POLİTİKA - 23 Ocak 2012 Pazartesi 15:12

AB BAKANI BAĞIŞ, TAKSİM SPOR KULÜBÜ BAŞKANI GARO HAMAMCIOĞLU`NU KABUL ETTİ

A
A
A
AB BAKANI BAĞIŞ, TAKSİM SPOR KULÜBÜ BAŞKANI GARO HAMAMCIOĞLU`NU KABUL ETTİ

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Taksim Spor Kulübü Başkanı Garo Hamamcıoğlu’nu kabul etti. Bakan Bağış, "Taksim Spor Kulübü, binlerce hatta on binlerce İstanbullu gencin spora sevdalanmasına vesile olmuştur. Taksim Spor Kulübü rahmetli Lefter’in rahmetli Hrant Dink’in spor yaptığı top oynadığı bir kulüp olmuştur" dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Taksim Spor Kulübü Başkanı Garo Hamamcıoğlu ve beraberindeki heyeti Ortaköy’de bulunan ofisinde kabul etti. Yaklaşık 30 dakika basına kapalı olarak gerçekleşen görüşmenin ardından açıklama yapan Bağış, "Çok anlamlı bir günde çok anlamlı bir heyeti ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Taksim Spor Kulübü yeni bir spor kulübü değil. 1940 yılında kurulmuş, o günden bu güne binlerce hatta on binlerce İstanbullu gencin spora sevdalanmasına vesile olmuştur. Taksim
Spor Kulübü rahmetli Lefter’in rahmetli Hrant Dink’in spor yaptığı top oynadığı bir kulüp olmuştur. Taksim Spor Kulübü gibi İstanbul’un sadece zenginliği değil, aynı zamanda Anadolu’nun zenginliği olan bir takımdır. Onları burada ağırlamak Avrupa Birliği Bakanlığı olarak gerçekten bir onurdur. Taksim Spor Kulübü sayesinde 70 yıllık bir kardeşlik, dostluk, barışlık, platformundan bahsediyoruz. Taksim Spor Kulübü belki amatörlükte ama inanın bana yaklaşım tarzları olarak çok profesyoneller" dedi.
Taksim Spor Kulübü’nü ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Bağış, "Ben geçen yaz spor kulüplerini ziyaret etme olanağı buldum. Bu kulübün onursal başkanlığını da Sayın Süleyman Seba’nın yapıyor olması aslında bizleri ne kadar birleştiren bir kulüp olduğunu da çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Taksim Spor Kulübü sadece İstanbul için değil, aslında insanlık için çok önemli bir mesaj iletiyor. Farklı ülkeler nefret tüccarlığı yapmak isteyen bazı siyasiler aslında Taksim Spor Kulübü dostluğu,
kardeşliği ve barışı adeta haykırıyor. Bu vesileyle burada bulunmaktayız. Oradan Türkiye’nin milli takımına yükselen Lefter’i de minnetle anıyorum. İki hafta evvel kendisini uğrularken hep beraber gördük ki bu toplumu bir kez daha birleştirdi. Türkiye’nin bütün renklerini orada gördük. Bütün futbol gruplarımız bütün farklı inançlarımız bütün zenginliklerimizi orada gördük. Lefter ile birlikte Taksim Spor Kulübüne çıkmış olan başka diğer milli sporcularımız da var. George Papazian, futbolcular arasında
taksim spordan çıkıp o formaları milli takım da gururla taşımışlardır ve vasiyetlerinde milli takım formaları fotoğraflarını mezar taşlarına işlenmesini istemişlerdir. İşte vatan sevgisi budur. Ülkeye bağlılık budur" diye konuştu.
