GENEL - 14 Ocak 2020 Salı 14:56

2. Mücevher Tasarım Yarışması’nda yarı finalistler belli oldu

A
A
A
2. Mücevher Tasarım Yarışması’nda yarı finalistler belli oldu

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl 12’incisi düzenlenen Mücevher Tasarım Yarışması’nın yarı finalistleri belli oldu.

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl 12’incisi düzenlenen Mücevher Tasarım Yarışması’nın yarı finalistleri belli oldu.


Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından “Kadın” temasıyla düzenlenen 12. Mücevher Tasarım Yarışması’nda yarı finalistler, jüri tarafından gerçekleştirilen yoğun değerlendirmeler sonucunda belirlendi. Bu yıl 293 başvurunun alındığı yarışma kapsamında her biri kendi alanında uzman jüri üyeleri, Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetimi ile bir araya geldi.


Finale kalan tasarımlar, Mart ayına kadar sürecek üretim sürecinin ardından 20 Mart akşamı final gecesine özel bir defile eşliğinde ilan edilecek. Bu yıl birinci olacak tasarımın sahibi, 75 bin TL’lik ödülü kazanacak. Yarışma kapsamında ikinciye 20 bin TL ve üçüncüye de 5 bin TL ödül verilecek.



Jüride birbirinden değerli isimler


12. Mücevher Tasarım Yarışması’nın bu yılki jürisinde Lema Mücevherat’ın ortağı Adem Kurtulmuş, Kısmet by Milka’nın kurucusu Milka Karaağaçlı, Molu Mücevher’in sahibi İlhan Molu, Marmara Üniversitesi Takı Teknolojisi ve Tasarımı Yüksekokulu Bölüm Başkanı Leyla Ulusman, Mücevher Zanaatkarı Oskiyan Baloğlu, Rotahane Kurucusu Pervin Ersoy ile 16.10’un kurucuları İdil Aksoy ve İrem Boza yer aldı.


Birbirinden değerli jüri üyelerinin yarışmaya ilişkin görüşleri şöyle;


Mücevher sektörünün takı eğitimi veren okullara ve öğrencilere sahip çıkması gerektiğini ifade eden Marmara Üniversitesi Takı Teknolojisi ve Tasarımı Yüksekokulu Bölüm Başkanı Leyla Ulusman; “Sektör tarafından, içerisinde akademik kariyerini tasarım üzerine yapmış öğretim üyeleri ve tasarımcıların da yer aldığı bir komisyon oluşturulmalı, bu komisyon başta meslek liseleri olmak üzere tüm orta dereceli ve yüksekokullara tasarım ile ilgili maddi ve manevi destek vermelidir. Çünkü uluslararası rekabette öne çıkabilmenin ön şartı tasarımdır. Özellikle yurt dışı gezilerinin öğrencilere vizyon açısından çok büyük katkı sağladığına şahit oluyorum. Genç tasarımcılar için workshoplar, geziler ve bu tür yarışmalar kendilerini geliştirmeleri açısından şüphesiz çok anlamlı çalışmalardır” dedi.


“12’ncisi gerçekleşen bu yarışmayı çok önemsiyoruz” diyen 16.10 Kurucusu İrem Boza; “16.10 olarak bu organizasyonun hikaye tarafındayız. Dünya artık hikayeye önem vermeye başladı. Mücevheri anlamlı kılan bütüne buradan ulaşabileceği düşüncesindeyiz ”dedi. Günümüz toplumunda kadına biçilmiş rollerin tasarımı sınırladığını belirten 16.10 Kurucusu İdil Aksoy ise; “Bizim bu noktada misyonumuz tüm kadınları kucaklayan tasarımlar ve hikayeler aramak. Özellikle mücevher sektöründe erkeklerin gözünden kadın anlatıldığını gördük. Bu yarışmada ise kadının gözünden kadın anlatılması dikkat çekiyor ”diye konuştu.



“Öğrencilerin desteklenmesi gerekiyor”


Tasarımın her üründe önemli ama mücevherde çok daha kıymetli olduğunu kaydeden Molu Mücevher’in Sahibi İlhan Molu; “Türkiye şartlarında çok iyi tasarımcıların yetişmesi biraz bireyin kendi kabiliyetine bağlı kalıyor. Genç tasarımcıların duygu dünyalarını destekleyen şiir, resim, mimari gibi konulardan faydalanması gerektiğini düşünüyorum. Ülkemiz tarih ve kültürel açıdan çok zengin bir coğrafyada bulunuyor. Bu zenginlikten her anlamda faydalanmamız gerektiği kanaatindeyim. Sektördeki önemli firmaların da tasarım öğrencilerini birlikte çalışarak desteklemeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.


