EKONOMİ - 11 Aralık 2025 Perşembe 09:16

Bağcılar’da kentsel dönüşümle birlikte yeni konut projeleri öne çıkıyor

A
A
A
Bağcılar’da kentsel dönüşümle birlikte yeni konut projeleri öne çıkıyor

İstanbul’da riskli binaların dönüşüm sürecini hızlandırmayı amaçlayan "Yarısı Bizden Kampanyası" sürüyor. Kampanyayla birlikte İstanbul’da özellikle yüksek nüfuslu ilçelerde yeni projeler öne çıkıyor.

Depremlere karşı konutların güvenli biçimde yenilenmesini amaçlayan "Yarısı Bizden Kampanyasıyla" birlikte kentsel dönüşüm projeleri özellikle İstanbul’da hızlandı. İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri olan Bağcılar’da da yeni projeler ön plana çıkıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İSTANBUL 2020 AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ömer Faruk Kızılgüney, inşaat sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olduğunu söyleyerek, "Devletimiz de bu sorumluluğun farkında olarak üretimi ve kentsel yenilenmeyi destekliyor. Ancak burada önemli olan nicelik değil, nitelik. Devlet artık işini hakkıyla yapan, teknik ve finansal yeterliliği olan firmalarla yol yürümek istiyor. Biz de üzerimize düşeni yapıyor, ülkemizin kalkınma hedeflerine projelerimizle katkı sunmaya gayret ediyoruz. İşini düzgün yapan için sektörün yolu her zaman açıktır" ifadelerini kullandı.

Bağcılar’da kentsel dönüşümle birlikte yeni konut projeleri öne çıkıyor

"Dönüşümün önündeki maliyet engelini devletimiz büyük ölçüde üstlenmiş durumda"

’Yarısı Bizden’ kampanyasıyla ilgili konuşan Kızılgüney, "Bu kampanya, İstanbul’un güvenliği için atılmış çok kıymetli bir adım. Vatandaşımız için büyük bir imkan. Dönüşümün önündeki maliyet engelini devletimiz büyük ölçüde üstlenmiş durumda. Bu bir fırsattan öte, can güvenliği için bir gereklilik. Biz sektör temsilcileri olarak bu süreci destekliyoruz. Vatandaşlarımızın da bu imkanı değerlendirip, binalarını yenileme konusunda hızlı hareket etmelerini tavsiye ederim" diye konuştu. Kızılgüney, Selvi Park Evleri gibi 613 bağımsız bölümlük projenin Bağcılar bölgesini nasıl etkilediğiyle ilgili olarak şöyle konuştu: "Bağcılar, İstanbul’un en dinamik noktalarından biri; dönüşüme ve nitelikli konuta ihtiyacı vardı. Biz Selvi Park ile bölgenin potansiyelini ortaya çıkardık diyebilirim. 613 bağımsız bölüm, sadece bir inşaat hacmi değil, oraya gelen yeni bir yaşam kültürü demek. Projemiz tamamlandığında bölgenin ticari ve sosyal hareketliliğine katkı sağladığını görmek, bir iş insanı olarak bizi memnun ediyor. Bölgeye değer kattıysak ne mutlu" açıklamalarında bulundu.

Bağcılar’da kentsel dönüşümle birlikte yeni konut projeleri öne çıkıyor

Kızılgüney, sözlerine şöyle devam etti: "Ticaretin en temel kuralı sözünü tutmaktır. Bizim anlayışımızda taahhüt, namustur. Zorlu ekonomik koşullar elbette oldu ancak biz finansal planlamamızı ve risk yönetimimizi buna göre yapmıştık. Ekibimizle birlikte disiplinli bir çalışma yürüttük. Süreci doğru yönettiğinizde, teslimat bir başarı değil, olması gereken doğal bir sonuçtur. Biz sadece işimizi yaptık ve daire sahiplerimizi evlerine kavuşturduk. İnsanlar beton bloklar değil, aileleriyle huzurla yaşayacakları yuvalar arıyor. Projeyi tasarlarken "Ben ailemle burada yaşar mıyım?" sorusunu kendimize sorarız. Cevap evet ise projeye başlarız. Sosyal alanlar, güvenlik, peyzaj; bunlar modern hayatın gereklilikleri. Yatırımcılarımız geçmişteki işlerimize bakarak bize güvendi, oturumcular ise sunduğumuz yaşam standardını benimsedi. Bu teveccühe layık olmak için çalışıyoruz."