Hrant Dink davasına da değinen, "Toplumsal vicdanı yaralayan kararı temyiz toplum vicdanı rahatlatacak noktaya gelecek. Bu konuda yargıya herhangi bir baskı yamak söz konusu olamaz. Ama yargının da toplumun değerlerini önemseyeceğini bekliyoruz. Zaten hükümet olarak Hrant’ın katilini iki saat içerisinde tutuklayıp yargıya teslim etmiş olmakla aslında bu konudaki hasiyetimizi çok net bir şekilde vurgulamış olduk. İnşallah hakan şükür Rıdvan dilmen metin Oktay bu ülkenin değerleri ise Lefter’inde,
Papazian’ın da bu ülkede değerlerin olduğunu herkesin anlaması için bu toplantımız bir vesile olur. Bu topraklarda asla nefret tohumları yetişmez. Bu topraklarda hep kardeşlik yetişmiştir. 800 yıldır bir cami bir kilit ve bir havra birbirinden güç almakta insanlara barış mesajları vermektedir" dedi.
Daha sonra açıklama yapan Taksim Spor Kulübü Başkanı Garo Hamamcıoğlu ise, "Bugün Taksim Spor Kulübü olarak şu an 600 üzerinde sporcu ordusuna sahibim. Yetiştirici bir kulüp olarak hizmet vermekteyiz. Bizim kulübümüzde din dil ırk mezhep farklılığı asla olmaz. Öncelikle bu sahamızın yapılması ve gençlerimizin yetiştirilmesi çok önemli Ermeniler olarak da birçok yakınlıklar ve kolaylıklar görmekteyiz. Bizim sahamızla ilgili bir takım sıkıntılarımız var. İnanıyoruz ki bakanımızın da desteği ile bu
sıkıntılarımızı aşacağız. Bu ülkenin Türkiye cumhuriyeti vatandaşları olarak bu ülkede yaşamaktan mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: "Afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara’da gerçekleştirilen "Dayanıklı Sınıflar Hareketi Projesi" açılışına katıldı. Açılışta konuşan Tekin, "Afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti. İçinde yaşadığımız çağda çok farklı afet türlerinin varlığına inanıyorum. Fitne, fesat ve fıskın yayıldığı bir dönemde eğitimcilerin bu afetin önüne geçerek, önlerinde olabileceğine inanıyorum" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen Dayanıklı Sınıflar Hareketi Projesi açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Tekin, bütün paydaşların fiili dualarla yanlarında olmalarını beklediklerini söyleyerek, "Dışarıdan konuşarak, dışarıdan eleştirerek değil yaptığımız işlerde, attığımız adımlarda ‘fikrim var, katkı vermek istiyorum’ diye herkesi bir kez daha bu vesileyle birlikte hareket etmeye davet etmek isterim" diye konuştu. "İçinde yaşadığımız çağ tahmin edemediğimiz, öngöremediğimiz çok sayıda genel ifadesiyle afet diye tanımlanabilecek problemleri karşı karşıya bırakıyor bizi" diyen Bakan Tekin, "Afet tanımı da değişti doğal olarak. Bundan yıllar önce, on yıllar önce kullandığımız, afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti. İçinde yaşadığımız çağda çok farklı afet türlerinin varlığına inanıyorum. Fitne, fesat ve fıskın yayıldığı bir dönemde eğitimcilerin bu afetin önüne geçerek, önlerinde olabileceğine inanıyorum" ifadesini kullandı. Bakan Tekin, konuşmasının ardından salonda hazır bulunan öğretmenlerden Ramazan Demirbaş, Şeyma Deniz Aydoğan ve Ahmet Bayraktar’ın doğum gününü kutladı ve kendilerine düşüncülerini yazdığı bir mektup hediye etti.
