EKONOMİ - 08 Ağustos 2023 Salı 13:41

Anadolu’nun ahşap sanatı, bugünün mobilya sektörüne yön veriyor

A
A
A
Anadolu’nun ahşap sanatı, bugünün mobilya sektörüne yön veriyor

Anadolu sanatının mihenk taşı olan ahşap oymacılığı, bugünün mobilya ve dekorasyon endüstrisine yön veriyor. Tüketiciler evlerini sürdürülebilir ve kendi beğenilerine uygun eşyalarla dizayn etmek için özel tasarım ahşap mobilyalara yönelirken, sektör oyuncuları da bu geleneksel sanatı meslekleriyle gelecek nesillere aktarıyor.


Kökleri yüzyıllar öncesine uzanan ve Anadolu sanatının mihenk taşı olan ahşap oymacılığı, bugünün mobilya ve dekorasyon endüstrisine yön veriyor. Tüketiciler evlerini sürdürülebilir ve kendi beğenilerine uygun eşyalarla dizayn etmek için özel tasarım, ahşap mobilyalara yönelirken, sektör oyuncuları da bu geleneksel sanatı üretimleriyle gelecek nesillere aktarıyor. Research and Markets’in yayımladığı veriler, 2022’de 153,77 milyar dolar olan küresel ahşap ev mobilyası pazarının bu yıl sonuna kadar 160 milyar dolara ulaşacağına işaret ediyor. Sanat eseri niteliğindeki mobilya üretimiyle kullanıcılara estetik ve işlevselliği bir arada sunmayı hedefleyen yerli mobilya markası Rise Art Dekor’un (R&A) Kurucusu Rüstem Akkoyun ise hem mobilya sektörünün dinamiklerini hem de tüketicilerin beklentilerini değerlendirdi.


“Ahşap, yüzyıllarca mimari yapıların ana dekorasyon unsuruydu”


Geleneksel ahşap işçiliğini yaşatma ve yeni nesillere aktarma misyonuyla hareket ettiğini belirten Rise Art Dekor’un Kurucusu Rüstem Akkoyun, konuya dair şu açıklamada bulundu: “Anadolu topraklarının sanat formlarından biri olan ahşap işçiliği, yüzyıllar boyunca birçok mimari yapının ana dekorasyon malzemesi olarak kullanıldı. Ben de özenli bir üretim sürecine tabii olan bu sanatı, hem yaşatmak hem de tüketicilere fonksiyonel, incelikli, özel ve sürdürülebilir mobilyalar sunmak için meslek edindim. 40 yılı aşkın süre önce adım attığım ahşap mobilya sektöründe, bugün ülkemizden ve globalden birçok mimar ve tasarım atölyesiyle işbirliği yaparak sektöre yön veriyoruz. İstanbul Çekmeköy’deki geniş imalat alanımız ve makine parkurumuzda, hem kişiye özel hem de proje bazlı mobilya tasarımları yapıyoruz.”


“Sektördeki kalifiye işçi eksikliğine dair farkındalık oluşturuyoruz”


Müşterilerinin taleplerine bağlı olarak çözüm odaklı yaklaşım benimsediklerini aktaran Rüstem Akkoyun, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yüksek kaliteli el işçiliğiyle ürettiğimiz mobilyalarımızla mekanlara değer katıyoruz. Geleneksel sanatın korunması ve müşterilerimizin beklentilerini karşılamak için gösterdiğimiz çabayla sektörümüzde öne çıkıyoruz. Bu sayede sektördeki kalifiye eleman eksikliği gibi sorunlarını duyurabiliyor, kaybolmaya yüz tutmuş meslekler konusunda da farkındalık oluşturabiliyoruz. Ahşap mobilyaların hem sürdürülebilir hem de fonksiyonel ve estetik yapısıyla gelecek dönemin de trendi olacağını öngörüyoruz.”



