EKONOMİ - 04 Eylül 2014 Perşembe 12:13

Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik’ten Kıdem Tazminatı Açıklaması:

A
A
A
Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik’ten Kıdem Tazminatı Açıklaması:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı için fon kurulmasının ortadan kaldırılmadığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, NTV’de gündemi değerlendirdi.
Çelik, hükümet programında kıdem tazminatı için fon kurulacağının yer almadığının sorulması üzerine, "62. hükümet programı son derece önemli, atılım dönemini içeren bir program. Önemli başlıklar içeriyor, demokrasi açısından, öncü Türkiye başlığı açısından ele alındığı zaman iddialı bir program olduğunu söyleyebiliriz. Bu programın en önemli unsurlarından biri sayın cumhurbaşkanımızın bıraktığı siyasi ve ekonomik mirasa karşı bir taahhüt. 12 yıl çok önemli hizmetler yapıldı bunlar kaldığı yerden daha ileri taşıyacak bir program.
Kıdem tazminatı 61. hükümetin programında var olan bir ifadeydi. Burada ifade etmiyoruz ama ortadan kaldırılmış anlamında değil. Kıdem tazminatı gibi son derece tarafları çalıştıran ilgilendiren bu konuda uzlaşma sağlanmadıkça bunu raftan indirilememesi şeklinde sayın cumhurbaşkanımızın açık bir ifadesi oldu. Dolayısıyla yazmaktan ziyade uzlaşıyı gerektiren bir durum. Hak-İş direkt destek veriyor mesela. Türk-İş bu konuyu değerlendiriyor. DİSK de diğer sendikalarda bu konuyu değerlendirmek zorunda. Uzlaşma konusunda mücadele veriyoruz o gerçekleşince bunu masaya alacağız. Kıdem tazminatı meselesini çözmediğimiz sürece emeğin maalesef mağduriyeti devam edecek" dedi.
Çelik, ’Programdaki ifadeyle emekli olunduğunda olabilecek gelir kayıplarını azaltmak amacıyla tamamlayıcı emeklilik sistemini kurup yaygınlaşmasını sağlayacağız deniyor. Burada ne öngörüyorsunuz?’ sorusuna, "Üç çeşit emeklilik var. Birisi kamu emekliliği. Bir diğeri tamamlayıcı emeklilik olarak bir prim ödüyor çalışan ve emekli maaşları normal maaşın altında şu anda ve bu ödediği prim ile ikinci bir emekli maaşı kazanmasına tamamlayıcı emeklilik diyoruz. Bir tasarruf aracı olacak bu tamamlayıcı emeklilik. Çalışanlarımızın da ikinci bir maaş olarak yansımış olacak. Üçüncü emeklilikte bireysel emeklilik o da Türkiye’de olan bir düzenlemedir" cevabını verdi.
’Sadece çalışan tarafında mı ödenecek ilave prim yoksa işvereninde bir katkısı olacak mı?’ sorusu üzerine Çelik, "İşçi işveren boyutuyla konu ele alınmıyor aynı zamanda devletinde katkısı olacak bireysel emeklilik gibi. Çalışmalarımızı hızlı bir biçimde tamamlayıp vatandaşlarımızın ek gelir ele etme imkanını sağlamış olacağız" dedi,.
’Şu anda sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki nüfusun oranı kaç? Bu nüfus hangi yolla sisteme dahil edilecek?’ sorusuna Çelik şu cevabı verdi:
"Şu anda 63 milyon vatandaşımız sosyal güvenlik kapsamı altında. Geri kalan vatandaşlarımız bu kapsamın dışındalar. Çalışanlarla emeklilikler ve onların kapsamında olanlar bunlar. Geriye kalanlar çalışmayanlar demek ki. Son 5 yılda 5 milyon 300 bin istihdam gerçekleştirdik. Dolayısıyla bunu daha da arttırmamız gerekiyor. Bir taraftan emeklilik sayısı artıyor ve 77 milyona doğru hızla devam ediyoruz. Genel sağlık sigortası açısından olaya bakacak olursak yüzde 99 nispetinde vatandaşlarımızın kapsamda olduğunu söyleyebiliriz".
ESNEK ÇALIŞMA MODELİ
Part time çalışmayla ilgili olarak Çelik, "Bu taraflar arasından çok yoğun gündeme aldığımız işverenin mutlaka bu esnekliğin sağlanması gerektiği, işçinin karşı çıktığı bir uygulama. Bu konuda istediğimiz ölçüde bir mesafe alamadık. Kayıt dışılık tarım sektöründe çok yaygın. Oralarda istihdam bürolarını devreye koymakla mümkün olabileceği yönünde görüşümüz var. Ayrıca esnek çalışma açısından istihdam bürolarının süreli olmak kaydıyla 3-4 aylık dönemler içinde diyelim 4 aylık doğum izni var, bu sürede bir başkasının istihdamını mümkün kılacak düzenlemelerin mutlak suretler yapılması gerektiği konusunu sendikalarla açık şekilde konuşuyoruz. Ama bunun bir örgütlenmenin önüne geçen esnek çalışmanın örgütlenmenin önüne geçen bir düzenlemeye dönüşmemesi gerektiği şeklinde bakanlık olarak bizde bu güvenceyi veriyoruz. Bu istihdam bürolarını emeğin sömürüsüne, örgütlenmesine, hak kaybına ve iş güvencesini ortadan kaldıracak bir düzenleme olarak değil kayıt dışılığı ortadan kaldıracak bir düzenleme olarak gerçekleştirmemizin çok yararlı olacağı konusunda bir noktadayız. İyi niyetli olmayanlar, konuyu anlamayanlar işçinin iş güvencesini ortadan kaldıran bir çalışma yapılıyor gibi bir yaklaşım olabilir. Ama çok net biçimde amacımız elde ettiği haklara dönük değil işçinin kayıt dışılığı kaldırmak" dedi.
