SAĞLIK - 14 Temmuz 2020 Salı 12:41

“Ağrı kesiciler fıtığı tedavi etmez”

A
A
A
“Ağrı kesiciler fıtığı tedavi etmez”

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır , fıtıklarda ağrı kesici kullanmanın tedavi sağlamayacağını sadece anlık ağrıyı azaltabileceğinin altını çizdi.


Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır, fıtık ağrılarına ilişkim bilgiler verdi. Doç. Dr. Ahmet İnanır, özellikle çalışan kesimi etkisi altına alan bel ve boyun fıtıklarının her yaş grubunda ortaya çıkan ve gittikçe artan önemli bir sorun olduğunu söyleyerek, “Bilinmesi gereken şu ki; Fıtıklarda ağrı kesici kullanmak fıtığı tedavi etmeyi değil ağrıyı kesmeyi amaçlar”dedi.


Bel ve boyun fıtıkları oluşumuna değinen Doç.Dr.Ahmet İnanır, “Omurlar arasında olan ve süspansiyon görevi gören disk aniden veya yavaş yavaş bozulabilmekte veya bozulmaya devam etmekte ve dış tabakaları yırtılabilmekte, diskin merkezinde olan jöle kısım dışa sızarak sinire basınç veya bası yaparak ağrı gibi bulgulara neden olmaktadır” şeklinde bilgi verdi.


Belirtileri nelerdir ?


Doç. Dr. Ahmet İnanır fıtık ve fıtık ağrılarıyla ilgili şu bilgileri verdi:


“En sık bulgu olarak ağrı, uyuşma, karıncalanma ve kuvvet kaybı ile karşımıza çıkmaktadır. Çok nadiren de cerrahi gerektirebilen düşük ayak ve idrar veya gaita kaçırma bulgularına neden olabilmektedir.


Bel ve boyun fıtıklarında ağrı kesici kullanmak ne kadar etkilidir ?


Bilinçli olarak ağrıyı kesmeyi hedefleyerek verilen ve hasta tarafından tedavi edileceği zannı ile kullanılan ağrı kesiciler birçok hastalığın ağrı semptomunu ortadan kaldırmayı amaçladığı ortaya çıkmıştır. Ağrı kesmeyi hedefleyen tedavi tarzında ağrıyı ortaya çıkaran sebebin ortadan kaldırılmaması nedeni ile hastanın gelecek yıllarda daha ciddi problemlerle karşı karşıya kalmasına zemin hazırlayabilmektedir.


Bilimsel araştırmalar ve istatistiki çalışmalar sık ve yüksek dozda ağrı kesici kullanan hastalarda fıtık oluşumunun veya büyümesinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ağrıyı hissetmeyen hasta iyileştiği zannına kapılarak rahat hareket etmekte ve fıtık iyileşmesi bozulmakta ve durum kronikleşerek iyileşme sürecinin uzamasına veya kalıcı olmasına zemin hazırlayabilmektedir. Ağrı kesiciler şu an yaşanılan ağrıyı kesmeyi hedefleyerek ilerde çekilecek yeni ve daha ciddi ağrılara zemin mi hazırlıyor sorusu akıllara geliyor.


Bel ve boyun fıtığının tanısı nasıl konulur ?


Doğru tanı öncelikle Fizik Tedavi veya Beyin Cerrahi uzmanı tarafından yapılan muayene ile konulabilir. Diğerleri hataya açıktır. Gerekir ise röntgen, MRI, BT ve EMG çekilerek tanı netleştirilebilir.


Tedavileri nelerdir ?


Boyun ve bel fıtığı olan hasta mutlak surette konuya hakim bir uzman hekim/hekimler tarafından muayene ve tedavi edilmelidir. En önemli konu hangi tedavinin gerektiği veya öncelikle gerekmediği konusudur. Bu bakımdan bu kararı doğru olarak verebilecek uzman bir doktor arayıp bulmak çok önem arzetmektedir. Tedavide önceliği hastanın eğitimi almalıdır. Hastaya doğru duruş ve oturma pozisyonu öğretilmelidir. Boyun fıtıklarının çok büyük çoğunluğu ameliyatsız iyileşir veya zararsız hale gelebilir. Hastanın bel boyun, bacak, kol ve ellerinde ilerleyici güç kaybı varsa bile hemen cerrahi önermek bir hatadır. Tedaviye cevap vermez ve tedaviye rağmen ilerleme olur ise cerrahi karar verilmesi uygun bir tavır olacaktır. Sadece ağrıyı hedef alan uygulamaların tasvip görmediğini belirtmekte yarar vardır. Tedavi adı üstünde fıtıklaşan kısmın yerine döndürülmesini hedeflemelidir. Ameliyat ise diskin dışarı sızan kısmının çıkarılıp atılmasını amaçlamaktadır. Boyun ameliyatları boynun ön kısmından yapılagelmesi nedeniyle takviye bir yapay sistem konulmasını kaçınılmaz hale getirmektedir. Bel ameliyatları ise omurganın temel yük taşıma zeminini dahada zayıflatmaktadır. Bu bağlamda bel ve boyun hastası çok ayrı bir titizlikle ele alınmalı ve komisyon kararı (multisipliner) olmadan cerrahi yaklaşım öngörülmemelidir.


