YEREL HABERLER - 23 Şubat 2014 Pazar 09:37

Rtük Başkanı Dursun 'kabataş' Görüntülerini Yorumladı

A
A
A
Rtük Başkanı Dursun 'kabataş' Görüntülerini Yorumladı

Panele ev sahipliği yapan Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, medyanın yararlı kullanımı kadar zararlı yönlerinin de olduğunu belirterek “Medyanın tuzağına düşmemenizi tavsiye ederim. Özellikle I-pad, cep telefonu kullanımları hastalık haline geldi. Burada zaman israfına girmemenizi ama aktif de kullanmanızı tavsiye ediyorum” dedi.
Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, izleyicilerden gelen şikayetleri değerlendirdiklerini belirterek şöyle konuştu: “Biz televizyon ve radyo izleyicilerinin şikayetlerini önemsiyoruz. Call center diye bir merkezimiz var. Bu merkeze her gün onlarca kişi televizyonda izledikleri, dinledikleri programlarla ilgili kanaatlerini, şikayetlerini ifade etme şansına sahipler.”
Şefkat Tepe dizisinde Hz. Muhammed (s.a.v) ile ilgili bir sahneye izleyicilerden çok fazla tepki geldiğini belirten RTÜK Başkanı Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şefkat Tepe dizisinde bir sahne nedeniyle vatandaşlardan yoğun bir eleştiri geldi. Şimdi bununla ilgili vatandaşların talebi 'böyle program olur mu? Bu programı derhal kaldırın'. Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun herhangi bir programı yayından kaldırması gibi bir yetkisi söz konusu değil. Bizim yapabileceğimiz eldeki kanun koyucunun düzenlemiş olduğu yayın ilkeleri çerçevesinde burada bir ihlal söz konusuysa o ihlale belli bir müeyyide uygulamak”.
İzleyicilerin genellikle dizilerden şikayet ettiğini anlatan Davut Dursun, “Dizilerdeki cinsellikten, şiddet ve çocuklar konusunda şikayet ediyor. Yapımlarda genellikle Türk izleyicisi belli dozda şiddet ve cinsellik içeren programları daha çok izliyor” diye konuştu.
Siyasi partilerin grup toplantı konuşmalarına da değinen Dursun, “Siyasi partilerin grup toplantısında siyasi parti başkanlarının yapmış olduğu konuşmalarda hukuken çok ihlal var” dedi.
KABATAŞ OLAYINI DEĞERLENDİRDİ
Gezi Parkı olayları sırasında Kabataş’ta Z.D. isimli bir kadına yönelik şiddet yapıldığı yönündeki iddiaları ele alan kamera görüntülerini de yayın ilkeleri açısından değerlendiren RTÜK Başkanı Davut Dursun, sözlerine şöyle devam etti: “Özel hayatın gizliliği ilkesinden hareketle kişinin bilgisi olmadan çekilmiş olan bir görüntünün eğer bir kamusal fayda yoksa bunun yayınlanmaması gerekiyordu. Ama yayınlanmasında kamusal bir fayda varsa özel hayatın gizliliği orada son buluyor. Biz o konuyla ilgili henüz bir değerlendirme yapmadık.“
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.