“Bu tür yarışmaları destekliyoruz” diyen Lema Mücevherat’ın Ortağı Adem Kurtulmuş; “Sektörümüz açısından bu tür organizasyonların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Genç tasarımcılara kendi düşüncelerini yansıtmadan önce ürünün öngörülebilirliğinin önemini anlatmak gerekiyor. Özetle tasarım sürecinde ürünün üretilebilirliği ve kuşkusuz takılabilirliği çok önemli bir kriter diye düşünüyorum ”dedi.


“Tasarımlarda toplumun beklentileri dikkate alınmalı”


Tasarım yarışmasının genç tasarımcılar için çok faydalı olduğu söyleyen Mücevher Zanaatkarı Oskiyan Baloğlu; “Sektör için özellikle markalaşma adına bu tür organizasyonlar çok önemli. Tasarımların özgün ve fonksiyonel olmasını bekliyorum. Genç tasarımcıların bu üç başlığa dikkat etmesi gerekiyor. Tasarımla üretim arasındaki süreç, kısacası tasarımın üretilmesi ve satılabilir olmasını göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Bunları yaparken meslek içerisinde teknolojik gelişmeleri, toplumun beklentilerini, sanatsal, sosyolojik ve felsefi gelişmeleri de dikkate alıp hayallerini 3 boyutlu hale getirmeleri uygun olur diye düşünüyorum” diye konuştu.


“Tasarım tek bir kalıba ya da kategoriye girmez”


