YEREL HABERLER - 23 Ocak 2014 Perşembe 13:55

Türkiye'de Son 10 Yılda Meydana Gelen Büyük Trafik Kazaları

A
A
A
Türkiye'de Son 10 Yılda Meydana Gelen Büyük Trafik Kazaları

Türkiye'de son 10 yılda 55 büyük trafik kazası meydana geldi.
"- 16 Nisan 2004'te Samsun- Ankara Karayolu'nun 87. kilometresinde kamyonla yolcu otobüsünün çarpışması sonucu 11 kişi hayatını kaybetti, 28 kişi de yaralandı.
29 Temmuz 2004'te Erzincan'da meydana gelen zincirleme trafik kazasında 25 kişi hayatını kaybederken, 26 kişi yaralandı.
12 Mayıs 2005'te Amasya'nın Göynücek ilçesinde midibüs ile minibüsün çarpışması sonucu 4 kişi öldü, 32 kişi de yaralandı.
09 Mart 2006 Yolcu otobüsünün Tokat'ın Reşadiye ilçesinde Kelkit Çayı'na gömülmesi sonucu 23 kişi hayatını kaybetti.
19 Mayıs 2006'da Osmaniye-Gaziantep karayolunda kaçak yolcuları taşıyan kamyonun bir Tırla çarpışması sonucu 42 kişi hayatını kaybetti, 6 kişi de yaralandı.
08 Temmuz 2006'da Bolu-Gerede TEM Otoyolu'nda Van'dan Ankara'ya giden bir yolcu otobüsünün yoldan çıkarak takla atması sonucu 5 kişi öldü, 26 kişi yaralandı.
16 Ağustos 2006'da Samsun'da yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 5 kişi öldü, 33 kişi yaralandı.
14 Nisan 2007'de Aksaray ilinin Eskil ilçesi yakınlarında okul gezisine giden bir yolcu otobüsünün bir kamyonla çarpışması sonucu çoğu ilköğretim öğrencisi ve velileri olmak üzere 33 kişi hayatını kaybetti, 35 kişi de yaralandı.
23 Ağustos 2007'de Samsun'dan Erzurum'a asker sevkiyatı yaptığı belirtilen yolcu otobüsünün kamyonla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 7 kişi öldü, 27 kişi de yaralandı.
11 Kasım 2007'de Van'ın Muradiye ilçesi yakınlarında bir İran yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 46 kişi yaralandı.
09 Eylül 2008'de Ağrı'da meydan gelen trafik kazasında, İranlı turistleri taşıyan otobüsün şarampole yuvarlanması sonucu 17 kişi öldü, 31 kişi de yaralandı.
15 Aralık 2008'de Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi yakınlarında 4 otobüs ile 2 TIR'ın karıştığı zincirleme trafik kazasında 3 kişi ölürken, 47 kişi yaralandı.
01 Mayıs 2009'da Sakarya D-650 Karayolu Pamukova ilçesi mevkiinde otobüs ile kamyonun çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü, 40 kişi yaralandı.
04 Mayıs 2009'da Konya'nın Ereğli ilçesi yakınlarında otobüsün şarampole yuvarlanması sonucu 7 kişi hayatını kaybederken, 14 kişi de yaralandı.
29 Haziran 2009'da Amasya'nın Merzifon ilçesinde meydana gelen otobüs kazasında 5 kişi hayatını kaybetti, 46 kişi yaralandı.
13 Eylül 2009'da Bolu'nun Gerede ilçesinde, yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 3 kişi öldü, 45 kişi de yaralandı.
19 Ekim 2009'da Elazığ'ın Baskil ilçesinde meydana gelen zincirleme kazada, 7 kişi hayatını kaybederken, 86 kişi yaralandı.
20 Mayıs 2010'da Düzce TEM Otoyolu Asar mevkiinde otobüs ile kamyonun çarpışması sonucu 6 kişi öldü, 29 kişi yaralandı.
27 Eylül 2010'da İran yolcu otobüsünün Şanlıurfa'da şarampole yuvarlanması sonucu 3 kişi hayatını kaybederken, 50 kişi de yaralandı.
23 Kasım 2010'da Sivas'ın Şarkışla ilçesinde Azeri yolcuların içinde bulunduğu otobüsün devrilmesi sonucu 5 kişi hayatını kaybetti, 28 kişi yaralandı.