Eskişehir Yeşil dünya hedefinde yenilenebilir enerjinin kritik rolü ve EPDK engeli Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Özgür Tekgöz, yenilenebilir enerji yatırımlarının Türkiye’deki mevcut durumunu değerlendirerek Eskişehir’deki kapasite sorununa dikkat çekti. Konuyla ilgili açıklama yapan TÜGİAD Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Özgür Tekgöz, "Gelecek nesillere sorumluluğumuz olan yeşil dünya hedefi için artan enerji talebinin karşılanmasında yenilenebilir enerji üretimi kritik bir rol oynamaktadır. Ülkemizdeki sanayicilerimiz, artan enerji fiyatları ve 2022 yılının şubat ayında açıklanan KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, yüzde 30 oranında vergi indirimi ve 6 yıl boyunca sigorta prim desteği gibi avantajların sağlandığı 4’üncü Bölge Destekleri sonrası Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımlarına olan ilgilerini arttırdı. Türkiye’deki kurulu GES gücü 1 Mayıs 2024 itibarıyla 13 bin 608 GW olarak açıklandı" dedi. "Sürdürülebilirlik için yeşil mutabakat zorunluluk değil fırsattır" 2023 yılı ortasında sanayicilerin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Uyum sürecinde Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile tanıştıklarını ifade eden Tekgöz, "Bu mekanizma ile çevresel sürdürülebilirlik için karbon ayak izlerini içselleştirerek, uluslararası ticaretin iklim dostu bir perspektifle yönetilmesi hedeflendi. Sanayicilerimiz, GES yatırımları ile bu zorunluluğu fırsata çevirmeyi planlamaya başladılar. Sanayicilerimiz, yatırımlar sayesinde çatılarda GES kurulumlarını artırırken, trafo kapasiteleri nedeniyle 2023 yılının temmuz ayında EPDK tarafından başvurular durduruldu. Başvurular ancak 2024 yılının şubat ayında açıldı. Bu uzun süre ve sektördeki belirsizlik, sanayicilerin ve EPC firmalarının iştahını kaçırdı. EPDK, başvuruları 6 ay beklettikten sonra başvuru için sadece 21 gün süre vererek yatırımcılara bir zorluk daha çıkardı. İlgili kapasite sınırlamaları, en az 1 MW tüketime sahip olup 2 MWp gücün üstünde üretim santrali kurmak isteyenler için geçerli olsa da, bu güç ve altında başvurularda da trafo kapasitesi maalesef her zaman yeterli olamıyor. Öz tüketim mantığı ile kurulan bu santraller enerjiyi yerinde üretip tüketir iken şebekeye yük oluşturmamakta, aksine şebekenin yükünü hafifletmektedir. Ülkemizde yetmeyen kapasiteler nedeniyle sektörde kısmi olarak ’çantacı’ tabir edilen kişilerin ortaya çıkması ve bürokrasi engeli de sektörün cazibesini yitirmesine yol açmaktadır" şeklinde konuştu. "Açıklanan kapasiteler Eskişehir’in sanayi şehri olma yarışında engel" Öte yandan, 25 Ocak 2024’te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yaptığı bir konuşmada ilerleyen süreçte 7.5 GW ek kapasite açıklanacağını duyurmasına da değinen Özgür Tekgöz, konuşmasına şöyle devam etti: "Akabinde, 8 Şubat 2024 TEİAŞ duyurusuna göre, ülke genelinde yenilenebilir enerji için ilk etap olarak 3.75 GW kapasite açıklandı. Bu kapasiteden Organize Sanayi Bölgesi (OSB) dahil Eskişehir için toplam 38 MW, Eskişehir OSB için sadece 15 MW kapasite açıklandı. Şehrimiz için verilen bu kapasite yetersiz kaldı. 30 Nisan 2024 tarihinde açıklanan rapora göre, Eskişehir OSB için kapasite tükendi bile. Enerji maliyetlerini ve karbon ayak izini azaltacak projelere engel olan bu yetersiz kapasiteler, ülkemizin ve şehrimizin rekabet gücünü negatif etkileyecektir. Ülke genelinde yetersiz olan bu kapasitelerin şehrimizde de yetersiz olduğu nettir. Şehrin vekilleri, sanayi odaları ve STK’lar tarafından ek kapasite talebi veya 2’nci etap kapasite açıklamasında daha yüksek güçte kapasite talebi ile şehrin sanayicilerinin hakkının aranması gerekmektedir."