EKONOMİ - 19 Aralık 2017 Salı 10:54

Babacan Holding YK Başkanı: "Büyümenin devam etmesi ve sürdürülebilir olması için 2018’de faiz indirimi bekliyoruz"

A
A
A
Babacan Holding YK Başkanı: "Büyümenin devam etmesi ve sürdürülebilir olması için 2018’de faiz indirimi bekliyoruz"

İnşaat sektörünün 2017 yılında cazip kampanyalar ile canlılığını koruduğunu belirten Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, yeni yılda da aynı büyüme ivmesinin devam etmesi için sektörel işbirliklerinin önemli olduğunu söyledi.

İnşaat sektörünün 2017 yılında cazip kampanyalar ile canlılığını koruduğunu belirten Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, yeni yılda da aynı büyüme ivmesinin devam etmesi için sektörel işbirliklerinin önemli olduğunu söyledi. Babacan, ertelenen konut talebinin harekete geçmesi için kredi faizlerinin de düşürülmesi gerektiğini vurguladı.



Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, inşaat sektörünün 2017 yılını değerlendirip 2018 yılı ile ilgili öngörülerini ve beklentilerini paylaştı. Babacan, 2017 yılının ilk 10 ayında 1 milyon 153 bin 610 konutun satıldığı belirterek, "Konut satışlarında ise en yüksek paya İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler sahip. Ekim ayında ipotekli konut satışları ise bir önceki yıla göre yüzde yüzde 20’ye yakın oranda azaldı. Bu da yükselen konut kredisi faizleri nedeniyle kredili konut satışlarına olan talebin azaldığının bir göstergesi. Sektörümüz, 2017 yılında Emlak Konut GYO tarafından başlatılan 240 ay vadeli ve taksitleri bir yıl sonraya erteleyen konut kampanyaları ile canlılığını korudu. Büyüme ivmesinin devam edebilmesi ve sürdürülebilir bir boyuta taşınması için faiz oranlarının da aşağı çekilmesi gerekiyor" görüşünü aktardı.



"Sektör desteklenmeye devam edilmeli"


İnşaat sektörünün ülke ekonomisi açısından önemine işaret eden Babacan, şunları söyledi: "Ekonomimizin büyüme ivmesinde inşaat sektörünün önemli bir payı bulunmakta. Son olarak açıklanan rakamlar da bunu bize gösteriyor, geçen yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0,8 daralan Türkiye ekonomisinin, bu yılın aynı döneminde yüzde 11,1 büyümesi, ekonomimizin toparlanması adına önemli bir gösterge oldu. Bu rakam, 2011 yılının ilk üç çeyreğinde görülen yüzde 11’lik yıllık büyüme rakamlarından sonra en yüksek GSYH artışı anlamına geliyor. İnşaat sektörümüz ise aynı dönemde yüzde 18,7’lik artışla bu büyümede önemli bir rol oynadı. Dolayısıyla ülke ekonomisinin büyümesinde öncülük görevini üstlenmek, sektörümüz açısından da sevindirici bir gelişme".



"KDV indiriminin sonlanması satış oranlarını düşürdü"


15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminin ardından iç piyasada hemen hemen her sektörde işlerin bıçak gibi kesildiğini kaydeden Babacan, "Hükümetimizin aldığı önlemlerle ertelenen talep yeniden harekete geçerken, aynı canlılığın konut satışlarına da yansıdığını gördük. KDV’de sağlanan indirimler, damga vergisinin kaldırılması sektörde talebi artıran en önemli faktörler oldu. 2017 yılının ilk yarısındaki kampanyaları sektör olarak iyi değerlendirdik ve atılım yaptık.


Yılın ikinci yarısından itibaren sektörde yaşanan mevsimsel durgunluk ve KDV indiriminin 30 Eylül’de son bulmasıyla birlikte ise konut satışlarındaki gerilemeye şahit olduk. Ekonomik dalgalanmalar ve yüksek faiz oranlarından negatif yönde etkilenen sektörümüzün devlet tarafından sürekli desteklenmeye ihtiyacı var. Büyümenin ivmelenerek devam edebilmesi de sektör dışı bir takım düzenlemelerin devlet eliyle yapılmasına bağlı. Özellikle, kentsel dönüşüm süreçlerindeki bürokrasinin azaltılması, KDV oranlarının yeniden düzenlenmesi ve sektörün ihtiyacına yönelik Emlak Bankası’nın yeniden faaliyete başlaması önemle üzerinde durduğumuz konular" diye konuştu.



"Emlak Bankası sektörün arkasındaki güç olur"


Sektörün kendine ait, sorunlarını bilen ve yorumlayarak bu sorunlara finansal çözümler üreten bir ihtisas bankasının önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Babacan, Emlak Bankası gibi bir kurumsal yapıyı 2018 yılında sektörün heyecanla beklediğini dile getirdi.



"Yeni pazarlara yönelmek gerekiyor"


Sektöre olan yabancı sermaye ilgisine de işaret eden Babacan, "Ekonomi yönetimimiz tarafından yapılan düzenlemelerle, ülkemizden gayrimenkul almak isteyen yabancı yatırımcılara vatandaşlık hakkının tanınmasıyla birlikte özellikle referandum sonrası beklenen yabancı yatırımcı ilgisinin canlanmaya başladığını gördük. Türkiye’den ev almak isteyen ancak bürokratik kısıtlamalardan dolayı beklemede kalan yabancı yatırımcılar hemen harekete geçti.


Sektör uzun yıllardır özellikle Arap ve Körfez yatırımcılarının yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Fakat Arap pazarı da artık doygunluğa ulaşmaya başlamış durumda. Bu nedenle hem sektörümüz hem ekonomimiz için Japonya, Filipinler, Singapur, Uzakdoğu gibi yeni pazarlara yönelmemiz gerekiyor. Ekonomimizdeki istikrar ortamı devam ettiği müddetçe gayrimenkule olan yabancı yatırımcı ilgisinin de devam edeceğini düşünüyoruz" öngörüsünde bulundu.



"Kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması için, Kentsel Dönüşüm Müsteşarlığı oluşturulmalı"


Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kentsel dönüşüm sektörün en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de 7,5 milyon konutun dönüşmesi gerekiyor. 2018 yılında özellikle kentsel dönüşüm süreçlerindeki bürokrasinin azaltılmasını ve çalışmaların hızlandırılması konusunda hükümetimizden destekler bekliyoruz. Bu konu, yaklaşan deprem gerçeğinin de ayrılmaz bir parçası. Uygulamaların hızlanması ile depreme hazırlık birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken konular. Bu açıdan baktığımızda Bakanlık bünyesinde kurulacak bir Kentsel Dönüşüm Müsteşarlığı işleri mutlaka hızlandıracaktır.


Ayrıca konut satışlarının önündeki en büyük engel olarak gördüğümüz faizin düşürülmesi hem sektörün hem de ev sahibi olmak isteyen vatandaşların önceliğidir. Bu gibi düzenlemeler yapıldığı takdirde biz de inşaatçılar olarak yapacağımız kampanyalar ve şirket olarak vereceğimiz teşviklerle taşın altına elimizi koyacağız ve 2018’de de sektörün ve dolayısıyla ülkemizin büyümesine destek vereceğiz".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.