SAĞLIK - 09 Ekim 2019 Çarşamba 16:21

Alzheimer’a karşı ceviz öneriliyor

A
A
A
Alzheimer’a karşı ceviz öneriliyor

Yapılan araştırmalar ceviz içerikli diyetin Alzheimer hastalığının ilerleyişini önemli ölçüde zayıflatabileceğini gösteriyor.

Yapılan araştırmalar ceviz içerikli diyetin Alzheimer hastalığının ilerleyişini önemli ölçüde zayıflatabileceğini gösteriyor.



Dünya’da milyonlarca kişiyi etkileyen Alzheimer hastalığına yakalanan kişiler kademeli olarak hafıza, dil becerisi ve bilişsel fonsiyon kaybı yaşıyorlar. ABD’de yapılan bir araştırma ile ceviz içerikli diyetin bu hastalığın ilerleyişini önemli ölçüde zayıflatabileceğine dair bazı çalışmalar bulunduğu açıklandı.



Birkaç yıldır, ceviz içerikli bir diyetin demans riskini azaltmaya veya Alzheimer hastalığının ve altında yatan mekanizmalarının yavaşlatılması için yardımcı olup olmayacağını belirlemeye çalışan New York Devlet Gelişimsel Engeller Temel Araştırma Enstitüsünden Dr. Abha Chauhan, cevizde bulunan yüksek antioksidan içerik (gamma tokoferol - E vitamini - flavonoidler ve melatonin) ve ciddi miktardaki bitki bazlı omega 3 temel yağ asit (alfa-linolenik acit (ALA), 2.5g/oz) kaynaklı olduğu görüşünü savunuyor.



Ceviz, amiloid beta protein kaynaklı oksidatif stres ve hücre ölümüne koruma sağlıyor


Yabancı kaynaklardan elde edilen bilgilere göre; araştırmacılar, Alzheimer hastalığını taklit edecek sentetik amiloid beta protein eklenen petride üretilen hücreler kullandılar. Şaşırtıcı olmayan biçimde, bu durum, yüksek miktarda lipit peroksidan, DAN bölünmesi ve serbest radikal üremesi ile nihayetinde hücre ölümü ile sonuçlandı. Ceviz esası eklenen hücrelerde ise sentetik amiloid beta protein etkileri azaldı ve hücre ölümü daha düşük oldu.



Yapılan açıklamaya göre; bu sonuçlar, cevizin serbest radikalleri temizleme, oksidatif stresi sınırlama ve alzheimerin amiloid beta protein özelliklerinden kaynaklı hücre ölümünü önleme kabiliyeti olduğunu gösterdi.



Diyete dahil edilen ceviz, Alzheimerli farelerde hafızaya yardımcı oluyor


Araştırmada; kültürlenmiş hücreler üzerinde, ceviz takviyesi ile yapılan başarılı laboratuvar deneylerini takiben araştırmacılar, teorilerini canlı hayvanlar, özellikle Alzheimer hastalığının transjenik fare modeli (AD-tg) üzerinde denediler. AD-tg farelerin normal diyetlerine yüzde 6 veya yüzde 9 oranında ceviz eklendi. Bunlar sırasıyla 1 ve 1.5 onstu ve insanlar için tavsiye edilen günlük ceviz alım miktarı kadardı. Deney ve kontrol grubu farelerin diyetleri toplam kalori ile birlikte protein, karbonhidrat ve yağ içeriği açısından karşılaştırılabilir durumdaydı. Ceviz takviyesi, Alzheimerlı farelerin labirenti keşfederken daha iyi öğrenme ve motor beceriler göstermelerine imkan verdi. Gerçekten de bu hayvanlar daha az stres ve ankisyete gösterdi ve daha az hata yaptı ve ceviz takviyesi olmayan diyete tabi olanlara kıyasla daha çabuk kaçabildi.



