ÇEVRE - 02 Temmuz 2025 Çarşamba 12:08

Akademisyenlerden orman yangınlarına karşı eğitim ve restorasyon çağrısı

A
A
A

İstanbul’da düzenlenen ‘Orman Yangınlarına Karşı Direncin Artırılması Sertifika Töreni’nde’ bir araya gelen akademisyenler, Türkiye’deki orman yangınlarına ve sonrasındaki restorasyon eksikliklerine dikkat çekti.

İstanbul Beykent Üniversitesi, orman yangınlarının önlenmesi ve etkilerinin azaltılmasına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla 3 ay süren bir online eğitim programı düzenledi. Türkiye’nin dört bir yanından 14 farklı üniversiteden akademisyenin uzmanlık alanlarında dersler verdiği bu program, katılımcılara da kapsamlı bir bilgi birikimi sundu. Eğitimi başarıyla tamamlayan kursiyerler, sertifikalarını alarak çevre koruma ve yangınla mücadele alanında önemli bir adım attı.

"Orman yangınlarına karşı disiplinler arası eğitim büyük ilgi gördü"

Düzenlenen sertifika programının düzenleyicileri arasında İstanbul Beykent Üniversitesi Sosyoloji Bölümü akademisyenlerinden Prof. Dr. Akile Gürsoy, "Bildiğiniz gibi Türkiye’nin yaklaşık üçte biri gibi önemli bir alanı ormanlarla kaplı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de orman yangınları ciddi ve süregelen bir ulusal felaket. İstanbul Beykent Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi olarak, ormanlar ve yangın önleme konularında bir eğitim programı düzenledik. Üç ay süren bu programda, orman yangınlarına karşı alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gereken noktalar ele alındı. Program kapsamında toplam 18 ders verildi. 14 üniversiteden gelen sosyal bilimciler, doğa bilimciler ve orman mühendislerinden oluşan multidisipliner bir ekip eğitimleri yürüttü. Oldukça dinamik bir katılımcı kitlesine ulaştığımızı düşünüyoruz ve bu bizi çok mutlu etti. Bugün, programa katılıp sınavda başarılı olanlara sertifikalarının verileceği töreni düzenliyoruz. Sınava katılamamış ancak sürece ilgi gösteren katılımcılar da aramızda olacak. Bu birliktelik bizim için çok değerli" açıklamalarında bulundu.

Akademisyenlerden orman yangınlarına karşı eğitim ve restorasyon çağrısı

"Orman yangınlarının önlenmesinde yerel halkın bilgi birikimi çok önemli"

İstanbul Beykent Üniversitesi Sosyoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nihan Bozok ise, "Bu eğitim programında, farklı disiplinlerden akademisyenlerle orman yangınlarının önlenmesine yönelik dersler verdik. Benim ders konum, yerel ekolojik bilgi üzerineydi. Ormanlarda ya da ormanların çevresinde yaşayan köylüler, yerel halk gibi grupların bilgi birikimi çok değerli. Bu yerel ekolojik bilgi, orman yangınlarının önlenmesinde kritik bir rol oynayabilir. Ayrıca insan kaynaklı yangınlara da değindim. Örneğin bir sigara izmaritini ya da cam şişeyi gelişigüzel doğaya atmak büyük risk oluşturuyor. Bu nedenle hepimizin, kendi davranışlarımızdan ve özellikle turistik faaliyetlerimizden doğan yangın risklerinin farkında olması ve bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor" diyerek yerel halkın önemine dikkat çekti ve yangın risklerinin farkında olunması gerektiğini vurguladı.

"Doğaya terk edelim, kendi kendine düzelsin’ yaklaşımı kolaycı ve yetersiz"

Yangın sonrası orman restorasyonuna dikkat çeken İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Alper Çolak, "Uzmanlık alanım yangın sonrası orman restorasyonu. Yani ormanların kurulması, bakımı ve doğanın yeniden canlandırılması. Bizim odaklandığımız konu, yangının çıkışı ya da nasıl söndürüldüğünden çok, sonrası. Örneğin, şiddetli bir yangından sonra özellikle eğimli ve deniz kenarındaki bölgelerde toprak hızla denize akıyor; deniz sararıyor. Oysa bir santimetre toprağın oluşması binlerce yıl alıyor. Bu nedenle ’doğa kendini toparlar’ demek yetersiz. Her alan için uygun yöntemlerle müdahale şart" dedi.

