ASAYİŞ - 22 Aralık 2025 Pazartesi 16:51

Başsavcılıktan ’kadın cezaevinde askeri baskın’ iddialarına yalanlama

A
A
A
Başsavcılıktan ’kadın cezaevinde askeri baskın’ iddialarına yalanlama

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na askeri baskın düzenlendiği, hükümlü ve tutukluların tehdit edildiklerine yönelik iddialar yalanlandı.


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı basın ve yayın organları ile sosyal medya platformlarında, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki hükümlü ve tutuklulara askeri baskın yapıldığı iddiasına ilişkin haberlerin asılsız olduğunu kaydetti. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan koğuşların 36 kişi kapasiteli olduğu, dönemsel yoğunluk nedeniyle koğuş mevcutlarında artış yaşanabildiği, 19 Aralık 2025 itibarıyla kurumda toplam bin 453 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu, B-3 ve B-4 koğuşlarının silahlı terör örgütü mensubu tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuşlar olduğu, her iki koğuşun toplam mevcudunun, diğer koğuşların ortalama sayısının altına düştüğü aktarıldı.



Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:


"’Bakırköy Cezaevi’nde 19 Aralık günü askeri baskın yapıldığı’, ’19 Aralık Hayata Dönüş Operasyonu’nun yıl dönümünde Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda siyasi tutukluların kaldığı koğuşlara robokoplu askerlerle baskın düzenlendiği’, ’Tutuklu ve hükümlülerin ’Devletin büyüklüğünü böyle göreceksiniz’ şeklinde tehdit edildiği’ ve ’Gerçekleştirilen koğuş değişikliğinin geçmişte yaşananlara bilinçli bir gönderme taşıdığı’ yönünde gerçeği yansıtmayan haber ve paylaşımların yapıldığı görülmüştür. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan koğuşlar genel olarak 36 kişi kapasiteli olup, dönemsel yoğunluklar nedeniyle koğuş mevcutlarında artış yaşanabilmektedir. 19 Aralık 2025 tarihi itibarıyla kurumda toplam bin 453 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. ?B-3 ve B-4 koğuşlarının silahlı terör örgütü mensubu tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuşlar olduğu, söz konusu tarih itibarıyla her iki koğuşun toplam mevcudunun, diğer koğuşların ortalama sayısının altına düştüğü görülmüştür. ?Bu çerçevede, ceza infaz kurumu içerisindeki koğuş yoğunluklarının dengelenmesi amacıyla, B-4 koğuşunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin, B-3 koğuşuna nakledilmesine karar verilmiştir. Nakil kararı tutuklu ve hükümlülere bildirilmiş, eşyalarını hazırlamaları istenmiştir. ?İnfaz koruma memurlarının refakatinde gerçekleştirilen bu süreçte herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış, tutuklu ve hükümlülere yönelik hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Koğuş değişikliği süreci sorunsuz şekilde tamamlanmıştır. ?Koğuş değişikliğinin gerçekleştirildiği alanlar dahil olmak üzere ceza infaz kurumunun ortak kullanım alanları kamera sistemi ile izlenmekte ve kayıt altına alınmaktadır. ?Gerçekleştirilen nakil işleminin ’Hayata Dönüş Operasyonu’ ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Ceza infaz kurumlarında yürütülen tüm işlemler; insan onuruna saygı, hukukun üstünlüğü, şeffaflık, ölçülülük ve kişilik haklarının korunması ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. ?Sonuç olarak, söz konusu haber ve paylaşımlarda yer alan iddiaların tamamı asılsızdır"


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."