SAĞLIK - 26 Kasım 2025 Çarşamba 11:00

Acillerde ‘Gıda zehirlenmesi endişesi’ hareketliliği: "Başvurularımız yoğunlaştı"

A
A
A
Acillerde ‘Gıda zehirlenmesi endişesi’ hareketliliği: "Başvurularımız yoğunlaştı"

Son zamanlarda gıda zehirlenmesi vakaları gündeme gelirken uzmanlar, acil servislere başvurulara ilişkin, "İnsanların tedirginliği artmaya başladı, başvurularımız çok fazla yoğunlaştı. Çocuklarda şikayetler çok şiddetli olmasa bile son zamanlarda insanlar daha tedirgin olup acil servise başvuru sıklığını artırmış durumda. Herkeste ‘Hocam ben zehirlendim mi?’ bu soru var. Öncelikle paniği gidermeye çalışıyoruz, bir yandan da tedavi ediyoruz" dedi.


Son zamanlarda gıda zehirlenmesi vakaları gündeme gelirken uzmanlar, vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Biruni Üniversite Hastanesi’nden Acil Tıp Uzmanı Dr. Alp Batuhan Öztürk ve İstinye Üniversitesi Medical Park Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayşegül Akçebe, gıda zehirlenmesinde süreçler ve önlemlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Uzmanlar, son dönemdeki vakalar nedeniyle vatandaşların tükettikleri besinler sonrası başvurularda artışa neden olduğunu aktardı.



"Başvurularımız çok fazla yoğunlaştı"


‘Genellikle hastalarımız ishal, bulantı, kusma, halsizlik şikayetiyle başvuruyor’ diyerek sözlerine başlayan Uzm. Dr. Alp Batuhan Öztürk, "Özellikle yazın sıcak havalarda bekleyen yiyeceklerde görüyoruz, kışın da daha çok dışarıda satılan midye, kokoreç son zamanlarda kumpir, beklemiş pilav, makarnalar, kremalı, soslu tavuklar bizim için etken maddelerin bulaştığı ürünler. Acil servise zehirlenme şüphesi, kendisinde gıda zehirlenmesi düşünen hastalarımızın başvuruları arttı. Yetişkinlerin olduğu kadar çocuk hastalarımızda da ishal, kusma olunca hastalarımız acil servislere daha çok başvurmaya başladı. Hastanın genel durumuna, susuz kalma durumuna ve şikayetlerinin şiddetine göre yaklaşımlarımız sabit. Başvurularımız çok fazla yoğunlaştı. Özellikle yetişkin hastalarda gece yenilen yemekler, midye, kokoreç ilk başlarda daha yoğundu, şimdi daha azaldı. Genellikle dışarıda yenilen tavuklar, pilav, makarnalar, çocuklarda yine bekletilmiş gıdalar, dışarıda hazır tüketilen maddeler bizim için baş şüpheliler. Çocuklarda şikayetler çok şiddetli olmasa bile son zamanlarda insanlar daha tedirgin olup acil servise başvuru sıklığını artırmış durumda. Vatandaşlarımızın endişelerini anlıyoruz. Beklemiş gıdalardan uzak durulması, bilindik yerlerden yemek, mümkünse evde kendimiz hazırlamak. Kendimiz hazırlarken de beklememiş gıdaları tercih etmek önemli" diye konuştu.



"Yediğimizde etki etmeye başlar ama birkaç gün sonra da zehirlenme bulguları başlayabilir"


Gıda zehirlenmesine yönelik bilgi veren Uzm. Dr. Öztürk, "Alındıktan 1-2 saat sonra şiddetli karın ağrıları, bulantı, kusma şikayetleri başlıyor. Şikayetlerin şiddetine göre fazla kusma, ishal durumunda hastanın halsizliği ve bitkinliği artıyor. Bu bazen kan tablosuna 4-6 saat sonra yansımaya başlıyor, kandaki hem enfeksiyon hem de elektrolit değerine bakıyoruz. Şikayetlerinin şiddetinin tedaviye yanıtına göre de yatış veya taburculuk veriyoruz. Bu şikayetler bazen 2-3 güne kadar sürebiliyor. Yediğimiz zaman etki etmeye başlar ama birkaç gün sonra da zehirlenme bulguları başlayabilir. Dışarıda yeme kültürü olan bir toplumuz, biraz da sakatat fazla tüketiyoruz. Midye, güvendiğimiz yerler dışında çok fazla yememeyi öneriyoruz. Bulantı, kusma ve halsizlik şikayetiyle başvurular ciddi arttı" şeklinde konuştu.