30 Nisan 2011'de Bitlis'in Adilcevaz ilçesi yakınlarında, İran yolcu otobüsünün takla atıp şarampole yuvarlanması sonucu 3 kişi hayatını kaybetti, 36 kişi de yaralandı.
9 Mayıs 2011'de İzmir'in Seferihisar ilçesinde bahar şenliği kampı öğrencilerini taşıyan otobüsün şarampole devrilmesi sonucu 2 kişi öldü, 28 kişi yaralandı.
08 Haziran 2011'de Giresun'un Görele ilçesinde yol tabelasına çarpan yolcu otobüsünün alev alması sonucu 10 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi de yaralandı.
23 Temmuz 2011'de Bursa'da yolcu otobüsünün yan yatması sonucu 59 kişi yaralandı.
29 Ağustos 2011'de Malatya'da şehirlerarası yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 3 kişi öldü, 30 kişi yaralandı.
13 Kasım 2011'de Çorlu'da, yolcu otobüsü, iş makinesi ve kamyonetin karıştığı trafik kazasında 5 kişi öldü, 14 kişi yaralandı.
15 Ocak 2012 TEM Otoyolu Tuzla bölgesinde aşırı buzlanma sebebiyle 2'si ambulans, biri polis aracı olmak üzere 14 araç birbirine girdi. Zincirleme kazada 3 kişi öldü, 30 kişi de yaralandı.
25 Ocak 2012 Van - İstanbul seferini yapan yolcu otobüsünün Ankara Kuzey Çevre yolunda şarampole yuvarlanması sonucu 4 kişi öldü, 51 kişi yaralandı.
10 Nisan 2012 Aksaray Niğde Karayolu'nun 50. kilometresinde Tıra çarpan sebze yüklü kamyona, otobüsün çarpması sonucu 4 kişi öldü, 56 kişi yaralandı.
12 Haziran 2012'de Kütahya'da meydana gelen otobüs kazasında 6 kişi öldü, 40 kişi de yaralandı.
20 Haziran 2012 Adana’nın Pozantı ilçesinde bir TIR’ın frenin boşalması sonucu meydana gelen zincirleme trafik kazasında 2 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi yaralandı.
02 Eylül 2012 Çankırı'nın Çerkeş ilçesinde yolcu otobüsü ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 5 kişi hayatını kaybederken, 40 kişi de yaralandı.
21 Şubat 2013'te Sivas'ın Gürün ilçesinde sabah saatlerinde bir yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 3 kişi öldü, 40 kişi yaralandı.
20 Mart 2013'te Uşak’ta sabaha karşı bir yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında 6 kişi öldü 11
23 Mart 2013'te Edirne’nin Keşan ilçesinde, yolcu otobüsü ile otomobilin çarpışması sonucu 2’si çocuk 5 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.
19 Nisan 2013'te Kahramanmaraş'tan Gaziantep’in Nurdağı ilçesine türbe ziyaretine giden vatandaşların bulunduğu yolcu otobüsü devrildi. Kazada, 5 kişi öldü, 21 kişi de yaralandı.
01 Mayıs 2013 Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde, Nevşehir’den geziye gelen öğretmen ve ailelerini taşıyan midibüsün Çamlıca-3 Baraj gölüne uçması sonucu 8 kişi öldü, 22 kişi yaralandı.
14 Mayıs 2013'te Afyonkarahisar-Kütahya karayolunda tur otobüsünün devrilmesi sonucu 1 kişi öldü, 40 kişi de yaralandı.
19 Mayıs 2013 Tokat’ın Reşadiye ilçesinde İran plakalı yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 6 kişi öldü, 14 kişi yaralandı.
27 Mayıs 2013'te Bursa'nın Karacabey ilçesinde Çanakkale'ye tura giden öğrencilerin bulunduğu otobüsün devrilmesi sonucu bir öğretmen öldü, çoğu öğrenci 45 kişi yaralandı.
20 Haziran 2012 Kocaeli’de arıza yapan yolcu otobüsüne TIR’ın çarpması sonucu 1 kişi ölürken, 45 kişi yaralandı.
29 Haziran 2012'de Uşak’ta bir yolcu otobüsünün TIR’a arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 39 kişi yaralandı.
13 Ağustos 2013'te Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde tarım işçilerini taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 41 kişi yaralandı.
16 Ağustos 2013'te Ankara'da yolcu otobüsünün briket yüklü TIR'a arkadan çarpması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 34 kişi yaralandı.
