GENEL - 14 Mart 2012 Çarşamba 20:10

ERGİN SAYGUN TUTUKLANDI (2)

A
A
A
ERGİN SAYGUN TUTUKLANDI (2)

"Balyoz Planı" davası kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan emekli Orgeneral Ergin Saygun tutuklandı.
Teslim olan emekli Orgeneral Ergin Saygun, saat 17.45 sıralarında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Duruşmada, kimlik tespiti sırasında, aylık gelirinin 6 bin lira olduğunu söyleyen Saygun, "Mahkemenizce daha önce gözaltına alındıktan sonra 25 Şubat 2010 tarihinde sağlık nedenlerimden dolayı serbest bırakıldım. Benim o tarihteki sağlık durumum, bugünkü sağlık durumumdan çok daha iyiydi" dedi. Hakkında düzenlenen adli tıp raporunun doktorların takdiri olduğunu söyleyen Saygun, "Ancak bu
raporda da hastalığım konusunda teşhis belirtilerek tedavisi ve kontrolleri yapıldığı takdirde cezaevinde kalabileceği yönünde bir rapor düzenlenmiştir. Ben bu raporu ’cezaevinde kalmaması gerekir’ şeklinde yorumluyorum. GATA’da tedavi gördüğüm süre içinde günlük 5 kere tansiyon kontrolü, 4 kez şeker ölçümü ve haftada iki defa da kan sulama derecesiyle ilgili ölçüm yapılmaktaydı. Ayrıca şeker hastalığından kaynaklanan diyet tedavisi uygulanmaktaydı. Cezaevi koşullarında bu tedavinin sağlanmayacağını
düşünüyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etti.
Saygun’un avukatı Sedat Küçükyılma da, 26 Mart 2012’deki duruşmaya gidip ifade vereceklerini belirterek, müvekkilinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını istedi.
Talebe ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Muammer Akkaş, "Sanığa isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve adli tıp kurumunun 1 Şubat 2012 tarihli raporu birlikte değerlendirildirilerek sanığın tutuklanmasına karar verilmesini" istedi. Mahkeme heyeti de aynı gerekçelerle Saygun’un tutuklanmasına karar verdi.
"MAHKEMENİN KARARINA SAYGI DUYUYORUM"
Tutuklama kararının ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan polisler tarafından cezaevine götürülen Saygun, basın mensuplarının soruları üzerine, "Mahkeme tutuklanmamıza karar verdi. Tabii mahkemenin kararına saygı duyuyorum başka bir şey yok. Burada önemli bir konu var, o da adli tıp raporu. Diyor ki, ’yatarak tedavisine gerek yoktur ama diyetini, tedavisini ve poliklinik imkanlarını sağlarsanız cezaevinde kalabilir.’ Bu sağlandı mı sağlanmadı mı bilmiyorum. Gidince göreceğiz. Diyetin
ne olduğu, tedavinin ne olduğu ve poliklinik hizmetlerinin ne olduğu da belli değil. GATA’nın raporuyla, adli tıp kurumunun raporunda büyük farklılık var. Tabii bu bir sağlık işi olduğu için, bu farklılığın bir an önce giderilmesi gerekiyor. Onun da usulü neyse yolları neyse onlar yapılacak" diye konuştu.
"MEMLEKETİMİZ DEĞİŞİK BİR GELECEĞE GİDİYOR"
Saygun ayrıca avukatı aracılığı ile bir yazılı açıklama yaptı. Saygun, yazılı açıklamasında , "Değerli dostlarım, iyi insanlar. Bir yılı aşkın bir süredir GATA Haydarpaşa’da tedavi görmekte olduğum malumlarıdır. Bu süre zarfında esirgemediğiniz yakın ilginiz ve dostluğunuz, sıkıntılı günlerimizdeki en büyük desteğimiz olmuştur. eşim Nermin ile beraber kalbi şükranlarımızı ve teşekkürlerimizi sunarız. Geride bıraktığımız yıllar içinde, hepinizle, pek çok şeyi paylaştık, iyi ve kötü günlerde beraber olduk.
Yaşattığınız güzellikler ve esirgemediğiniz dostluğunuz için sizlere ancak şükranlarımızı sunabiliriz. Memleketimiz yeni ve değişik bir geleceğe doğru gitmektedir. Bu gidişin hangi istikamete doğru olduğu ve istikbalde nelerle karşılaşacağımızı tam olarak görememenin tedirginliğini yaşamaktayım. Her hal ve şartta yarınların devletimize ve milletimize huzur ve refah getirmesini insanlarımızın özellikle de çocuklarımızın ve sevdiklerimizin saadet ve selamet içinde olmasının canı gönülden dilemekteyim.