Anadolu’nun ahşap sanatı, bugünün mobilya sektörüne yön veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Koca, karısının sağ eli, karısı da eşinin sol eli oldu Eskişehir’de çeyrek asırdır yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına rağmen birbirlerine destek olmaktan vazgeçmeyen Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti, felç geçirmeleri sonucunda vücutlarının belli bölgelerinin tutmaması nedeniyle gerçek anlamda birbirlerinin eli ve ayağı oluyor. Yaklaşık 28 yıldır birlikte yaşayan Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti görenlerin takdirini topluyor. Felç geçirmesi nedeniyle sağ eli tutmayan Cevat Gündüz yıllardır akciğer kanseri ile mücadele ediyor. 6 yaşında çocuk felci yaşayan Ayşe Gündüz’ün ise sol eli tutmuyor. Bu sorunlarını birbirleriyle yardımlaşarak gideren çift, yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına birlikte kafa yoruyor. Kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin hem eli hem de ayağı olarak bir çocuk da yetiştiren çift, ilişkilerde saygının son derece önemli olduğuna vurgu yaparak her şeyin sevgiyle başladığını söyledi. Genç çiftlere yönelik de tavsiyelerde bulunan Gündüz çifti, mutlu olmak için bazı şeylere sabretmek gerektiğini ifade etti. "Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor" Eskişehir’de yaşayan Cevat Gündüz, eşiyle 28 yıldır birlikte olduklarını belirtti. Eşinin 6 yaşındayken çocuk felci geçirmesi nedeniyle sağ elinin tutmadığından ve yüzde 67 engelli raporu bulunduğundan bahseden Gündüz, "Ben akciğer kanseriyim, 3 defa ameliyat geçirdim. Şah damarım atmış, yakın zamanda yeniden ameliyat olacağım. Sevgi ve saygı olduktan sonra aşk olur. Mesela benim sol elde, onun sağ elde engel var. Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor. Bu işler böyle yürüyor. Birbirimizin eli ayağıyız. Mesela salatayı ben yapıyorsam bulgur pilavını eşim yapıyor. Çocuk bile büyüttük, 27 yaşına geldi. Yeri geliyor benim olmadığım sıralar kundağını dişiyle bağlıyordu. Sevene engel yok. Zaten sevmeden hiçbir şey olmaz. Hayat sevgiyle başlar. Mesela sevmesen bir şey yiyebilir misin? Yiyemezsin. Buradan genç çiftlere tavsiye vermek istiyorum. Her şey sevgi ve saygıdan ibaret, sabır şart. Sabretmek çok önemlidir" dedi. "O benim hem kalbim, hem de sağ elim" Cevat Gündüz’ün eşi Ayşe Gündüz ise, evlilik süreçlerinde nasıl zorluklar yaşadıklarını anlatarak şu sözleri kaydetti: "Biz çok fakirlik çektik. Çocuğum okula gidiyordu, beslenme koyamıyordum. Ağlıyordum. Öğretmen, ’Ayşe hanım, çocuğa niye beslenme koymuyorsun’ derdi. Ben de, ’Öğretmen hanım, sen hiç yokluğu bilmiyor musun? Olsa hiç koymam mı?’ derdim. Allah razı olsun, o dönemlerde bir öğretmen çocuğa boyuna bir simit ve meyve suyu parası verirdi. Artık hastayım. Eşimin 2-3 senedir çok yardımı oluyordu ama şimdi kendisi de hasta. Ben iyi kötü kendim yapıyorum. Hasta diye ona da kıyamıyorum, kendi işimi kendim yapmaya çalışıyorum. Seviyorum onu, sevmem mi hiç? El ele verip tüm zorlukları aştık, bundan sonra da zaten aşacağız. Birbirimizi tanıdık, bildik. O bana yardım oldu, ben ona yardım oldum. Öyle 28 yıl geçti. O benim hem kalbim, hem de sağ elim. Her şeyde sabır olacak. Her zorluğu, yoksulluğu çektik. Kurban olduğum Allah herkese geçim düzen versin."