31 Ağustos 2013'te İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bağlı Zekeriyaköy’de düğün kafilesini taşıyan midibüsün şarampole yuvarlanması sonucu 5 kişi hayatını kaybetti, 3’ü ağır 25 kişi yaralandı.
14 Eylül 2013'te Kırıkkale'de meydana gelen trafik kazasında İran uyruklu bir otobüsün devrilmesi sonucu 2 ölü, 6'si ağır 27 kişi yaralandı.
19 Eylül 2013'te Afyonkarahisar’da otobüsün kamyona arkadan çarpması sonucu 7 kişi öldü, 26 kişi de yaralandı.
26 Eylül 2012 Bolu’da TIR ile yolcu otobüsünün kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 10 kişi hayatını kaybederken, 35 kişi de yaralandı.
10 Ekim 2013'te Elazığ-Malatya karayolunda yolcu otobüsüne aynı istikametten gelen Tırın arkadan çarpması sonucu 2 kişi öldü, 35 kişi yaralandı.
04 Aralık 2013'te İzmir’in Menderes ilçesinde, işçileri taşıyan otobüsün kaza yapması sonucu 2 kişi öldü, 30 kişi de yaralandı.
08 Aralık 2013'de Çorum’da cenazeye giden bir yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 1 kişi hayatını kaybederken, 45 kişi yaralandı.
17 Ekim 2013'te Sivas’ın Zara ilçesinde otomobil ile kamyonetin çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında 8 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
21 Aralık 2013'te Kayseri'de kayak için Erciyes Dağı'na çıkan üniversite öğrencilerini taşıyan midibüsün kaza yapması sonucu 11 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi de yaralandı.
28 Aralık 2013'te Muş’un Bulanık ilçesinde 3 otobüsün karıştığı trafik kazasında 4 kişi hayatını kaybetti, biri ağır 15 kişi yaralandı.
09 Ocak 2014'te Ankara Kulu Makası’nda buzlanma ve sis nedeniyle 15 TIR, 2 otobüs ve 4 otomobil birbirine girdi. Kazada 1 kişi hayatını kaybederken, 28 kişi yaralandı.
23 Ocak 2014'te Kayseri'de bir yolcu otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybederken, 29 kişi de yaralandı".
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta üniversite öğrencileri doğayı gezerek dengbejlik kültürüyle buluştu Muş’ta üniversite öğrencileri fotoğraf kursu kapsamında Çengilli köyündeki Keçi Kömü Yaylası’nı ziyaret ederek sıcak havanın keyfini çıkarırken dengbejlik (ozanlık) kültürünü de yakından tanıdı. Güzel havayı fırsat bilen üniversite öğrencileri, Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kayıtlı oldukları fotoğraf kursu kapsamında Çengilli köyünde bulunan Keçi Kömü Yaylası’na gezi düzenledi. Doğayla iç içe gerçekleştirilen etkinlikte öğrenciler, bölgenin köklü kültürel miraslarından biri olan dengbejlik geleneğiyle de buluştu. Yaylada yapılan etkinlikte dengbej tarafından seslendirilen kilamları dinleyen öğrenciler, sözlü Kürt edebiyatının önemli bir parçası olan dengbejlik kültürünü öğrendi. Aralık ayında güneşin tadını çıkararak yaylada gönüllerince eğlenen öğrenciler, Türkçe ve Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekti. Aynı zamanda yaylanın doğal güzelliklerini fotoğraflayan öğrenciler, kültür ve sanatı bir arada deneyimledi. Etkinlik sonunda öğrenciler, meradan dönen keçilere elleriyle yem vererek hayvanları sevdi ve onlarla fotoğraf çekti. Geziyi düzenleyen fotoğraf sanatçısı Kenan Demir, her hafta Muş’un farklı bir bölgesine giderek keşfedilmemiş ve fazla bilinmeyen rotaları adım adım keşfettiklerini söyledi. Demir, "Tarihi mekânları, doğal güzellikleri ve bölgenin yaşam kültürünü konu alan bu gezilerde hem fotoğraf çekimleri yapıyor hem de öğrencilerimizin sahada deneyim kazanmasını sağlıyoruz. Bu çalışmalar sayesinde öğrencilerimiz, teorik eğitimlerini uygulamayla pekiştirirken temel çekim ve kadraj tekniklerini yerinde öğrenme imkânı buluyor. Bugün de rotamızı Çengilli köyünün yaylalarına çevirdik. Aralık ayı olmasına rağmen havanın güzelliği, doğanın ve akan suların sesi hepimizi adeta etkiledi" dedi.