Kısaca korunma yolları


En güzel tedavi korunma, en güzel ilaç egzersizdir. Bel ve Boyun fıtığına yakalanma riskini en aza indirmek için günlük yaşam esnasında bel ve boyun fıtığına sebep olabilecek hayat tarzından uzak durmak gerekir. Ayrıca akıllı telefon ile uzun süre oyalanmaktan uzak durmak (boyunu öne eğerek kesinlikle yapılmamalı) ve uzun süre bilgisayar başında çalışmayıp aralar vererek çalışma alışkanlığı kazanmak fıtık gelişme riskini azaltacaktır. Bele açı vererek yük kaldırma ve uzun süre oturma veya ayakta durma alışkanlığından vazgeçilmelidir. Seyahatler esnasında tedbirli olmak ayrıca önemli bir önlem olacaktır. Herhangi bir ağrılı durum başımıza geldiğinde durumu önemseyip, Uzman bir doktora muayene olarak durumumuz hakkında doğru bir bilgi alarak hayata devam etmek, bize bilinçli bir hayat yaşama fırsatı sağlayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da hacı adaylarına uygulamalı eğitim Kütahya Müftülüğü tarafından hacı adayları için "Hac Hazırlık Semineri" düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonuyla Musab Bin Umeyr Camii’nde düzenlenen Kütahya İl Müftüsü Dr. İrfan Açık’ın katıldığı seminerde, İl Müftü Yardımcısı Tahsin Ekim tarafından hac ibadetini yerine getirecek hacı adayları için Kabe maketi kullanılarak uygulamalı eğitim verildi. Eğitimde hacı adaylarına, hac ibadeti esnasında dikkat edilmesi gereken konular anlatıldı. 2024 Hacı adayları için iki günlük bir seminer düzenlediklerini söyleyen Kütahya İl Müftü Yardımcısı Tahsin Ekim, "Bu seminerlerimizde hacı adaylarımıza orada yapacakları ibadetlerle alakalı, otelde, yemekhanede, tavaf esnasında karşılaşacakları problemler ve bunların nasıl aşılabileceği ile alakalı, toplu yaşamanın kurallarını, neler yapılması gerektiğini anlattık. Akabinde de maketimizle, uygulamalı olarak, Kabe’de tavafın nasıl yapılacağı, umrenin, sa’yın nasıl yapılacağını ve Kabe’nin bölümlerini burada da dikkat edilecek hususlarla alakalı olarak, hacı adaylarımıza genel bir bilgilendirme yaptık. Allah tüm hacı adaylarımızın haccını kabul etsin. Allah nasip ederse Kütahya’dan ilk Müftülükle gidecek olan hacı adaylarımız ayın 23’ünde inşallah kafilemiz Altıntaş Havaalanından hareket ederek ilk önce Medine’ye, oradaki ibadetlerinden sonra Mekke’ye geçecekler. İnşallah arefe günü hacı olduktan sonra, 5 Temmuz günü Türkiye’ye dönüş yapmış olacaklar. Mevlam bu süre zarfında bütün hacı adaylarımızı, Arafat’ta hacı olmalarını, döndükten sonra da hacı kalmalarını, samimi bir Müslüman olmalarını, ilk önce bizlere sonra tüm hacı adaylarımıza nasip eylesin İnşallah" diye konuştu. Seminere katılan hacı adayları heyecanlı ve çok mutlu olduklarını dile getirdiler.
Hakkari Köprüden geçmek isteyen yaşlı adam dereye düştü Hakkari’de bahçe işleri için tarlasına giden H. İbrahim Keskin isimli vatandaşın Katramas Deresi’ne düştüğü bilgisi üzerine bölgede arama kurtarma çalışması başlatıldı. Alınan bilgilere göre olay, sabah saatlerinde Karşıyaka Mahallesi’nde meydana geldi. 60 yaşındaki H. İbrahim Keskin, Pirodan mevkiinde bulunan bahçesine giderken Katramas Deresi üzerindeki köprüden geçeceği sırada dengesini kaybederek dereye düştü. Olayın haber verilmesiyle bölgeye gelen AFAD ekipleri, halatlarla dere kenarına inerek çubuk yardımıyla arama çalışması başlattı. Bölgeye gelen İl Emniyet Müdürü İdris Yılmaz yetkililerden bilgi alırken sağlık ve itfaiye ekipleri de hazır bekletiliyor. Çalışmalara katılan Karşıyaka Mahalle Muhtarı Vahap Ataman, “Mahalle sakinleri, demir çubukları ve korkulukları tahrip olan köprü için defalarca şikayette bulundu. Fakat hiçbir önlem alınmadı. Köprü ve dere çok tehlikeli. Günde yüzlerce aile buraya