EKONOMİ - 12 Ekim 2021 Salı 12:20

Borsa ve hisse senedi yatırımcıları gençleşiyor

A
A
A
Borsa ve hisse senedi yatırımcıları gençleşiyor

Uluslararası İktisat ve İktisadi Planlama Uzmanı Dr.

Uluslararası İktisat ve İktisadi Planlama Uzmanı Dr. Yahya Can Dura Borsa İstanbul’da işlem yapan 0-39 yaş arası yatırımcıların 2015 senesinde toplam portföy değeri içerisinde %9, 2018 yılında %14, 2020 yılında ise %21,1 paya sahip olduğunu belirtti.


Hisse senedi yatırımının ve borsaların, iktisadi hayatta önemli bir role sahip olduğunu söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Yahya Can Dura, “Ekonomik kalkınma ve büyüme için üretim faktörlerinin hacminin artmasına ihtiyacımız var. En önemli üretim faktörlerinin başında gelen sermaye ve bunun birikimi için borsalar kritik araçlardan birisidir diyebiliriz” ifadelerini kullandı.



“Kazanılan getiriler önemli bir kaynak”


Borsaların, hisse senedi yatırımları aracılığıyla ekonomik yaşamda faaliyet gösteren şirketlere ve yatırımcılara kaynak temini ve sermaye birikimi noktasında büyük katkılar sağladığını belirten Dr. Yahya Can Dura, “Yeni yatırımlar ve bunların finansmanında, borsalarda gerçekleştirilen hisse senedi işlemlerinin sonucunda kazanılan getiriler önemli bir kaynak olmaktadır. Borsalar aynı zamanda yabancı yatırımcılar kanalıyla döviz kazandırıcı işlemlerin de bir kaynağıdır. Ödemeler bilançosu dengeleri ve döviz kurları üzerindeki olumlu etkileriyle de iktisadi hayata ve parametrelere olumlu etkide bulunabilmektedir” dedi.



“Ülke ekonomisine pozitif bir katkı sağlıyor”


Türkiye’de Borsa İstanbul’un, son yıllarda işlem hacmi ve portföy değerleri noktasında büyük bir performans göstererek ülke ekonomisine pozitif bir katkı sağladığını ifade eden Yahya Can Dura, “Yine son yıllarda Borsa İstanbul’da işlem yapan yatırımcıların yaş gruplarına göre dağılımında dikkat çekici bir gelişme ve değişim olduğu görülmektedir. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) istatistikleri incelendiğinde 2015 yılından itibaren portföy değeri itibarıyla yatırımcıların yaş gruplarında gençler lehine bir değişim başladığını görüyoruz” diye konuştu.


Dura “2015 senesinde toplam portföy değeri içerisinde sadece %1,6 oranında bir paya sahip olan 0-29 yaş grubu yatırımcıların 2018 yılındaki oranının %2,71’e, 2020 yılında ise neredeyse %5 düzeyine yükseldiği gözlemlenmektedir. Benzer bir artış trendini 30-39 yaş grubunda da görmek mümkündür. Bu yaş grubunun 2015 yılındaki payı %7’lerdeyken 2018’de %11’e ve 2020 yılında da %16,2’ye yükselmiştir. İki yaş grubunu birleştirerek aynı oranlara tekrar baktığımızda ise yukarıdaki rakamlar daha çarpıcı hâle gelmektedir: 2015 yılında %9, 2018 yılında %14 ve 2020 yılında %21,1. 50 yaş üstü yatırımcıların toplam portföy değeri içerisindeki ağırlığının ise özellikle 2018 yılından sonra şiddetli bir şekilde düştüğü not edilmelidir. Buradaki düşüş yaklaşık 11 puandır. 2018 senesindeki %61’lik oran, 2020 yılında %49’lara kadar gerilemiştir. Kuşkusuz bu azalış matematiksel olarak 0-39 yaş grubunda gerçekleşen artıştan kaynaklanmaktadır.”



“Gençlerin risk alma güdüleri farklı”


Borsa ve hisse senedi yatırımcılarının gençleştiğini söyleyen Dura, gençlerin teknoloji kullanımında ileri yaş gruplarına göre daha avantajlı olduğunu belirterek, “Risk alma güdülerindeki farklılıklar, değişen ve gelişen araçlara-enstrümanlara adaptasyon becerileri, bilginin takibi ve işlenmesinde yaş grupları itibarıyla var olan farklılıklar ve genç yatırımcılara tanınan bir takım devlet destekleri yaşanan bu değişime sebep olabilir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilgi arttı Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilginin arttığını söyledi. Bacak estetiği, günümüzde özellikle kadınlar arasında büyük bir ilgi görmektedir. Yaz aylarının gelmesiyle etek giymek isteyen kadınlar için şeffaf çoraptan kurtulma isteği oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yapılan estetik işlemler ile ilgili bilgi veren Dr. Deniz, “Bacakların görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Özellikle bacak eğrilikleri, sarkmalar ve selülit gibi görüntü bozukluklarına yönelik nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamaları, bacakları ilk günkü gibi taze ve canlı hale getirebilir” dedi. “Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” Bacak estetiğiyle ilgili bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, “Bacak bildiğimiz üzere motor fonksiyonları yani yürüme hareket fonksiyonu olan bir organdır. Bacak aynı zamanda dış görüntüsü olan çok önemli bir organımız. Özellikle kadınların çok önemsediği bacak estetiği günümüzde çok araştırılmakta. Bu konuyla ilgili bacak eğrilikleri, bir takım sarkmalar bunlara yönelik germe işlemleri ve dolgu işlemleri çok yapılmaktadır. Ancak bacak üzerindeki kılcal damarların ya da selulitlerin görüntü bozukluğu genellikle çok kolay yok edilmemektedir. Bunlarla ilgili en gelişmiş nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamalarıyla bacaklarınız ilk gün ki gibi yani yeni doğmuş gibi olur. Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var” Bacak estetiğine yoğun ilgi olduğunu söyleyen Dr. Deniz, “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var. Malum yaz aylarındayız ve kadınlar etek giyinmek istiyor. En büyük sorunlardan bir tanesi şeffaf çoraptan kurtulma isteğidir. Bu alan çok yeni bir alan. Kalp damar cerrahlarımızın birçoğu kalp ameliyatları, diğer damar açma ameliyatları çok yoğunlaştığımızdan varislere çok fazla yönelemiyoruz. Bu estetikte kalp ameliyatı kadar önemlidir. Bacak estetiği çok önemlidir. Çünkü tüm düşüncemiz ve beynimiz o ciltteki görünen bir damar oluyor. Bunlardan saniyeler içerisinde kurtulmak mümkün. İğnesiz, acısız bir işlem. Çorap giymediğimiz için bacaklarımız daha rahat nefes alıyor. Özgüvenli yürüyebiliyoruz. Cildimiz daha canlı bir görüntü oluşturuyor. Biz işlem öncesinde sorun ne onu buluyoruz. O sorunu da tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. “3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir” İşlem sürecinin oldukça kısa olduğunu belirten Dr. Deniz, “İşlem bittikten sonra 3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir. Burada önemli olan hastanın ten rengidir. Hastanın ten rengine göre cihazlar ayarlanıyor. Daha sonrasında ise tüm tedaviler yapılıyor. Hasta seçimi yapılmıyor. Vücutta rahatsız olunan tüm lekeleri yapma olanağımızda mümkündür” diye konuştu.
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.