve Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Tanıtım Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin en yaygın ve en etkin sosyal destek politikalarını hayata geçirmek suretiyle hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem kurduk” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Darülaceze Yurt ve Kültürel Tesis Açılışı ve Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Tanıtım Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin en yaygın ve en etkin sosyal destek politikalarını hayata geçirmek suretiyle hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem kurduk” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Darülaceze Yurt ve Kültürel Tesis Açılışı ve Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Tanıtım Töreni’ne katıldı. Darülaceze Başkanlığındaki törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da katıldı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, darülacezenin hizmet yelpazesini genişlettiğini belirterek, “Yurt ve kültürel tesislerimizin Darülaceze’mize hayırlı olmasını diliyorum. Bu ödüllü projenin hayata geçmesinde katkısı olan herkesi, özellikle hayırseverlerimizi tebrik ediyorum. Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri iftihar verici bir projedir. Bu tesis 1068 yatak kapasitesi ile misyonuna uygun bir yer olacaktır. İnşaata katkı sağlayacak herkese şükranlarımı sunuyorum. Her yatırım önemlidir ama doğrudan insana üstelik de bakıma muhtaç insana yapılan yatırım çok daha önemlidir. Sadece ve sadece Allah rızası gözetilerek yapılan bu yatırımın hayattaki getirisi de hayır duasıdır” dedi.



“Hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem kurduk”


Arnavutköy’deki projenin ülke için bir örnek olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bölgenin çocuğuyum. Darülaceze’yi iyi bilirim. Belediye Başkanı oldum Ayazağa kampüsünü yaptım. Ayazağa ile beraber bir sıçrama gerçekleşti. Arnavutköy’deki bu devasa yere başlıyoruz. Hayırseverlerimizin oraya olan katkısı inanıyorum ki dünyada Arnavutköy’deki Darülaceze’mizi bir örnek olarak yansıtacak, onunla iftihar edeceğiz. Türkiye’nin en yaygın ve en etkin sosyal destek politikalarını hayata geçirmek suretiyle hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem kurduk” dedi.



“Ülkemizi bu alanda gıpta edilen bir hale getirdik”


Destek politikalarının her alanı kapsadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi bu alanda gıpta edilen bir hale getirdik. Bu destekleri insanlarımızı kendi tabii aile hayatı içinde tutarak veriyoruz. 60 yaşın üzerindeki 170 binden fazla 65 yaşın üzerindeki 150 bine yakın büyüğümüzü kendi ailesi yanında destekliyoruz. Engellilerin topluma katılma konusunda da en büyük atılımlar bizim dönemimizde gerçekleşti. 536 bine yakın engellimize aylık ortalama bin 790 TL destek veriyoruz. Engellilerin kamudaki istihdamı da 60 bini aştı. Devlet korumasındaki çocuklarımız ile ilgili sistemi baştan sona değiştirdik. 139 bine yakın çocuğumuzun, sağladığımız sosyal ve ekonomik destekle kendi aileleri veya yakınları yanında hayatlarını sürdürmelerini temin ediyoruz. Aynı şekilde 18 binin üzerinde çocuğumuz da evlat edinilmek suretiyle bir aileye kavuştu. Risk grubundaki çocukların ve ailelerin izlenmesi konusunda 67 bine yakın evladımızı yakından takip ettik” şeklinde konuştu.



“Türkiye’nin sosyal yardım bütçesi göreve geldiğimizde 2 milyar liraydı, geçtiğimiz yıl bu rakam 69 milyar lirayı buldu”


Her kesimi koruyan gözeten ve destekleyen politikalar geliştirildiğini ve bunların uygulandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin sosyal yardım bütçesi göreve geldiğimizde 2 milyar liraydı. Geçtiğimiz yıl bu rakam 69 milyar lirayı buldu. 19 yılda verdiğimiz sosyal desteklerin tutarı 434 milyar liraya ulaştı. Yaklaşık 2 milyon vatandaşımız kendilerine devlet tarafından verilen sosyal yardım kartları ile ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Elbette gönlümüz her bir vatandaşımızın desteğe ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebileceği seviyeyi ulaşmayı istiyoruz. Ancak dünyanın hiçbir yerinde böyle bir idealin olmadığı ortadadır” dedi.



Cumhurbaşkanı konuşmasının devamında, “Akıl ve vicdan sahibi hiç kimse demokrasiden kalkınmaya tüm alanlarda geçmişin herhangi bir döneminin fersah fersah ilerisinde olduğunu inkar edemez. Bizim kuşağımız 1960 darbesinde çocuktu. Türkiye’nin karanlık dönemlerinden biri olan 1970’ler gençlik yıllarına denk geldi. İdeolojik ve etnik kökende nasıl bölünmeye, darbe taşlarının nasıl döşendiğini bizzat yaşadık gördük. 1980 darbesi ile ülkemizin tekrardan saf dışına itildiği bir felaketti. Darbenin ardından yeniden toparlanmaya çalışan Türkiye bölücü örgütünün eylemleri ve koalisyon hükümetlerinin yol açtığı patinajla karşılaştı” ifadelerini kullandı.



“1 milyona yakın yurt kapasitesine sahip olan bir iktidarız”


Son günlerde üniversite öğrencileriyle alakalı çirkin bir kampanya sürdürüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidara geldiğimizden bu yana yurt kapasitelerini hiçbir dönemde olmadığı kadarıyla tırmandıran neredeyse 1 milyona yakın yurt kapasitesine sahip olan bir iktidarız. Bunu görmeden yalan yanlış, ilgisi alakası olmayan kişileri bankların üzerine yatırarak yalan yanlış kampanyalar sürdürülüyor. Yalan söylüyorsunuz, hayatınız yalan. Bizim yurtlarımız ortada. Bu yurtlarla birlikte kapasite ortada. Yurtlarda 2 bilemedin 3 kişilik odalarda öğrencilerimizi ağırlıyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.