Kısmet by Milka’nın kurucusu Milka Karaağaçlı ise bu tur organizasyonların mücevher tasarımcılığını desteklediğini belirterek, “Tasarım tek bir kalıba ya da kategoriye girmez. Öğrencilerimiz her alanda tasarım yapabilmeyi öğrenmeli, dünyadaki trendleri takip etmeli, güncel kalmalı ve ileriye doğru yönelmeleri gerekli. Kilit nokta mevcut durum değil, bugünü ileriye taşıyabilmek. Bunun için vizyon, özgünlük ve tabii ki üretilebilirlik çok önemli. Bu bakış acısıyla eğitimler verilmeli. Ben artık ülkemizin tasarım alanında dünyada söz sahibi olmasını istiyorum” ifadelerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESTÜ patent şampiyonu üniversiteler arasında en ön sıralarda yer alıyor Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ), 2023 yılı Patent raporunda Patent Ticarileştirme alanında Türkiye’de 5. sırada yer aldı. Eskişehir Teknik Üniversitesi, yenilikçi projeleri ve girişimcilik odaklı yaklaşımıyla Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olarak adını duyurmaya devam ediyor. PatentEffect tarafından yayımlanan 2023 yılı Patent raporunda ESTÜ, Patent Ticarileştirme alanında Türkiye’de 5. sırada yer alarak, inovasyon ve girişimcilik ekosistemindeki güçlü konumunu bir kez daha pekiştirdi. Havacılık ve Savunma alanındaki patent/faydalı model başvurularına göre de ESTÜ, Türkiye’deki tüm kurumlar arasında 7. sırada yer alarak Havacılık ve Savunma alanlarındaki lider konumunu bir kez daha gözler önüne serdi. Üniversite bünyesinde 2023 yılında gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası patent başvuruları, ESTÜ’nün araştırma ve geliştirme çalışmalarının çıktılarındaki başarısını yansıtıyor. Bu başvuruların yanı sıra, önceki yıllarda başvurusu yapılan buluşların, 2023 yılında 6 ulusal ve 1 Avrupa Patent (EP) tescili gerçekleştirildi. Fikri hakların korunması alanındaki bu çalışmaların yanında patentlerin ticarileştirilmesi de sağlanmış ve 2023 yılında önemli ticarileşme geliri elde edilmiştir. ESTÜ, 2023 yılında kurulan ve teknoloji transferi ve ticarileştirme faaliyetlerine odaklanan, Eskişehir Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (ESTÜ TTO) aracılığıyla üniversite sektör iş birliklerini güçlendiriyor ve yenilikçi projelerin ticarileştirilmesini teşvik ediyor. Bu çabalar, üniversitenin akademik çalışmalarını ticari değere dönüştürme konusundaki kararlılığını gösteriyor. “Öncü bir rol üstlenmeye devam ediyoruz” ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "ESTÜ olarak, inovasyon ve girişimcilik alanlarında öncü bir rol üstlenmeye devam ediyoruz. Yaptığımız patent başvuruları ve gerçekleştirilen ticarileştirme çalışmaları, üniversitemiz teknoloji transferi kapasitesini ve topluma katkısını artırma hedefimize önemli ölçüde katkı sağlıyor" dedi. ESTÜ’nün bu alandaki çalışmaları, üniversitenin sadece akademik alanda değil, aynı zamanda endüstriyel ve ekonomik alanda da etkisini sürdürdüğünü gösteriyor. ESTÜ, ülkenin geleceğine yönelik inovasyon ve girişimcilikte önemli bir üniversite olarak öne çıkıyor.
Antalya İki kardeşten birinin ölümüne neden olan kazada sürücü serbest bırakıldı Antalya’da okul çıkışı el ele tutuştuğu kardeşiyle yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu 8 yaşındaki Doruk Erdoğan’ın ölümüne neden olan trafik kazası sonrası gözaltına alınan şüpheli, hakimlik tarafından adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. Kaza, Güllerpınarı Mahallesi Şevket Tokuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Kemal Şuberi İlköğretim Okulunda okuyan 8 yaşındaki Doruk Erdoğan ve 7 yaşındaki kardeşi Belinay Erdoğan’a okul çıkışı evlerine giderken karşıdan karşıya geçtikleri sırada F.Ü.’nün kullandığı otomobil çarptı. Kazada Doruk Erdoğan aracın altında kalıp feci şekilde can verirken, kız kardeşi çarpmanın şiddetiyle önce aracın ön kaputuna, ardından yola savruldu. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Dorukhan Erdoğan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Hafif yaralanan Belinay Erdoğan ise kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı. Sürücü gözaltına alınırken, küçük çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Kazada hayatını kaybeden 8 yaşındaki Doruk Erdoğan, bugün Alanya Büyükhasbahçe Camisi’nde öğle namazından önce kılınan cenaze namazının ardından Büyükhasbahçe Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kazanın ardından polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen otomobil sürücü F.Ü. ise hakimlik tarafından adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı.
Antalya ALKÜ, sağlık turizmi alanında sertifikalı program başlattı Ticaret Bakanlığı ile protokol imzalayan ALKÜ, sağlık turizminde faaliyet gösterecek olan ve sektöre yeni gireceklere yönelik sertifikalı eğitim programının ilkini başlattı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Sağlık Turizmi Uygulama ve Araştırma Merkezi (SATUMER) tarafından sağlık turizmi alanındaki sertifikalı program, Ticaret Bakanlığı ile iş birliği çerçevesinde başlatıldı. Sağlık Turizmi Eğitim Programı, toplam 52 saat ve çevrim içi olarak yapılıyor. Program sonunda yüzde 90 devam şartını sağlayan katılımcılar, eğitim programına katıldıkları ve başarılı oldukları takdirde sertifika almaya hak kazanacak. Eğitim kapsamında gerçekleşecek faaliyetler, ALKÜ SATUMER Müdürü ve aynı zamanda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu koordinatörlüğünde yürütülüyor. Sağlık turizmi eğitimleri ise sağlık turizmi lisansüstü programlarında ders veren, sektörde tecrübeli akademisyenlerden oluşan kadrolar tarafından gerçekleştiriliyor. "ALKÜ’de sağlık turizmine nitelikli personel yetiştirilecek" ALKÜ’nün Turizm Bakanlığı ile daha önce yaptığı protokol ile aldığı yetki sayesinde Türkiye geneline hizmet verebilecek güçte olduğunu ifade eden ALKÜ Sağlık Turizmi Uygulama ve Araştırma Merkezi (SATUMER) Müdürü ve aynı zamanda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, “Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ın destekleriyle üniversitemizde sağlık turizmi alanındaki eğitimlerin ilkine başladık. İlk eğitime ülkemizin farklı illerinden katılım oldu. Eğitimlerimiz, talebe göre değişiyor. Alanında uzman öğretim üyelerimiz hem yüz yüze hem de çevrim içi olarak eğitimler verebiliyor. Eğitim; sağlık turizmi tezli yüksek lisans ve doktora programlarında da ders veren, bu alanda tecrübeli 3 profesör, 5 doçent ve 2 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplam 10 akademisyen tarafından veriliyor” dedi. Eğitim içeriği: Fark oluşturan eğitimlerin verildiği dersler ise Sağlık Turizmi Türleri & Uygulamaları, Türkiye’de Sağlık Turizmi Organizasyonu, Sağlık Turizminde Pazarlama Stratejileri, Sağlık Turizminde Teşvikler, Sağlık Turizminde Sigortacılık & Riskler, Sağlık Turizminde Hasta İlişkileri Yönetimi, Sağlık Turizminde Finansal Yönetim, Sağlık Turizminde Başvuru Süreçleri Yönetimi, Sağlık Turizminde Dijital Uygulama Yönetimi, Sağlık Turizmi Hukuku ve Mevzuatı, Hasta Hakları & Tıp Etiği ve Mesleki Terminolojiden oluşuyor.