Muğla Marmaris turizminde yeni dönem başladı Türkiye turizm sektörünün son yıllardaki en büyük yatırımlarından biri olan ve turizm dönemini 12 aya yayan Kızılbük Thermal Wellness Resort, düzenlenen toplantı ile basın mensuplarına tanıtıldı. Kış ortasında bile yoğun harketliliğin yaşandığı 5 yıldızlı otel konforundaki tesis basın mensuplarından da tam not aldı. Projenin tanıtımını yapıp gazetecilerin sorularını cevaplayan Kızılbük GYO Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, beklentilerin aksine kış sezonunun oldukça hareketli geçtiğini belirterek, "Çok daha sakin bir dönem öngörülürken ciddi bir talep ve dinamizmle karşı karşıyayız. Yaklaşık 500 çalışanımızla hem operasyonel süreci hem de misafir memnuniyetini en üst seviyede tutacak şekilde planlamalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Tesisin ilk kış sezonunu yaşadığını vurgulayan Çelik, Aralık-Şubat döneminde Marmaris’e ilk kez tatil amacıyla gelen çok sayıda yerli misafir bulunduğunu ifade etti. Marmaris’in geçmişte kış tatili destinasyonları arasında yer almadığını hatırlatan Çelik, "Bugün misafirlerimizin Marmaris’ten büyük bir keyif aldığını net şekilde gözlemliyoruz. Aralık ayında denize girildi, termal turizm tarafında ise kaplıca misafirleri artarak gelmeye devam ediyor" diye konuştu. Halihazırda tesiste yaklaşık bin 500’e yakın misafirin bulunduğunu belirten Çelik, konaklamaların genellikle bir hafta ve üzeri sürdüğünü, misafirlerin aile tatili anlayışıyla ve çoğunlukla özel araçlarıyla bölgeye geldiğini söyledi. Bu hareketliliğin Marmaris’in kış turizmi destinasyonu olarak konumlanmasına önemli katkı sağladığını dile getirdi. Sürdürülebilirliğin temel öncelikleri arasında yer aldığını vurgulayan Çelik, tesisleri 12 ay boyunca aktif tutacak katma değerli iş modelleri geliştirdiklerini belirtti. Bölgenin termal kaynaklar ve ören yerleri açısından büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Çelik, bu potansiyelin daha planlı ve bütüncül turizm politikalarıyla desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Marmaris’in İçmeler bölgesinde geçtiğimiz sezon başında kapılarını açan yaklaşık 30 yıl boyunca metruk bir halde kalan yapı, 465 milyon dolarlık stratejik bir yatırımla dört mevsim açık, termal ve wellness odaklı uluslararası standartlarda bir destinasyona dönüştürülmesi tüm Marmaris’te hareketliliğe neden oldu. "Sosyal ve ekonomik yaşamda gözle görülür bir canlanma yaşandı" Projenin misafirlerini ağırlamaya başlamasından bu yana Marmaris ve çevresinde sosyal ve ekonomik yaşamda belirgin bir hareketlilik yaşandığının altını çizen Mahmut Sefa Çelik "Tesisimiz yılın 12 ayı açık. Bu sayede yerel işletmeler ve restoranlar kış aylarında da aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Hatta geçmişte kışın kapanan işletmelerin yerine artık yeni açılan mekanlar görüyoruz. Artık dünya turizminde yalnızca yaz tatili değil; sağlık turizmi, deneyim odaklı konseptler, sürdürülebilirlik, kongre turizmi ve dört mevsim yaşam anlayışı öne çıkıyor. Marmaris, termal kaynakları, doğal güzellikleri ve destinasyon çeşitliliği ile bu dönüşümün öncü destinasyonlarından biri olma potansiyeline sahip. Geleneksel turizmdeki en büyük zorluk, sezonun sınırlı olmasıydı. Bizim hedefimiz, Kızılbük Thermal Wellness Resort gibi yatırımlarla bu döngüyü kırarak Marmaris’i yılın her döneminde ziyaret edilen, güçlü bir marka destinasyonu haline getirmek ve bölge turizmine sürdürülebilir değer katmak. Bu hedefe de emin adımlarla ilerliyoruz" dedi. Toplantının ardından, 37 bin metrekareyi aşan kıyı şeridi, 1,4 kilometrelik sahil yürüyüş yolu ve plaj alanlarıyla bölgenin en büyük sosyal yaşam alanlarından birini oluşturan Kızılbük Thermal Wellness Resort, gazetecilere tanıtıldı. Tabiatla iç içe tesisi gezip merak ettikleri konular hakkında Sinpaş Holding Kurumsal Iletişim Müdürü Süreyya Erbayrak’tan bilgiler alan gazeteciler bölgeye kattığı değer dolayısıyla teşekkür ettiler.