"Özellikle yaşlı, çocuk, ek hastalığı olan hastaların dikkat etmesi lazım"


Hastane başvurularına yönelik konuşan Uzm. Dr. Ayşegül Akçebe, "İnsanların tedirginliği artmaya başladı. Bu yüzden de acil servislere, aile hekimlerine, polikliniklere başvurular daha da fazla artmaya başladı. Özellikle tavukta zehirlenmeleri fazla görüyoruz çünkü saklama şartları her zaman iyi olmayabiliyor. Son kullanma tarihleri geçmiş, pişirilmeleri, tüketimleri de bazen düzgün olmayabiliyor. Bugün pişirdik mesela 2 gün sonra yiyoruz, saklama şartlarımızda iyi değilse özellikle et, tavuk, balıktan fazlaca zehirlenme görebiliyoruz. Özellikle midye gibi deniz ürünlerine, balıklara dikkat edilmesi lazım, sakatatlar çok önemli bir nokta. İşlenmiş gıdalar, salam, sosis gibi gıdalara da dikkat etmemiz lazım. Ne gibi hastalar dikkat etmeli; çok önemli bir konu, özellikle yaşlı, çocuk, ek hastalığı olan, immünsüpresif olan hastaların dikkat etmesi lazım. Kumpirde patatesten dolayı değil ama içinde ne var; kaşar, süt ürünü, hangi şartlarda yapıldı, saklandı? İşlenmiş gıdalar; salam, sosis, ketçap, mayonez var. Bunların saklama şartları, son kullanma tarihlerinin geçip geçmediği çok önemli. Midye de bozulmaya biraz daha elverişli bir besin, yine dikkat etmemiz lazım" dedi.



"Herkeste ‘Hocam ben zehirlendim mi?’ bu soru var"


Zehirlenmenin etkilerine yönelik sözlerini sürdüren Uzm. Dr. Akçebe, "Öncelikle hafif gastroistestinal yan etkiler yapıyor. Ne gibi; bulantı, karın ağrısıyla başlıyor. İlerleyen safhalarında karın ağrıları ve ishale dönebiliyor, ateş olabiliyor eğer bunu tolere edemiyorsa hasta, su almamaya bağlı bulgular ortaya çıkıyor. En son da hastanın diğer organlarına böbrek, karaciğer hatta kalp gibi organlarına etki edip ölümlere sebebiyet verebiliyor. Konserve ürünler, bu da çok önemli bir nokta. Eğer evde yaptığımız konservelerin saklama şartları iyi değilse yapıldıktan sonra iyi kapatılmadı ve kapakları temiz değilse, yeni değilse bunlar botulinum toksine sebep verebiliyor ve ölümcül sonuçlara sebebiyet verebiliyor. Bir şey yedik, yerken de tedirgin olduk ya da sonrasında semptomlarımız oldu, ateşimiz çok fazla, günlük işlerimizden olduk, bunlar insanın bir sağlık kuruluşuna başvurması gereken durumlar. Bir başvuru, toplama bir mantar zehirlenmesi vardı, Arnavutköy’den toplamışlar. Kendi topladıkları mantar, tecrübeleri de yok, hastaları yatırdık çünkü bir toplama mantar şüphesi var, semptomlar gıda tüketiminden sonra oluşmaya başlamış. Bu gibi durumlarda biz yatışlar yapabiliyoruz. Şu anda çok ciddi vakalar bize gelmese de insanların çok fazla tedirginliği söz konusu. Herkeste ‘Hocam ben zehirlendim mi?’ bu soru var. Daha çok genç hastalar, tedirgin oldukları için sosyal medyayı da çok fazla takip ettikleri için daha tedirgin oluyorlar. Daha fazla bir panik haline sürükleniyorlar, öncelikle onların paniğini de gidermeye çalışıyoruz, bir yandan da tedavi ediyoruz. Bilmediğimiz, hijyeninden emin olmadığımız yerlerde yemek yemeyelim" ifadelerini kullandı.