Dr Chauhan, yaptığı değerlendirmede; "Çalışmamızda, ceviz ile zenginleştirilmiş diyetler, ceviz içeriğinin oksidatif stres ve inflamasyonu azaltmaya yönelik birikimli etkisi nedeniyle AD-tg farelerinde gelişmiş hafıza ve bilişsel fonksiyon sağlamış olabilir. Bu sonuçlara göre, ceviz ile takviyenin cevizin farklı bileşenlerinin antienflamatuar ve antioksidan etkileri nedeniyle Alzheimer hastalığının gelişimi riskini azaltmaya ve/veya ilerlemesinin yavaşlatılmasına yardımcı olabileceği ifade edilebilir. Bu sonuçlar en azından benzer çalışmaların insanlar üzerinde yapılmasının faydalı olabileceğini gösteriyor" dedi.



Dr Chauhan, ceviz özünün bu etkisinin, cevizin içinde bulunan aktif bileşenlerden kaynaklanabileceğini, bunun endojen antioksidan savunma kapasitesinin artırabileceğini ve hücresel redoks durumunu düzenleyebileceğini, ceviz zengini bir diyet bu nedenle amiloid beta protein aracılığıyla oluşan sitotoksisiteyi, nöronal kaybı ve Alzheimer hastalığı oluşum riskini azaltabileceğini belirtti.



"Sadece cevizde ana bileşeni ALA olan Poli doymamış yağ bulunuyor"


Bu aşamada cevizdeki hangi unsurun bu faydaları sağladığını belirtmenin zor olduğunun altını çizen Dr. Chauhan, "Ancak antioksidanlara ek olarak ALA (omega 3 yağ asidi) da katkı sağlayan bir faktör olabilir. Çoğu yemişte mono doymamış yağ bulunsa da, sadece cevizde asıl olarak, ana bileşeni ALA olan poli doymamış yağ bulunuyor. Araştırmanın sonucunda diyette kullanılan yüzde 6 veya yüzde 9 oranında ceviz oksidatif stresi azalttığını ve Alzheimer farelerinde vücudun savunma mekanizmasını güçlendirdiğini gösteriyor. Beklendiği gibi ceviz takviyeli diyet serbest radikal seviyesini azalttı ki bu da lipid ve protein oksidasyonunun azalmasına yol açtı" ifadelerini kullandı.



Dr. Chauhan, "Bulgularımız, cevizle takviyenin, biriken serbest radikallerin giderilmesi ve serbest radikallerle antioksidanların dengesinin iyileştirilmesiyle ilişkilendirilen endojen antioksidan fonksiyonu geliştirdiğini ve böylelikle AD-tg farelerindeki lipitlere ve proteinlere yönelik oksidatif zararın azaltıldığını gösteriyor. Ceviz zengini bir diyetle erken müdahalenin, serbest radikaller nedeniyle oluşan zararın sınırlandırılması ve vücudun savunma mekanizmasının güçlendirilmesi yoluyla Alzheimer hastalığının ve demansın başlangıcını veya ilerlemesini geciktirerek bilişsel fonksiyonun korunmasına yardımcı olabileceğini düşünmek akla yatkındır" dedi.


Bu sonuçlara göre ceviz takviyesi, sadece hücrelerde bulunan lipid ve proteinlere daha az zarar verilmesini sağlayan oksidatif stresin azaltılması değil aynı zamanda vücudun serbest radikallerle savaşma kabiliyetini artırılması için de faydalı etkileri olduğu görüldü.



Nüfus yaşlandıkça bilişsel hastalıklar artıyor


Nüfus yaşlandıkça, Alzheimer ve demans (bunama) gibi hafızayı etkileyen koşullar daha fazla endişe kaynağı olacağı belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2012’de yayımladığı bir makaleye göre, dünya genelinde her yıl tahmini 7.7 milyon kişi demans hastası oluyor. Dünya genelinde demansla hayatını sürdüren kişilerin sayısının ise 35.6 milyon olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de ise, 65 yaş üzerindeki nüfusun oranının yüzde 8 olduğu düşünüldüğünde, 400 bin kişinin Alzheimer hastalığından muzdarip olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın 2030 yılı itibariyle ikiye çıkacağı ve 2050 yılından üç katından daha fazla olacağı öngörülüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.