Bağcılar’da kentsel dönüşümle birlikte yeni konut projeleri öne çıkıyor

Şirket olarak İstanbul’un ihtiyaç duyulan bölgelerinde, şehre ve insana saygılı projeler üretmeye devam edeceklerinin altını çizen Kızılgüney, "Yönettiğimiz portföyü ve birikimimizi, yine gayrimenkul geliştirme alanında, doğru lokasyonlarda değerlendirmeyi planlıyoruz. Çalışmalarımız sürüyor, zamanı geldiğinde yeni projelerimizi kamuoyuyla paylaşacağız" dedi. Konut alacak yatırımcılara tavsiyelerde bulunan Kızılgüney, "Vatandaşlarımıza en önemli tavsiyem; acele etmeden, detaylı araştırma yapmalarıdır. Bir projeye girmeden önce firmanın geçmişine, bitirdiği işlere ve finansal yapısına baksınlar. Maket üzerindeki vaatler değil, sahadaki gerçekler referans alınmalı. Güven veren, kurumsal yapısı oturmuş firmaları tercih etmeleri, birikimlerini korumaları adına en doğru adım olacaktır" diye konuştu.

Bağcılar’da kentsel dönüşümle birlikte yeni konut projeleri öne çıkıyor

Kızılgüney, sözlerini şöyle tamamladı: "İnşaat bizim baba mesleğimiz, bu işin tecrübesiyle büyüdük. Ancak benim vizyonum, bu kıymetli mirası sadece bina üreten bir yapıdan, "değer yöneten" kurumsal bir finans modeline dönüştürmek. Bugün dünyada gayrimenkul sektörü artık sermaye piyasalarıyla entegre ilerliyor. Yönetim Kurulu olarak en büyük önceliğimiz; şirketimizi Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) statüsüne taşımak. Neden GYO? Çünkü biz şeffaflığa, denetlenebilirliğe ve kurumsallığa inanıyoruz. Hedefim, Kızılgüney’i kişilere bağlı bir şirket olmaktan çıkarıp, kurumsal hafızası olan, halka açık ve yatırımcısıyla birlikte büyüyen bir marka haline getirmek. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi eğitimim de bana her zaman sürdürülebilir sistemler kurmanın önemini hatırlatır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de masaj salonlarına fuhuş operasyonu: 15 gözaltı Edirne’de 5 masaj salonuna yapılan eş zamanlı fuhuş operasyonunda 15 şüpheli gözaltına alınırken, işletmelerde gizli bölmeler ve zil sistemi tespit edildi. Edirne Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, kent merkezinde faaliyet gösteren bazı masaj salonlarında işletme konusu dışında faaliyet yürütüldüğünü belirledi. Yapılan çalışmalarda, müşterilere fuhuş amaçlı teklifler yapıldığı, işletmelerin fuhuş için yer temin ettiği ve aracılık yoluyla haksız kazanç elde ettiği tespit edildi. Yaklaşık 3 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından, 12 Aralık 2025’te 5 masaj salonuna eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 15 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden birinin, birden fazla kişiyle birlikte yağma suçundan 11 yıl 1 ay 10 gün kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu, ayrıca silahla yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından arandığı belirlendi. Salonlarda çalışan 23 kadın mağdur sıfatıyla, fuhuş yaptığı tespit edilen ya da teklif yapılan 19 kişi ise bilgi alma sıfatıyla ifade verdi. Fuhuş yaptığı değerlendirilen diğer erkek şahısların ifadelerine de süreç içinde başvurulacağı bildirildi. İşletmelerde yapılan aramalarda dijital materyaller, cinsel içerikli ürünler ve randevu defteri olarak kullanıldığı değerlendirilen evraklara el konuldu. Ayrıca bazı salonlarda gizli bölmeler bulunduğu ve denetimlere karşı zil sistemi kurulduğu tespit edildi. Olayla ilgili adli tahkikat sürüyor.