Akademisyenlerden orman yangınlarına karşı eğitim ve restorasyon çağrısı

Yangından sonra toprakta geçirimsiz bir tabakanın oluştuğuna dikkat çeken Çolak, "Bu tabaka çapa gibi aletlerle kırılmazsa, toprak tamamen kaybolabilir ve kaybolan toprağın geri dönüşü yoktur. Bu yüzden restorasyon kritik bir adımdır" diye konuştu.

"Her alana özel, o bölgenin sorunları ve hedefleriyle uyumlu bir yöntem geliştirmeliyiz"

Son olarak yangınlara yönelik uygun yöntemler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Kenan Ok, "Yanan alanlarda sanki tüm ormanlar sadece odun üretimi için varmış gibi davranmak ve hemen ağaçlandırmaya girişmek doğru değil. Ama gerçekten ağaçlandırılması gereken bir yerse oraya da müdahale etmek gerekir. Bu yüzden kalıplaşmış yaklaşımlardan uzak durarak, her alana özel, o bölgenin sorunları ve hedefleriyle uyumlu bir yöntem geliştirmemiz gerekiyor. Bu eğitim programında da bunu anlatmaya çalıştık" şeklinde konuştu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Dünya Boks Şampiyonu Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurnayla karşılandı IBF Hafif Sıklet Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibini nakavt ederek altın kemerin sahibi olan milli boksör Elif Nur Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurna ve atlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Yenilgisiz rakibi Beatriz Ferreira’yı 5’inci rauntta teknik nakavtla (TKO) mağlup eden Elif Nur Turhan, büyük zaferin ardından memleketine döndü. ’Altın Türk Savaşçısı’ lakaplı milli sporcu için Bayburt’ta karşılama programı düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde oluşturulan konvoyla belediye önüne gelen şampiyon boksör, burada hemşehrileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Turhan’ı makamında ağırladı. Başkan Memiş, Turhan’ı tebrik ederek, başarılarının devamını diledi ve milli sporcuya üzerinde kendi resminin bulunduğu tablo hediye etti. Milli sporcuya tam destek sözü veren Başkan Memiş, Turhan’ın bir sonraki maçının nerede olduğuna bakmaksızın, biletini göndermesi durumunda tribündeki yerini alacağını ifade etti. "Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyisi boksörü olmak" Dünya şampiyonu Turhan, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek, "Zirveye çıkmak zor fakat zirvede kalmak daha da zor. Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyi boksörü olmak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Memleketimiz Bayburt’ta kamplarımızı en güzel şekilde yapıyoruz. Dünyaya gücümüzü gösterdik, gösterdiğimize inanıyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elimizden ne gelirse en güzel şekilde yapıp bayrağımızı ve ülkemizi layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Bunun gayreti içerisinde olacağız" dedi. Profesyonel kariyerindeki 12’nci maçını da kazanarak yenilmezlik serisini sürdüren Turhan, son galibiyetiyle yenilgisiz rakibi Ferreira’ya ise kariyerindeki ilk mağlubiyetini yaşatmış, dünya boks tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı.
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.
Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül: "Halkımız terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Üç hilalin gölgesinde, üç yılımızda" diyerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yurdagül, daha önce Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarının arkasında durarak, "Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi bir an önce görevden alınmalıdır" dedi. Üç yıl önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emir, talimatları ve güveni ile Erzurum’a hizmetkar olmak için il başkanı olarak görevlendirildiğini ifade eden MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, İl Başkan Yardımcıları Cihan Aksakal ve Ufuk Demir ile yaptığı basın toplantısında, "Bize tevdi edilen bu büyük onurla birlikte teşkilatlarımızı oluşturduk ve sahaya indik. Öncelikle teşkilat buluşmaları gerçekleştirerek, küskünlerimizin gönüllerini kazandık. Haneleri ziyaret ettik. Girdiğimiz her hanenin dertlerini dinleyip derman aradık, yüzlerde oluşan tebessümü baş tacı ettik. Asrın depreminde, depremzedelerimizi yalnız bırakmadık. Hemşerilerimizin destekleriyle toplanan yardımları deprem bölgesine götürerek, kapı kapı dağıtımını gerçekleştirdik. Ramazan aylarında, kurduğumuz iftar sofralarında hemşerilerimizle aynı duayı, aynı ekmeği ve aynı bereketi paylaştık, ‘İlk iftarlık bizden’ diyerek yüzlerce hemşehrimize iftarlık