SAĞLIK - 28 Ağustos 2025 Perşembe 14:43

Arnavutköy’de Aile Sağlığı Merkezi açılışı İstanbul Valisi Davut Gül’ün katılımıyla gerçekleşti

A
A
A
Arnavutköy’de Aile Sağlığı Merkezi açılışı İstanbul Valisi Davut Gül’ün katılımıyla gerçekleşti

Arnavutköy Haraççı Mahallesi’nde yapımı tamamlanan ve yaklaşık 5 bin kişiye hizmet verecek Aile Sağlığı Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. İstanbul Valisi, Arnavutköy Belediye Başkanı, Arnavutköy Kaymakamı ile İstanbul İl Sağlık Müdürü’nün katılımıyla gerçekleşen törende konuşan, Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, "Abdullah Dökümcü Aile Sağlık Ocağı’nın açılışını gerçekleştirme gururunu yaşıyoruz. Bu merkez, yaklaşık 700 metrekarelik alanda muayene odaları, tıbbi müdahale ve izleme odaları, laboratuvar ve 112 Acil Servis hattıyla vatandaşımıza hizmet verecek" dedi.



İstanbul Valiliği tarafından Arnavutköy Haraççı Mahallesi’nde yapımı tamamlanan ve yaklaşık 5 bin kişiye hizmet verecek Aile Sağlığı Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. Hizmete giren Abdullah Dökümcü Aile Sağlığı Merkezi’nin açılış programına İstanbul Valisi Davut Gül, Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, mahalle muhtarları, siyasi parti temsilcileri, dernek temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.



"700 metrekarelik alanda hizmet verecek"


Açılışta konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, merkezin önemine vurgu yaparak, "Burada vatandaşlarımızın hayatına dokunacak çok kıymetli bir eseri daha birlikte hayata geçiriyoruz. Abdullah Dökümcü Aile Sağlık Ocağı’nın açılışını gerçekleştirme gururunu yaşıyoruz. Bu merkez, yaklaşık 700 metrekarelik alanda muayene odaları, tıbbi müdahale ve izleme odaları, laboratuvar ve 112 Acil Servis hattıyla vatandaşımıza hizmet verecek." Şeklinde konuştu.



"Bir aile hekimine düşen nüfusu 2 bin 500 kişiye indirmek hedefimiz"


İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner ise yaptığı konuşmada, İstanbul’un sağlık alanındaki önemine dikkat çekerek, "Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı Arnavutköy’dayız. Aslında bunu her hafta gelenekselleştirik. Bir sağlık tesisi açarak İstanbul’un dört bir yanını sağlıkla donatmaya çalışıyoruz. Bugün Abdullah Dökümcü Aile Sağlığı Merkezi’nin açılışını gerçekleştiriyoruz. Arnavutköy’de bir hekime düşen nüfus şu anda 3 bin 450 kişi. Hedefimiz bu sayıyı 2 bin 500’e indirmek. Ayrıca arsa çalışmaları tamamlanan 500 yataklı diş sağlığı merkezi projemiz var. Rabbim izin verirse bir ay içinde sizlerin karşısına çıkmayı planlıyoruz" dedi.



"Hedefimiz, bir aile hekimine düşen nüfusu 2 bin 500 kişi olacak şekilde aile sağlık merkezlerini planlamak"


İstanbul Valisi Davut Gül ise yaptığı konuşmada, "Kaymakamımız ve belediye başkanımız teknik olarak rakamlardan bahsettiler. İstanbul’un hangi ilçesine giderseniz gidin, yapılan hastaneleri, okulları ve tesisleri görebilirsiniz. Şunu düşünebilirsiniz, ‘Acaba valimizin başka işi yok mu, her hafta sağlık ocağı mı açıyorlar?’ İstanbul’da açılışı yapılacak başka işler de var elbette. Ama istersek günde beş tane açılış yapsak, bir yıl boyunca açabileceğimiz kadar tesisimiz var. Hedefimiz, bir aile hekimine düşen nüfusu 2 bin 500 kişi olacak şekilde aile sağlık merkezlerini planlamak. Böylece aile hekiminiz sizi yönlendirerek en doğru hastaneye sevk edebilir, tedavi gerekiyorsa doğru tahlilleri istemek ve reçeteleri yazmak gibi hizmetleri sunabilir. Bu sistem yaşam kalitenizi daha da artıracaktır. Maalesef nüfusumuz yaşlanıyor ve ilerleyen yıllarda yoğunluk daha da artacak. Bu yüzden anlık merkezlerde hizmet sağlamak, vatandaşlarımızın çektiği sıkıntıları azaltmak için çok önemli." Diye konuştu.


Konuşmaların ardından merkez, kurdele kesiminin ardından hizmete açıldı.



Arnavutköy’de Aile Sağlığı Merkezi açılışı İstanbul Valisi Davut Gül’ün katılımıyla gerçekleşti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.