İstanbul Avrupa’dan kritik karar: O ürünlere gümrük vergisi geldi Avrupa Birliği (AB), dış ülkelerden gelen 150 euro altı tüm küçük paketlere 1 Temmuz 2026’dan itibaren 3 euro gümrük vergisi getirme kararı aldı. AB, dış ülkelerden gelen 150 euro altı tüm küçük paketlere 2026 yılı itibarıyla 3 euro gümrük vergisi getirme kararı aldı. AB Komisyonu verilerine göre, 2024 yılında 150 euro altındaki 2 milyar paketin yüzde 91’i Çin’den geldi. Uzmanlara göre karar, Çin’in düşük maliyetli e-ticaret modeline ciddi bir darbe etkisi oluşturacak. Yeni düzenlemeyi değerlendiren Asset Worldwide Express Genel Müdürü Onur Tekin, verginin Türkiye’yi doğrudan öne çıkaran bir fırsat penceresi araladığını söyledi. "Çin’in iş modelini vuruyor" 3 euroluk sabit verginin Çin’deki 1 ile 5 euro arasındaki fiyata dayalı iş modelini zora sokacağını belirten Tekin, "Bu karar Çin’i yavaşlatırken Türkiye’ye adeta torpil gibi bir avantaj sağladı. Türkiye hız ve tedarik avantajıyla öne çıkacak" ifadelerini kullandı. Tekin, AB’nin yeni vergi adımının Türkiye’yi üç stratejik alanda güçlendirdiğine dikkat çekti. Çin’den AB’ye sevkiyatın 7-20 gün sürdüğünü, Türkiye’den ise kara yoluyla 2-4 gün, hava yoluyla ise 24-48 saatte teslimat yapılabildiğini hatırlatan Tekin, "Avrupalı tüketici artık ucuz ama geç gelen ürünü istemiyor. Hız, fiyat kadar kritik hale geldi" diye konuştu. Algı farkının da Türkiye lehine döndüğünü vurgulayan Tekin, "AB tüketicisinin gözünde Çin menşeli ürünler kalite ve güvenlik şüphesi oluştururken, Türkiye menşeli ürünler ’yakın tedarikçi’ ve daha güvenilir kaynak olarak görülüyor. AB’nin bu kararı sadece ekonomik değil, stratejik. Tedariki uzak Asya’dan değil, yakın ülkelerden toplamak istiyorlar. Türkiye bu denklemde doğal aday" değerlendirmesinde bulundu. "Ucuza oynayan kaybeder, hıza oynayan kazanır" Türk firmalarına kritik uyarılarda bulunan Onur Tekin, şirketlerin ucuzluk yarışına değil, hız yarışına girmesi gerektiğinin altını çizdi. Tekin, "Ucuza oynayan şirket kaybeder. Kazanan; hızlı, şeffaf, AB’ye yakın çalışan firmalar olacak" dedi. Tekin, Türk şirketlerine yakın-depo yatırımı, IOSS ve ETGB süreçlerinin otomasyonu ve lojistik veri analizinin dijitalleştirilmesi gibi somut adımlar atmaları yönünde tavsiyede bulundu. Tekin sözlerini, "Avrupa, bu kararla Türkiye’ye net bir avantaj sundu. Şirketler doğru adımları atarsa önümüzdeki iki yıl altın dönem olabilir" diyerek tamamladı.
Ankara Gençlik ve Spor Bakanı Bak: "149 hakeme 8-12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verildi" Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Futbol Federasyonu ile yapılan bir soruşturma var. Yaklaşık 1.5 yıl önce Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ile başlattığımız çalışma. 149 hakeme 8-12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verildi" dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Bak, bahis operasyonlarına ilişkin soruya, "Futbol Federasyonu ile yapılan bir soruşturma var. Yaklaşık 1.5 yıl önce Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ile başlattığımız çalışma. 149 hakeme 8-12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verildi. Yaklaşık 5 bin bilgi tarandı. Teknik direktörler, kulüp yöneticileri var. Süper Lig’den 27, 1. Ligden 77, 2. Ligden 282, 3. Ligden 629, amatörden 9 futbolcu var. Bunlar verilen idari cezalarıdır. Savcılık soruşturması devam ediyor" dedi. Bolu Kartalkaya yangına ilişkin soruya cevap veren Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, "Benim de iki evladım var. Evlatlarını, ailelerini kaybedenler oldu. Çok acı verici, üzüntü verici bir acı. Olaydan sonra Bakanlığımız 16 Nisan ve 17 Haziran’da iki tane teftiş yaptı. 18 Temmuz’da üç bürokratımızla ilgili izni verdik. Danıştay 25 Eylül’de kapsamını genişletti" ifadelerini kullandı.