dağıttık" dedi. "Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık " Seçim dönemlerinde, Cumhur ittifakı ruhuna sadakatle adaylar için kapı kapı dolaştıklarını ve elde edilen başarıları ve oy oranlarını bir başlangıç kabul ederek, daha çok çalışmak zorunda olduklarını asla unutmadıklarını vurgulayan Başkan Yurdagül, "Yerel yönetimlerle bağımızı hiç koparmadık. İlçe ziyaretlerimizi seçim sonrası da gerçekleştirerek; "Seçim bitti, iş bitti" demedik. Her zaman, her şartta hemşerilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Yerel yönetimin en değerli halkası olan muhtarlarımızla seçim öncesi ve sonrası defalarca bir araya geldik. Taleplerini dinleyerek çözümleri için gerekli tüm çabayı ve çalışmayı sağladık. 3 yılda hasta tedavisi, engelli bireylere destek, kimsesiz çocuklarımıza mutluluk için 25 milyon TL’ye yakın kaynak bularak ilgililere ulaştırdık. Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık, mahallelerimizin nabzını tuttuk. Sosyal sorumluluk projelerini hiçbir zaman ihmal etmedik. Engelleri birlikte aşmanın mümkün olduğu bilinciyle engelli kardeşlerimizle gönül köprüleri kurduk " şeklinde konuştu. "Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" dedik" Vatandaşların şikâyetlerini hiçbir zaman sümen altı etmediklerini vurgulayan MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül , sözlerine şöyle devam etti, "İş isteyeni, aş isteyeni imkânlarımız ölçüsünde geri çevirmemeye çalıştık. 3 yılda düğün ve cenazeye katılım sağladık. Cenazelerde ağıtlara, düğünlerde halaylara katıldık. Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" demekten geri durmadık. Kamu kurum kuruluşlarımız ve STK’larımızla her daim istişare halinde olduk. Konuşarak, dinleyerek ve anlatmaya çalışarak bu şehrin meselelerine çözüm aradık. 3 yılda STK toplantısı ve ziyareti gerçekleştirdik. 3 yılda ilin ve toplamda kişinin katılımıyla 3 bölge toplantısı gerçekleştirdik. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz bir çok bölge toplantılarına ev sahipliği yaptık. Bu şehrin ağırlığını, on binlerce dava arkadaşımızla Türkiye’nin siyasi merkezine taşımaktan onur duyduk. Şehit ailesi ve gazi ziyareti yaptık. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ailelerini bir an olsun ihmal etmedik. Onların kapısını çalmak, hâlini hatırını sormak, bizim için bir protokol görevi değil, vicdan borcudur dedik, emanete gösterilen sadakati her daim ortaya koyduk " "Terörsüz Türkiye" içim kapı kapı dolaşıldı Türkiye’nin en güzel, adeta tarihin arka odası niteliğindeki il başkanlığı binasını şehre kazandırdıklarını belirten Başkan Yurdagül, "Parti binamızın kapılarını tüm hemşehrilerimize ardına kadar açtık. Partimize gelen binlerce ziyaretçide, aslında bir binayı değil, bu şehre duyulan güveni gördük. Sevdamız olan Erzurumspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Tribünde de, kulübü ziyaret ettiğimizde de, taraftarlarımızın derdini dinlerken de bu şehrin takımını, bu şehrin onuru bildik. Merkez ve 20 ilçede toplantılar gerçekleştirdik. Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan ve tarihi nitelik taşıyan "Terörsüz Türkiye" toplantılarında, tüm teşkilatımızla kapı kapı dolaşarak bilgilendirmeler yaptık. Halkımız bu sürece hem güveniyor hem de destek oluyor. "Derdin Derdimizdir" diyerek tüm hemşehrilerimizin taleplerini topladık. Görev süremiz boyunca teknolojinin gücünü doğru kullanarak, hemşehrilerimizi yaptığımız faaliyetler ve çalışmalardan haberdar etmek adına web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı her daim aktif halde tuttuk" diye konuştuk. Yurdagül’den Erzurum Şehir Hastanesi ‘ne dair net sözler Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili daha önce gündeme getirdikleri konuların takipçisi olduklarını, Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin kendilerini de dinlediğini söyledi. Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi’nin bir an önce görevden alınması gerektiğini vurgulayan Yurdagül, "Erzurum’un ve bölgenin en büyük yatırımlarından birisi olan Şehir Hastanesi’nin bu şekilde yönetilmesine karşı olduğumuzu dile getirdik. Başhekim ve ekibi buradaki süreci yönetemiyor. Bunu daha öncede ilgili kurumlara ifade ettik, bildirdik. Görevlendirilen müfettişlere gerekli belge ve bilgileri verdik. Bir an önce Şehir Hastanesine ehil bir başhekim atanmalıdır. Yaptığımız çıkış Cumhur İttifakının ruhuna aykırı bir durum değildir, vatandaşın haklarını koruyoruz. Erzurum’da, Erzurumlu da bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.