GENEL - 20 Kasım 2020 Cuma 10:35

Başkan Akgün: "Birbirimizi alkışlamak yerine İstanbul halkı bizi alkışladığında İstanbul halkının meclisi olacağız"

A
A
A
Başkan Akgün: "Birbirimizi alkışlamak yerine İstanbul halkı bizi alkışladığında İstanbul halkının meclisi olacağız"

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin İstanbul’un sorunlarına çözüm bulmak yerine kısır tartışmalarla zaman geçirdiğini savunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin İstanbul’un sorunlarına çözüm bulmak yerine kısır tartışmalarla zaman geçirdiğini savunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Birbirimizi alkışlamak yerine İstanbul halkı bizi alkışladığında İstanbul halkının meclisi olacağız. Gelin depremi, trafik sorununu, 39 ilçe belediye başkanımızın sıkıntılarını çözelim de İstanbul halkı bizleri alkışlasın” dedi.


İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım ayı son oturumunda konuşan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, 1984’te kurulan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Türkiye’nin ikinci büyük ve saygın meclisi olduğunu belirtti. İBB meclisinin 16 milyonluk İstanbul halkına hizmet etmekle ve Türkiye’ye ve hatta gerektiği zaman diğer ülkelerin şehirlerine örnek olması gereken meclis olduğuna dikkat çeken Başkan Akgün, “1994 - 99 seçim döneminde Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu. Ben de aynı zamanda Büyükçekmece Belediye Başkanı olmuştum ve Cumhurbaşkanımız bugün olduğu gibi meclis azınlığıyla çalışıyordu. Ben mecliste olmamamla beraber Anavatan Partisi’nin grubuna hakimdik. Yani sürekli meclisin içindeydik ve meclis İstanbul Büyükşehir Meclisi’nin yapacağı hiçbir hizmeti asla tıkamadı. Şehrin gelişmesiyle ilgili yapılması gereken ne varsa aşağı yukarı yaptılar ve birçoğu oy birliğiyle geçti. O zaman İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte 72 tane belediye başkanı vardı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan Büyükşehir Belediye Başkanımız 72 belediye başkanını davet ederek İstanbul’un sorunlarını, kendi ilçe ve belediye sorunlarımızı sorardı. Meclise gelmesi gereken bir şey varsa onu yapardı veya Büyükşehir sınırları dışında olsak dahi çeşitli yardımlarda bulunurdu ve 1994’ten sonraki o azınlık döneminde gayet ahenkli bir çalışma vardı. 1994’te olduğu gibi 2019 yerel yönetim seçimlerinden de İstanbul halkı belediyenin yönetimini Millet İttifakı’na meclis çoğunluğunu da Cumhur İttifakı’na vermeyi uygun bulmuştur. Bu farklı partilerin iktidarda olması, mecliste ayrı ayrı partilerin iktidar olması benim yerel demokrasi anlayışım açısından hem meclis için hem de İstanbul halkı için bir şanstır. Birbirini denetleyerek birbirine karşı eksiklerini açık ve net şekilde ortaya koyarak çok daha doğru, verimli daha akıllı işlerin yapılması çok rahat ve mümkün olur” ifadesini kullandı.



“16 milyonun seçtiği kişiye herkes saygı göstermek zorundadır”


Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 2019 Temmuz’dan itibaren 137 saat konuşulduğunu hatırlatan Başkan Akgün, “137 saat konuşmuşuz ama 1 saatini İstanbul’u derinden etkileyecek, hepimizi çok büyük çapta etkileyecek beklenen İstanbul depremi üzerine konuşmamışız. Ne yapmışız? Parti grupları, onların grup başkan vekilleri, grup sözcüleri, söz alanlar karşılıklı sataşma ve çatışma, kendimize göre parlak sözler kendi partimizin üyelerinin hoşuna gidecek parlak sözlerle konuşmalarımızı devam ettirmişiz. Sonunda da kendimizi alkışlamışız. Bu konuşmaların içerisinde benim izlediğim süre içerisinde 1984’ten bu yana kadar şahit olmadığım sevgisizlik, nezaketsizlik genelde öne çıkmış hakim olmuştur ve yine 1984’ten bu yana bu büyük mecliste Büyükşehir Belediye Başkanına karşı kullanılan hitaplarda bu kadar seviyenin düştüğü döneme rastlamadım. Hangi belediye başkanı olursa olsun 16 milyon İstanbul halkının seçmiş olduğu kişiye herkes saygı göstermek zorundadır. Çünkü kendimizi esasında saygın hale getiriyoruz bu saygıyı göstererek. Bugüne kadar nezaket kurallarına karşı sevgisizliği ve belediye başkanına karşı kullanılan ifadeler beni şahsımı rahatsız etmiştir” dedi.



“İstanbul’un en büyük sorunu depremi konuşalım”


45 yılını belediyeciliğe vermiş ve Büyükşehir Belediyesi’nin kurulduğundan beri içinde olduğunu kaydeden Başkan Akgün sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar konuşulanların hepsini geride bıraksak herkes kendi partisinin siyasetini yapsın yolunda yürüsün ama şuraya geldiğimiz zaman samimiyet duygusu içerisinde birbirimizi severek sayarak ve bu meclisi çok büyük çapta insan izliyor onlara güzel bir tablo sunsak desek ki; İstanbul’un en büyük sorunu depremdir, depreme karşı hazırlık onun devamında plan planlama onun devamında işsizlik trafik sorunu bunları samimi olarak gerekirse çalışma grupları kurarak çözmeye çalışsak ve o alkışları da bunlar için yapsak daha iyi olmaz mı? Biz İstanbul’un sorunlarını çözmek için halka gittik. Halk bize oy verdi 312 kişiyle halkın sorunlarını Büyükşehir Belediye Başkanıyla çözmek için görevlendirdik. İstanbul’un en büyük sorunu deprem karşımızdayken bizim birbirimizi alkışlamamızın gereği var mı? Büyükşehir Belediye Başkanı başkanlığında 39 belediye başkanı toplansak depremle ilgili sorun nedir? İlçelerimizi konuşsak. Bana sormanız lazım Kumburgaz’ın karşısında deprem olacak sahildeki 9 katlı 50 sene önce deniz kumuyla yapılan bloklar çökecek orada insanlar ölecek bizden bir ihtiyacınız var mı diyebiliyor muyuz işte bunu diyebildiğimiz zaman İstanbul halkının meclisi olacağız. Biz birbirimizi alkışlamak yerine İstanbul halkı bizi alkışladığında İstanbul halkının meclisi olacağız. Gelin 2021 bütçesini milat kabul edelim. Gelin depremi, trafik sorununu, 39 ilçe belediye başkanımızın sıkıntılarını çözelim de İstanbul halkı bizleri alkışlasın.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.