Devletime, milletime, bayrağıma ve Silahlı Kuvvetlere elimden geldiğince aklım erdiğince ve gücüm yettiğince sıdkı sadakatle hizmet ettim. Yargılanmakta olduğum davanın sonucu her ne olursa olsun, devlet ve millet aleyhine bir faaliyet içinde bulunmamın mümkün olmadığı konusunda lütfen en ufak bir şüpheye kapılmayın. Devlet hizmetinde geçen 43 sene sonunda çocuklarıma bırakabileceğim tek miras olan temiz bir isim, lekelenmeye çalışılmaktadır. Mücadelem, üzerimize atılan bu kiri temizlemek içindir. Adli tıp
kurumunun hakkımdaki kararı yatarak tedaviyi gerektiren bir hastalığım olmadığı ve diyet, tedavi ve poliklinik hizmetlerinin sağlanması halinde cezaevine konmamın bir mahzur teşkil etmeyeceği yönündedir. Bu kararın doğruluğunu elbette tartışmamız mümkün değildir. Kararda bahsedilen hizmetlerin Silivri hapishanesinde sağlanıp sağlanmayacağını da bilmemekteyiz. Ancak devletimizin her kararına saygılı olmayı öğrenmiş bir nesil olarak hakkımızdaki bu tasarrufa karşı çıkmayacağımız da tabiidir. Sizleri sevgi ve
muhabbetle kucaklar yüce Allahın hepimize iyilikler getirmesini dilerim. Hakkınızı helal edin" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bakan Şimşek: "Batman, Türkiye’nin yeni üretim merkezlerinden biri olacak" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’da "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Bakan Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’nde düzenlenen "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Türkiye’nin son 48 yıldır terörle mücadele ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu sürecin ülkeye fırsat maliyeti dahil yaklaşık 2 trilyon dolara mal olduğunu söyledi. Şimşek, "Eğer bu kaynaklar ülkemizin kalkınmasına harcanabilseydi, önümüzdeki 50 yılda Türkiye’yi ve bu bölgeyi kimse tutamazdı" dedi. Yakın coğrafyada yaşanan çatışmaların bölge halkına büyük acılar yaşattığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye’nin etnik sorunları barış ve kardeşlik içerisinde çözmesinin bölgesel entegrasyon açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Şimşek, "Bu, bölgenin bir bütün olarak kalkınması ve gelişmesi anlamına geliyor. Topraklar bereketli, insanlar çalışkan. Huzur ve istikrar olduğunda refah artışı kaçınılmazdır" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını dile getiren Bakan Şimşek, hükümet olarak Batman başta olmak üzere bölge genelinde insana ve altyapıya önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Bölgeye havalimanları kazandırıldığını ve Türkiye’de en yüksek yatırım teşviklerinin bu illere verildiğini hatırlatan Şimşek, terörün oluşturduğu belirsizlik nedeniyle özel sektör yatırımlarının uzun süre sınırlı kaldığını belirtti. Son dönemde özel sektör yatırımlarının artmaya başladığını ifade eden Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Dünya ekonomisinde büyümenin her geçen yıl yavaşladığını kaydeden Şimşek, Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında bir yavaşlama sürecine girildiğini, ancak enflasyonun düşmesiyle birlikte güçlü bir ekonomik toparlanma yaşanacağını söyledi. Türkiye’nin düşük enflasyon dönemlerinde yüzde 6 civarında büyüdüğünü hatırlattı. Ekonomi programının üçüncü evresine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Önümüzdeki iki yılda enflasyonun tek haneye düşmesini, bütçe açığının kalıcı şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına, cari açığın ise yüzde 1’in altına inmesini hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırarak küresel fırsatlardan azami ölçüde yararlanacağız. İlk iki evreyi başarıyla geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, bölgede barışın hakim olması ve yeniden inşa sürecinin başlaması halinde, önümüzdeki 10 yılda bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yeniden inşa ve yatırım fırsatı oluşacağını sözlerine ekledi.