Ankara SPK ile Türkiye Barolar Birliği arasında Finansal Okuryazarlık Anlaşması Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Türkiye Barolar Birliği arasında "Finansal Okuryazarlığın Yaygınlaştırılmasına Yönelik İş Birliği Protokolü" imzalandı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Türkiye Barolar Birliği arasında finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılmasına yönelik iş birliği protokolü imza töreni gerçekleştirildi. Yapılan anlaşmayla hukuk alanında okuryazarlığın yaygınlaştırılması hedeflendi. İmza töreninde bir konuşma gerçekleştiren SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, yalnızca bir iş birliği protokolünü imzalamak için değil; hukuk ile finansın aynı zeminde, aynı hedef doğrultusunda buluştuğu önemli bir iradeyi ortaya koymak için bir arada olduklarını sözlerine ekledi. Gönül, Sermaye Piyasası Kurulu ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan protokolü son derece önemli gördüğünü sözlerine ekleyerek, şu ifadelere yer verdi: "Sermaye piyasalarında hukukun ve avukatlık mesleğinin rolü ayrıdır. Avukatlar, bu yönüyle bakıldığında sermaye piyasalarında kritik ve çok önemli bir yere sahiptir. Halka arz süreçlerinden şirket birleşmelerine, şirketlerin yatırım kararlarından yatırımcı uyuşmazlıkları ve kurumsal yönetim uygulamalarına kadar pek çok alanda, hukukçuların katkısı piyasalar açısından önemlidir. Yatırımcı haklarının korunması, sözleşme güvenliğinin sağlanması ve piyasa disiplininin tesisi, büyük ölçüde bu mesleğin bilgi birikimi ve sorumluluk anlayışıyla mümkün olmaktadır." "Avukatların finansal okuryazarlık düzeyinin yükselmesi, yatırımcı haklarının daha etkin şekilde korunmasını beraberinde getirmekte" Sermaye piyasalarının, geçmişe kıyasla çok daha hızlı ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Gönül, "Dijitalleşme, yeni finansal ürünler, farklı yatırım araçları ve sınır aşan işlemler, hukuki değerlendirmeleri de kaçınılmaz olarak derinleştirmektedir. Böyle bir ortamda, avukatların yalnızca mevzuata hâkim olması yeterli değildir. Finansal kavramları anlayan, piyasa işleyişini bilen ve yatırım risklerini doğru okuyabilen bir hukuk yaklaşımı, her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Bu noktada finansal okuryazarlık, avukatlar için ilave bir bilgi alanı değil; mesleki pratiğin doğal bir parçası hâline gelmiştir. Avukatların finansal okuryazarlık düzeyinin yükselmesi; müvekkillerin daha doğru yönlendirilmesini, uyuşmazlıkların henüz doğmadan önlenmesini ve yatırımcı haklarının daha etkin şekilde korunmasını beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda bu durum, piyasa bozucu eylemlerle mücadelede de güçlü bir hukuki zemin oluşturmaktadır" ifadelerine yer verdi. Gönül, Türkiye Barolar Birliği ile imzalanan protokolün önemine de değinerek, "Bu iş birliğiyle, avukatlarımızın sermaye piyasalarına ilişkin bilgi birikimini güçlendirmeyi, ortak eğitim ve farkındalık çalışmalarını artırmayı ve hukuk ile finans arasında daha sağlam bir etkileşim alanı oluşturmayı hedefliyoruz. Avukatlarımızın finansal okuryazarlık alanındaki donanımının artması, yalnızca mesleki bir kazanım değil; ülkemizin sermaye piyasalarının geleceğine yapılmış önemli bir yatırımdır" diye konuştu. "İş birliği protokolü ile avukatların finansal okuryazarlıkta ciddi bir eğitimden geçmelerini amaçlıyoruz" Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise, yapılan iş birliği protokolüyle her iki kurulun hem finans dünyası hem hukuk dünyasının bundan sonra daha yoğun şekilde iş birliğiyle çalışmasına dair bir adım attığını dile getirdi. Sağkan, baroların çatı örgütü olan Türkiye Barolar Birliği olarak Türkiye’deki 204 bin avukatı ve yine binlerce stajyer avukatı bünyesinde