Acillerde ‘Gıda zehirlenmesi endişesi’ hareketliliği: "Başvurularımız yoğunlaştı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Uygulamada polise çarpan sürücü 1.73 promil alkollü çıktı: 68 bin TL para cezası yazıldı Kayseri’de asayiş uygulaması yapan polis ekiplerinin ‘dur’ ihtarına uymayarak, polis memuruna çarpıp, kaçan sürücü 1.73 promil alkollü çıktı. Sürücüye 68 bin 466 TL idari para cezası yazılarak, hakkında adli işlem başlatılırken, otomobilde bulunan 4 şahıs gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Edinilen bilgiye göre, Mevlana Mahallesi Orgeneral Hulusi Akar Bulvarı’nda asayiş uygulaması yapan polis ekipleri, E.S.T. yönetimindeki 38 ABB 843 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. Ekiplerin ‘dur’ ihtarına uymayan E.S.T. uygulamada görevli polis memuru G.A.’ya çarparak kaçtı. Sürücü E.S.T. ile otomobilde bulunan K.D., A.A., ve Ü.M bir süre sonra otomobili bırakıp yaya olarak kaçmaya devam etti. Ekipler tarafından yapılan çalışmalarda, 4 şahıs kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Polis memuru hafif şekilde yaralanırken, incelemelerin ardından otomobil çekiciyle kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 1.73 alkollü olduğu belirlendi Öte yandan, ‘dur’ ihtarına uymayarak, kaçarken polise çarpan E.S.T.’nin 1.73 promil alkollü olduğu öğrenilirken, şahıs hakkında ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs’ suçundan adli işlem başlatıldı. E.S.T.’ye Trafik Kanunu’nun ilgili maddelerinden 68 bin 466 TL idari para cezası yazılırken, araç trafikten men edildi. Polis memuru G.A.’nın sağlık durumuyla ilgili açıklama yapan Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü, "Görevli meslektaşımızın sağlık durumu iyi olup, tedavi sonrası taburcu edilmiş ve 5 gün iş göremez raporu düzenlenmiştir" denildi.
Kayseri Kayseri’de Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne yoğun ilgi Seyyid Burhaneddin’in 781. vefat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ‘Seyyid-i Sırdan’ ismiyle düzenlenen anma programında gerçekleştirilen Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kadir Has Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı ve 23, 24 ve 25. Dönem Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Bilal Habeş Bulut ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kuran-ı Kerim tilavetinin okunmasının ve dua edilmesinin ardından başlayan programda konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, "İnsanın maddi ihtiyaçları öncesinde manevi ihtiyaçları vardır. Bu manevi ihtiyaçların karşılanmaması halinde her şey eksik ve yanlıştır. Onun için biz binlerce yıllık tarihimizden sünüp gelen milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bunun ötesinde bunları mutlaka gelecek nesillere aktarmalıyız. Zaman su gibi akıp, geçiyor. Dolayısıyla yapmamız gerekenleri eğitim, öğretim çerçevesinde hayatın doğal akışı içerisinde yapmamız gerekiyor. Hayatımızın bugüne kadar gelmesine temel teşkil etmiş, katkı sağlamış büyüklerimiz var. Bizim şehirlerimizin manevi sahipleri var. Manevi önderlerimiz var. Onların çizdikleri yola vakıf olmamız lazım. Seyyid Burhaneddin Hazretleri Kayseri için gerçekten büyük bir övünç kaynağı" şeklinde konuştu. AK Parti Kayseri Milletvekili Aşe Böhürler ise, "Seyyid Burhaneddin Hazretleri Kayseri’nin sembolü. Anadolu’nun ruhudur. Anadolu’ya can veren bize kültür mirası bırakan bir isim. Onun talebesi Mevlana bugün Avrupa’da, Amerika’da, Kanada’da 200’e yakın eserle farklı dillere çevrilmiş. Dünya da bilinen bir isim. Bu çok önemli bir şey. Bir fikrin, bir düşüncenin sınırlarını aşarak, dünyaya yayılması ve insanlığa bir ses olması çok önemli. Bu noktada Seyyid Burhaneddin Hazretlerine minneti bir borç biliyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da Kayseri’nin alimler şehri olarak anıldığını söyleyerek, "Kayseri’mize yakışan güzel bir tablo burada. İyi ki varsınız. Seyyid Burhaneddin Hazretlerimizin boynunu bükük bırakmadık. Ona hep beraber sahip çıktık. Şehirler isimleriyle ve özellikleriyle anılır. Kayseri’de alimler ve veliler şehri olarak anılır. O açıdan bizim manevi önderlerimizden Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin himmetine hepimizin muhtaç olduğunun farkındayız. Kayseri denince akla Seyyid Burhaneddin Hazretleri gelir" diye konuştu. Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Bilal Habeş Bulut, "Bugün burada şehrimizin manevi mimarlarından gönül ehli ilim ve irfan sahibi Seyyid Burhaneddin Hazretlerini rahmet, minnet ve hürmetle yad etmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Onun ilme, hikmete ve insanlığın manevi tekamülüne ışık tutan mirası asırlardır olduğu gibi bugünde yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir" dedi. Konuşmaların ardından Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’nde TRT Sanatçısı Ömer Faruk Güney ve Kasidehan Aziz Hardal sahne aldı.