Esnek çalışma modelinin kamuyu kapsayacak kapsamayacağı konusunda Çelik, "Bizim personel rejimimiz çok parçalı bir personel rejimi. Öyle tahmin ediyorum ki bu yoğun seçim dönemlerinde temek konuları tartışmak çok zor. Ama Türkiye’nin önünde son derece verimli bir zaman dilimi var. Taraflarla oturup mutlak suretle bizim personel rejimimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Bir vatandaş yarı zamanlı çalışmak istiyorsa bir anne düşünelim bir baba düşünelim yarı zamanlı çalışmayla öğleden sonra çocuğuna zaman ayırmak istiyor evine zaman ayırmak istiyor. Bunu sistem sağlamalı. Taraflarla görüşmeden uzlaşmadan bir şeyin çözülmesi de söz konusu değildir" dedi.
Çelik, ’Torba Yasa’da, madencilerin çalışma sürelerinde değişiklik yapılacak mı?’ sorusuna, "Tekrar bir müzakere düşünüyoruz maden işçi ve işverenleri bu 36 saat uygulamasının vardiya uygulamasına uygun olmayacağını 4 vardiya yapmanın mümkün olmadığını 3 vardiyanınsa boşluklar oluşturduğunu dikkate alarak 37 buçuk saate çıkarırsak, haftada 2 gün izin kullanırsa yani haftada beş gün çalışacak ama günde 7 buçuk saat çalışacak" cevabını verdi.
Çelik, katılacağı G20 toplantısıyla ilgili de "20 gelişmiş ülke, dünya ekonomisinin yüzde 85’ini kontrole den bir yapı bu ve dünya nüfusunun da 3’te 2’sini oluşturuyor. Türkiye bunun içinde. Dolayısıyla buradaki etkinlikler son derece önemli. Bizde çalışma bakanları olarak 9-11 Eylül tarihlerinde Avustralya’da toplantıya katılmak için hareket edeceğiz. Orada tabi bizim her ülkenin olduğu gibi Türkiye olarak hazırladığımız bir istihdam planı var onu takdim edeceğiz. Diğer 19 ülkede kendi istihdam planlarını anlatacaklar. Burada acaba daha çok iş gücüne katılma nasıl sağlanır veya daha iyi işler nasıl oluşturulabilir, dezavantajlı gruplara kadına, gençlere nasıl iş imkanları sağlanabilir başlıkları altında her ülkenin örnekleri orada gündeme gelecek. Biz 5 milyon 300 bin istihdamı 5 yılda herkesin imrenerek bize baktığı önemli noktaya nasıl geldik yoğun biçimde anlatacağız. Gelecek yıl G20 başkanlığını Türkiye üstleneceği için hemen G20 ülkelerinin tamamına yakınının bizimle görüşme talepleri var" dedi.
EMEKLİLERE PROMOSYON
Çelik, emeklilere promosyon konusunda, "Biz bankalarla defalarda bir araya getirdik ama çalışanlar şu promosyondan yararlanıyor ne den emekliler yararlanmasın şeklinde oturduk bizim oradaki mali imkanlarımız birkaç günlüğüne bankada kalıyor onun getirisini götürüsünü değerlendirdiler. Çok ciddi emeklilerimizin yüzünü güldürecek bir noktaya ulaşılamadığı için biz bu konuda bir açıklama yapmayı uygun bulmadık" dedi.
’Emekli maaşları arasındaki farkların giderilmesi konusu bir başka beklenen konu. Önceki gün kamu denetçiliği kurumuyla ombudsmanla da bir görüşme olması nedeniyle soruyorum bu konuda yeni bir adım söz konusu olabilir mi?’ sorusuna Çelik şu cevabı verdi:
"2000 yılına kadar emeklilik sistemiyle çok uğraşıldığı çok değişikliklere tabi tutulduğu için aynı dönemlerde aynı süre çalışmalarına rağmen ücretlerde farklılaşmanın yaşandığı bir tablo ile karşı karşıyaydık. Dolayısıyla 2000 öncesi emeklilerle ilgili bir standardı yakalamıştık. 2000’den sonra farklı bir durum var. 2008’e kadar olan süre ve reform sonrası olan bir süreç var. Farklılıklar olduğu doğrudur fakat şu anda hükümetin gündeminde ve bakanlığımızın gündeminde böyle konu söz konusu değil. Belki de bu tamamlayıcı emekliliği gündemimize almamızın nedeni de bu konu. Eğer gerçekten bir haksızlık söz konusuysa onu telafi etmek bizim görevimiz".
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.