SAĞLIK - 17 Mart 2023 Cuma 12:22

Uzmanından deprem bölgesinde ‘asbest ve silisyum’ riski uyarısı

A
A
A
Uzmanından deprem bölgesinde ‘asbest ve silisyum’ riski uyarısı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden kurtulan depremzedeler ve bölgede çalışma yapan ekipler için ‘asbest ve silisyum’ uyarısında bulunan Prof.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden kurtulan depremzedeler ve bölgede çalışma yapan ekipler için ‘asbest ve silisyum’ uyarısında bulunan Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yıkım sırasında asbest, silisyum gibi maddeler akciğere dokunan en önemli parçacıklardan. Bunların etkisiyle akciğerlerde birkaç hafta içerisinde nefes darlığı ve öksürük ile giden ciddi sıkıntılar meydana gelebilir. Özellikle silisyum ve asbeste maruz kalmada 10 yıldan sonra bir takım problemler olabilir” dedi.


Uzmanlar, deprem bölgelerinde bulunan vatandaşların asbest ve benzeri maddelere maruz kalmamaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sait Karakurt, deprem bölgelerinde yıkım esnasında ortaya çıkan asbest ve benzeri maddeler hakkında bilgiler aktardı. Prof. Dr. Karakurt, ayrıca yaklaşan Ramazan ayı öncesinde KOAH hastalarına da tavsiyelerde bulundu.



“Akciğere saplanıp, yok edilemedikleri için zaman içinde kanserleşmeye neden olurlar”


Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yaşadığımız felaketlerden dolayı insanlar birçok zarar verici madde ile karşı karşıya kalıyorlar. O ortamlarda enfeksiyon sıklığı artıyor. Yangın sırasında bir takım zararlı maddeler oluşuyor. Bunlar sağlığı bozuyor. Bozulan en önemli organlardan biri de akciğerlerimiz. Yıkım sırasında asbest gibi, silisyum gibi maddeler akciğere dokunan en önemli parçacıklardan. Bunların etkisiyle akciğerlerde birkaç hafta içerisinde nefes darlığı ve öksürük ile giden ciddi sıkıntılar meydana gelebilir. Özellikle silisyum ve asbeste maruz kalmada 10 yıldan sonra bir takım problemler olabilir. Asbeste bağlı akciğerde plaklar oluşabilir, sıvı oluşabilir. Akciğer zarından kaynaklanan kanserler de asbestli hastalarda zaman içinde gözükebilir. Bu kişilerin takip edilmesi gerekebilir. Yıkım sırasında oluşan parçacıkların, 10 mikrondan küçük olanların akciğere girme ihtimali vardır. Asbest liflerini bir dikiş iğnesine benzetebiliriz. İnce uzun liflerdir. Bunlar akciğere saplanıp, yok edilemedikleri için sürekli iltihap reaksiyonu oluşturup zaman içinde kanserleşmeye neden olurlar” dedi.



“Yangın sırasında kimyasal maddelerin yanması ve akciğere ulaşması akciğere hasar verebilir”


Ayrıca yangın durumlarında akciğer sağlığına ilişkin oluşabilecek riskler hakkında konuşan Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yangın sırasında hem bir takım kimyasal maddelerin yanması ve havaya karışması ve akciğere ulaşması, akciğere hasar verebilir. Hem de havanın sıcaklığından, sıcak hava solumaktan dolayı akciğerlerde aynı ciltte gördüğümüz gibi yanıklar meydana gelebilir. Ortam kapalı ise karbonmonoksit zehirlenmesi de görülebilir” diye konuştu.



“İlaçların zamanında alınmasına öncelik verilmesi Ramazan ayında dikkate alınmalıdır”


Prof. Dr. Karakurt, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde KOAH hastalarına ve solunum yetmezliği yaşayanlara da tavsiyelerde bulundu. Karakurt, “Solunum yetmezliğinin en büyük kısmı sigaraya bağlı kronik akciğer hastalığından, yani KOAH’tan olmaktadır. Eğer sigara bırakılırsa KOAH’ın da çok az olabileceğini varsayabiliriz. Ama bugün DSÖ verilerine göre bütün dünyada insanları öldüren 3’üncü sıklıktaki hastalık KOAH’tır. Solunum yetmezliği olan hastalarda oksijen alımı ve karbondioksit atımında sıkıntı vardır. Bunlar ilaçlarla ve yardımcı araçlarla giderilmeye çalışılır. İlaçların yanı sıra fiziksel aktivite de çok önemlidir. Özellikle kasların aktif olması için fizik tedavi şart. Hastanın oksijenle olabildiğince yürümesini öneririz. Ramazan da yaklaşıyor. Ramazan içerisinde yeme içmenin biraz gün içinde yayılımının dengesiz olması organizmayı sarsabilir. İlaçların da zamanında alınması elzem olduğu için ilaçların zamanında alınmasına öncelik verilmesi Ramazan ayında dikkate alınmalıdır. Hastalarımız ilaçları aksattığında tabii ki şikayetleri artacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Art arda yaşanan köpek ölümleri sonrası muhtardan Yalvaç Belediyesi’ne tepki Isparta’nın Yalvaç ilçesindeki bir köyde art arda yaşanan köpek ölümlerine tepki gösteren köy muhtarı Hasan Aydın, Yalvaç Belediyesi’nin konuya ilgisiz kaldığını söyledi. Aydın, "3 ay önce başıboş köpeklerin toplanması için tüm yetkililere başvurdum. Yalvaç Belediyesi dahil herkes ‘Aracımız yok, imkânımız yok’ dedi" ifadelerini kullandı. Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Hisarardı köyünde geçtiğimiz günlerde art arda yaşanan köpek ölümleri, köyde büyük tedirginlik oluşturdu. Konuyla ilgili konuşan Köy Muhtarı Hasan Aydın, uzun süredir sahipsiz köpekler konusunda yardım istediğini ifade ederek, "Köyümde son günlerde art arda köpek ölümleri yaşanıyor, zehirlenme iddiaları var. Bu durumla ilgili 3 ay önce resmi başvurumu yaptım. Köyümüzde çok sayıda sahipsiz köpek bulunuyor. İlçeden gelenler, tarladan dönenler, yolda yavrulayanlar derken sayı her geçen gün arttı. Yolda yavrulu köpeklerin araçlara ve motosikletlere yönelme riski olduğunu daha önce yetkililere defalarca bildirdim. Yavruların ve annelerinin toplanmasını istedim" dedi. Aydun, Yalvaç Belediyesi dahil herkesin ‘Aracımız yok, imkânımız yok’ dediğini anlattı. "Köpekleri toplasınlar, barınaklara yerleştirsinler" 37 köyde köpeklerin toplandığını fakat kendi köyünde durumun bu şekilde olmadığını aktaran muhtar Aydın, "Köyümüzden bir tane bile köpek alınmadı. 37 köyün köpekleri toplandı, bir tek bizim köy kaldı" ifadelerini kullandı. Aydın, "Bu yavruların ve annelerinin toplanıp güvenli bir barınağa götürülmesini istiyoruz. Orada bakılsınlar, beslensinler. Aksi halde bugün birkaç köpek öldüyse yarın 400’den fazlası ölebilir. Gelsinler, köpekleri toplasınlar, barınaklara yerleştirsinler. Şu anda köyün 4–5 farklı noktasında hem yetişkin köpekler hem yavrular bulunuyor" dedi.