pikniğe gelirken, yüzerce öğrenci de bu köprüden geçiyor. Bu sabah yine bahçesine giden yaşlı bir amcamız bu köprüden dereye düşüyor. Şu an arama çalışmaları devam ediyor. Debisi yükselen dere her yıl can alıyor. Lütfen yetkililer dere boyunca ıslah çalışması başlatsın ve köprüyü onarsın” dedi. Görgü tanığı Mustafa Taş ise köprünün karşı tarafında bahçe işleri yaparken yaşlı adamın bir anda kaybolduğunu belirterek, “Peşinden koştum fakat bulamadım. Geri dönüp ailesini aradım. Onlarda ekipleri aradı. Şu an arama çalışmaları devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Elazığ 41. Mühendislik Dekanları Konseyi toplantısı Elazığ’da başladı Elazığ’da Fırat Üniversitesi’nin ev sahipliğinde iki gün sürecek olan 41. Mühendislik Dekanları Konseyi toplantısı başladı. 41. Mühendislik Fakültesi Dekanlar Konseyi toplantısı, bu yıl Türkiye’nin farklı üniversitelerinden 85 mühendislik fakültesi dekanının katılımıyla Fırat Üniversitesi (FÜ) ev sahipliğinde yapılıyor. FÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde toplantının öğleden önceki bölümünde, mühendislik fakültelerindeki eğitim-öğretim, kontenjan, mezunların istihdamı ve güncel konular ele alındı. Konsey Genel Kurulu’nun yapılacağı toplantının öğleden sonraki bölümünün ise görüş, öneri ve soru cevap kısmı ile son bulacağı bildirildi. ’’Bizim için gerçekçi olanı ele alıyoruz’’ Açılış konuşması yapan Mühendislik Dekanlar Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Berna Dengiz, ’’41. Mühendislik Dekanları Konseyi toplantısını Elazığ Fırat Üniversitesi’nde yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Birlikte olmak ve bu toplantıda birçok sorunumuzu konuşmak, paylaşmak, yeni öneriler geliştirmek için buradayız. Bildiğimiz gibi üniversiteler bilginin tek kaynağı olmaktan çıkmış durumda. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişim yaşamımızı ve toplumun yapısını bu denli değiştirmişken, yeni öğretim ilişkilerini oluşturmuşken, bu değişim ve dönüşüm içinde yetişen gençlerimizi iyi mühendis olarak yetiştirmenin yollarını birlikte bu toplantıda arayacağız. Yetkin mühendislik konusunu yeniden gündeme getirmemiz lazım. Özellikle deprem olayı bizim için artık kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Nitelikli eğitim programlarını çalışıyoruz. Endüstri 4.0’ı konuşuyoruz. Bizim için gerçekçi olanı ele alıyoruz. Bunları bugün ve yarınki toplantılarda birlikte konuşacağız” dedi. FÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş ise, ’’Üniversitemiz, yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahip. Halihazırda 18 fakülte, 3 yüksekokul, 9 meslek yüksekokulu ve 4 lisans enstitü ile eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bugün de ülkemizin çok farklı üniversitelerinden dekan hocalarımız bir araya geldiler. Buradaki dekan hocalarımız da muhakkak ülkemizde mühendislik alanının gitmekte olduğu yolu, mühendislik alanında müfredatlarımız yeni gelişmelere nasıl uyarlanabilir veya revize edilebilir gibi konular üzerinde çalışmalar yapacaklar. Bu çalışma rapor haline getirilecek. Hocalarımız, bunu muhakkak YÖK ile paylaşmış olacaklar. Bu ülkemizde mühendisliğin gelişmesi, milli teknoloji hamlelerinin bu coğrafyada gerçekleşebilmesi için muhakkak YÖK’e ışık tutacaktır. Bu yüzden hocalarımızın bugün ve yarın yapacakları çalışmanın çok kıymetli olduğuna inanıyorum” diye konuştu. İki gün sürecek olan toplantıya Elazığ Vali Yardımcısı Armağan Yazıcı, Elazığ Belediye Başkan Vekili Nazif Bilginoğlu, FÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Mühendislik Dekanlar Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Berna Dengiz ile dekanlar ve öğrenciler katıldı.