barındırdığını belirterek, "Bu kapsamda finansal okuryazarlık konusu da avukatların yurttaşlarımızın adalete erişiminde en çok önem verdiği başlıkların içerisinde yer alıyor. Bu anlamda bugün imza altına alacağımız iş birliği protokolü ile avukatların ve stajyer meslektaşlarımızın finansal okuryazarlıkta ciddi bir eğitimden geçmelerini amaçlıyoruz. Bu eğitimin neticesi az önce ifade ettiğim üzere 85 milyon yurttaşımızın adalete erişiminde savunmanın daha etkin bir rol üstlenmesini temel olarak sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul OYAK ve KOOP Market’ten sürdürülebilir iş birliği Türkiye’de tamamlayıcı mesleki emeklilik sisteminin başarılı örneklerinden OYAK, 5 binin üzerinde satış noktasında hizmet veren KOOP Market ile stratejik bir iş birliği gerçekleştirdi. Bu kapsamda, OYAK üyeleri ve aileleri KOOP Market’ten avantajlı alışveriş yapma imkanına sahip olacak. KOOP Market ve OYAK, OYAK üyeleri ve ailelerine yönelik geniş ölçekli bir tüketici fayda modelini hayata geçirmek üzere stratejik bir iş birliğine imza attı. İş birliğiyle birlikte, OYAK üyelerinin KOOP Market üzerinden yapacakları alışverişlerde uygulanacak özel indirimle, avantajlı koşullardan yararlanması hedefleniyor. Gerçekleştirilen iş birliği protokolü, KOOP Market Genel Müdürü Orhan Kozan ve OYAK Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çağrı Özer tarafından imzalandı. 500 bin hanenin sofrasına doğrudan dokunan model Söz konusu iş birliği, OYAK bünyesindeki 500 bini aşkın üye ile birinci derece aile yakınları dâhil olmak üzere yaklaşık 1 milyon kişiyi kapsıyor. Amaç, geniş bir kitlenin tüketim ihtiyaçlarına daha uygun koşullarda erişimini kolaylaştırarak hane bütçelerine katkı sağlamak. OYAK üyeleri, iş birliği çerçevesinde OYAK Platform uygulaması üzerinden tanımlanan kod sistemi ile herhangi bir başvuru olmaksızın kendilerine sağlanan özel iskonto çerçevesinde bu avantajdan yararlanabilecekler. Kod, OYAK Platform üzerinden üretilecek ve uygulamadan faydalanmak için ayrıca bir başvuru gerekmeyecek. Erişilebilirlik ve kullanım kolaylığı esas alınarak hayata geçirilen uygulamanın, tarafların ortak değerlendirmeleri doğrultusunda önümüzdeki dönemlerde daha da geliştirilmesi planlanıyor. Aydın: "Toplumsal fayda üreten bir perakende anlayışı" Tarım Kredi Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "Tarım Kredi olarak üreticiden tüketiciye uzanan entegre yapımızla, toplumsal faydayı merkeze alan bir perakende anlayışı benimsiyoruz. Tarım Kredi büyük bir ekosistem ve değer üretmeye, oluşan bu değeri iş birliği yaptığımız kurumlarla da paylaşmaya çalışıyoruz. OYAK ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, KOOP Market’in yalnızca bir satış noktası değil; hanelerin bütçesine katkı sağlayan, erişilebilir ve güvenilir bir çözüm ortağı olduğunun göstergesi" dedi. Özer: "Önceliğimiz üyelerimizin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmak" OYAK Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çağrı Özer ise şunları söyledi: "OYAK olarak üyelerimizin ve ailelerinin yaşam kalitesini artıran, günlük hayatlarına doğrudan dokunan projeleri önceliklendiriyoruz. KOOP Market ile hayata geçirdiğimiz bu iş birliği, yalnızca bir avantaj uygulaması değil; geniş bir kitlenin ihtiyaçlarının birçoğuna erişimini kolaylaştıran, sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir bir model." Ortak hedef: Geniş kitlelere kalıcı fayda OYAK ve KOOP Market bu iş birliğiyle; kurumsal gücü, sosyal sorumluluk bilinciyle birleştirerek, yüz binlerce ailenin günlük yaşamına dokunan kalıcı fayda modelleri üretmeyi hedefliyor. Resmiyet kazanan bu iş birliği, bugün OYAK Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen imza töreni ile kamuoyuna duyuruldu.